İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT – YAZI SERİSİ

‘Sürdürülebilir Dünya, Sürdürülebilir Yaşam, İklim Krizi, Karbın Ayak İzi’ bu sene çok daha fazla duymaya başladığımız söylemler.

 

İlk defa 2017’de, Birleşmiş Milletler’in 2016’da yayınladığı Sürdürülebilir Kalkınma Raporunu okuduğumda, ‘Nüfus Artışı ve İklim Krizi’nin dünya üzerindeki gelecek etkilerinin tehlikesini idrak ettim, ve detaylıca araştırma yaparak, www.yolculukterapisi.com websitemde ilk yazı serimi  hazırladım: ‘ÖNÜMÜZDEKİ 30 YILDA DÜNYAMIZI NELER BEKLİYOR?

2017-2020 arasında;  Ekolojik Seyahat, Yavaş Seyahat, Sorumlu Seyahat, Sürdürülebilir Seyahat, Doğa ile Uyumlu, Ekoloji ve Çevre Dostu, Etik, Farkında, Bilinçli ve Sorumlu bir gezgin ve tüketici olmaya dair öğrendiklerimi sürekli websitemde yazarak paylaşmaya devam ettim. 

 

2020-2022  arasında tüm dünyayı ‘evde kal’maya mecbur bırakan pandemi sırasında, nasıl kırılgan olduğumuzun, sadece tek bir dünyamız olduğunun, ve pandemi gibi iklim krizinin getireceği sorunlardan kaçabilecek hiçbir ülke, toplum veya birey olmadığının iyice farkına vararak yeni birkaç yazı dizisi hazırladım. ‘Dünya bize Bir Dur! Nefes al! Bana da Nefes Aldır diyor’ başlığıyla, izlediğim belgeseller ve okuduğum bilimsel araştırmalardan öğrendiklerimle, kişisel farkındalıklarımı harmanlayarak , ‘Sürdürülebilir, Temiz ve Adil  bir Dünya’nın aciliyetini  ve ‘Doğayla Uyumlu, Farkında, Bilinçli, Sorumlu Yaşam’ın önemini aktarmaya çalıştım: 

 

Bu sırada dünyayı gezemeyen bizler için, dinleyicileri karbon ayak izi sıfır yolculuklara çıkarmayı hedefleyerek, Dünya Bize Gelsin isimli bir podcast serisi başlattım ve Dünya’nın ve Türkiye’nin farklı köşelerine 21 dinleti hazırladım.

 

Ancak Şubat 2022’de Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli –  IPCC Çalışma Grubu II Raporu’nun “İklim Değişikliği 2022: Etkiler, Uyum ve Kırılganlık” Özetini okuduğumda, durumun aciliyetini, önemini  iyice idrak ederek, ‘dünyanın kaynaklarının yağmacısı olmak yerine muhafızı olmak’ konusunda daha fazla farkındalık yaymak ve eylem önerilerinde bulunmak için İklim Krizi Sebepleri, Etkileri , Sürdürülebilir Dünya ve Turizm ‘e odaklanan uzun bir yazı dizisi serisi hazırladım. Çünkü durum gerçekten ciddi!

Aşağıdaki başlıklarda:

  • Doğaya duyarlı ve sorumlu nasıl hareket edebiliriz?
  • Çevrede bıraktığımız ayak izlerini nasıl düşürebiliriz? 
  • Doğal, organik yiyecekleri, geri dönüşüm ürünlerini, hibrid arabaları, yeşil ve hayırsever markaları tercih etmek, satın aldığımız ve yediğimiz ürünlerin kaynağı ve kökenini öğrenmek, nasıl üretildiğini bilmek, çevreci, etik ve ahlaki üreticilere destek vermek yeterli mi?gibi soruların cevaplarını ve dünyamızı bekleyen krizlere ve çözümlere dair birçok bilgi bulabilirsiniz:

 

 

ÖZET

Eğer tüm bu yazıları okumaya vaktiniz yoksa size ana noktaları şöyle bir özet geçmek isterim:

 

Biz insanoğlu, diğer tüm canlılar gibi ekosistemin bir parçasıyız ve doğanın yasalarına bağımlıyız.

Ancak meraklı ve bilinçli bir varlık olan insan, evrimi süresince diğer canlılardan farklı olarak, yarattığı ve geliştirdiği kültür ve bilgi ile, önce doğanın sınırları ile mücadele edebileceğinin sonra da doğal kaynakları kendi ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirip şekillendirebileceğini keşfetti.

Ve insan, ihtiyaçlarını karşılamak için, akıl yolu ile elde ettiği bilgiyi kullanarak, yeni davranış biçimleri ve teknolojiler geliştirerek, her geçen gün daha da üretken oldu.

