SAKIZ ADASI İZLENİMLERİ VE LİMAN KASABASI ROTA VE REHBERİ

 

Heybetli dağları ve aralara serpiştirilmiş harika koyları ile bir yandan doğayı, tarihi evleri, manastırları, kiliseleri, müzeleri, hem Osmanlı hem de Rum mirasları, tepe köyleri ile de tarihi yaşayabileceğiniz, köklü ve zengin bir kültüre sahip bir ada Sakız.

Sakız Adası veya Yunanca Chios, Ege Denizi’nde, Karaburun Yarımadası’nın ve Çeşme’nin hemen karşısında yer alan epey büyük bir ada.

İsmini doğal olarak sadece bu yörede yetişen sakız ağacından alan adanın en önemli gelir kaynağı da sakız üretimi.

Antik Yunan şairi Homer’in, Ortaçağ Köylerinin ve de doğal sakız ağacının adası Sakız, kesinlikle harika bir 3-4 günlük doğa, deniz ve kültür tatili sunuyor. (SAKIZ ADASI KÖYLERİ, PLAJLARI, ROTALARI VE REHBERİ | Yolculuk Terapisi)

Dağlık adanın girintili çıkıntılı muhteşem bakir koyları pırıl pırıl suları ile sessiz ve huzurlu keşifler…

Adanın içlerinde tepelerde yer alan Ortaçağ Köylerinin labirent gibi daracık sokaklarında, taş ev avı ardından ve köy kahvesinde frape molaları…

Koylarda ve köylerde yer alan Yunan tavernalarında meze, uzo ve deniz mahsulü ziyafetleri…

Hepsi Sakız’da mümkün hem de Çeşme’den kalkan feribotlar ile sadece  20 dakika mesafede.

Çeşme ile arasında yer alan sık feribot seferleri sayesinde karşı kıyıya gidip gelen Yunanlı ve Türkler arasında gerçek bir dostluk ve sıcak ilişkiler gelişmiş durumda.

Dört mevsim gitmekten büyük bir keyif aldığım Sakız Adası, diğer Yunan ve Türk adalarının aksine sadece yazları değil, ada üzerinde 12 ay boyunca yaşayan yerli halkı ile yıl boyu hareketli ve hayat dolu bir ada.

Elbette yazları Sakız daha cıvıl cıvıl. Adanın nüfusu kalabalıklaşıyor, koylarında ve kasabalarında kışın kapalı olan birçok işletme açılıyor. Ancak Sakız Liman Kasabası, Mesta gibi tepe köyleri ve Lagada gibi sahil kasabalarındaki birçok kafe, restoran, fırın, pastane, dükkan ve otel yıl boyu açık kalıyor.

Sakız’ı ilk keşfetmeye gittiğimde adanın 1/3’ü (ve de adanın en önemli gelir kaynağı olan sakız üretiminin sağlandığı sakız ağaçların yarısı) yandığı için biz orada iken hüzünlü bir atmosfer vardı. Yine de ziyaretimizi iptal etmediğimiz ve de adayı keşfe geldiğimiz için tüm adalılar minnet duygularını hiç gizlemediler ve hangi milletten olursa olsun insanların aynı dünyayı paylaşan birer yaşamdaş ve duygudaştan başka bir varlık olmadığına yine şahit oldum Sakız’da.  

 

Daha sonra yaz, bahar ve kış aylarında defalarca gittim Sakız’a, ve her gittiğimde yeni bir keşifle, yeni bir sürprizle beni şaşırtmayı ve kendine hayran bırakmayı başardı bu ada.

Yazları gerçekten ada zamanına geçmek, kendinizi Ege’nin masmavi pırıl pırıl sularına bırakmak, bir yandan da tepe köylerinde harika kültür keşifleri yapmak, harika deniz mahsullerinin tadına varmak için ideal bir tatil destinasyonu Sakız adası. Ayrıca ilk ve son baharlarda ve kış aylarının rüzgarsız güneşli günlerinde, bir ya da iki gün hava değişikliği yaşamak için çok güzel bir ada.

Çeşme Liman’dan kalkan, her gün gidiş ve dönüş seferleri olan Ertürk, Sunrise, Tilos Travel, Turyol şirketleri ile 25-35 dakika arasında ulaşabildiğiniz Sakız adası, Alaçatı, Urla, Çeşme seyahatlerinizle kolaylıkla birleştirilip, iki yakanın birden havasını, lezzetini, dostluğunu yaşama şansını sunuyor.

