Son yıllarda hepimizin duyduğu “zero waste / sıfır atık”, her gün önem kazanan ve yankı uyandıran bir yöntem. Okyanusları istila eden atıklar, biriken plastikler yüzünden nesli tükenmeye yaklaşan canlılar, ve yüksek gıda israfı pek çok ülkenin birincil sorunları arasında. Plastiksiz, doğaya saygılı, ekoloji dostu ve sürdürülebilir bir yaşamı başlatmak için önce atıkları azaltmaya başlamak sonra da yaşamımızı sıfır atık noktasına yaklaştırmak doğru adımlar.
Sıfır atık sadece atıksız, çöpsüz bir yaşam biçiminden daha derin bir felsefeye sahip: israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetimi.
Valiz hazırlarken doğaya duyarlı seçimler yaparak:
- Kıyafetlerinizi bilgece satın alarak ve kullanarak. World Economic Forum bilgilerine göre kıyafetlerin %73’ü katı atık sahalarında sonlanıyor. Seyahat öncesi bir daha hiç giyilmeyecek kıyafet alma oranı ise %68. Eğer kullanmadığınız kıyafetler varsa bağışlayın.
- Sahilde bir tatile giderken deniz altı ve mercan dostu güneş kremi kullanmak
- Şampuan, krem ve sabunları yeniden doldurulabilir 100ml’lik kaplara koyarak tek kullanımlık plastik tüketimini engellemek
Seyahatlerde atıkları ve israfı minimize ederek:
- Yatak örtülerinin ve havluların sürekli değişmesini istemeyerek
- Plastik su şişeleri yerine matara, kağıt bardaklar yerine termos kullanarak.
- Plastik pipet kullanmayarak
- Plastik torbalar ile alışveriş yapmak yerine bez çantaları kullanarak
- Yiyeceğimizden fazlasını tabağımıza almayarak yiyecek israfı yaratmayarak
- Çöpümüzü doğaya atmayarak
geride minimum ayak izi ve iyi bir izlenim bırakan sorumlu birer turist olabiliriz.
Örnek: Atıkları Nasıl Dönüştürdüğünüz bile başlı başına bir seyahat deneyimi! – Arka Bahçe Sürdürülebilirlik Deneyimi
Kosta Rica’da Osa Yarımadasının en güney ucunda bir doğa rezervi içinde yer alan Lapa Rios Ekolodge döngüsel ekonominin sahne arkasını görebileceğiniz ilginç bir deneyim sunuyor: ‘Dallar, Domuzlar & Çöp’
- Lapa Rios’un içinde bulunduğu Orta Amerika’nın son tropik ova yağmur ormanı dünyanın biyo çeşitliliğinin, nesli tükenmekte olan %2.5’una ev sahipliği yapıyor. Bu geçit vermeyecek kadar sık ormanlarda, daha ismi konulmamış, tanımlanamamış birçok hayvan ve bitki türü olduğuna inanılıyor. 850 çeşit kuş 200 çeşit memeli ve onlarca çeşit sürüngen ve yüzlerce ağaç ve bitki ile burası adeta yaşayan bir doğa labratuvarı.
- Yağmur ormanları içindeki Kosta Rika’nın ilk 5 Yapraklı Sürdürülebilir Turizm belgeli eko-lodge’u Lapa Rios Rezervi’nin 3765 dönümlük doğa alanı sadece misafirlere özel doğayla ve kültürle bütünleşebileceğiniz eko turizm deneyimleri sunuyor:
- Tukan, maymun ve tembel hayvan gibi kuş ve vahşi yaşamı gözlemleme,
- Ormanlara, şelalelere ve okyanusa doğa yürüyüşleri,
- Yok olmuş orman alanlarda ağaç dikme,
- doğa bilim uzmanları ile yağmur ormanı biyo çeşitliliğin birbirine bağlantısını gözlemleyip öğrenme,
- okyanusa açılan mangrovlarda kano yapma,
- Dulce körfezinin Pasifik okyanusu ile buluştuğu koyda balina ve yunus gözlemi
- akşamları gececil hayvanları gözlemleme,
- okyanus sahillerinde sörf yapma,
- yerel topluluklar ile tanışma, Lapa Rios Eko lodge’un yaptırdığı ilk okulu ziyaret etme
- okyanus ve yağmur ormanı manzaralı bungalowlarda konaklama

Ancak Lapa Rios’un sunduğu en ilginç deneyim, döngüsel ekonominin sahne arkasını görebileceğiniz ‘Dallar, Domuzlar & Çöp’ etkinliği:
- domuzlar ekolodge’un mutfak ve restoranından çıkan atık yemekleri yiyor,
- ürettikleri gübre organik atıkların saklayabilen biodigestor’da depolanıyor,
- gübreden yayılan metan gazı, borularla mutfağa taşınıyor,
- mutfak ekibinin yemek hazırlığında biyogaz olarak kullanılmak üzere geri dönüştürülüyor,
- Yeni yemeklerin atıkları domuzlara besin olarak veriliyor ve bu döngü sürekli devam ediyor.