Ancak başta insanın fiziksel yaşam koşullarının korunması ve iyileştirilmesine odaklanan dünya görüşü, zaman içinde sadece karlılığı hedef alan sistemlere geliştirdi. Ve son yıllarda, tüm toplumların, bireylerin ve yaşamın ekonomiye indirgendiği, dolayısı ile hem insanın, hem de gezegenin ekosisteminin sömürüldüğü bir düzene dönüştü insanın yarattığı sistem.

Bugün, insanın doğaya hükmettiği ve dünyanın kaderini belirlediği Antroposen çağındayız.

Ve tüm insanlığın ve doğanın yaşamı yakın dönemde tehdit altında.

 

Endüstri devriminden beri insanın yarattığı sistem ve etkileri

Aslında büyüklerimiz geçmişte savaş, kıtlık ve ekonomik krizler yaşadıkları dönemlerde sadece ihtiyaçları kadarıyla ve azla yetinerek, tarhana gibi yöntemlerle ellerinde olanın tasarruflu kullanarak, ters yüz etmek gibi yöntemlerle var olanlar eskidikçe yeni kullanım alanları yaratarak, ileri dönüştürerek ve imece paylaşımlarla, yokluk dönemleri ile başa çıkacak birçok yöntem geliştirmişlerdi.

Ancak sonraki kuşaklar olan bizler ne savaş gördük, ne de çok önemli bir yokluk dönemi.

Sürekli büyümeye dayalı ekonomilerin mahsulleri olarak bizler, sürekli refahını, ihtiyaçlarını, isteklerini ve tüketimini arttıran, önce doğadan, sonra birbirinden ve hatta kendinden kopan yalnız bireylere dönüştük.

Sanki bolluk bereket denizlerinde yalnız birer ada olduk.

Önce sahip olmak, güvende hissetmenin tanımı haline geldi, zamanla kendini sosyal olarak ifade etme yöntemine dönüştü.

Belki savaş ve kıtlık yaşayan insanlar, geleceğe dair korku taşıdıkları için, sahip olmayı, varlığının ispatı olarak görerek, psikolojik açlıklarını giderdiler.

Ancak tüketim tutkusu zamanla çığırından çıktı ve yalnızlaşan bireyin kendisini toplum içerisinde konumlandırma (sosyal statü) aracına dönüştü.

Hız ve haz çağında, insan kendi kendine de yabancılaştığı için, kendi iç sesinden uzaklaştığı için, sahip oldukları ile kendini tanımlama, anlamlandırma, onaylama noktasına kadar geldi.

Şimdi hala bolluk ve bereket denizlerinde yüzüyoruz gibi gözükebilir, ancak dünyamız ve diğer canlılar, çığ gibi artan insan nüfusu, üretimi ve tüketimine yetemeyecek. Büyük bir kıtlık, yokluk dönemi bizleri bekliyor.

Çünkü kullandığımız fosil yakıtlarla, yanlış tarım ve endüstriyel hayvancılık uygulamalarımız ile, yarattığımız sera salımı, atıklar ve kimyasallarla, ormansızlaşmayla, küresel ısınmaya yol açıyoruz. Ve gezegenimizin iklimini değiştiriyoruz. İklime bağlı kuraklık, sel, kasırga, sıcak hava dalgası, don ve tufanlar gibi doğal felaketler artıyor, buzullar eriyip deniz seviyesi yükseldikçe sahillerde yaşam imkansızlaşıyor, tatlı su kaynaklarımız tükeniyor, denizlerde, nehirlerde, karada ve havada biyolojik çeşitlilik yok oluyor. 

Önce birbirimize ve tüm canlılara bağımlı ve bağlı olduğumuzu, büyük bir bütünün parçası olduğumuzu hatırlamamız, ardından bireyselliğimizden sıyrılıp kollektif düşünmeye ve hareket etmeye başlamamız, tarhana ve turşu yöntemleri gibi gelenekten geleceğe yöntemler geliştirmemiz ve doğamızın, gezegenimizin yağmacısı olmak yerine muhafızı olmaya başlamamız gerekiyor. ‘İnsan birbirine iyi davranmıyor, gezegene nasıl iyi davransın?’ diye sorarsanız, bunu öğrenmenin zamanı geldi

Ve o gün bugün!

 

Neden Antroposen Çağındayız?:

İnsanın sürekli büyüme hırsı sebebi ile gezegenin yaşam destek ünitelerini yok ettiğimiz hız ve haz çağındayız. 

