Can Topsakal ve Barbare Şarapçılık & Barbaros Bağevi
Barbare şaraplarının yaratıcısı Can Topsakal da başka bir çılgın şarap gönüllüsü. 2000 yılında Tekirdağ’ın Barbaros kasabası ve Yazır köyü civarında bağa uygun araziler toplamaya başlamış. 2002 yılında ise 230 dönümlük araziyi, Fransız danışman önderliğinde bağlara dönüştürmüş.
Ardından da, muhteşem bağ, ova ve deniz manzaralarına nazır bağların tepe noktasında, Barbaros Bağevi’ni bir butik olarak hayata geçirmiş. Avrupa’daki bağ yörelerini ziyaret ettiğinizde, kırlar ve doğa ile içiçe enfes butik oteller, bölgeyi daha uzun ve hakkını vererek keşfetmenizi sağlar. İşte Can Bey de buralara ziyarete gelenlerin, hem başka şarap üreticilerini hem de civarlardaki doğal güzellikleri keşfederken konaklayacağı bir butik oteli bölgeye kazandıran ilk çılgınlardan. Düşünsenize bağlar ve şarapların yanı sıra bir de misafir ağırlama çıkmış başlarına!
Önce 6 oda ile başlayan Barbaros Bağevi, 2015’de 18 odalı sade ve zevkli bir otele dönüşmüş. Enfes köy kahvaltıları ile güne başlayabileceğiniz, günbatımında terasından muhteşem manzaraları seyredebileceğiniz ve de yöresel lezzetler ile akşam yemekleri sunan çok güzel de bir restoran eklemişler otele. Evet bağcılık, şarapçılık, otelcilik ve restorancılık, hepsi birden gerçekten ‘deli işi’ zor zanaat.
Can Bey’in önünde, tüm şarap üreticilerinin üstesinden gelmek zorunda Türkiye’ye özgü yasal ve vergi engellerinden çok daha büyük başka bir zorluk var. Çanakkale köprüsü ve yan yolları inşaatı projesi, Barbare bağları yakınından geçtiği için 80 dönümlük bağı, şaraphaneyi ve oteli başka arazilerine taşıması gerekiyor. Düşünsenize 13 yıllık hazine değerindeki bağlar tek tek sökülecek ve yeni yerlerine ekilecek… Yeniden otel ve şaraphane inşaa edilecek ve hayata geçirilecek. Gerçekten çok zorlu günler bekliyor Can Bey’i.
Ancak kendisi yılmayacak kadar azimli ve gözüpek karaktere sahip. ‘Madem yeniden yapıyoruz o zaman tecrübelerimizden öğrendiklerimiz ile, misafirlerin ve yörenin ihtiyaçlarını buluşturan, 35 odalı daha güzel bir oteli bölgeye kazandıracağız’ diyor. Tüm bu incelikli, meşakkatli ve masraflı işlerden vazgeçip, yeni yol projeleri ile değeri katlanan arazilerini satıp çıkabilirdi aslında. Ancak şarap aşkına ve şarap severler uğruna direnmeyi, yeni büyük yatırımları göze almayı seçiyor Can Bey. Alkışlıyor ve takdirle destekliyoruz kendisini!
Bağların arasında bol bol dolaşma fırsatımız oluyor konaklamamız sırasında. İnci gibi dizilmiş asmaların yaprakları sonbaharın sarı, turuncu, kızıl renklerine bürünmüş nefis bir manzaralar sunuyor.
Barbare’nin mahzeni de etkileyici. Mahzeni, Barbare ve Barbaros Bağevine yıllardır çok emeği geçmiş, şarapların ve otelin elçisi haline gelmiş Özcan Yetiş önderliğinde ziyaret ediyoruz. Raflarda dinlenen yüzlerce şişe, kat kat sıralanmış meşe fıçılar arasından geçip tuğla duvarlarla kaplı mahzene ulaşıyoruz. Özcan Bey bize Barbare şaraplarının öyküsünü ve şarapları anlatıyor. Bir yandan mahzende duvarlardaki oyuklarda yıllanmaya bırakılmış yüzlerce şişeyi seyrediyor, bir yandan Özcan Bey’i dinliyoruz.
Cabarnet Sauvignon, Merlot, Şiraz, Grenache, Mourvedre, Sauvignon Blanc üzümlerin yetiştiği bağlarda tamamen doğal tarım yapılıyor. Kaliteli şarabın ancak kaliteli bağlarda başlayabileceğine inanan Barbare, aslında 235 dönüm bağdan 200 ton üzüm alabilecekken, asmalara çok yük binmeden üzümlerin verimi ve kalitesini yükseltmek için uyguladıkları seyreltme işlemi sonucu bu rakam yarıya düşüyormüş. Ancak büyük özveriler ile yapılan bağcılığın mahsülü olan mükemmel kalitedeki üzümler, mükemmel şaraplar olarak meyvelerini veriyor. Senede 100.000 şişe şarap üretimi gerçekleştiriyorlar.