İster günü birlik ziyaret edin, ister 4-5 gün tatil yapın, sizin için birkaç farklı Sakız Adası Keşif Rotası hazırladım:

Sakız Liman kasabası için gezi, yeme, içme ve konaklama önerilerim bu yazımda. 

Sakız Adası tarihi köyleri, doğa harikaları, plajlarına dair rota, yeme, içme ve konaklama önerilerim ise www.yolculukterapisi.com/sakizadasirotalar yazımda.

 

SAKIZ (5)

SAKIZ LİMAN KASABASI 1 GÜNLÜK KEŞİF ROTASI

Sakız Liman Kasabasında Günlük Yaşam Nasıl Akıyor?

Sakız Limanı Kasabasının gündüz ve öğle adresleri birbirinden farklı.  Tüm adalılar sabah 10.00 ile öğlen 13:00 arası Aplotarias caddesi ve onu kesen dar sokaklarda ve kafelerde oluyor, ve burası kış günlerinde bile cıvıl cıvıl şenlikli oluyor. Ancak bu sokak ve iç kesimlerdeki bütün restoranlar ve dükkanlar 14.00-14.30 gibi kapanıyor ve herkes siestaya çekiliyor. Bu sefer hayat sahil boyunda yer alan kafe, bistro ve restoranlarda canlanmaya başlıyor. Bu sefer liman boyunca uzanan sahil yolu üzerindeki butikler, restoran ve kafeler öğleden sonraları cıvıl cıvıl oluyor. Biraz daha içerilere girip sahil caddesine paralel ve dik kesen sokaklar da kiliseleri, camisi, ile keşfe değer. Limanın arka sokaklarındaki zevkli bir mahalle olan Kombos’u da gezebilirsiniz.

 

Adım Adım Sakız Liman Kasabası (Chios Town)

Feribottan iner inmez, güzel bir kahvaltı keyfi için, Sakız Liman Kasabasının iç kısımlarında Şehir Parkı’na doğru ilerlerken minik bir meydanda yer alan Vupalu Coffee’ye gitmenizi tavsiye ediyorum. (Vupalu & Archermu sokakları kesişimi)

Tarihi Mecidiye Camisinden Sakız Bizans Müzesine dönüştürülmüş müzeyi ziyaret edebilir, civardaki kasap ve bakkallardan et ürünleri alabilirsiniz.

Ardından trafiğe kapalı Aplotarias caddesi üzerinde dükkanların vitrinlere bakarak, alışveriş ihtiyacınız varsa ziyaret ederek, marketleri gezerek, fırın ve pastaneleri tadarak, vakit geçirebilirsiniz.

Tüm adalılar sabah 10.00 ile öğlen 13:00 arası Aplotarias caddesi ve onu kesen dar sokaklarda ve  kafelerde oluyor, ve burası kış günlerinde bile cıvıl cıvıl şenlikli oluyor.

Aplotarias ile Magaziotissas’ın kesişiminde yer alan ufacık fırın & pastanede, ince hamurlar arasına muhallebi kıvamında krema veya peynirle doldurulmuş üzeri pudra şekeri ve tarçın ile tatlandırılmış çörek olan geleneksel Yunan tatlısı Bougatza’yı veya farklı Yunan fırın ve pasta ürünlerini tadarken, yanı başındaki Rodi’den kahvenizi ısmarlayıp, diğer adalılar ile birlikte oturup afiyetle tatlınızı yiyebilirsiniz.   

Bu civarlarda genellikle turistler yerine sadece Sakız Adalılara rastlayacağınız diğer sevdiğimiz kafe ve pastaneler ise şunlar: 

Kahvaltı: Vupalu Coffee (Vupalu meydan), Piperoriza (Mitropolitou Platonos & Dorotheou Proiou 13) veya Melidot (Paraschou)

Kahve Adresleri:  Blender Coffee Republic (Choremi Georgiou 7), Grinders (Argenti 2-4), 90 Degrees Coffee (Aplotarias), Agora Café (Aplotarias 48), My Cafe 2 (Leoforos Aigaiou 56), My Café (Enoseos Av. 96)