Öyle bir hızla iklimi değiştiriyoruz ki, insanın dünyanın eko sisteminin yıkımdan sorumlu olacağı çağdayız:

  • 1970 den bu yana canlıların nüfusunun %60’ını kaybettik. Ancak bizim nüfusumuz 1970’de 3.7 milyardan 2022’de 7.9 milyara çıktı.  2030’da 8.5 milyar, 2050’de ise 10 milyara ulaşması bekleniyor. 
  • 1 milyona yakın canlı türü artık yok. Bunun etkisini şu anda anlayamasak da Einstein’ın sözlerini hatırlayalım: ‘Arı yoksa insan da yok’. (Neden mi? Bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri ve hem çeşitlilik hem de verim sağlamaları, arıların çiçeklerin tozlaşmasını sağlamasına bağlı. Beslenmenin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden 3/4ü, arıların polinasyonu sayesinde elde ediliyor. Arıların yok olması besinlerin yok olması demek)
  • Günde 100 milyon varil petrol, Yılda 8 milyar ton kömür tüketiyoruz.
  • Plastik kullanımı son 10 yılda 20 katına çıktı. Her yıl dünyada 300 milyon ton plastik üretiliyor. Ve bir plastik şişe ancak 1000 yılda çözünebiliyor.
  • 1 elma  85, 1 avokado 250-270, 1 kilo tahıl 1.200, 1 kot pantolon (pamuk ekininden mağaza rafına ulaşana kadar) 3,781 litre su harcanıyor.
  • Dünyada 1,3 milyar ton yiyecek çöpe atılıyor ve  dünyada 1 milyar insan açlık sınırında. Türkiye’de insanın tüketimi için üretilen gıdanın %30-35’i çöpe atılıyor, ve bu çöpler ve gıda atıklarının %95’i ya toprak altına gömülüyor ya da yakılıyor.
  • Kişi başına düşen elektronik atık son 5 yılda %38 artarak 7.3 kilograma ulaştı
  • Dünya çapında üretilen madde atıklarının ayak izi 85.9 milyar ton, ve bu sayı son 10 senede %20 arttı.
  • Her yıl 160 milyar adet yeni giysi piyasaya sürülüyor. Satın alınan giyim eşyalarının %40’ı giyilmiyor, %50’si bir kez giyilip atılıyor, üretilip elde kalanlar yakılıyor. Dünyada haftada 11 milyon kıyafet çöpe gidiyor. Senede 13 milyon ton kıyafet atılıyor.
  • 1 saatlik uçuş 250 kg kilogram karbon salımına yol açıyor. Normal bir günde dünyada yaklaşık 100 bin uçak uçuyor. Yılda 20 milyon saat uçuş demek.
  • 1 Bitcoin ortalama 102.38, karbon salınımına yol açıyor. Ve 2040’da kripto para madenciliği, dijital veri depolama ve meta-verse gibi yeni teknolojik uygulamaların dünyanın toplam karbon emisyonundaki payının % 14 lere ulaşması bekleniyor.
  • Elektronik ticaretin paketleme, lojistik, kargo ve geri iade süreçlerinin yarattığı karbon ayak izinin 2030’da 25 milyon metrik ton karbon salımına ulaşması bekleniyor.
  • Türkiye’de ürettiğimiz 4.5 milyon ton çöp atık yetmiyormuş gibi dünyanın farklı yerlerinden 1 milyon ton çöp ithal ediyoruz, ve bu çöplerin çoğu ya toprak altına gömülüyor ya da usulsüz şekilde yakılıyor, sadece %u 10 geri dönüşüme giriyor.
  • Erozyon ile toprak tahribatı: Dünyada 75 milyar ton toprak erozyona kurban gidiyor her sene. 5 saniyede 1 futbol sahası toprak su ve rüzgarla taşınıyor. Türkiye’de 642 milyon ton toprak erozyona uğruyor,  1/4 ü bir daha kullanılamaz hale geliyor. 1 cm toprağın yeniden verimli ve kullanılabilir hale gelmesi için en az 500 yıl geçmesi gerekiyor
  • Ormansızlaşma: Dünyada son 10 yılda 147 milyon hektar orman yok oldu. Türkiye’de sadece maden arama için izin verilerek yok edilen orman alanı 385 bin hektar. Türkiye’de orman yangınları sebebi ile 2021 Ocak – Ağustos ayları arasında kül olan ormanlık alan ise 177 bin 476 hektar.
  • Tatlı su azalıyor: Evsel ve tarımsal su kullanımımız çok yüksek. Oysa tatlı su çok kısıtlı ve kıymetli bir varlık , verimli ve etkin kullanmazsak  2034 yılında temiz içilebilir su kaynağı kalmayacağı tahmin ediliyor. Dünyadaki tatlı su tüm suların sadece %2.5’i ve ulaşılabilir (buzullar altında olmayan) tatlı su oranı ise sadece %1. Küresel su talebi her sene %1 artıyor. 2050 de nüfusun %40’ı  yani 4 insandan birisi su fakiri olacak. Türkiye’de ise tatlı su oranı 1 metreküpün altına düşecek.
  • 29 temmuz 2021 dünyanın yıllık kaynağın tüketildiği tarih. 2022’de bu daha erken olacak
  • İnsanlığı 2030 yılından sonra çok büyük bir gıda, temiz su, enerji krizleri, temiz hava kıtlığı, barınma, eğitim ve iş kıtlıkları, yoksulluk, eşitsizlik, adaletsizlik, savaşlar bekliyor!

