4)EKOLOJİK, DOĞAYA DUYARLI & ÇEVRE DOSTU KONAKLAMA, RESTORAN VE ACENTALARI TERCİH ETMEK- SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA GEZGİNİ OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?  

 

Bilinçli Gezginler olarak:

·        çevre dostu enerjiler kullanan
·        karbon ayak izini düşüren
·        su tüketimini azaltan
·        plastik kullanımını engelleyen
·        ‘0’ atık hedefleyen
·        tamamen çözünebilir ve doğaya karışabilir malzeme ve mimari kullanan 
doğa dostu çözümler üreten, çevreye duyarlı ekolojik ve yeşil deneyimler sunan ulaşım, konaklama, yeme içme ve seyahat servis sağlayıcılarını tercih etme zamanı geldi.

 

 

EKOLOJİK & DOĞAYA DUYARLI & ÇEVRE DOSTU KONAKLAMA

Otelleri seçmek için ön inceleme yaparken kontrol etmek isteyeceğimiz duyarlılıkların listesi :

  • Yenilenebilir enerji kullanıyor mu?
  • Enerji ve su tüketimlerini, atık üretimini düşürüyor mu?
  • Geri dönüşüm uyguluyor mu?
  • Kullandıkları mahsulleri kendileri yetiştiren veya yerel üreticiden alıyor mu?
  • Gelirleri ile bulundukları bölgenin yerel toplumuna eğitim, sağlık, su kaynakları, konularında, ve de çevre yenilemeye, doğa korumaya katkıda bulunuyor mu?
  • Çalışanları yerel topluluklardan mı?
  • Plastik  kullanımını engelliyor mu?

 

Ekolojik, çevre dostu otellerin ortak özellikleri:

  • Güneş veya sudan yenilenebilir çevre dostu enerji tüketiyorlar
  • Suyu yağmur suyu biriktirerek elde ediyorlar ve su tüketimini minimize ediyorlar
  • Kimyasal içermeyen, doğa dostu ve toprakta çözünebilir temizlik ve boya malzemeleri kullanıyorlar
  • Kanalizasyonsuz kompost tuvaletler
  • Yemek atıkları komposta dönüştürülüyor
  • Sıfır atık prensibi ile tüm çöpler geri veya ileri dönüşüme alınıyor
  • Plastik kullanmıyorlar
  • Karbon ayak izini ofsetliyorlar
  • Tamamen çözünebilir ve doğaya karışabilir malzeme ile inşa ediyorlar
  • Tüm ürünler yerel üreticiden alınıyor
  • Sadece yerel halkı çalıştırıyorlar
  • Yerel halk için sağlık, eğitim, baraj, tarım, erozyon önleme çalışmalarına destek veriyorlar
  • Doğal hayatı ve biyolojik çeşitliliği koruma, ormanlaştırma çalışmalarına destek veriyorlar

 

Doğa Dostu otelleri bulmak için:

  • Five Leaf (Beş Yaprak Sistemi): Tüm dünyadaki ekoloji dostu konaklama seçeneklerini her yıl ölçümleyip onaylıyor. Five Leaf ayrıca oteller, tur operatörleri, tedarikçiler, çevre örgütleri, ekoloji ve sosyal sorumluluk programları ile gezginleri bir araya getiren bir ağ. Seyahat arz talep döngüsündeki duyarlı çevre girişimlerinin ve turistlerin birbirine ulaşabilmesi ve her gün turizm tarafından yaratılan karbon salınımının düşürülmesine katkıda bulunarak doğa dostu seyahat deneyimlerinin artmasını sağlıyor
  • LEED, Green Globe, Green Leaders, Green Key Global, Green Tourism Active (GTA) Global,  Audubon Green Lodging Program, Green Seal, EarthCheck, Travelife, Fairbnb, EcoHotels, Earth Changers konaklama seçeneklerini sürdürülebilirlik üzerinden online değerlendirebileceğiniz diğer organizasyonlar.
  • Seyahat ve otel araştırmaları için, gelirlerini ağaç dikmeye bağışlayan bir ekolojik otel arama motoru var: Ecosia.

 

 

DÜNYADAN ÖRNEKLER

  • Fas’ta Kasbah du Toukbal, Puerto Natales’te Remota Lodge, Afrika’da &Beyond, Wilderness, Singita gibi örneklerin öncüleri olduğu eko-lodge trendi özellikle Afrika, Amerika, Asya, Orta Doğu’nun doğal parklarında gelişen bir kavram.
  • Güney Amerika’da Patagonia’da yer alan EcoCamp, doğa turizmi şirketi Cascada Expediciones’in, son yıllarda kitle turizminin yarattığı tahribatı görerek tamamen sürdürülebilir ve kendi kendine yeterlilik prensibi ile yarattığı sürdürülebilir konaklama kampı. Paine Massif’in hemen eteklerinde yer alan yeşil kubbeler, yörenin tarihi Kaweskar kabilesinin geleneksel evleri örnek alınarak tasarlanmış. Şiddetli rüzgarlara – ki Patagonya’nın rüzgarı meşhur – dayanıklı bu yapılar, sıfır ayak izi politikası ile doğada hiç iz bırakmayacak şekilde demonte edilebilecek ve doğaya zarar vermeyecek materyaller ile inşa edilmiş. Toprağın doğal bitki örtüsüne zarar vermemek üzere 2.el keresteler ile yürüyüş yolları yapılmış. Kamptaki tüm enerji tüketimi hidroelektrik türbin ve güneş panellerinden sağlanıyor. Kompost tuvaletler çevreye zararlı kanalizasyon önleniyor ve atıklar solucanlar tarafından doğal yöntemle temizleniyor. Tüm atıklar Şili’deki farklı geri dönüşüm merkezlerine gönderiliyor. Tüm sabun ve kozmetikler doğal ve doğaya dönüşebilir içerikli. Şili’de ve Patagonya’daki ilk ISO14001 ve ISO9001 ekolojik sertifikalı EcoCamp.
  • Ekolojik Spa – Six Senses Resort – Fiji: Tüketilen tüm enerjisi güneş panellerinden üretiliyor. Yağmur toplama ve su arıtma tesisleri sayesinde su üretimi ve geri dönüşümü sağlanıyor. Plastik şişe kullanılmıyor. Onarım, yeniden kullanım ve geri dönüşüm ile atık önleniyor. Lokal toplulukları destekleyen programlara kaynak ve destek veriliyor
  • Sürdürülebilir Hostel –  Mdumbi, Güney Afrika: Yürüyüş, tırmanış, balilana gözlem gibi doğa aktivitelerine imkan tanıyan lokasyonu ile Mdumbi Sırtçantalılar Pansiyonu, sıfır atık, geri dönüşüm, güneş panelleri, yerel halkın hissedarlığı ile ev sahipliği gibi, sürdürülebilir çevre ve kültürü destekleyen önemli ekoloji dostu uygulamalar geliştirdi
  • Feynan Ecolodge – Ürdün: Dana Biyosfer Doğa Koruma Parkında yer alan ekolojik lodge, doğaya çözünebilir mimaride inşa edilmiş, güneş enerjisi ile elektrik üretiliyor, karbon ayak izi sıfır, ve yine sıfır atık prensibi uygulanıyor, gelirlerinin bir bölümü ulusal doğal hayatı koruma kurumuna bağışlanıyor.
  • Kisawa Sanctuary – Mozambik –  Dünyanın ilk 3D baskı ile inşa edilmiş doğa dostu inziva oteli
  • Tarladan Sofaya Ekolojik ve Doğa Dostu Oteller‘in sayısı artıyor: Babylonstoren – Güney Afrika,  Dayelsford Organic Farm – İngiltere, Agrivilla I Pini – Toskana / İtalya,  São Lourenço Do Barrocal – Portekiz,  Chez Panisse @ Proper Hotels – Kaliforniya / Amerika, Open Farm Community – Singapur

 

EKOLOJİK ŞEHİR VE KASABA OTELLERİ: 

Sadece doğanın el değmemiş köşelerinde değil, şehirlerde ve kasabalarda yer alan oteller de kendilerini doğa dostu olarak geliştirmek için çevreye duyarlı adımlar atıyorlar, yaratıcı yeşil deneyimler ve tasarımlar hazırlıyorlar:

  • havlu ve çarşaf yıkama sıklığını azaltmayı teşvik eden uygulamalar ile su tüketimini düşürmeye özen gösteriyor,
  • tek kullanımlık plastikleri kaldırarak ‘0’ atık hedefliyor,
  • güneş enerjisi gibi çevre dostu enerjilere geçiş yapıyor,
  • yün, ipek, kuş tüyü kullanmayan tamamen vejeteryan yemekler sunan Vegan oteller gelişiyor,
  • Ormanların yok olmasına sebep olan Palmiye Yağı, Kakao ve Kahve tüketimini engelliyor.

