Pandemi sırasında ‘Evde Kal’dığımızda doğada ne gibi değişimler yaşandı? Pandemi Sonrası Anketler Neler Söylüyor?

Pandemi sırasında ‘Evde Kal’ dığımızda doğada ne gibi değişimler yaşandı?

Aslında insan bir nefes alıp yavaşlarsa dünya da nefes alabiliyor!

2020-2021 arasında sokağa çıkma yasakları sırasında dünyada yaşanan değişimlere bir bakalım*:

Alaska’da yolcu gemileri hareket edemediği için deniz altı 25 kat daha sessizleşti. Daha önce çocuklarını beslemek için güvenle bırakıp avlanamayan anne Kambur balinalar, bu sessizlikte çok uzaklardan seslerini birbirine duyurup iletişim kurabildikleri için takım halinde uzaklaşıp avlanıp, geri dönüp, yavrularını besleyebildi. Ve daha önce yeteri kadar beslenemeyen yavru balinaların sadece %7si hayatta kalabilirken, şimdi bu oran çok daha yükseldi. Aynı şekilde yunusların iletişimi menzili 3 katına çıktı.
Nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağaları üzerinde Juno plajında yapılan araştırmada, kaplumbağalar yumurtalarını insan kalabalığından uzak iç huzuruyla kumsala bırakabildikleri için, kaplumbağa yuvası ve sayısında %61 artış oldu.
Güney Afrika’da nesli tehlike altında olan Jackass Penguenler’in yavrulama oranları son 30 yılda %70 düşmüştü, ve pandemi sırasında ilk kez 2 kez üst üste çiftleşip yavrulama sayılarını %50 arttırdılar.
Afrika’da sadece 7000 çita var, ve nesli tehlike altında çitaların. Masai Mara’da arazi jipleri, insan sesleri ve fotoğraf makinası gürültüsünden, çitalar avlandıktan sonra yavrularını çağırmak için seslerini duyuramıyordu. Ve 3 yavru çitadan ancak 1 tanesi hayatta kalabiliyordu. Pandemi döneminde çita yavrularının %70’I ayakta kalabildi.
Tüm dünyada trafik sesi %75 azaldı, ve 1950’lerdeki seviyelere indi. İstatistiklere göre seslerden olumsuz etkilenen kuşlar ise en iyi üreme sezonlarını yaşadılar.
Uganda’nın yağmur ormanlarındaki şempanzelerin doğurganlık oranı 2 misli arttı.
İngiltere’nin Dorset denizlerinde denizatları 2 katı yavrulayabildi.
Kenya’da ilk defa boynuzu için kaçak avcılar tarafından hiç gergedan öldürülmedi.
Hava kirliliği Los Angeles’ta 40 yıl önceki seviyelere geriledi.
Çin’de havadaki toksik gaz yarıya düştü.
Sokağa çıkma yasaklarından sadece 12 gün sonra Hindistan hava temizlenmeye başladı ve 200 kilometre ötedeki Himalaya Dağları, şehirden görünür hale geldi.
Hindistan’ın Ganj nehrinde sudaki oksijen oranı %80 arttı. Dünyanın tüm nehirlerindeki su temizliği %100 arttı.
Ve insanlık tarihinde dünya üzerindeki topraklar en sessiz zamanını yaşadı.
En önemlisi tüm dünyada karbon salımı %6 oranında geriledi.

Yani insanın sokaklardan çekilmesi doğada bir yenilenmeye yol açtı.

İnsan faaliyetlerindeki azıcık değişimin doğa ve vahşi yaşam üzerindeki etkisi şaşırtıcı değil mi?

Çünkü gezegenimizi paylaştığımız diğer tüm canlılarla çok derin bağlarımız var, ve tüm bu canlılarla nasıl bir arada yaşadığımız, bu dünyadaki havayı, suyu, toprakları nasıl paylaştığımız tüm doğanın sağlığını etkiliyor.

Pandemi Sonrası Dünya İklim Krizi Bilinci ve Tüketim Alışkanlıkları Değişimi Anketleri Neler Söylüyor?

Aralık 2019’da Avrupa Birliği ülkelerinde 27,000 kişi arasında yapılan Avrupa Komisyonu araştırması:

94%: çevre korunması artık kişisel olarak önem taşıyor
76%: iklim değişimi çok ciddi bir problem (Kadınlar 79%, Erkekler 74%, Gençler – 15-24 yaş 80%
46%: hava kirliliği çok ciddi bir problem
46%: atıklar çok ciddi bir problem
33%: Tüketim biçimimizi çevre problemlerini dikkate alacak şekilde köklü olarak değiştirmeliyiz
%31: Üretim ve ticaret biçimimizi çevre problemlerini dikkate alacak şekilde köklü olarak değiştirmeliyiz
23%: Markalar ve firmalar sürdürülebilirlik prensibine uymalı
23%: Sürdürülebilirlik için daha sıkı yasal düzenlemeler yapılmalı

2020’de ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, İngiltere ve Çin’de 30.000 kişi ile yapılan Avrupa Yatırım Bankası araştırması:

78% Kişisel davranışların iklim değişimine etkisi olacağına inanıyor
41% Uçmaktan vazgeçebilir (40% Avrupa, 38% Amerika, 43% Çin).
16% Et yemekten vazgeçebilir
15% Yeni kıyafet satın almaktan vazgeçebilir
11% Arabalarından vazgeçebilir

İklim krizinden en çok etkilenecek Y ve X kuşakları konuya karşı çok daha duyarlı:

25%’i şimdiden karbon emisyonlarını düşürmeye başladıklarını ve paylaşımlı veya toplu taşıma araçları kullandıklarını söylüyor.
Genç Y Kuşağı (48%) ve erken Boomerlar (39%) et yemeği azaltan veya tamamen bırakanlar.
Genç Y Kuşağı’nın %46’sı ve Orta Y Kuşağı’nın 35%’i etik uygulamalar yapmayan markaları tamamen bırakacaklarını söylüyor.

Devamı: Neden Seyahat Ediyoruz ve Pandemi Seyahat Algımızı ve Alışkanlıklarımız nasıl değiştirdi?

Zeynep Atılgan Boneval

İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT – YAZI SERİSİ