Can Bey bir kırmızı şarap tutkunu olduğu için önce iyi kalitede kırmızı şarap yaparak başlamaya odaklanmış. İlk önce sadece kırmızı şaraplar üretilmiş, ardından roze şaraplar devreye girmiş, ardından da sonradan ekilen sauvignon blanc bağlarının mahsülleri olgunlaşınca beyaz şarap da yapmaya başlamışlar.
Barbare’nin 3 farklı seride kırmızı şarabı var. Barbare şarapları ile tanışma adımı olan Renkli Seri’de, 2010 Syrah, Grenache & Mourvedre blendi ve 2010 Cabarnet Sauvignon & Merlot blendi olan iki adet kırmızı, Cabarnet Sauvignon & Merlot blendinden 2013 Rose, Merlot üzümünden 2013 Blush olmak üzere iki adet rose, ve 2013 Sauvignon Blanc beyaz şarabı yer alıyor. Bu şarapların hepsi gerçekten çok yumuşak ve keyifli içime sahip. Fiyat kalite dengesinde Türkiye’nin en mükemmelleri diyebiliriz.
Serileri etiket tasarımları ile ayırt ediyor Barbare. Renkli seride etiketin konturları pembe, mor, kızıl renkler taşırken, üst kategorideki şarapların etiketleri gümüş ve altın konturlara sahip.
Bir üst sınıf olan Gümüş Seri’de Châteauneuf-du-Pape stilinde %24Syrah, %53.5 Grenache, %19 Mourvedre üzümlerinden üretilen 2009 ve 2010 Barbare Elegance ve Cabernet Sauvignon ve Merlot blendi olan 2009 ve 2010 Prestige şarapları yer alıyor. Elegance şarabı meyve aromaları, hafif ve kadifemsi yapıya sahip, Prestige ise daha tanenli, yoğun, dolgun ve yemek gibi diye tarbir ettiğimiz doyurucu ancak zarif bir şarap.
Ve Altın Seri’de Barbare’lerin kralları olan 2007 Premier Cabarnet Sauvignon ve 2007 Premier Syrah monosepaj kırmızı şarapları, Barbare bağlarının o yılların mahsüllerinden en kaliteli olanların kullanıldığı 2009, 2011, 2012 Premier Reserve ve Barbare’nin önologu Xavier Vignon’un Barbare bağların en özel parsellerin üzümlerinden oluşturduğu 2009 Premier Blend kupaj şarapları yer alıyor.
Premier’lerin hepsi insanı uçuran şaraplar. Dolgun ve gövdeli yapısı ve damakta uzun kalıcılığı ile Barbare 2009, 2011, 2012 Premier Reserve blendi bizi en çok etkileyen favorilerimizden birisi oldu.
Ancak ayaklarımızı yerden kesen Barbare şarabı, kesinlikle Barbare 2007 Premier Syrah. Böğürtlen, karadut, siyah kiraz, erik, karabiber aroma ve kokularına sahip, yoğun tanenli, düşük asitli, dolgun gövdeli, uzun bitişli çok dengeli bir şarap. Damakta bıraktığı canlı ve kalıcı tat, gözlerinizi kapatıp rüyalara dalmanızı sağlayacak nitelikte. Çok az sayıda şişesi kalan bu nadide şarabın fiyatı oldukça yüksek, ancak Türkiye’de eşi benzeri yok. Şiraz severlere duyurulur!
Barbaros Bağevi’nde 2 gece konaklama ve akşam yemeği yeme şansımız oldu. İlk akşam yemeğimizde bize Chateau Kalpak’tan tanıdığımız Akın Bey de eşlik etti. Ne de olsa Barbare şaraplarının gelişim ve başarısında, onun da parmağı var. Yıllarca Barbare’ye danışmanlık yapan bu değerli önologun emekleri boşa çıkmamış.
İlk gece menümüzde karides çorbası, kremalı mantar soslu ev eriştesi, karamelize patates ve soğan eşliğinde pekmez soslu bonfile var. İkinci gece ise tavuk çorbası, pilav ve kuzu tandır yiyoruz. Ve tabii ki yemeklerimize muhteşem Barbare Elegance, Barbare Prestige ve Barbare Premium 2009,2011,2012 şarapları eşlik ediyor.
Hem Barbare şarapları ile tanışmak hem de Trakya’yı keşfetmek için Barbraos Bağevini şiddetle tavsiye ediyoruz. Gelmişken eliniz boş dönmeyeceğinize emin olabilirsiniz.