 

Kapsüller, Tiny House’lar, Kabin Evler

Kendi kendine yeterli ve sürdürülebilir yaşam alanları ve konaklama seçenekleri yaratmak konusunda yatırımlar çoğalıyor: Güneş ve rüzgar ile kendi enerjisini ve su ihtiyacını karşılayan Prefabrik ve Kapsül evlere bir örnek, Slovakya’da Nice Architects’in her yerde konumlanacak şekilde taşınabilen, güneş ve rüzgardan saate 9/744 watt enerji temin edebilen, sadece 1.5 ton ağırlığında Eko kapsül isimli mikro ev. Bu eko kapsüllerden birisi İsviçre Alplerinde Engelberg kayak bölgesinin Titlis dağının zirvesinde 3000 metrede konaklama imkanı sunuyor. Diğer Slovakya Bratislava’nın eski şehrinde de bu kapsülde konaklayabiliyorsunuz.

TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR, EKOLOJİK, YEREL KÜLTÜR VEYA DOĞA DOSTU KONAKLAMA DENEYİMLERİ

  • Narköy, İzmit: Doğanın kalbindeki Narköy, doğaya ve toprağa dokunmayı hatırlatan orman içinde bir köy. Organik tarım yöneticisi ve NLP uzmanı ‘Nar Anne’, yani Nardane Kuşçu’nun, insanın doğaya bağlı kalmasını amaç edinerek, sürdürülebilir yaşam modelleri geliştirerek, ekolojik yaşamı yakından tanımayı ve deneyimlemeyi isteyen herkesin faydalanabilmesi için yarattığı ‘eko-otel’, organik tarım çiftliği ve eğitim yerleşkesi. Sürdürülebilir enerji kullanımının esas olduğu Narköy’e ait yapılar, düşük karbon ayak izine sahip hafif çelik sistemi ile inşa edilerek, her ölçekte geri dönüşümlü ve doğal içerikli malzemelerle oluşturulmuş. Atölye ve etkinlikler arasında : balkon gibi kısıtlı alanlarda pratik bahçe yöntemleri öğreten ‘Kendi bahçeni yap’ ve ‘Doğada hayatta kalmayı öğreten ‘Doğada Olmak’ eğitimleri, Permakültür, kompost, peynir, ekmek yapımı atölyeleri, holistik sağlıklı beslenme programları, çocuklar için doğa içinde kişisel gelişim kampları yer alıyor.
  • Baksı Konukevi ve Müzesi – Bayburt: Doğayla Sanatı, Gelenekle Geleceği, İnsanla Toprağı Buluşturan Tılsımlı bir deneyim Baksı. Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde, ötesinde yolu olmayan ücra bir köşesinde tüm imkansızlıklara rağmen yaratılmış bir adanmışlık hikayesi, içinden doğulan köye ve muhteşem coğrafyaya bir saygı duruşu ve de gurbete en çok göç veren topraklara yaşam ve üretim aşılayarak, tersine göç başlatmak için hayata geçirilmiş sanatsal, kültürel, toplumsal bir platform Baksı: Detayları yolculukterapisi.com/baksi-muzesi/ yazımdan okuyabilirsiniz
  • Alavya Hotel – Alaçatı: Dünya çapında birçok ödüle sahip, yaşam kalitesi yüksek dünyanın birçok yerinden misafire Alaçatı’yı tanıtan ve ağırlayan, Alaçatı’ya çok büyük değer katan, kaliteli ve sağlıklı gelişimi için emek veren Alavya Otel, birçok örnek projesi ile Sürdürülebilir Alaçatı için örnek bir otel: 192 haftadır her Pazartesi sabahı Alvaya ekibi ve gönüllü ile bir araya gelerek Alaçatı sokaklarındaki çöpleri topluyor. Bugüne kadar 35 ton çöp toplandı. Geri dönüşüm sanatçısı Gülnur Özdağlar işbirliği ile plastik atıklardan ve otelin şampuan krem şişelerinden geri dönüştürerek Noel ağaçları ve süsler yapıldı. Seramik sanatçısı Serap Yurdaer ile kırılan tabak ve kaseler estetik bir şekilde onarılarak yeniden kullanıma alınıyor. WWF, Help Cut The Crap, Mis gibi Türkiye gibi çevreci örgütler ile işbirliği yapılıyor. Mitu restoranda plastik pipetler kullanımdan kaldırılıp yerine kağıt ve bambu alternatifleri kullanılıyor. Sadece cam şişeler ile servis yapılıyor. Ve tüm camlar geri dönüşüm için ayrıştırılıyor. Odalardaki sunumlar plastik değil yeniden kullanılabilen keten torbalarda yapılarak atıklar azaltılıyor. Otelde ev yapımı, doğal ve organik lezzetler, saf ve işlenmemiş mevsiminde mahsuller ve gıdalar sunuluyor. 12 ay açık kalarak Alaçatı’da Sürdürülebilir Turizme destek oluyor. 12 ay açık kalarak Alaçatı’da Sürdürülebilir Turizme destek oluyor.
  • Pachamama Hotel – Alaçatı : Tamamen çevreye duyarlı, doğa dostu, enerji farkındalığına sahip mimaride inşa edilen ilk Alaçatı oteli olan Pachamama, Latin Amerika ve Anadolu gibi, toprağa önem veren ve onunla uyum içinde yaşayan medeniyetlerden ilham alan, kitlesel bir tüketim alanı yerine, farklı medeniyetlerin doğa ve sanat yaklaşımlarını sentezleyen kadim kültürlere saygı duruşu sergileyen bir otel. İnsan sağlığına uygun şekilde, rüzgarı ve güneşi hesaba katarak doğu-batı aksında inşa edilen binası, Alaçatı’nın sürekli esen Poyrazı’nın yarattığı hava akımı ile doğal serinlik sağlıyor. Yörenin bazalt ve andrasit taşları yüzlerce yıllık yaşanmışlığı hissettirirken, fosilli doğal mermer zeminler, Kızılçam ve Sedir ağaç malzemeler, yuvarlak formlarda yüksek kargı tavanlar, kerpiç teknikleri, organik sıva ve yağlar ile yapılan doğal yalıtımlar, boya yerine kiremit tozu ile renklendirilmiş duvarlar, dersiz banyolar ile Pachamama, sürekli nefes alıp veren bir canlı mekan. Doğa dostu otelde, inşaat sırasında bina tavanına yuva yapmış kırlangıçların yuvası bile bozulmamış, ilk uçuşlarını bu yuvadan yapan yavrular hala otelde. Hatta bu kuş yuvasından esinlenerek yapılan aydınlatma otelin girişinde yerini almış. Otelde ev yapımı, doğal ve organik lezzetler, saf ve işlenmemiş mevsiminde mahsuller ve gıdalar sunuluyor. 12 ay açık kalarak Alaçatı’da Sürdürülebilir Turizme destek oluyor.