Tüm bu krizlerden en çok hasar gören ve kırılgan olanlar kadınlar, çiftçiler, orman köylüleri, gelir seviyesi düşük kesimler, bodrum katlarda yaşayanlar.

Yani hem insan yaşamının devamı tehlike altında hem de tüm dünyadaki canlıların!

 

Büyümeye Dayalı Ekonomi ve İnsanın Sonu Olmayan Hırsı

Tüm bu tahribatın temel nedeni sürekli büyümeye dayalı ekonomi modeli. Sırf insan tüketmeye devam edebilsin diye, gezegenimizde sürekli sera gazı salımı, katı, sıvı ve kimyasal atıklar, yanlış tarım ve hayvancılık uygulamaları, ormansızlaşma adımları artarak devam ediyor.

Tüm bu insan aktiviteleri, küresel ısınmaya, buzulların eriyerek, deniz seviyesinin yükselmesine ve sahillerde yaşamın tehlike altına girmesine,  kuraklık, sel, kasırga, aşırı sıcaklık, don, tufanların gibi iklime bağlı doğal felaketlerin son 20 yılda 800 kat artmasına, tatlı su kaynaklarının tükenmesine, denizlerde, nehirlerde, karada ve havada biyolojik çeşitliliğin azalması ve hatta yok olmasına yol açıyor.

Yani ekonominin devamlılığı uğruna gezegeni yok ediyor insan.

 

Gandhi: ‘Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını karşılar. Ancak herkesin hırsına yetecek kadarını değil’ demişti.

 

Tüm dünya da artık gördü ki, gezegenimizin sınırları insan hırsına yetmeyecek.

2050’de tahmini dünya nüfusu 9.6 milyar kişiye ulaşacak. Ve bugünkü tüketim alışkanlıklarımızı ve üretim biçimimizi devam ettirirsek, insanın ihtiyaçlarını karşılamak için 3 tane dünyaya ihtiyaç var.

Enerjiden barınmaya, ısınmadan ulaşıma, beslenmeden giyime, insanın her üretimi ve tüketimi, doğaya ve canlılara zarar verecek şekilde dünyanın kaynaklarını tüketiyoruz.

Gezegenimizde enerji kaynaklarının, suyun, toprağın, besinin, ormanların, canlı yaşamının, temiz havanın bir sınırı var ve bu sınırların çoğu aşıldı.

Ve biz gezegeni yok ederken ondan bağımsız ayakta kalamayacağız. Çünkü insan dahil tüm canlıların hayatının devamlılığı birbirine bağlı, bağımlı olduğu bir döngüsel bir eko sistem içinde var olabiliyoruz ancak.

 

Neden Sürdürülebilirlik diyoruz, İklim Krizinin etkileri neler?

Hem pandemi ile hem de 2021-2022’de Türkiye’deki doğal afetler ile aslında iklim krizinin yarattığı

  • Akdeniz ve Ege’deki Orman Yangınları,
  • Karadeniz’deki Seller,
  • tarım havzalarımızdaki kuraklık, don sebebi ile mahsul kayıpları
  • birçok canlı neslinin tükenmesi, biyo- çeşitliliğin azalması gibi etkileri çok yakından gördük ve deneyimledik.

 

 

Peki gerçekten nedir bu ‘Sürdürülebilirlik’?

Herhangi bir arama motoruna ‘Sürdürülebilirlik’ yazınca 20 milyona yakın tanım çıkıyor. Herkesin neredeyse kendine göre bir tanımı var.

 

Okuduklarımdan ve araştırmalarımdan benim anladığım Sürdürülebilirlik tanımı ne?

Bulabildiğim en öz ve net tanım: ‘Başka bir dünya olmadığının bilincinde olarak,  yarını düşünerek bugünü yaşamak’

 

Sürdürülebilir Yaşam Biçimini biraz detaylandırmak istersek:

  • Yaşamın her alanında insanı merkeze almak yerine, tüm dünyayı ve ekolojiyi merkeze alarak,
  • Yani EGO değil EKO diyerek
  • Hız ve Haz yerine Az ve Öz diyerek,
  • gelecek nesillerin hayatından çalmayacak şekilde,
  • yenilenebilir enerjiler kullanarak,
  • doğayla uyumlu,
  • cüzdanımızla değil vicdanımızla karar vererek,
  • etik, adil, dayanıklı ve tasarruflu seçimler yaparak,
  • tüketici değil türeticiye dönüşerek,
  • kendine yeten bir hayata doğru evrilmek.