Tatlı ve Fırın Mamülleri: Manaras (ΑΡΧΕΡΜΟΥ 2), Stella’s Bakery (I. Choremi 4) ve Pastry Sinners (Choremi Georgiou),

Dondurma: Ice Cream Kronos (hilipou Argenti 2)

Ara sokaklarda dolaşırken Mesa Kei (I. Choremi 4)’den Sakız adasına özgü çok orijinal hediyelik eşyalar alabilirsiniz, ve de Woodicrafts (Dimogerontias 4) dükkanının el yapımı nefis ahşap tasarımlarına göz gezdirip kendinize veya sevdiklerinize bir hediye alabilirsiniz.

Adaya özgü lezzet alışverişleriniz için ise Roidou ve Nikolas Ralli sokakları kesişimindeki 2 karşılıklı gurme dükkanı öneriyorum.

Aplotarias ve iç kesimlerdeki bütün restoranlar ve dükkanlar 14.00-14.30 gibi kapanıyor ve herkes siestaya çekiliyor.

Bu sefer hayat sahil boyunda yer alan kafe, bistro ve restoranlarda canlanmaya başlıyor.

 

 

Bu arada siz de benim gibi siyah beyaz gri renkli taşlarla el işçiliği yer bezemesi olan Podima düşkünüyseniz sırasıyla Saint Nicholas Katedrali, Chios Denizcilik Müzesinin, Saint Victor Kilisesi, Psara ve Oinousses Metropolü ve bahçelerini, Sakız Arkeoloji Müzesini ziyaret edebilirsiniz.

Hem güzel bir yürüyüş yapma şansı bulur, hem de arzu ederseniz kilise ve müzelerin içlerini gezebilirsiniz. Kombos mahallesi ve ara sokaklarda yer alan Rum mimarisindeki enfes taş binaları seyrederek yürümek gerçekten çok keyifli.

Ardından istikamet limanın sonunda Chandris otelin yanında sahildeki set üstünde yer alan Direniş Anıtı. Bu modern heykel 1914-1944 yılları arasındaki Yunan Direnişini sembolize ediyor.

Sonra tertemiz deniz havası almak için sahil boyunca yürüyebilir, sadece Sakız adalı lokallerin gittiği Chez Moi’da bir atıştırmalık molası verebilirsiniz.

Ya da ‘bu epey uzun bir yürüyüş, enerjimi Kale içi ve Osmanlı mahallesine saklamak istiyorum’ derseniz burnu dönüp Holy Annunciation Kilisesini ziyaret edip Sakız limanı sahil boyuna geri dönebilirsiniz.

 

Öğle yemeği vakti geldi çattı. Sakız adalıların en sevdiği esnaf lokantaları olan, günlük yemek ve mezelerin servis edildiği yerel ‘Ouzeri’ler bizim en sevdiğimiz duraklar.

  • Tam lokal deneyimler isteyen için 2 harika önerim var: Birincisi geleneksel Yunan tencere yemekleri ve mezeleri tatmak isteyenler için her gün 7 yemekten oluşan fiks menüsü ile lokallerin favorisi olan Alikontisi (Vupalu’nun hemen karşısındaki küçücük dükkan) İkincisi de en taze deniz mahsüllerinin en iyi pişirilmiş halini arayanlar için Sakız adası balık halinde yer alan Ichthyoskala. Izgara kalamar, ahtapot ve camgöz balığı (köpek balığı)nın en güzel halini burada yiyeceksiniz. Lokaller ile dolup taşan bu harika lokantalarda ambiyans aramayın. Tamamen lezzetleri için gidin.
  • Başka sevdiğimiz bir adres ise ara sokakta gizlenmiş küçük bir lokal gözdesi olan Kehribar (Kechrimpari). Bu ufacık lokanta aslında biraz yağlı ev yemekleri yapan, kafasına göre bazen açan bazen kapayan ve misafirlerine biraz ters davranan bir yer olsa da, sadece adada üretilen ve birakç gün içinde taze tüketilen Fresh Chios Beer birası ile tüm bu tasaları ferahlatacasınız. Çünkü duvarlardaki yaşlı Sakız adalı amcaların siyah beyaz fotoğrafları ile sandalyelerde oturan yaşlıları karşılaştırıp,  zamanın bu adada pek bir şey değiştirmediğine şahit olacağınız zaman tüneli gibi bir yemek deneyimi yaşamak için buraya gitmeye değer.