  • Vadi Alaçatı Otel – Alaçatı: Alaçatı’ya  5 kilometre mesafede büyük bir arazide tarım turizmi alanı olan Vadi Alaçatı, konaklamada tamamen doğal bir yaşam sunuyor. Ardıç, Çam, Meşe, Harnup, Zeytin ağaçları, yaban mersini, dağ çileği, piren, kekik, papatya ile çevrili bir alanda içinde, kendi bahçesi veya tarlasına sahip 19 adet kütük silindir bungalov, çadır alanları, bağlar, kümesler, kabak, kavun, domates, biber yetiştirilen bostanlar, kalp şeklinde kocaman bir lavanta tarlası, arı kovanları, iki adet gölet, yürüyüş parkuru, 7.500  zeytin fidanının yer aldığı Vadi Alaçatı, kendi güneş enerji panelleri, içme suyu arıtması ve kimyasal kullanmadığı tarım prensibi ile karbon ayak izi sıfır, tamamen doğa ve ekoloji dostu bir vaha. Vadi Alaçatı’da kendi mahsulleri olan ev yapımı ekmek, peynir, yoğurt, bal, zeytin sunuluyor.
  • Taş Otel, Alaçatı (şu anda kapalı): Alaçatı demek Taş Otel demek. Alaçatı’da aldığı eski bir taş evi, Alaçatı dokusuna ve yaşamına uygun şekilde restore ederek hayata geçiren Zeynep Öziş, Alaçatı’ya yerleştiği ilk günden itibaren Alaçatı’nın doğru bir kimlik kazanması, korunarak, dikkatli ve özenle gelişmesi için yani Sürdürülebilir Turizmi için yoğun emek ve çaba sarf etti.
  • Six Senses Otelleri: Sürdürülebilir lü anlayışını, yiyecek & içecekten odalarına taşıyan, yalnızca otel içerisindeki atık azaltımı ve geri dönüşüm hedefi ile kalmayıp daha geniş çerçevede ele alan Six Senses, otellerinin bulunduğu lokasyondaki sosyal çevrenin iyileştirilmesi ve doğanın korunması için pek çok sosyal sorumluluk çalışmasını bütünsel olarak ele alıyor. Satın alma süreçlerinden başlayarak tüm operasyonu kapsayacak şekilde karbon ayak izini minimumda tutmak için adımlar atıyor, plastik kullanımını en aza indirgiyor, otele giren her ürünü kaynak ve karbon emisyonu analizi yaparak seçiyor, geri dönüşüm alanında her geçen gün daha fazla adım atmaya çalışıyor: restoranlardaki atık yağlar Earth Lab’de mum yapımı için kullanılıyor, yemekleri ayrıştırılıp düzenli olarak barınaklara gönderiliyor, artıklar ise gübreye dönüştürülüyor ve organik bahçelerinde kullanılıyor kullanıyor.
  • Casa Lavanda, Şile: İstanbul’dan 45 dakika uzakta Şile’ye bağlı Ulupelit Köyü’ndeki 17 bin metrekare yeşil alanda yer alan Casa Lavanda, inşaatında doğal yapıya ve ekosisteme uyumlu, doğal ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilen taş ve ahşap gibi malzemelere ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına öncelik veren, ve yerel üreticiye destek veren ekolojik bir gastronomi oteli. 
  • Balkaya Çiftliği, Kazandere Köyü, Kırklareli: Istranca Ormanının içerisindeki tarlalarda hem doğada konaklama hem de tarım faaliyetlerini özenle sunan bir çiftlik. Balkaya Çiftliği, enerji ihtiyacının tamamını güneş ve rüzgardan sağlarken su ihtiyacını doğal kaynaklardan karşılıyor. Kırklareli bölgesinin yerel lezzetleri ve Balkaya Çiftliği tarlalarında yetişen mahsüllerini tarladan sofraya taşıyor. Civarındaki Osmançe Kalesi, Balkaya Kayası, Kuru Dere Mağarası, Vadi Havuz gibi muhteşem doğa parkurlarında nefis yürüyüş ve yüzme imkanları sunuyor.
  • Aral Tatil Çiftliği – Bozcaada: Geçmişi Bozcaada’da, hayvancılık, bağcılık ile uğraşan ailenin hayata geçirdiği ekolojik otel konuklarını tavus kuşları, ördek ve kazlar, tavuk ve horozlar, hindiler, keçiler, oyuncu kedileri ve afacan köpekleri ile karşılıyor.
  • Ataol Çiftliği Hotel & Restaurant: Bozcaada’da üzüm bağları ve zeytinliklerle çevrili bir vadinin ortasında, Ekolojik yaşam, Organik tarımı ve Konaklamayı birlikte sentezliyor. Ekolojik mimari ile tasarlanmış taş evlerin bulunduğu otel, organik olarak çiftlikte yetiştirilen ürünlerle yöresel ve geleneksel yöntemlerle hazırlanan lezzetler sunuyor ve misafirlerine tarımı deneyimleme imkanı sağlıyor.
  • Pastoral Vadi – Fethiye: Fethiye’nin Yanıklar Köyü’nde çam ormanlarıyla çevrili bir vadinin ortasında, Kargı Çayı’nın yanı başında, keçi, koyun, tavuk, ördek ve at gibi çiftlik hayvanlarının da yer aldığı 42 dönüm büyüklüğündeki zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bir arazi üzerinde, ekolojik yöntemlerle sebze ve meyve yetiştiren Pastoral Vadi, ekolojik mimari yaklaşımıyla tasarlanan taş, ahşap ve kerpiç evleriyle yılın 12 ayı konuklarını ağırlıyor. Misafirler mutfak ve bahçe çalışmalarına katılabiliyor, yerel kültür ve el sanatları atölyelerinde dokumayı, topraktan çanak-çömlek yapmayı, ahşap oymayı deneyebiliyor, tarhana, erişte, reçel ve turşu yapım çalışmalarına katılabiliyorlar. 
  • Saklı Göl Evleri, Karacaören Antalya: Yeşillikler ile çevrili gölün etrafındaki Saklı Göl, doğadanın uyumunu yansıtan mimaridekii ekolojik göl evlerinde konaklarken, balıkçılık, kano gezisi, doğa yürüyüşü, tekne gezintisi, bisiklet turu gibi aktivitelerin yanı sıra Sagalassos, Kremna, Milyos (Milias) Antik Kentlerini ve Kral Yolu Yazılı Kanyonu yürüyüşleri imkanı sunuyor.
  • Moyy Mini Otel, Çamlıhemşin, Rize: Çamlıhemşin kasabasında taş ve kestane ağacından inşa edilmiş tarihi bir binanın restorasyonu ile misafirleri ile buluşan Moyy, 6 odalı sade bir ekolojik bir lodge & kafe, Kaçkarlar’a giriş yapmak için ideal bir konumda, Fırtına deresi, Kaçkar yaylalarında yürüyüşler, çay toplama ve bal sağımı gezileri, Ağustos’ta yabanmersini, frambuaz ve böğürtlen tarlaları gezileri yapmak ve yöreye özgü lezzetler, ev yapımı reçeller, Çamlıhemşin balları, mevsim meyveleri ile hazırlanmış likörler tatmak mümkün.
  • Elbademi Çiftliği – Kaş: Kaş’ın Çukurbağ Köyü’nde, antik Likya yürüyüş yolu üzerinde yer alan Elbademi Çiftliği, Taş pansiyon ve taş müstakil evlerden oluşuyor. Organik bahçe aktiviteleri, sanat atölyeleri sunan bu çiftlikte hem antik kentlere kültür turları hem de doğa yürüyüşleri yapabiliyorsunuz.