Örnek: Hindistan’ın Pokhara vadisinin tepelerinde yer alan Tiger Mountain Pokhara Lodge, ana gelir kaynağı turizm olan Pokhara kasabasına ve halkına karşı sorumluluğunun bilincinde olarak, gelirlerinin %20’sini hem yerel halkın sağlık, eğitim ve geçimi gibi sosyal sorumluluk projelerine hem de biyo çeşitliliğin korunmasına destek olacak şekilde yönlendiriyor.
- Turizm, yürüyüş, tırmanış gibi aktivitelerin doğaya ve çevreye zarar vermediğinden emin olacak şekilde düzenliyor.
- Yerel halk için ilk yardım ve medikal destek sağlıyor
- İlk ve orta öğretim için devletin sağlayamadığı öğretmen maaşlarını ödüyor
- Özellikle kız çocuklarının okuyup meslek sahibi olabilmesi için İngilizce öğretmenliği programlarını destekliyor
- Yuvadan 17 yaşına kadar birçok çocuğun ve gence eğitim bursları sağlıyor
- Pokhara’da Amar Jyoti ortaokulu inşasını üstlendi
- Bölgede ormanlaştırma, akbaba koruma, kelebek koruma, erozyon önleme programlarına destek veriyor.
- Sürdürülebilir Turizm hakkında ilk elden deneyim yaşamak isteyen gönüllü grupları ağırlıyor
Çevre için aldığı önlemler:
- Hidro-elektrik enerji kullanıyor
- Enerji tasarruflu ampuller kullanıyor. Buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinaları gibi tüm makineler enerji tasarruflu modeller.
- Odalar, mutfak ve çalışanlar için güneş enerjili su ısıtıcılar kullanılıyor
- Açık alanlarda yağ lambaları ile aydınlatma sağlanıyor
- Su metreleri ile sürekli tüketilen su miktarı ölçülüp belirli seviyelerin altında kalması sağlanıyor.
- Çamaşır ve mutfakta filtreler ile geri dönüştürülen su kullanılıyor
- Havuz yağmur suyu ile dolduruluyor
Atık Yönetimi:
- Metal, atık yağ, camlar geri dönüşümcülere veriliyor.
- Bira ve gazlı içecek şişeleri yerel şişeleme fabrikalarına geri veriliyor.
- Alüminyum, bakır ve pirinç eritilerek yeniden kullanılıyor.
- Demir ve çelik yerel endüstrilere geri dönüşüm için veriliyor.
- Misafirlere matara ve termos verilerek, alışverişte bez çantalar ve sepetler ile, plastik kullanımı minimize ediliyor, az sayıda plastik te geri dönüşüme gönderiliyor.
- Atık yemeklerin bir kısmı ineklere veriliyor ya da komposta dönüştürülüyor.
- Kıyafetler tamir ile yeniden kullanılıyor, ve kullanılamayacak duruma geldiğinde yakılarak külleri komposta ekleniyor.
- Kağıt kullanımı kısıtlanıyor, eğer kullanılacaksa Nepal’de geleneksel olarak üretilen el yapımı kağıtlar çift taraflı kullanılıyor.
Kimyasallar Yerine Çevre Dostu Malzemeler
- Tüm sabunlar ve temizlik malzemeleri doğal ve doğaya geri dönüşebilir.