SAKIZ (4)

  • Çarşıda yer alan Hotza’s (yani Hoca’nın yeri) de geleneksel lezzetleri ile lokallerin başka bir favori lokantası. Ancak Hotza’s artık sadece kapalı gruplar için yemek pişiriyor. Eğer 10-20 kişilik bir arkadaş grubu birlikte gidiyorsanız, bu deneyimi yaşamak için önceden telefonda konuşarak organize olabilirsiniz.
  • Byzantio ise yine günlük taze lezzetler sunan, tarihi binada beyaz örtülü masaları ile biraz daha ambiyansı olan bir restoran.
  • Sahilde de Yunan mezeleri, lakerda ve tencere yemekleri yemek için Gonia’yı önerebilirim.
  • Genellikle adaya giden Türkler sahildeki Delfinia veya yanındaki To Tsikoudho tavernalarında deniz mahsüllerini tercih ediyor. Ancak ben ne yazık ki buraları önermiyorum. Menüleri Türkçe basılmış bu restoranlarda vasat deniz mahsülleri veya meze yemek yerine Sakız adasına özgü Yunan Tavernalarını veya balıkçıları tercih etmenizi öneririm. Sonuçta Sakız’a gitmişken adanın geleneksel tencere yemeklerini tatmak ve daha özgün bir deneyim yaşamak çok daha keyifli diye düşünüyorum.

 

Öğle yemeğinden sonra istikamet Sakız Kalesi ve kale içindeki Osmanlı mahallesi. Daracık labirent gibi sokakları adım adım dolaşıp Osmanlı Medresesi, Osmanlı Mezarlığı, Bayraklı Camisi, Saint George Kilisesi, Agios Georgios Kilisesini gezip, ardından Kale Surlarına tırmanıp denizi selamlayıp, tarihi Osmanlı Hamamını ziyaret edip,  surların arkasından dolaşan ara yolu denize paralel takip edip tarihi Sakız yel değirmenlerine kadar yürüyün.

 

Yaklaşık 2-3 saatlik bir gezintinin ardından limana geri dönebilirsiniz.

Akşamüzeri frape, kahve, aperatif önerilerimiz var:

  • Sahil boyunca limandan güneye doğru sıralanmış Pura Vida, Caprice, 44 Bar, Sueno, Spontini, Plan B, Metropolis, Streat Coffe Grill, Cosmo Bar ve Escobar keyifle oturup denizi, gelen geçeni seyrederek içeceklerinizi yudumlayacağınız sevdiğimiz adresler.
  • Sahildeki güzel pastanaler: Perrḗs ve Icing Sugar & Cinnamon.
  • Feribot ile dönüyorsanız veya gün batımında Sakız liman kasabasının arkasına batan güneşi izleyerek bir aperatif içmek için adres: Bourtzie Bar 

  • AKŞAM YEMEĞİ ÖNERİLERİ:
  • Eğer akşam yemeğinde deniz kıyısında güzel bir deniz mahsülleri lokantası tercih ediyorsanız, arabaya atlayıp limana 10 dak. uzaklıkta Vrontado’da Taverna Mouria’ya gidin. Hiç pişman olmayacaksınız.
  • Eğer akşamı Sakız Liman Kasabasında geçirecekseniz modern Yunan lezzetleri için: Kardamo veya Vradipus,
  • Geleneksel Yunan yemeklerine biraz ara vermek istiyorsanız akşam yemeği önerilerim: İtalyan lezzetleri için Spontini, ev yapımı makarna için The Pastards, bistro lezzetleri için Otra Rota.
  • Gece bara gitmek istiyorsanız: bir teras barı olan Tokyo Coctail Bar (Leoforos Aigaioy 98 ) Kubrick Bar (Agelastou 14) ve Oz Cockatil Bar (Stoa Fragaki, Aplotaria Street)  güzel adresler. 

 

  • Sakız’da iken neler tatmak ve almak isteyebilirsiniz?: Mastello peynirinden ızgara pişirmek için yapılan peynir Saganaki, taze bir bira olan Fresh Chios Beer, adaya has Kazanisto uzo, çeşit çeşit sakız likörleri, ve sosisler. Sakız likörü, reçeli, kurabiyeleri ve sakızlı mamüller almak için: Mastihashop. 