  • KazDağı Hızır Kamp, Edremit: Kendi çadırınız, ağaç evler ve taş-ahşap evlerle 3 farklı konaklama seçeneğine sahip olan KazDağı Hızır Kamp’ında, Zeytinli Çayı’nın serin suyunda yüzüp, doğa yürüyüşleri yapabiliyor, ve değişik etkinliklere katılabiliyorsunuz.
  • Kapor Organik Çiftlik Evi – Avanos: Kapadokya Avanos ilçesine 1 km mesafede bulunan ve kendi bahçesinde yetişen sebze ve meyvelerle yapılmış yemeklerle hizmet veren çiftlik evinde ekolojik bağcılık öğrenip, bağ bozumu festivaline katılıp, aynı zamanda organik ürünler de satın alabiliyorsunuz. 
  • HavaSuPark Otel / HavaSu Köy – Kumluca: Kumluca’da Arpabeleni’de doğaya uyumlu şekilde oluşturulmuş yaşam alanlarında Bungalow ve Karavan veya çadırlı konaklama yaparken, Orman içi yürüyüş yolları ile Gagai ve Melanippe Likya antik kentlerine, Gelidonya Fenerine, Korsan koyu, Kazanova, Kargılıdere koyları ve Aktaş sahiline yürüyüşler yapabiliyorsunuz.
  • Akdeniz Bahçesi Küçük Otel – Çıralı: Caretta Caretta kaplumbağalarının yuvalama alanı da olan, tertemiz ve sakin Çıralı sahiline 5 dakikalık mesafede bulunan Akdeniz Bahçesi, ekolojik tatil evlerinde konaklama, tamamen yöresel ve doğal ürünler kullanılarak pişirilen Akdeniz yemekleri; el işi, taş boyama, takı yapımı, dokuma gibi eğitici etkinlikler ve geleneksel el sanatları atölyeleri sunuyor.
  • Kocabahçe Glamping Bozburun´dan yaklaşık 2 km lik mesafede yer alan Germe Koyu´na aracınızı park ettikten sonra tekne ile ulaştığınız Kocabahçe, narenciye bahçelerinin, muz ve limon ağaçlarının, günebakan çiçekleri, cırcır böcekleri arasında yer alan sadece güneş enerjisi kullanılan çevre dostu bir kamp ve restoran. Ahşap bungolovda ya da kendi çadırınızı kurup konaklayıp, bostan ve bahçelerde yetişen doğal sebze ve meyveleri yemek için bir yeryüzü cenneti Kocabahçe.
  • Dionysos Village Hotel, Kumlubük, Marmaris: Yemyeşil bir doğanın içinde muhteşem manzaraların tadına varmak ve doğanın büyüsüne kapılmak için Dionysos Village Hotel gerçekten eşsiz bir adres.
  • Golden Key Bördübet, Marmaris: Çam ormanları içinde yer alan Golden Key Bördübet, nehir kıyısında yemyeşil bir bahçenin içinde sakin, huzurlu bir doğa mabedi. Nehrin hemen kenarında konaklayıp, yakındaki köylerden gelen taze yerel ürünlerin sunulduğu yemekler yiyebiliyorsunuz.
  • Teomida Hotel, Burhaniye: Kuzey Ege’de, Edremit Körfezi’nin güneyinde, doğaya saygı anlayışı ile inşa edilmiş olan Teomida, bir Akdeniz bahçesine dönüştürülmüş 1,5 hektarlık zeytinliğin ortasında yer alıyor. 
  • Palivor Çiftliği, Demirköy Kırklareli: İstanbul’dan 3.5 saat uzaklıkta, Demirköyde, İğneada Ormanlarının tam ortasında 140 dönüme yayılmış Palivor çiftliği, organik tarım yapmak için kurulmuş alanda yer alan Taş Ev’de konaklama sağlıyor. çiftlik ve doğal bir hayatı deneyimleme şansı ve 110’dan fazla organik tarım ve süt ürünü sunuyor. Çiftlikte kuzu, koyun, keçi, tavuk, at, ve eşekler rahatça dolaşıyor 11 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuru yer alıyor. Dünyanın sınırlı sayıdaki Longoz Ormanlarına da yarım saatte ulaşabiliyorsunuz.
  • Villa Fe, Çatalca: Çatalca’daki 15 dönümlük ekolojik çiftlik, doğayla buluşmanın yanı sıra yoga, meditasyon, nefes, şaman atölyeleri konaklama ve  tarla ve seralarda yetişmiş taze köy mahsulleri ile hazırlanmış harika vejeteryan lezzetler sunyor.
  • Longosphere Glamping, Demirköy, İğneada: Longoz Ormanları’nı keşfetmek ve doğayla buluşmak için Longosphere Glamping gerçekten biçilmiş kaftan.
  • Nefes Mekan, Kışlacık Köyü, Vize, Kırklareli: Istranca Ormanları, Cehennem Şelâleleri, Longoz Ormanları, Dupnisa Mağarası gibi doğa harikalarını, Aya Nikola Manastırı ve Panayır İskelesi gibi tarihi yerleri keşfetmek için Nefes Mekan ideal bir adres.
  • Dikey Dünya Doğa Evi – İznik:  İznik’e 10 km uzaklıkta, Avdan Dağı’nın İznik Gölü’ne bakan yamacında, çam ağaçlarıyla kaplı, tabiatın içerisinde doğa evi
  • The Lake House, İznik: İznik Gölü kenarında doğa ile iç içe bir konumda, insan yerleşimi ile doğal habitat arasında ekolojik bir denge kurmuş bir konaklama deneyimi. 
  • Babakamp – Fethiye: Babadağ’a karşı 1300 metre yükseklikte doğanın sürdürülebilirliğini gözeten doğal yaşam ve ekolojik çiftliği
  • Hakoni House,Fındıklı, Rize: doğayı koruma, yerel üretici destekleme, etik, sürdürülebilir, sağlıklı turizm prensiplerini benimsemiş vejeteryan otel
  • Diğer Karadeniz Konaklama Alternatifleri
  • Dudi konağı, Çamlıhemşin
  • Kuzey Bungalow, Ardeşen
  • Karınca Dağ Evleri – Yuvacık
  • İnan Kardeşler Otel ve Restoran / Uzungöl: Yabani hayat açısından oldukça zengin olan Uzungöl yöresinde 1974’ten bu yana restoranında, malzemeleri bahçeden taze taze toplanmış yöresel yemekler sunan İnan Kardeşler, 2010’da bölgenin coğrafyasına uygun tasarlanmış odaları ile konaklama hizmeti de vermeye başladı,  
  • Şerah Motel Restoran / Uzungöl: 2000 yılında hizmet vermeye başlayan doğa içindeki ahşap bungalovları, hiçbir kimyasal işleme maruz kalmadan ekolojik yöntemlerle yetiştirilen sebze ve meyveleri ile ekolojik bir konaklama ve lezzet deneyimi adresi.
  • İnci Motel / Uzungöl: Yöresel mimariyle uyumlu tasarlanmış odalarında konaklama, tamamen organik yetiştirilmiş mahsuller ile geleneksel ve yerel yemekler ve de yayla turları sunuyor.