 

İnsanın ve tüm canlıların yaşamının devamı için YENİ BİR YAŞAM KÜLTÜRÜ geliştirmek zorundayız:

  • Önce sadece ihtiyacımız kadar tüketerek, daha az tüketime geçmek,
  • Büyüklerimizin zamanında ortaya koymuş olduğu paylaşım, geri dönüşüm, imece modellerini örnek alarak gelenekten geleceğe, yeni yaşam sentezleri yaratmak,
  • Hedefine sadece kar ve paydaşında da hissedarları koyan şirketler yerine, paydaşları arasına toplumu, yerel üreticiyi,  doğayı, tarihi, kültürü alan,  Kurumsal Sürdürülebilir Sorumluluğu, Kurumsal Sosyal Sorumluluğu geliştiren ilkeli Sosyal Girişimler ile oluşturulmuş bir Paydaş Kapitalizmi geliştirmek,
  • Sürekli tüketen ve atık üreten lineer ekonomi yerine, ormanların ve doğanın eko sistemi gibi, kendi içinde elde var olan kaynakları kullanıp yeniden türeten, geri dönüşümlü, yenileyici ve atıksız Döngüsel Ekonomi modelleri geliştirmek
  • Doğadaki her canlı nasıl döngüsel ekosistemde birer türetici ise, insanın da sadece tüketici formundan çıkıp, fikirleri, söylemleri, eylemleri, yaşam biçimi, satın alma tercihleri, kullandığı hizmetler ile faydalı bir şeyler ürettiği birer Türetici ye dönüşmesi. Birer kaldıraç görevi görerek, toprağı, doğayı, ekolojiyi, biyolojik çeşitliliği, adaleti  koruyan, cinsiyet eşitliği, hayvan haklarına saygı duyan, fakirlik, açlık, eşitsizlik ve adaletsizlikle savaşan üretici ve sistemlere destek olarak fayda üretmek. (GFK araştırmasına katılanların %86’sı ‘sürdürülebilir, çevreye zarar vermeyen ürünler almak istediğini’ söylüyor)

 

Bireysel Olarak Bir Gücümüz Var mı?

Evet doğru, asıl dünyanın kaynaklarını ve sınırlarını zorlayan var olan sistemi yaratan ve destekleyen sanayinin, büyük şirketlerin ve devletlerin uygulamalarını değiştirmesi, yenilenebilir ve yeşil enerjiler yaratması, sistemsel dönüşümler geçirmesi gerekiyor.

Ancak bizler bireysel olarak aciz ve çaresiz değiliz. Değiştirdiğimiz her alışkanlık şirketlere ve devletlere bir baskı unsuru olarak etki yaratma gücüne sahip.

Fikirlerimiz, sözlerimiz, eylemlerimizle  dönüşüm için baskı unsuru oluşturabilecek güce sahibiz. Zeytin ve orman kesimlerini ve madenleri durdurabildiğimizi gördük. Sistemsel dönüşümler ve devrimler hep bireyler ile başlamaz mı?

 

Tek başına 1 bireyin etkisi ne olabilir?

  • Diş fırçalarken musluğu kapatmak yılda 12 ton su tasarrufu,
  • Duş süresini kısalttığımız her 1 dakika yılda 9 ton su tasarrufu,
  • Her gün bir kez az sifon çekmek yılda 16 ton su tasarrufu,
  • Kullanılmayan elektroniklerin fişini prizden çekmek %10-40 enerji tasarrufu,
  • Ayda 2 yerine 1 kez araç yıkatmak yılda 2.5 ton su tasarrufu ,
  • Ampülleri led ile değiştirmek %85 enerji tasarrufu (25 kat uzun ömürlü)
  • Evde ısı ayarını bir derece düşürmek %7 enerji tasarrufu sağlıyor!

 

Bireyler olarak uyguladığımız her tasarruf, geri dönüşüm, az tüketim ve sıfır atık çabası daha azla yetinen, ihtiyacından fazlasını tüketmeyen, daha çok kıymet bilen, iç huzurlu bireylere dönüşmemizi sağlıyor.

Ayrıca yerel üreticiye destek vererek, etik ve adil olmadığını düşündüğümüz markaları boykot ederek aktif bir rol oynayabiliriz toplumsal dönüşüm için. 

Changeorg, Good4Trust, Bego Jeans, Ecording, Fazla Gıda, 8bin100 Bakkalı, Onaranlar Kulübü, Girişimilik Vakfı, Evreka, Etki Yap, Yaşamı İyileştiriyoruz, Yeryüzü Kooperatifi, İklim Dostu Hareket, Döngüsel Tasarım,  Simple As Is, E-Bursum, Akıllı Köy, WeWALK, DCube, Fair Trade, Shop Neutral, Shop Sustainably gibi sosyal girişimlere destek verebiliriz.