 

SAKIZ LİMAN’DA KONAKLAMA ÖNERİLERİ

 

Hotel Kyma (Evgenias Chandri 1) Sakız Adasında limanın en sonunda, arkadaşım Banu Maga sayesinde keşfettiğimiz, konaklamamız sonrasında da kalbimizde özel bir yere oturan, çok tatlı bir otel var. 107 yıllık tarihi bir binada yer alan To Kyma, yani Yunanca ‘Dalga’ anlamına gelen otel, gerçekten de insanı bir zaman tüneline taşıyan bir dalga gibi. 1917 yılında Yannis Livanos ailesinin malikanesi olarak inşasına başlanmış ve 1922 yılında tamamlanarak aileye ev sahipliği yapmış. Yüksek tavanları, tavanlarındaki süslemeleri, antika mobilyaları, sütunlu merdivenleri ile, kapısından adım atar atmaz sanki geçmişe yolculuk yaptığınız bir otel To Kyma. Hem binanın hem de otelin sahiplerinin hikayesi de çok ilginç. Bina II. Dünya Savaşı sırasında sahiplerinden alınıp Alman Karargahı olarak kullanılmış. Daha sonra da terk edilmiş. 1962 yılında ise Teodor Spordilis’in ailesi tarafından alınarak otele dönüştürülmüş.

Spordilis ailesinin Sakız ve otelcilik ile olan bağları da çok enteresan. Sakızlı bir aile olan Spordilis’ler Odesa’ya göçüyor. Teodor Spordilis’in dedesi Odesa’da Bristol Otel’i işletiyor. I. Dünya Savaşı sırasında Sovyet İhtilali ile 1917’de el konulan binayı apar topar boşaltmak zorunda bırakılan aile, şehri terk edip, 1918’de Sakız adasına geri dönüyorlar. Önce karşı kıyıya geçip Çeşme Ilıca’da yer alan Karabina Oteli 1922’ye kadar işletiyorlar. Ardından Sakız da başka oteller kiralayarak işletiyorlar, bu sırada Teodor’un babası otelci olarak yetişiyor ve 1962’de dede ve baba binayı satın alıp 1963’te To Kyma oteli olarak açıyorlar.

Şu anda otel, ailenin 3. kuşak temsilcisi Teodor Spordilis’e emanet. Ancak sadece ona değil eşi Güher Hanım’a da emanet. İşte hikayenin kalp ısıtan bölümüne geliyoruz. İzmir Karşıyaka’lı Güher Hanım, 1998’de 23 yaşında Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm görevlisi olarak otelde konaklamaya geliyor. Teodor Bey, Güher Hanım’a ilk görüşte aşık oluyor. Ardından karşılıklı bir aşk başlıyor ve iki yakanın arasında mekik dokunan seneler sonrası, çift 1999’da evleniyor. Güher Hanım bir yandan kendi kendine Yunanca öğrenerek, bir yandan da otelin işleri için kolları sıvayarak eşinin yanında yer alıyor. Yunan sıcakkanlılığı ile Türk misafirperverliğinin buluştuğu To Kyma, tam bir aile işletmesi sıcaklığında. Canla başla çalışan çift, rezervasyonlardan, kuş sütünün eksik olmadığı kahvaltıların hazırlığına, tek tek misafirlerin tüm talepleri ile ilgilenilmesinden, Sakız’a dair en doğru rota, plaj, restoran önerileri ve organizasyonları yapılmasına, misafirlerin her şeyiyle birebir ilgileniyorlar. Hem de nasıl bir güleryüzle, içtenlikle, sabırla ve mutlulukla.

Yazımın başında belirttiğim gibi zaman tüneli gibi bir otel burası. Dolayısı ile odaları da bir zaman tüneli hissi taşıyor, Banyoları, mobilyaları eskide kalmış ve yeni dokunuşlar gerektiriyor. Güher Hanım ve Teodore Bey de bunun çok farkında. Ancak ekonomik krizlerin bedelini işletmelerden çıkartan Yunan devletinin kestiği yüksek elektrik bedelleri ve vergiler yüzünden renovasyona bütçe ayıramıyorlar daha.