 

  • Dedeman Konya Otel; Zübeyde Hanım Ana Okulu Yenileme Projesi, Sevgi Evleri Projesi
  • Starwood Otelleri; çocukların eğitimine katkı sağlayan ‘Road to Awareness’ projesi
  • The Ritz-Carlton; Taksim civarında barınma problemi yaşayanlara ‘Çorbada tuzun olsun’ ismiyle yiyecek yardımı, ‘Earth Hour’ uygulaması ile kıyafet ve kitap bağışı, enerji tasarrufu projeleri
  • Turuncu Bayrak organizasyonuna dahil olan otel, restoran ve gıda hizmet sağlayıcıları ‘Afiyet Olsun, İsraf Olmasın’ projesine destek veriyor.

EKOLOJİK & DOĞAYA DUYARLI & ÇEVRE DOSTU RESTORAN VE ÇİFTLİKLERDE YEMEK YEMEK & ALIŞVERİŞ YAPMAK: 

 

Seyahat deneyimlerimizin içerisine, duyarlılık, sürdürülebilirlik, çevre bilinci, yerel halka katkı, lokal entegrasyon gibi sosyal sorumluluk projeleri ekleyen restoran ve çiftlikler, bu deneyimlerimizi daha iç huzuru ve manevi tatmin ile yaşamamızı sağlıyor.

 

DÜNYA’DAN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE EKOLOJİK RESTORAN VE ÇİFTLİK ÖRNEKLERİ

 

Dünya’da Gelişen Sosyal Gastronomi Hareketi 

Dünyada 1 milyara yakın kişi açlık sınırında iken dünyada üretilen ve hazırlanan gıdaların 1/3’ü çöpe atılmakta. Yine dünyada 250 milyondan fazla kişi işsizlik sorunu yaşamakta. Ve sera gazı üretiminin %37’si tarım ve gıda üretimi süreçlerinden kaynaklanıyor.

Sosyal gastronomi hareketi tüm sektörel zararları azaltıp, sosyal faydalar sağlayarak, gezegenimiz için daha sağlıklı bir gelecek yaratmayı hedefleyen bir anlayış.

Sosyal Gastronomi, insanları gıda ve gastronomi yoluyla birleştirmek, sosyal açıdan eşitsizliği ortadan kaldırmak, yerel becerileri geliştirmek için eğitmek, teşvik etmek ve yetkilendirmek, daha iyi beslenme sağlamak, yerele sosyal fayda sağlayıp güçlendirmek, daha adil, kapsayıcı, yenilikçi ve dayanışmacı bir toplum yaratmayı hedefleyen bir gastronomi hareketi. Tarım, gıda, yeme içme hizmetleri konusunda olanakları yetersiz kişilerin işsizlik, yoksulluk ve açlık sıkıntılarını giderme, ayrıca üretici ve hizmet sağlayıcıya ekim, hasat, lojistik, yemek hazırlama, gıda atıklarından kompost ve geri dönüşüm sağlama süreçlerine destek ve fayda sağlamayı hedefleyen bir girişim Sosyal Gastronomi.

Sosyal Gastronomi öncüsü kabul edilen David Hertz: ‘Yiyeceklerin sadece tadı güzel olmamalı, aynı zamanda toplum için de faydalı olmalı’ mottosu ile, 2012 yılında kar amacı olmayan sosyal girişim Gastromotiva’yı kuruyor. Ana işlevleri:

  • sosyal açıdan eşit durumda olmayan insanlara ulaşarak bilgi düzelerini arttırmak, gastronomik ticari yönünü güçlendirmek için onlara eğitim vermek
  • sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek amacı ile iyi tarım ve üretim uygulamalarına destek sağlayarak gastronomi işletmelerine satış imkanı sağlayarak fırsat yaratmak
  • gıda kaynaklı obezite gibi sağlık problemlerine karşı insanları doğru ve sağlıklı beslenme konusunda eğitmek ve yönlendirmek
  • atıkların en minimum düzeye düşürülmesi için savaşmak, atıkların açıklığa karşı bir araç olan değerlendirilmesini ve geri dönüşümünü sağlamak

 

Gastromotiva’nın dünyada 80’den fazla sosyal gastronomi projesi var. Ve Türkiye’den çok gurur verici birisi yer alıyor bu ağda: Mardin’li Şef ve Sosyal Girişimci Ebru Baykara Demir’in Türkiye toprağı ve insanı için yaptığı projeler öyle kıymetli ve önemli ki, sosyal gastronomi alanında yaptığı faaliyetler hakkındaki akademik bir çalışma Portekiz’de bir Uluslararası Turizm Konferansı’nda sunuldu. Türkiye’nin dört bir köşesine yayılmaya devam eden Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetim Projesi, Harran Gatronomi Okulu Projesi, Yaşayan Toprak, Yerel Tohum, Sorgül, Ekmek Çörek Atölyesi, Savur Mantar Atölyesi, Kültürel Miras Halep Sabunu, Mutfakta Umut Var, Sabunhane 1890 Restoranı projeleri ile topraklarına ve ülkemizin geleceğine sahip çıkıp, emek veren ve değer katan Ebru Baykara Demir gerçekten takdir ettiğim bir kadın sosyal girişimci.

Dünyadan diğer farklı örnekler ise şöyle:

  • Viyana’da 2015’de açılan Magdas Otel‘in personelinin çoğunluğu dünyanın 16 farklı ülkesinden gelen mültecilerden oluşuyor. Şehrin 2. bölgesinde Prater Park’ının yeşillikleri arasında yer ala otel, Avrupa turizm sektöründeki en önemli ve cesur sosyal sorumluluk projelerinden birisi. 88 odalı, son derece zevkli retro tasarıma sahip, uygun fiyatlı otel,  Caritas vakfı ve ‘crowdfunding’ bütçesi ile kurulmuş. Mültecilerin ülkede çok zor iş bulduğunun farkında olan vakıf, hem mültecilerin yeteneklerini geliştirip eğiterek, hem de iş sahibi yaparak, son 5 senede ne kadar başarılı bir işletme modeli kurulabileceğini kanıtladı. Bu yaratıcı girişimin mottosu ‘sosyal sorunları ekonomik araçlar ile kendi kendine çözmek’. Geri dönüştürülebilir mobilya, el örgüsü lambalar, vintage koltuklar, Avusturya trenlerinden çıkan dolaplar, Vienna Academy of Fine Arts tarafından hibe edilen sanat eserleri, kitaplar ile bezenmiş otel, Viyana’da konaklamak için aslında şu anda en güzel seçenek. seçenek   https://www.magdas-hotel.at/en/
  • Kadın Kadına Mülteci Mutfağı, Türkiye’de benzer başka bir mülteci destek projesi
  • InGalera ise Milano’da tüm hazırlık ve servisin mahkumlar tarafından yapıldığı, gerçek bir hapishane içinde yer alan bir restoran & sosyal sorumluluk projesi. Ön yargıların ve sınırların eridiği bir dünyaya doğru adım atıyoruz yavaş yavaş çok şükür. http://www.ingalera.it/en/
  • The Clink: Benzer bir başka proje ise İngiltere’de HMP Brixton hapishanesi içinde yer alan restoran The Clink. Burada aşçılar, servis ekibi, temizlik yani tüm personel cezaevi mahkumlarından oluşuyor. Ve gelirler mahkumların eğitimine aktarılıyor. Eğitim alan tutukluların yeniden suç işleme oranın  %49 düşmesi ise çok umut verici. .
  • The Bazaar Projesi: Nepal’de 2016’da sürdürülebilir gıda ağı yaratabilmek hedefi ile, organik tarım yapan çiftçiler ve üreticiler ile küçük işletmeler arasında bağlantı sağlayan bir Pazar kuruldu. Bu Pazar hem organik tarım ve yemek işindeki küçük işletme ve üreticiler arasında bağ kurarak onların hizmet ve ürünlerinin karşılık bulmasını sağlıyor, hem de organik tarım teknik uzmanlığı, eğitimi ve finansal destekler gibi yardımlar sunuyor.

 

 

Sıfır Atık Restoranlar ile Sürdürülebilir Yemek Deneyimleri

Yiyecek-içecek sektöründe gıda, ambalaj, plastik, ahşap, kağıt, metal, elektronik, cam, kompozit, bitkisel yağ, pil ve organik atıkları çok yüksek boyutlarda. Ancak  Avrupa ve Amerika’da sıfır atık felsefesini ilke edinmiş restoranlar, kafeler ve barlar artıyor. Hatta bu mekanların çoğunda bir çöp kutusu dahi bulunmuyor. Peki bu iş nasıl yürüyor?