- Hava temizleyici sprey ve kimyasal vernik kullanılmıyor.
- Çamaşır el yıkama ve güneşte kurutma ile yapılarak enerji tasarrufu sağlanıyor
- Bahçelerde ve bostanda kompost, doğal hayvan ve organik gübre kullanılıyor
- Binalar geleneksel yöntem olan çamur ve tezek karışımı ile macunlanıyor.
- Tüm ahşaplar çam terebentin ve hardal yağı karışımı ile korunuyor
- Duvarlar ise geleneksel doğal organik malzemeler ile boyanıyor.
- Havuz tuz bazlı dezenfektan ile temizleniyor
- Tüm binalar biyo çeşitliliği etkilemeyecek doğaya dönüşebilir şekilde ve topoğrafya ile uyumlu yerel malzemeden inşa edilmiş.

Sıfır Atık Restoranlar ile Sürdürülebilir Bir Yemek Deneyimleri
Yiyecek-içecek sektöründe gıda, ambalaj, plastik, ahşap, kağıt, metal, elektronik, cam, kompozit, bitkisel yağ, pil ve organik atıkları çok yüksek boyutlarda. Ancak Avrupa ve Amerika’da sıfır atık felsefesini ilke edinmiş restoranlar, kafeler ve barlar artıyor. Hatta bu mekanların çoğunda bir çöp kutusu dahi bulunmuyor. Peki bu iş nasıl yürüyor?
Dünya çapında atık yönetimini iyi uygulayan, işletmelerini sıfır atık felsefesine yaklaştıran ve sürdürülebilirliği disiplin haline getiren restoran şeflerinin dikkat ettiği başlıca unsurlar var:
- Yerel üreticiyi destekliyorlar.
- Mevsiminde malzeme kullanıyorlar.
- Tedarik ettikleri ürünleri tekrar kullanılabilir kaplar/kutular içerisinde almayı tercih ediyorlar. Hatta bazıları plastik ambalaj kullanan üreticilerle çalışmıyorlar.
- Mutfakta hiçbir gıdayı israf etmiyor, her parçasını dönüştürerek kullanıyorlar.
- Eğer atık gıda oluşuyorsa bunları kompost haline getirip yerel çiftçiye ve üreticiye veriyorlar. Böylece sürdürülebilir bir döngünün parçası oluyorlar.
- Menü için ihtiyaç duyulan malzemeleri mümkün olduğunca kendileri üretiyorlar.
- Mekanın dekorunu, masa-sandalyelerini geri dönüştürülen malzemelerden üretilmesine dikkat ediyorlar.
- Ekipte çalışan herkesi atık yönetimi konusunda eğitiyor ve sıkı kontroller yapıyorlar.
- Plastik kesinlikle kullanmıyorlar. Paket servis ambalajlarında biyo-çözünür ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyorlar.
Silo, Londra: Dünyanın ilk sıfır atık restoranı İngiltere’nin Brighton şehrinde 2014 yılında açılan Silo. Aynı anda bir kahve dükkanı ve fırın da olan Silo, şimdi Londra’da faaliyet gösteriyor. Şef Douglas McMaster’ın öncülüğünde atıksız ve geri dönüşümü yüksek bir sistem kuran Silo, sıfır atık konusunda rol model oldu:
- Menüsündeki pek çok ham madde kendileri tarafından üretiliyor.
- Mutfakta kullandıkları unu kendi değirmenlerinde atalık buğdayları öğüterek elde ediyorlar.
- Sirkelerini kendileri kuruyorlar, tüm süt ürünlerini yine kendi imkanlarıyla sağlıyorlar.
- Yerel üreticiyi destekliyorlar ve kendi üretemedikleri malzemeleri tekrar kullanılabilir kapların içinde tedarik ediyorlar.
- Oluşan az miktardaki gıda atığını da kompost yaparak bir başka döngüye katkıda bulunuyorlar.
- Hatta mekandaki masa ve sandalye gibi dekoratif parçalar bile geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilme esasıyla seçilmiş.