Sosyal girişimler, yani yapılan yatırımların geri dönüşünü kar yerine, ‘Social Return on Investment’, yani ekolojik, çevre, toplum, yerel, çalışan, müşteri ve firma gelirlerine etkilerini birlikte ele alarak hesaplayan yeni işletme modelleri. Faaliyetlerini, ürünlerini ve hizmetlerini ekolojik, çevresel, sosyal, sağlık, etik ve lokal ekonomide yarattıkları etkileri düşünerek hareket eden, ölçümleyip sunan bu gibi girişimler markalar, zamanla daha çok güven, saygı ve itibar, çalışanların aidiyetini, müşterinin ve duygusal bağını kazanacak.

 

Ve inanın bireysel olarak tüm bunların yaratılmasında her birimizin gücü ve etkisi var.

 

Bu arada dikkat etmemiz gereken bir konu var. Birçok marka ‘Sürdürülebilirlik’ etiketi ile proje ve kampanyalar yapıyor. Ancak çoğu arkası boş vaatler ile Sürdürülebilirliği pazarlama aracı olarak kullanıyor. ‘Green Washing’ yani Yeşil Badana yaparak tüketici karşısında kendisini aklamaya çalışan, tüketicinin iyi niyetini istismar eden bu markaları da boykot etmemiz gerekiyor. 

 

Ve Sürdürülebilir Dünya yazı serisinden sonra ayrıca hazırladığım Sürdürülebilir Seyahat yazı serisi ile Sürdürülebilir Dünya Gezginleri:  Gezegenimizi koruyarak nasıl dünyayı gezebiliriz?  :

  • hem nasıl bireyler olarak ‘Sürdürülebilir bir Dünya için Nasıl Seyahat Edebileceğimizi?’
  • hem de dünyadan ve Türkiye’den,
  • karbon ayak izini düşürüp sıfırlamaya çalışan,
  • çevre dostu yeşil enerjiler kullanan,
  • sıfır atık prensibi ile geri dönüşüm ve iyileştirme projeleri uygulayan, 
  • su tüketimini azaltan, 
  • plastik kullanımını engelleyen,
  • tamamen çözünebilir ve doğaya karışabilir malzeme ve mimari kullanan 
  • doğa dostu çözümler üreten,
  • çevreye duyarlı ekolojik ve yeşil deneyimler sunan

örnekleri paylaşıyorum.

 

Tüm bu yazıları hazırlamaktaki amacım, birbirimize ve dünyamıza sevgi, şefkat ve saygı duyacağımız günlerin gelebilmesi için farkındalık, bilinç, eylem çağrısı yaratabilmek, 

Dünyanın ve doğanın hepimizin evi olduğunu hatırlayarak, din, ırk, milliyet ve canlı türü ayırımı yapmadan, ormanından arısına, bitkisinden ineğine tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstererek,
Ego değil Eko, Hız ve Haz yerine Az ve Öz, Tüketim yerine Türetim, Sahipdaşlık yerine Yaşamdaşlık diyerek,
Dünyanın kaynaklarının yağmacısı yerine yerine muhafızı ve, doğanın sahibi & hükümdarı yerine parçası olduğumuzu bilerek,
dünyamıza, doğamıza, birbirimize sahip çıkacağımız,
çevresel, ekonomik, sosyal ve ahlaki adalet ve eşitlikten yana seçimler yapacağımız,
Gelecek nesillerin besininden, havasından, suyundan, toprağından, enerjisinden çalmamak için etkin rol oynayabileceğimiz günlerin gelebilmesinde azıcık da olsa etki yaratabilmek.

Asıl evimiz kapısından çıktığımız daire veya ev değil de tüm dünya…

Düşüncelerimiz, sözlerimiz, eylemlerimiz, alışkanlıklarımızla tüm canlıların, doğanın ve dünyanın kıymetini bileceğimiz günleri dileyerek… 

 

 

 

 

Zeynep Atılgan Boneval

Kaynaklar

https://www.ipcc.ch/site/assets/uploads/2021/03/c1-introduction-tr.pdf

https://www.un.org/en/climatechange

https://yesilgazete.org/ipcc-raporu-acil-eylem-icin-zaman-daraliyor

https://ekoiq.com/category/iklim-degisikligi/

https://ekoiq.com/2022/02/28/ipcc-yeni-raporu-iklim-eylemi-icin-firsat-penceresi-daraliyor/

https://www.repman.com.tr/tr/wp-content/uploads/2022/04/RepMan-Forum-2022-Respect-Arastirma-Sunumu.pdf

https://unfccc.int/process/the-paris-agreement/status-of-ratification

https://www.wwf.org.tr/?2340/IPCC5degerlendirmeraporuaciklandi

https://www.wwf.org.tr/calismalarimiz/iklim_ve_enerji/

https://www.wwf.org.tr/ne_yapiyoruz/iklim_degisikligi_ve_enerji/iklim_degisikligi/

https://www.wwf.org.tr/?8100/yeni-ipcc-raporu-kuresel-isinmayi-birbucuk-derecede-tutmak-icin-acilen-harekete-gecilmeli