Dünya çapında atık yönetimini iyi uygulayan, işletmelerini sıfır atık felsefesine yaklaştıran ve sürdürülebilirliği disiplin haline getiren restoran şeflerinin dikkat ettiği başlıca unsurlar var:

  • Yerel üreticiyi destekliyorlar.
  • Mevsiminde malzeme kullanıyorlar.
  • Tedarik ettikleri ürünleri tekrar kullanılabilir kaplar/kutular içerisinde almayı tercih ediyorlar. Hatta bazıları plastik ambalaj kullanan üreticilerle çalışmıyorlar.
  • Mutfakta hiçbir gıdayı israf etmiyor, her parçasını dönüştürerek kullanıyorlar.
  • Eğer atık gıda oluşuyorsa bunları kompost haline getirip yerel çiftçiye ve üreticiye veriyorlar. Böylece sürdürülebilir bir döngünün parçası oluyorlar.
  • Menü için ihtiyaç duyulan malzemeleri mümkün olduğunca kendileri üretiyorlar.
  • Mekanın dekorunu, masa-sandalyelerini geri dönüştürülen malzemelerden üretilmesine dikkat ediyorlar.
  • Ekipte çalışan herkesi atık yönetimi konusunda eğitiyor ve sıkı kontroller yapıyorlar.
  • Plastik kesinlikle kullanmıyorlar. Paket servis ambalajlarında biyo-çözünür ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyorlar.

Dünyadan Sıfır Atık Restoran Örnekleri

Silo, Londra: Dünyanın ilk sıfır atık restoranı İngiltere’nin Brighton şehrinde 2014 yılında açılan Silo. Aynı anda bir kahve dükkanı ve fırın da olan Silo, şimdi Londra’da faaliyet gösteriyor. Şef Douglas McMaster’ın öncülüğünde atıksız ve geri dönüşümü yüksek bir sistem kuran Silo, sıfır atık konusunda rol model oldu:

  • Menüsündeki pek çok ham madde kendileri tarafından üretiliyor.
  • Mutfakta kullandıkları unu kendi değirmenlerinde atalık buğdayları öğüterek elde ediyorlar.
  • Sirkelerini kendileri kuruyorlar, tüm süt ürünlerini yine kendi imkanlarıyla sağlıyorlar.
  • Yerel üreticiyi destekliyorlar ve kendi üretemedikleri malzemeleri tekrar kullanılabilir kapların içinde tedarik ediyorlar.
  • Oluşan az miktardaki gıda atığını da kompost yaparak bir başka döngüye katkıda bulunuyorlar.
  • Hatta mekandaki masa ve sandalye gibi dekoratif parçalar bile geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilme esasıyla seçilmiş.

Frea, Berli: Dünyadaki ilk vegan sıfır atık restoran ise Berlin’deki Frea:

  • Kefirden kombucha’ya, ekşi mayalı ekmekten kullanılan soslara tabağınızdaki malzemelerin önemli ölçüde bir kısmı mutfakta üretiliyor
  • Mutfağın gıda atıkları 24 saat içerisinde mekandaki kompost makinesinde işlenerek yerel üreticiye iletiliyor
  • Rafine lezzetleri ulaşılabilir maliyetlerle tüketiciye sunan Frea’da kullanılan dekoratif mobilyalar bile komposta dönüştürülebilir malzemelerden üretilmiş.

Nolla, Helsinki: Finlandiya’nın ilk sıfır atık restoranı olan, Fince “sıfır” anlamında gelen Nolla, Michelin yıldızlı restoranlarda deneyim kazanmış üç şefin kurduğu gurme bir restoran:

  • Ekibin çalışma üniformaları ve önlükleri eski yatak örtülerinden dönüştürülerek dikiliyor.
  • Şarap ve zeytinyağı dışındaki tüm ürünleri yerel üreticilerden tedarik ediyorlar
  • paketlenmiş ürünlerden kaçınıyorlar.
  • Mutfaktan çıkan tüm gıda atığı komposta çevriliyor.
  • Bu kompostları yerel üreticiyle ve çiftliklerle paylaşarak döngüye katkıda bulunuyorlar.

Haoma, Bangkok: Sıfır atık fine-dining deneyimi sunan Haoma’da Şef Deepanker Khosla, Hint köklerinden aldığı ilhamı organik Tay mutfağıyla birleştirerek gurme lezzetler sunarken:

  • Restoranın arka bahçesinde menüde kullanılmak üzere bölgeye has otlar, sebzeler ve yenilebilir çiçekler yetiştiriyorlar.
  • Artan gıdaların kompostları da tabii ki bu küçük çiftliklerine fayda olarak geri dönüyor.
  • Yağmur suyunu bile biriktirip yeniden kullanmayı başarıyorlar.
  • Çalıştıkları şarap üreticilerinin organik ve biyo-dinamik tarım yapmasına özen gösteriyorlar.

Rhodora, New York: New York’da Brooklyn mahallesindeki şarap barı Rhodora, sürdürülebilirliği ve sıfır atığı ilke edinmiş bir mekan:

  • Konserveler, peynirler, masanıza nostaljik tenekelerinde gelen ve sadece yerel bağlarda butik üretim yapan üreticilerin şarapları ile sakin masalar sunuyorlar.
  • Ekipte hiyerarşi de kurmuyorlar ve herkesin her pozisyonda dönüşümlü çalıştığı bir sistemle çalışıyorlar.

 