Frea, Berli: Dünyadaki ilk vegan sıfır atık restoran ise Berlin’deki Frea:
- Kefirden kombuchaya, ekşi mayalı ekmekten kullanılan soslara tabağınızdaki malzemelerin önemli ölçüde bir kısmı mutfakta üretiliyor
- Mutfağın gıda atıkları 24 saat içerisinde mekandaki kompost makinesinde işlenerek yerel üreticiye iletiliyor
- Rafine lezzetleri ulaşılabilir maliyetlerle tüketiciye sunan Frea’da kullanılan dekoratif mobilyalar bile komposta dönüştürülebilir malzemelerden üretilmiş.
Nolla, Helsinki: Finlandiya’nın ilk sıfır atık restoranı olan, Fince “sıfır” anlamında gelen Nolla, Michelin yıldızlı restoranlarda deneyim kazanmış üç şefin kurduğu gurme bir restoran:
- Ekibin çalışma üniformaları ve önlükleri eski yatak örtülerinden dönüştürülerek dikiliyor.
- Şarap ve zeytinyağı dışındaki tüm ürünleri yerel üreticilerden tedarik ediyorlar
- paketlenmiş ürünlerden kaçınıyorlar.
- Mutfaktan çıkan tüm gıda atığı komposta çevriliyor.
- Bu kompostları yerel üreticiyle ve çiftliklerle paylaşarak döngüye katkıda bulunuyorlar.
Haoma, Bangkok: Sıfır atık fine-dining deneyimi sunan Haoma’da Şef Deepanker Khosla, Hint köklerinden aldığı ilhamı organik Tay mutfağıyla birleştirerek gurme lezzetler sunarken:
- Restoranın arka bahçesinde menüde kullanılmak üzere bölgeye has otlar, sebzeler ve yenilebilir çiçekler yetiştiriyorlar.
- Artan gıdaların kompostları da tabii ki bu küçük çiftliklerine fayda olarak geri dönüyor.
- Yağmur suyunu bile biriktirip yeniden kullanmayı başarıyorlar.
- Çalıştıkları şarap üreticilerinin organik ve biyo-dinamik tarım yapmasına özen gösteriyorlar.
Rhodora, New York: New York’da Brooklyn mahallesindeki şarap barı Rhodora, sürdürülebilirliği ve sıfır atığı ilke edinmiş bir mekan:
- Konserveler, peynirler, masanıza nostaljik tenekelerinde gelen ve sadece yerel bağlarda butik üretim yapan üreticilerin şarapları ile sakin masalar sunuyorlar.
- Ekipte hiyerarşi de kurmuyorlar ve herkesin her pozisyonda dönüşümlü çalıştığı bir sistemle çalışıyorlar.
Türkiye’den sıfır atık ve çevre dostu restoran ve çiftlik örneklerine www.yolculukterapisi.com/ekolojik-konaklama-restoran-acente yazımda yer vermiştim.
İleride restoran menülerinde her bir yemeğin karbon ayak izini görerek sorumlu seçimleri yapabileceğimiz günlerin gelmesi dileklerimle.
Döngüsel Ekonomi Biyoçeşitliliğe Nasıl Katkıda Bulunabilir?
Nüfus artışı, aşırı tüketim, çevre kirliliği derken son yıllarda biyoçeşitliliğin büyük bir hızla azaldığına tanık oluyoruz. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yayımlanan Yaşayan Gezegen Raporu 2022’nin verilerine göre 1970 ve 2018 yılları arasında izlenen popülasyonlarda ortalama %69’luk bir düşüş kaydedildi. Açıkça söyleyebiliriz ki insanlık iklim krizinden ile birlikte yeni bir krizle daha mücadele etmek zorunda kalabilir: Biyoçeşitlilik kaybı.
Bitkiler, hayvanlar ve diğer canlı türlerinin yok olduğu bir dünyada tüm ekosistemin ve yaşamımızın da risk altında olduğu açık. Gıda yetersizliği, salgın hastalıklar, üretim kaybı, ekonomik yapının bozulması ve hepsinin akabinde geri döndürülmesi çok güç olan tehlikelerle karşılaşabiliriz. Dolayısıyla mevcut gidişatı durdurmak en acil gündemlerimizden biri olmalı ve bunu için en etkili yollardan biri kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasından geçiyor. İşte döngüsel ekonomi modelinin bize sağladığı da tam olarak bu! Kullanım ömrü bitmemiş “Atıkların” üretime hammadde veya ara madde olarak geri kazandırılarak doğayı mümkün olduğunca az kirletmek.