https://www.iklimhaber.org/yeni-arastirma-her-3-kisiden-2si-kendini-iklim-krizi-karsisinda-kirilgan-hissediyor/

https://www.iklimhaber.org/wp-content/uploads/2022/02/konda-arastirma-rapor-2021-y.pdf

https://www.iklimhaber.org//wp-content/uploads/2020/11/konda-arastirma-rapor-2020s.pdf

https://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/sustainable-development-goals.html

https://www.globalcompactturkiye.org/hedefler-icin-ortakliklar/

https://www.ncdc.noaa.gov/sotc/global/201913

https://acikradyo.com.tr/kategori/cevre-ekoloji-ve-iklim

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1241079

https://scrippsco2.ucsd.edu/data/atmospheric_co2/primary_mlo_co2_record.html

https://doi.org/10.1126/sciadv.aav7337

https://www.noaa.gov/news/2020-was-earth-s-2nd-hottest-year-just-behind-2016

https://www.cgdev.org/publication/why-maintaining-tropical-forests-essential-and-urgent-stable-climate-working-paper-385

https://www.edf.org/sites/default/files/5301_Globalwarmingontheroad_0.pdf

https://doi.org/10.1073/pnas.1900868116

https://climatepolicyinitiative.org/publication/global-landscape-of-climate-finance-2019/

https://grist.files.wordpress.com/2010/02/job_creation_for_investment_-_garrett-peltier.pdf

https://www.ncdc.noaa.gov/sotc/global/202107

https://daraint.org/wp-content/uploads/2012/09/CVM2ndEd-FrontMatter.pdf

https://doi.org/10.1111/j.1466-8238.2010.00584.x

https://doi.org/10.1038/ngeo1477

https://doi.org/10.1126/science.1201609

https://doi.org/10.1371/journal.pone.0043542

https://doi.org/10.1038/nclimate1463

https://www.bloomberg.com/graphics/2022-fashion-industry-environmental-impact/

https://travalyst.org/wp-content/uploads/2021/01/The-Re-emergence-of-Travel-Report-A-Travalyst-View.pdf

https://etc-corporate.org/uploads/2021/09/ETC_SUSTAINABLE_TOURISM_HANDBOOK_vs6_FINAL.pdf

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1469385

https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/55549192/Surdurulebilir_Kalkinma_Hedefleri_Kuresel_Verimlilik_Hareketine_Dogru-with-cover-page-v2.pdf?Expires=1654166953&Signature=c8lj3sfDoLgACvgNuVakx8bIhosksld22aA9oHagHAS8W5e2YimIDKQm7JD5HS~rwF3mRgPqpSkCIOkmyJKhWe0syvYROdtleO~p~97Hc9fO1ALaAHJkPNuKdFvVvBsi9N9CMxqdPh~fNVUmDN-azNk0FqWNHI~FxcGWDBsDVgi69Bnwa9w6de0N6mPZtG6FmBOGYnLqak61~5bBvd8aus3DZ8AVG-Mhn2MnQE7kETOjqu~JFpq7EBeO1gE-J5pT8fNwlf8ud~yeWEhBfvMWVofe9E2PKCvUvwdkdbwy~UqJy-qUeW2wU0qqXKkfGmG854oPhlHY3JX6OPyoY45v2Q__&Key-Pair-Id=APKAJLOHF5GGSLRBV4ZA

https://iksadyayinevi.com/wp-content/uploads/2021/01/TURIZM-ISLETMELERINDE-KURUMSAL-SOSYAL-SORUMLULUK-2.pdf

Akdu, S. (2019). Sürdürülebilir turizm gelişimi ve yaratıcı turizm. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 10(EkSayı), 132-139.

Cömert, T. (2002). Türkiye’de sürdürülebilir turizm için makro plan önerisi. Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı.

Çakılcıoğlu, M. Sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilir turizm, http://www.kentli.org.makale.kalkinma.htm aktaran Özkök, F. Ve Gümüş, F. (2009) Sürdürülebilir turizmde bilginin yönetimi, Yönetim bilimleri dergisi (7:1), s 56.

Çavuş, Ş. ve Tanrısevdi, A. (2000). Sürdürülebilir turizm ve yerel ölçekli bir sürdürülebilir turizm gelişme modeli önerisi, Anatolia.

Çeken, H. (2016). Sürdürülebilir turizm temel kavramlar ve ilkeler. Ankara: Detay Yayıncılık.

Er, Ö. (2016). Kültürel değerlerin sürdürülebilir turizm kapsamında turistik ürün çeşidi olarak değerlendirilmesi: Edirne örneği. Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. s.8-12.

Ercan, P. (2014). “Sürdürülebilir Turizm Çerçevesinde Kitle Turizmi ve Otel Tasarımlarının İrdelenmesi”, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, s. 56.