TÜRKİYE’DEN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE EKOLOJİK RESTORAN VE ÇİFTLİK ÖRNEKLERİ

  • Gastro Tire – Tire: Tire’nin tepelerinde yer alan Kaplan köyünde bir mutfak atölyesi ve restoran olan Gastro Tire, hem yörenin kendine has mahsullerini ve yüzyıllardır devam eden lezzet geleneklerini tanıtmak için bir gastronomi durağı, hem de yörenin toprağına, mahsüllerine, mutfak kültürüne bir saygı duruşu sergileyen sosyal bir proje. Gastronomi turları; 5-8 kişilik gruplar halinde Tire Pazarı gezileri, yerli kadınların tarlalarında otlarının hikayelerini dinleyerek ot toplama gezileri, Gastro Tire mutfağında yemek yapımı ve özel mutfak atölyesi şeklinde gerçekleşiyor.  Ayrıca Tireli çiftçilerden, yerel tohum bahçelerinden alınan organik mahsüller ile yörenin lezzetlerini tadabiliyorsunuz. 
  • İda Mera – Hacı Aslanlar – Edremit Kaz Dağlarından Edremit’e doğru Hacı Aslanlar Köyü’nde yer alan İdamera çiftliği, mera hayvancılığı yapan, koyun ve ineklerini kendi yetiştirdiği yonca ve arpa ile besleyen ve sütünden peynirler ve yoğurtlar üreten bir ekolojik çiftlik. Ayrıca atalık tohumlarla, tamamen doğal yöntemlerle mevsimlik ilaçsız sebze, meyve ve şifalı bitki ekim dikimi tarımı yapılıyor, sadece kendi zeytin ağaçlarından zeytin ve zeytinyağı üretiyor. Kendi zeytinlerinden zeytinyağı üretiyorlar. Ayrıca baharat karışımlarından turşuya kadar birçok farklı doğal ekolojik ürün hazırlıyorlar. Mevsimine göre 3 ila 5 çeşit peynir üretiyorlar. Tamamen doğal ve döngüsel tarım prensipleri uygulayan İda Mera, zeytin hasadı toplarken yemelik ve yağlık zeytinlerin dışında kalanları koyun ve ineklere veriyor, hayvanların gübresi de Zeytincilik ve ekim dikim yapılan toprağa geri veriliyor. Böylece doğal döngü tamamlanıyor.  Tüm mahsulleri fide ve tohumdan, hiç bir başka yapay veya kimyasal müdahale yapmıyorlar. Bostanlarında ise ‘Bio intensive’ tarım uygulanıyor. Sadece 2 dönümlük arazide turp, reyhan, roka, biber, kavun, patlıcan, domates, nar, domates patlıcan, pizza otu, oğul otu, after eight biberiye, limon otu, limon melisa gibi çok değişik mahsuller ve otlar yetişiyor. Bunlardan çan ve acı biber turşusu, kereviz yaprağı, kekik, adaçayı, biberiye, tılsım ve svetia gibi baharat harmanları, tomatillo chutney yapıyorlar. Ayrıca buğday ve çavdarından un yapıyor. Sipariş ile Türkiye’nin dört bir yanına gönderim yapıyorlar. 
  • Taş Değirmen – SüleymanKöy & Evenni Restoran – Assos: Süleymanköy’de yer alan TaşDeğirmen, tam bir ekolojik yaşam ve doğal tarım adresi. Siyez, Karakılçık gibi birçok çeşitlerde doğal buğdaydan, su değirmeni mantığında çalışan elektirkli taş değirmende un öğüten Ülgen çifti, doğa ve doğal mahsul gönüllüsü olarak, Bayramiç’teki tarım alanlarında yetiştirdikleri buğdaylardan un yaparken, ayrıca mor, kırmızı ve parmak patates yetiştiriyor, ev yapımı erişteler hazırlıyor ve sipariş ile Türkiye’nin her yerine gönderiyor. Çiftin Assos’a doğru Balabanlı köyünde Evenni isimli bir ekolojik oteli ve restoranı da var. 
  • Teofarm – Hatay: Teofarm, Antakya’da beş nesildir tarımla uğraşan Teoman Ailesi tarafından kurulmuş, “İyi Tarım Uygulamaları” sertifikalı ürünler ve yöresel lezzetler yetiştirip sunan bir ekolojik oluşum. Gelecek kuşaklara sağlıklı toprak ve su gibi doğal kaynakları bırakmayı hedefleyen Teofarm, geleneksel, yöresel tatları üretirken çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğini dikkate alarak üretim yapan bir işletme. Teofarm’da çiftliğin kendisini ziyaret edip, tarladan sofraya tarımın her aşamasını gözlemleyebiliyor, tadım yapabiliyor, satın alabiliyor, ayrıca websitesi üzerinden ekolojik ürünleri online alabiliyorsunuz.
  • Vacilando İstanbul: 2014 Arnavutköy’de minik bir dükkan olarak başlayan, ardından Galata’ta açılan Vailando, ismini İspanyolca ‘yolculuğun bir yere ulaşmaktan daha değerli olduğunu düşünen, varmanın değil yolda olmanın değerini kavramış insan’dan alıyor. Kimyasalsız, katkısız, doğal ürünler ile atıksız bir hayat felsefesinin ürünü olan bu restoran, doğa, insan ve hayvan sömürüsüne karşı durmak, adil, temiz, sürdürülebilir ve takip edilebilir gıdaya ulaşarak atıksız ve geri dönüşümle şehirde bir yaşam biçimini yaratma misyonu ile hareket ediyor. Yerel ve mevsimsel mahsülleri ve ürünleri çoğunlukla kadın üreticiler ve kadın kooperatiflerinden seçerek mutfağında kullanarak misafirlerine “ihtiyacı kadar” vererek ziyanı en aza indirgemeye çalışan, dükkanına koyduğu plastik, metal, kağıt ve cam şişe kumbaralarımızı mahalledeki komşularıyle paylaşan, onların geri dönüştürülebilir atıklarını ve kompostlarını toplayıp kendilerininkiyle birleştirip belediyeye teslim eden, misafirlerini kendi bardağı veya kabıyla gelmeye teşvik eden, ve depozitolu ve tekrar kullanılabilir cam şişe, kavanoz, metal teneke
  • Teruar – Urla: Urla kırsalında, bağların ve zeytin ağaçlarının arasında, merkezine gastronomiyi alan Teruar’ın amacı, emeğini iyi ve etik mahsül üretmeye adamış yöresel üreticilerden ürünleri alarak, mutfaktan çıkan tüm lezzetleri üzerinde yer aldığı bölgeye kökleyerek ve toprağa bir saygı duruşu gibi sunmak. A la carte bir menü yerine sadece tadım menüsü uygulamasının sebebi günlük reervasyon sayısına göre menüde yer alan yemekler için mahsullerin en tazesini günlük tedarik ederek hiçbir ürünün ziyan olmaması, yani ‘sıfır atık’ sağlanıyor. 
  • Vino Locale – Urla : Kuşçular Köyündeki yemyeşil bir bahçe içinde yer alan Vino Locale, doğal taş binasında, aylık değişen menüsünde yöreye özgü taze ve mevsiminde mahsuller ile yaratıcı lezzetler sunarken, dondurulmuş bekletilmiş hiçbir şeyin kullanılmadığı, sıfır atık prensibi benimsenmiş bir restoran.
  • Hiç Restoran & Tadı Atölyesi & Zeytin Ormanı & Zeytinyağları & Seramik – Urla: Hiç Urla, çevre dostu, mevsiminde, dürüst üretim, yerel tohuma, sürdürülebilir ve etik tarım, turizm, gastronomiye destek veren bir sosyal girişim. Urla Sanat Sokağı’nda 160 yıllık tarihi bir taş binanın titiz restorasyonu ile hayata geçirilmiş Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi, Bademler köyünde bulunan 60 bin zeytin ağacını barındıran Hiç Zeytin Ormanından toplanan zeytinleri Hiç Zeytin İşliğinde işleyerek zeytinyağlarına dönüştürüyor, “Yenilebilir Orman” da üretilen organik ürünleri,  Hiç Lokanta’da, Urla’nın yöresel mahsulleri ile birlikte harmanlayıp, yalın yöntemlerle hazırlandığı ‘Yeni Urla Mutfağı‘ menüsünde sunuyor.
  • Agrilia, Alaçatı: Alaçatı demek Agrilia demek. Çünkü 1999’da Alaçatı’da daha hiçbir yer yokken Agrilia vardı. Son yıllardaki akınlara rağmen ruhunu, lezzetini ve özenini kaybetmeden, yaz kış açık, en uzun ömürlü Alaçatı işletmesi olarak Agrilia, mükemmel bir sürdürülebilir turizm örneği. Mutfağını hiç terk etmeyen şef Melih Teksen yerel taze mevsiminde mahsuller ile hazırladığı lezzetler ile Alaçatı’nın en değerli hazinesi Agrilia. 
  • Köşe Kahve – Alaçatı: Alaçatı’da ‘sıfır atık’ prensibini ilk benimseyen, plastik pipetler yerine doğal alternatiflere geçişi sağlayan, doğa ve hayvan dostu projelere destek veren, Köşe Kahve, Alaçatı’nın ekoloji ve sürdürülebilir turizminde ve restorancılığında öncülük yapan bir işletme
  • Asma Yaprağı Tarla – Alaçatı: Alaçatı’nın yıllardır en değerli ve lezzetli gastronomi duraklarından birisi olan Asma Yaprağı, gerçek bir Ege ve Alaçatı gönüllüsü olan Ayşe Nur Mıhçı’nın yöre kadınlarına da istihdam sağlayarak gönül verip, mevsiminde yerel lezzetlerin Ege’ye özgü şekilde sunduğu, Ovacık yolunda, Alaçatı’nın azıcık dışında ağaçların ve bostanların arasında yemyeşil bir lezzet ve huzur cennet durağı.  Asma Yaprağı’nın manifestosu, sürdürülebilir dünya ve yaşamı yansıtıyor: sulh ve sükunet içinde yaşamak, gerçek gıdayı aramak,  çiftçini üreticini tanımak,  sevgiyle pişirmek, paylaşmak, önce vermek sonra almak, yaşadığın yeri tanımak, adetlerine sahip çıkmak, onlarla gurur duymak.
  • Zeytin Tarla – Alaçatı: Alaçatı’ya 5 dakika sürüş mesafesinde tarladan sofraya lezzetler sunan ekoloji ve doğa dostu restoran Zeytin Tarla. Zeytin, dut, nar ve söğüt ağaçları, tavuklar, çiçekler arasında nefis bir tarlanın bahçesinde, asmaların altında, kendi bostanından çıkan taze ve organik kabak, patlıcan, biber, domates, acur, otlar, baharatlar ile hazırlanmış, taş fırında odun ateşinde pişen nefis pizzaların ve de taze salataların, taze sıkım harika meyve sularının, ev yapımı limonatanın keyfini sürebileceğiniz, doğal, samimi, sıcacık bir lezzet durağı Zeytin Tarla.
  • Kozalak Alaçatı – Alaçatı: Alaçatı’da doğanın içinde yer alan ekolojik çiftliği ve doğa deneyimleri merkezi. 
  • Köstem Zeytinyağı Müzesi- Uzunkuyu : Dünyanın en büyük zeytinyağı müze kompleksi olan Köstem Zeytinyağı Müzesi, 1’e 1 ölçekte zeytinyağı üretimi ezme sistemlerini, orijinal yöntem ve malzemelerine sadık kalarak yeniden canlandıran ve ülkemizde binlerce yıllık zeytinyağı kültür ve geleneğine şahit olabileceğiniz dev bir teknoloji ve sanayi müzesi. Köstem organik zeytin çiftliğinin  ve çevre köylerin yerel zeytin, zeytinyağı , şarap, peynir gibi ürünlerinin satıldığı dükkanı, ve tarihi dükkanlar yer alıyor. Bahçesinde dikili 500 farklı ağaç türü ile müze bir yandan da doğa kültürlerinin geliştirilmesini amaçlayan bir arboretum işlevi görüyor. Ege bölgesi zeytin türleri yanı sıra tüm Anadolu zeytinciliği türlerinin yer aldığı bir zeytin bahçesi koleksiyonu da var. Çocuklara doğayı sevdirmek için tarım eğitimi bahçesi de mevcut.
  • Ova Sofra – Ovacık: Çeşme Ovacık kırsalında, aile çiftliği içinde yer kuşakların lezzet geleneğini devam ettirerek tarladan sofraya lezzetler sunan ekolojik restoran.
  • Mora Restoran, Beyazkaya, Ardeşen: Yavaş ve mevsiminde, el yapımı ve doğal malzemelerden üretim, yerel üreticiyi destekleme, sıfır atık prensiplerini benimsemiş yöresel restoran.
  • Sabunhane 1890 – Mardin
  • Evenni Restoran – Assos