Peki döngüsel ekonomi temelde ne demek? Biyoçeşitliliğe nasıl katkıda bulunur? Adım adım açıklayalım…
Döngüsel ekonomi nedir? Nasıl çalışır?
Döngüsel ekonomi, doğal kaynakların en az miktarda tüketildiği, ürünlerin ömrünün uzatıldığı ve kullanım sonunda üretim sürecine geri kazandırıldığı sürdürülebilir bir ekonomik modeldir. Daha basitçe anlatırsak “Azalt-Yeniden Kullan-Geri Dönüştür” prensibiyle hareket eder.
Temelinde 3 ilke vardır:
- Atıkları ve kirliliği ortadan kaldırmak
- Ürünleri ve malzemeleri dolaşımda tutmak
- Doğayı yeniden canlandırmak
Döngüsel ekonomi bir anlamda “atık” kavramını çöpe atar. Eski kıyafetlerinizin geri dönüşüm ile battaniye olarak geri geldiğini, kâğıt atıklarınızın üretime yeniden kazandırılarak mobilyanızda kullanıldığını düşünün. Doğanın yükünün oldukça hafifleyeceğini tahmin etmek zor değil.
Biyoçeşitliliğe etkisi nedir?
Buraya kadar döngüsel ekonominin biyoçeşitliliğe etkisiyle ilgili pek çok ipucu verdik. Şimdi biraz detaya girelim. 2021 yılında Ellen MacArthur Vakfı tarafından yayımlanan “Doğa Zorunluluğu: Döngüsel ekonomi biyolojik çeşitlilik kaybıyla nasıl mücadele edebilir?” başlıklı makalede çarpıcı değerlendirmeler var.
Makaleye göre önümüzdeki on yıl içinde bir milyondan fazla biyolojik türü kaybedebileceğimiz tahmin ediliyor. Bunun temel nedeni hâlihazırda yaşamakta olduğumuz tüketime dayalı lineer ekonomi modeli. Biyoçeşitlilik kaybının %90’ından fazlası doğal kaynakların çıkarılması ve işlenmesine dayanıyor. Örneğin endüstride ürünlerin üretimi ve işlenmesi sırasında açığa çıkarak gezegenin iklim dengesini bozan sera gazları veya yoğun su ve gübre kullanılan geleneksel tarım uygulamalarının hava ve su kaynaklarını kirletmesi canlılar üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor.
Döngüsel ekonomi modeli üç temel ilkesiyle biyoçeşitlilik kaybına çözüm üretir. Öncelikle, atıkları ve çevresel kirliliği azaltmak biyoçeşitliliğe yönelik tehditleri de kaçınılmaz olarak azaltacaktır. Bu ‘atıkların’ yeniden kullanımı, geri dönüşümü veya kompostlama gibi tekniklerle doğaya zararlı olmaktan çıkarılması ekonomi açısından yeniden değerli ürünler yaratır.

İkinci olarak ürün ve malzemeleri dolaşımda tutmaktan bahsedebiliriz. Bu, doğal kaynaklara olan talebi azaltacağından canlı türlerinin yaşam alanlarının korunmasına katkıda bulunur. Örneğin, tekstil endüstrisinde seri üretim ve tüketime dayalı bir akım olan “hızlı moda” kavramını düşünün. Yaşam döngüsü sona ermemesine rağmen bir giysinin yerine sürekli olarak yenisi üretiliyor. Talebi karşılamak isteyen tekstilciler iplik üretiminde kullandıkların pamuk bitkisini yetiştirmek için daha fazla tarım arazisine ve su kaynağına ihtiyaç duyuyor. Sonuçta doğa üzerinde ciddi bir atık baskısı oluşurken pek çok canlı habitatı da tahrip oluyor veya yok oluyor.