Eser, S. (2011). Sürdürülebilir turizm ve Efes örneği. Yüksek Lisans Tezi. Muğla: T.C. Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı.

Freyer, W. (1999). Tourismus-Marketing, 2. Auflage, Oldenbourg, Munchen,

Garda, B. ve Temizel, M. (2016). Sürdürülebilir turizm çeşitleri, Konya: Selçuk üniversitesi, Sosyal ve Teknik Araştırmalar Dergisi. s.12 s.83-103.

Hunter, C. (1997). Sustainable tourısm as an adaptive paradigm, Annals of Tourism Research, vol.24, no.4, pp. 850-867, Printed in Great Britian, s.851.

İçöz, O., Var, T. ve İlhan, İ. (2009). Turizm planlaması ve politikası, turizmde bölgesel planlama. Ankara: Turhan Kitabevi .

Kaya, İ. (1997). Sürdürülebilir turizm kalkınması ve ülkemiz açısından bir değerlendirme, Yayınlanmamış Doktora Tezi. Balıkesir: Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Anabilim Dalı, s.3.

Koçak, N. (2016). Sürdürülebilir turizm yönetimi. Ankara: Detay Yayıncılık.

Kozak, M. (2013). Sürdürülebilir turizm, kavramlar, uygulamalar. Ankara: Detay Yayıncılık.

Kozak, M. (2014a). Sürdürülebilir turizm. Ankara: Detay Yayıncılık.

Kozak, M. (2014b). Sürdürülebilir turizm, Ankara: Detay Yayıncılık.

Liu, (2003), ss.469-470: Aktaran Kozak, M. (2014). Sürdürülebilir turizm. Ankara: Detay Yayıncılık s.27.

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Protokol Kapsamındaki Okullar İçin Anadolu Meslek Programı Konaklama ve Seyahat Hizmetleri Alanı Çerçeve Öğretim Programı (2020).

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu Meslek ve Anadolu Teknik Programı Konaklama ve Seyahat Hizmetleri Alanı Çerçeve Öğretim Programı (2020).

Nakıboğlu, G. (2017). Sürdürülebilirlik için yeşil tedarik zincirlerine bütünsel yaklaşım. Ankara: Detay Yayıncılık.

Olalı, H. (1990). Turizm planlaması ve planlaması, İstanbul: İşletme Fakültesi Yayın No:228.

Shrivastava, (1995), s.131. https://iibfdergi.aku.edu.tr/pdf/11_1/11.pdf aktaran Tokgöz N., Önce S., (2009). şirket sürdürülebilirliği: geleneksel yönetim anlayışına alternatif Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S I, 2009) Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi.

Swarbrooke J. and the others (2003). Adventure tourism: The new frontier. USA: Elsiver Science Ltd., 17 adlı eserden uyarlanmıştır) aktaran Garda,B. vd. (2016), Sürdürülebilir turizm çeşitleri: Selcuk University Journal of Social and Technical Researches Volume:12, p. 83-103.

https://basin.ktb.gov.tr/TR-237462/yerelin-degeri-turizmin-geleceği.html

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/841191 

https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/04/TurizmOzelIhtisasRaporu.pdf

https://yigm.ktb.gov.tr/TR-11596/cevreye-duyarlilik-kampanyasi-yesil-yildiz.html

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/venedikte-tekerlekli-bavul-yasagi-146627

https://isparta.ktb.gov.tr/TR-163065/lavanta-kokulu-koy.html

https://wwoofturkey.org/tr/wwoof-nedir-tatuta-nedir

https://orman.istanbulc.edu.tr/tr/content/arastirma/atatürk-arboretumu

https://www.kuzka.gov.tr/dosya/turizm_stratejisi_2023.pdf

https://tusiad.org/tr/yayinlar/raporlar/item/6030-surdurulebilir-turizm

https://www.gelecekturizmde.com/wp-content/uploads/2019/03/projeslider-1170×782.png

https://www.deutschland.de/tr/topic/yasam/almanyanin-destekleriyle-surdurulebilir-turizm https://sakarya.ktb.gov.tr/Resim/218612,acarlarlongozu2jpg.png?0

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/ahsap_evler_3.jpg

http://www.mavibayrak.org.tr/userfiles/image/4%20(1)(1).png

http://www.mavibayrak.org.tr/tr/assets/img/r5.jpg

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/729986

http://www.greenglobe21.com/

http://www.getob.org/Dosyalar/Dosyalar/SurdurulebilirTurizmRaporu.pdf

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/yalova/gezilecekyer/yuruyen-kosk

http://kutuphane.gumushane.edu.tr/media/uploads/kutuphane/files/surdurulebilir_turizm_kongresi_bildiri_kitabi.pdf https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=SML01&DistId=MRK

http://acikerisim.deu.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/20.500.12397/12185/261500.pdf?sequence=1&isAllowed=y