İnşallah aile otelin renove edilmesi için bütçelerini yakın zamanda toparlayabilir ve Sakız’ın tarihine tanıklık ettiğiniz bu otelin modern dokunuşlar ile daha da tazelenmiş halini deneyimleyebiliriz. Bu sebeple oteli lüks arayanlar, modern banyolar ve mobilyalar isteyenlere tavsiye edemiyorum. Yanında yer alan Chandris oteli tercih edebilirler. Fakat tertemiz, pırıl pırıl odaları, denizin kıyısında muhteşem konumu, uygun fiyatı ve de en önemlisi Güher Hanım ve Teodor Bey’in insanın yüzünde kocaman gülümsemeler açan sıcacık misafirperverliği, yardımseverliği ve içten sohbeti ile tatmin olacaklar için harika bir otel. Hele bir de denize açılan balkonlu odalardan birisine denk gelirseniz daha da harika. Oteldeyken Güher Hanım’a sorun, size Bristol Otel’den kalan gümüş kaşıkları göstersin. Kimi hikayelerin ve deneyimlerin hatırına lüksümüzden azıcık da olsa feragat edebiliriz diyor insan onları görünce.

 

32 odalı Kyma otelin kahvaltı atıkları da ailenin Sakız adasında çiftliği olan arkadaşlarının tavuklarına gidiyor.  Siz yine de yiyeceğinizden fazlasını almayın tabi. Ancak otelin tüm odaları dolu ve 60 misafire kahvaltı yetiştirme telaşında iken bile geri dönüşüme hassasiyet göstermeleri, otel ile ilgili takdir ettiğim başka bir doğal mutluluk kaynağı oldu.

 

Sakız Liman Kasabasındaki Diğer Oteller

  • Chandris – Sakız Liman, http://www.chandris.gr/chios/
  • Filoxenia Hotel– Sakız Liman, https://filoxeniachios.gr/en/home/
  • Castro Rooms Chios – Sakız Liman, http://castrochios.gr/
  • Grecian Castle – Sakız Liman’ın kuzeyi http://www.greciancastle.gr/
  • Agora Residence Hotel– Sakız liman kasabası içleri – https://agoraresidence.com/
  • Enδόtera Chios Apartments – airbnb stili – Sakız Liman 

     

Sakız Adası Mesta, Pyrgi, Olympi, Vessa gibi tarihi köyleri, Sakız Müzesi, Emporios Plajı, Olympi Mağaraları gibi doğa harikaları, denize girileccek en güzel plajlarına dair rota, yeme, içme ve konaklama önerilerimi www.yolculukterapisi.com/sakizadasirotalar yazımda bulabilirsiniz.

 

KUZEY BATI ROTASI

  • Sidirunda köyü
  • Mundo Manastırı’nın yer aldığı Diefha,
  • Agia Markella Manastırı’nın yer aldığı Volissos tarihi köyleri.

 

 

NASIL GİDİLİR?

Sakız Adasına Çeşme’den feribot ile ulaşabilirsiniz. Biz Ertürk Lines hızlı feribotları ile gidiyoruz. Feribot gün ve saatlerini https://www.erturk.com.tr/tr websitesinden öğrenebilir, bilet alabilir, otel ve tur rezervasyonları yaptırabilirsiniz.

 

 

Sakız’a gidiş & dönüş ve önemli bilgiler:

  • Hafta sonu gidiş ve dönüşte feribotlar kalabalık oluyor ve de gümrükte kuyrukları olabiliyor. İki tarafta da feribottan ilk inip pasaport sırasına ilk girmeye çalışın.
  • Ayrıca Sakız’da mutlaka araba kiralamak lazım. Motosiklet ne yazık ki dağlık alanlar arasında yer alan engebeli toprak yollardan gidilen koylara inmek için yeterli değil. Çeşme limana geldikten sonra gümrükten hemen çıkışta birçok Rent a Car firması yer alıyor. Hafta sonları araba bulmak zor olabildiği için önceden kiralamakta fayda var.

 

 

ZEYNEP ATILGAN BONEVAL

YUNAN ADALARI YAZI VE REHBERLERİMİZ:

12 Adalar (Dodocanese Adaları)

Kiklad Adaları  (Cyclades Adaları)

İyon Adaları (İonian Adaları)

Diğer Yunan Adaları

Zeynep Atılgan Boneval