 

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZME DESTEK OLAN SEYAHAT ACENTALARI İLE REZERVASYONLAR YAPMAK

 

&Beyond ve Wilderness Safaris

  • Afrika’da doğayı, biyolojik çeşitliliği ve kültürleri koruma ve geliştirme misyonu üstlenmiş &Beyond, Wilderness Safaris gibi eko-turizm öncüleri ile seyahat ediyorsanız, doğanın ortasında en güzel lokasyonlarda yer alan harika lodge ve kamplarda, uzman rehber ve iz sürücüleri ile eşsiz safari deneyimleri, gurme lezzetler, ve mükemmel bir misafirperverlik yaşarken, gittiğiniz bölgenin korumasına katkıda bulunmanın iç huzurunu da yaşıyorsunuz.
  • Afrika’da 16 ülkede, Hindistan, Bhutan ve Sri Lanka’da kişiye özel safari organizasyonları yapan ve de Afrika ve Asya’da 32 safari kampı sahibi olan &Beyond, 30 yıldır nesli tükenmekte olan hayvanların korunması ve üremesine katkıda bulunmaktan, yerel halkın eğitim ve yiyecek gibi ihtiyaçlarının sürdürülebilir şekilde karşılanması, kültürlerinin korunabilmesi için projelere yatırımlar yapan, konaklama ve safari deneyimlerini karbon ayak izi ve atıkları sıfır hale gelecek şekilde düzenlemeye çalışan bir seyahat şirketi.

 

Fest Travel

Türkiye’nin kültür turizminde öncü seyahat acentesi Fest Travel, düzenlediği Etik, Sorumlu, Sürdürülebilir, Yerel Kültüre Saygılı turları, Eko-turizm ve Sosyal turizm gezileri ile, ofislerinde uyguladıkları Çevresel ve Sosyal Sorumluluk kodları ile, ve de destek verdiği Karbon Ayak İzi Ormanları, yine ülkemizde Sürdürülebilir Turizm öncüsü olan bir seyahat acentesi.

Katıldığınız her FEST Travel gezisiyle, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın 2012 yılında FEST desteğiyle başlattığı Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi’ne destek oluyorsunuz. 

“Sorumlu ve Sürdürülebilir Turizm” ilkelerini kendisine yol edinen ve programlarına katılan her gezgin adına KBGV’ye bağışta bulunan FEST Travel ile kültürel mirasımızın layıkıyla tanıtılması ve korunması için çalışan KBGV’nin amacı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan doğal ve kültürel zenginliklerin yaşatılmasına daha fazla katkı sunabilmek. 

2012 yılında Kocaeli Körfez’de, 2016 ve 2017’de ise Kırklareli Lüleburgaz ve Babaeski’de oluşturulan Karbon Ayak İzi Ormanlarının ardından dördüncü ormanın fidanları, 2018’de Kırklareli Dereköy’e dikildi.

 

Travel Matters

Londra merkezli Travel Matters, 2020’de World Responsible Tourism ve 2021’de Safe & Sustainable Tourism ödülünü alan seyahat acentesi

  • Make Travel Matter eğitim programı ile seyahat organize ettiği ülkelerde eğitim kurumları yaratmak için yatırımlar yapıyor
  • Şehirler için Ağaç projesi ile her seyahat paketi için bir ağaç dikiliyor.
  • Jump ile işbirliği sayesinde karbon ayak izini ölçüp, sıfır hedefine ulaşmak için düşürecek önlemler alıyor.

 

Much Better Adventures

Mottosu, ‘dünyanın vahşi doğasını koruyarak, en olumlu etki yaratan macera deneyimi acentesi olan Much Better Adventures, karbon ayak izini ölçümleyerek her sene düşürmek için önlemler alıyor:

  • Gelirlerinin %5ini doğayı koruma ve yeniden ormanlandırma vakfı olan Much Better Foundation’a aktarıyor. Böylece turları ile yarattığı karbon ayak izinin iki katı kadar karbon emisyonuna destek oluyor
  • Sadece yerel ve bağımsız servis sağlayıcıları ile çalışarak, lokal ekonomiye destek oluyor, ve kazandığı her 100 Doların 80 Dolarının yerel ekonomiye harcandığından emin oluyor.
  • Sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışarak her seyahatin hem özgün bir deneyim hem de doğaya katkısı olmasını sağlıyor.
  • Pandemi sırasında tur düzenlediği ülkelerdeki ihtiyaç sahiplerine destek oldu.

 

 

Yazının devamı için: SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA GEZGİNİ OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?:   5) YEREL KÜLTÜRE VE DOĞAYA SAYGILI VE DESTEK OLAN TATİLLER YAPMAK

 

Zeynep Atılgan Boneval

İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT – YAZI SERİSİ

*Yazıdaki bilgilerin kaynakları İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT  giriş yazısının en altında yer alıyor.

Haberler Kategorisiz