Yazır Köyü, Karaağaçlık Mevkii, Tekirdağ, www.barbarewines.com/ www.barbarosbagevi.com/
(Şarap siparişleriniz için İstanbul Bebek semtinde Barbare’nin bir satış ofisi yer alıyor (0212 2570700)
YOLCULUK TERAPİSİ TRAKYA YAZILARIMIZ
Trakya bağ gezisi izlenim ve hikayeleri: www.yolculukterapisi.com/trakya-hikayeleri
Traka Şarap Tadım Rota Önerilerimiz: www.yolculukterapisi.com/trakya-saraprotalari
Yıllandıkça güzelleşen Trakya hakkında bilgiler ve diğer aktivite bilgileri: www.yolculukterapisi.com/trakya
Asmadan şarap evi ve Bengodi otel hikayesi ve şarap tadım notları: https://www.yolculukterapisi.com/bengodi/
Gali (Kavur) Bağları ve şaraplarının hikayesi ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-gali
Chateau Kalpak Bağları ve şaraplarının hikayesi ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-chateaukalpak
Chamlija Bağları ve şaraplarının hikayesi ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-chamlija
Umurbey Bağları ve şaraplarının hikayesi ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-umurbey
Barbare Bağları ve şaraplarının hikayesi ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-barbare
Porta Caeli bağları, şarapları ve Hotel Caeli bilgileri ve şarap tadım notları: https://www.yolculukterapisi.com/trakya-caeli
Arcadia Bağları, şarapları, Bakucha oteli bilgileri ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-arcadia
Barel Bağları, şarapları ve bağevi bilgileri ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-barel
Suvla Bağları, şarapları konsept mağaza bilgileri ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-suvla
Chateau Nuzun Bağları ve şarapları bilgileri ve şarap tadım notları: www.yolculukterapisi.com/trakya-satonuzun
Zeynep Atılgan Boneval
Barbare Bağları Trakya Bağ Rotası Bilgileri
Asmadan kadehe uzanan eşsiz bir yolculuk.Ve bu yolculuğun en güzel anlarını simgeleyen eşsiz bir lezzet. En kaliteli üzümleri farklı hikayelerle buluşturan Barbare, yıllar geçtikçe daha da değer kazanan hikayelerle aranızda bağ kurmaya devam ediyor.
Can Topsakal’ın, 2000 yılında tutkusu olan işine girmek istemesi ile bağcılığa uygun toprağı ve konumuyla 230 dönümlük bağlarda Barbare hikayesi başlar. Fransa’da önemli şatoların da danışmanı olan XavierVignon ile yola çıkar.
Tekirdağ’ın Barbaros kasabası ile Yazır köyü arasında yer alan, Marmara denizi kıyılarında, küçük bir tepenin üzerine kurulan bağlarda, güneşin ısısı ve denizin serinletici özelliğinin ideal kombinasyonu ile dünya standartlarında üzümler yetiştirmeye imkan vermektedir. Bölgede bağcılık ve şarapcılık yapımı binlerce yıllık bir gelenektir ve günümüzde kurulan modern bağlar sayesinde bölge tekrar bu alanda söz sahibi olmaya başlamıştır.
Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, Grenache ve Mourvedre üzümlerinin dikildiği bağlarda organik, biyodinamik ve sürdürülebilir bağcılık yapılmaktadır. Kaliteli ürün yapımı bağda başlar felsefesini benimseyerek, düşük verim uygulaması ile yetiştirilen bu üzümlerden muhteşem renkli, kompleks aromalı ve yumuşak tanenli, görkemli ürünler elde edilebilmektedir.
Üzümler hasadın ardından hiç bekletilmeden bağın içinde bulunan üretimhanenin kapısına ulaşır. Bu sayede taşıma sırasında üzümün zarar görmesi ve en iyi şırasını yolda kaybetmesi engellenir. Bu şekilde “şato tarzı” üretim yapılması kaliteyi arttıran en önemli etkenlerden biridir. Barbare’de ilk üretim 2007 yılında gerçekleşmiş ve Nisan 2011 tarihinden itibaren de Barbareler tüketici ile buluşmuştur.
Barbare Bağ Gezileri
Barbare Bağları içinde yer alan üretimhane ve mahzenin yanı sıra bir de 6 odalı Barbaros Bağ Evi butik oteli ve restoranı gurme gezginlerini ağırlamaktadır. İstanbul’a 1,5 saat mesafede ve Atatürk Havalimanı’na sadece 1 saat mesafede bulunan bağ evi 12 ay boyunca ziyaretçilere açıktır. Bahar aylarında bağların uyanışına şahit olup, yaz aylarında güneşle lezzetlenen üzümleri tadabilir ve 15 Ağustos sonrasında yeterli olgunluğa erişen CabernetSauvignon, Merlot, Syrah, Grenache ve Mourvedre üzümlerinin sabahın erken saatlerinde toplanarak “şato tarzı” üretimle işlenmesine eşlik edebilirsiniz. Ve gün batımı yaklaşırken barbekü eşliğinde bir önceki hasadın ürünlerini yudumlayabilirsiniz.Toprakla aranızdaki bağa hoş geldiniz! Geziyi biraz daha uzatmak ve çevreyi ziyaret etmek isteyenler için, Barbare Bağları butik oteli Barbaros Bağevi 18 odası gurme restaurantı ile hizmetinizde.
Tel: +90 212 257 07 00
İstanbul Atatürk Havalimanı: 138 km
Tekirdağ