Üçüncü olarak doğayı yenilemek biyoçeşitliliğin korunmasına ve gelişimine yardımcı olur. Geleneksel tarım uygulamaları nedeniyle üretim arazilerindeki karbon seviyeleri düşerken toprak sağlığı giderek bozuluyor. Oysa onarıcı tarım uygulamaları ile tarımsal faaliyetler, canlı türleri için tehdit olmaktan çıkarılabilir. Arazinin sürülmediği, kimyasalların kullanılmadığı tarım teknikleri, otlatmalı ormancılık gibi yöntemlerle karbon toprakta uzun süre tutunabilir. Böylece ekosistemlerin tür çeşitliliği artarken dışarından bir müdahale olmadığında kendi kendini yenileyen toprak da verimliliğini uzun yıllar koruyabilir.
Özetle biyoçeşitliliği korumak, doğaya saygılı bir ekonomik dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Döngüsel ekonomi modeli ise bize tam olarak bunu veriyor. Ürünlerimizi ve gıdalarımızı üretme, kullanma ve tüketme biçimimizi kökten değiştirmemiz gerektiğini söylüyor. Bu sayede biyolojik çeşitlilik kaybının üstesinden gelebilir, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşamımızı sürdürülebiliriz. Unutmayalım ki ancak dünyaya iyi bakarsak geleceğe iyi bakabiliriz.
Yazının devamı için: SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA GEZGİNİ OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?: 8) GÖNÜLLÜ EKOLOJİK SEYAHATLER ve SOSYAL SORUMLULUK SEYAHATLERİ YAPMAK
Zeynep Atılgan Boneval
İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT – YAZI SERİSİ
- Herşey Nasıl Başladı – İnsanın İklimi ve Doğayı Tehdit Eden Faaliyerleri Neler?
- Bu Faaliyerler Nasıl Küresel Isınmaya, Ekolojik ve İklim Krizine Yol Açıyor?
- İklim Krizi sebebiyle Dünyamızı, İnsanlığı ve Tüm Canlıları Bekleyen Sorunlar Nedir?
- İklim Krizini Önlemek İçin Neler Yapmamız Gerekiyor? Bugüne Kadar Neler Yapıldı? Glasgow Cop26’da alınan kararlar neler?
- Sürdürülebilir Dünya Ne demek? Bireyler Olarak Sürdürülebilir bir Dünya için neler yapabiliriz?
- Pandemi sırasında insanlar ‘Evde Kal’dığında doğada ne gibi değişimler yaşandı? Pandemi Sonrası Dünya İklim Krizi Bilinci ve Tüketim Alışkanlıkları Değişimi Anketleri Neler Söylüyor?
- Neden Seyahat Ediyoruz ve Pandemi Seyahat Algımızı ve Alışkanlıklarımız nasıl değiştirdi?
- Sürdürülebilir & Sorumlu & Ekolojik Turizm Ne Demek? Biyolojik çeşitliliğin ve Doğanın Değeri Nedir?
- SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA GEZGİNİ OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?:
- 1)SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYONLARI ZİYARET ETMEK
- 2) KARBON AYAKİZİ DÜŞÜK, ALTERNATİF ULAŞIM ARAÇLARINI KULLANMAK
- 3) KARBON AYAKİZİ DÜŞÜK YEŞİL UÇUŞLAR YAPARAK
- 4) EKOLOJİK, DOĞAYA DUYARLI & ÇEVRE DOSTU KONAKLAMA, RESTORAN VE ACENTALARI TERCİH ETMEK
- 5) YEREL KÜLTÜRE VE DOĞAYA SAYGILI VE DESTEK OLAN TATİLLER YAPMAK
- 6) DOĞAYI & BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUYAN SÜRDÜRÜLEBİLİR TATİLLER YAPMAK
- 7) ATIKLARI SIFIRLAYAN VE DUYARLILIK GÖSTEREN TATİLLER YAPMAK
- 8) GÖNÜLLÜ EKOLOJİK SEYAHATLER ve SOSYAL SORUMLULUK SEYAHATLERİ YAPMAK
- 9) YAVAŞ SEYAHATLER & DOĞA İLE ÖZLEM GİDERECEK SEYAHATLER YAPMAK
- 10)YEREL DENEYİMLER SUNAN DESTİNASTONLARI VE FESTİVALLERİ TERCİH ETMEK
*Yazıdaki bilgilerin kaynakları İKLİM KRİZİ – SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA – SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT giriş yazısının en altında yer alıyor.
