NISYROS ADASI

 

 

Nisyros, sanki bir adaya değil de aya ayak basmışsınız gibi hissettiren bir ada.

Adanın sahillerinde, tepelerinde ve kraterlerinde dolaşırken gördüğünüz değişik oluşumlar, renkler ve kokular, size sanki ayağınızın altındaki yerin kaynadığını hissettiriyor, ancak korkusuzca. Çünkü Nisyros’un diğer adı Uyuyan Dev (daha sonra ‘dev’ kısmını açıklayacağım).

Aslında hızlı olursanız bir günde keşfedebileceğiniz ufacık bir ada Nisyros.

Sahilde Mandraki ve Paloi kasabaları ve de krateri çevreleyen tepelere tünemiş Nikia ve Emporios tepe köyleriyle sadece 4 yerleşimi var.

Ancak sunduğu doğal güzellikler, tarihi keşifler, geleneksel kutlamalar için daha uzun kalmaya değebilir Nisyros’ta.

Benim için adanın en çarpıcı güzelliği, el emeği krokalyaları oldu. Siyah beyaz taşlar ile bir nevi mozaik gibi zemine işlenen bu el sanatının çeşit çeşit desenlerde en güzel örneklerini Nisyros’ta Mandraki’de kapı önlerinde, Nikia’daki kilise meydanında, ve tüm yerleşimlerin meydanlarında gördük.    

Dodocanese (12 Adalar) adalarının en küçüğü olan Nisyros, denizi ile değil de doğal güzellikleri, antik dönemden günümüze uzanan tarihi ve kültürel mirası ile ön plana çıkan bir ada. Nisyros aynı zamanda koruma altında olan bir Doğa Jeoloji Parkı.

Nisyros, en son 15.000 önce patlayan volkanıyla, Yunanistan’ın en genç volkanik adası.

Adada 10 krater yer alıyor, ve bunların en önemlisi ise dünyanın en büyük hidro-termal krateri olarak bilinen 300 metre çapındaki Stefanos.

Volkanik aktivite ile yükselen konik kayalıklar silsilesi üzerinde yer alan ada sadece 41 kilometrekare.

Ve adanın yarısından çoğuna ayak basılamıyor. Çünkü yer yer 700 metre yüksekliğe ulaşan dağlar ve kraterler, adanın iç kesimlerinin çoğuna ve de güney batısına geçit vermiyor.

Tarih öncesi dönemden gelen coğrafi güzelliklerinin yanı sıra, klasik ve Bizans döneminde önemli kültürel hazineleri de var Nisyros’un.

 

Adım adım keşfedelim adayı:

  • Liman kasabası Mandraki, daracık sokakları, renkli evleri, ev önlerindeki muhteşem krokalyaları, renk renk begonvilleri, pastanelerinden çıkan nefis kokuları ile 1-2 saat gezilecek ufak bir labirent gibi.
  • Mandraki’nin sonunda, 130 basamak çıkarak ulaştığınız, 1600’e tarihlenen Panagia Spiliani manastırı, Bizans dönemine ait kilise ve şapellerin en güzellerinden birisi. Çılgın bir ahşap işçiliği örneği olan ‘templon’u gerçekten muhteşem. Ortodokslar tarafından epey kutsal sayılan bu manastır, zengin bir dini kıymetli eşya, obje ve kitap koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor ve dünyanın her yerinden haç için gelenleri ağırlıyor. 15 Ağustos’ta 2 gün ve gece boyunda Meryem Ana Panagiri kutlamalarına ev sahipliği yapıyor.

  • Mandraki’nin üzerinde yükselen kale ise milattan önce bu bazalt yekpare dev kayaları nasıl tepelere taşıdıklarına dair insanı şaşkınlığa sürüklüyor.
  • Tarihi MÖ 4.yüzyyıla uzanan 2 kilometre uzunluğundaki Palaiokastro duvarları, antik döneme ait en güzel korunmuş kale surları. Gün batımlarını ve dolunayı izlemek için çok doğru bir manzara noktası bu kale.

  • Mandraki’de ayrıca Meryem Ana Mağaraları Manastırını çevreleyen Şövalyeler Kalesi yer alıyor.
  • Ayrıca tarih meraklıları Mandraki’de Arkeoloji, Folklor, Dini Müzelerini gezebilir.
  • Mandraki’deki güzel lezzet durakları: Lori Koni, Panorama, Vegos. Kahve ve kokteyl için duraklar ise: Andrikos ve Enallax. Illikiomeni Meydanındaki İncir altı da tam oturup kahve içmelik.

  • Paloi ufacık şirin bir balıkçı kasabası. Deniz kenarında tavernalarda öğle yemeği yemek, terkedilmiş görkemli manastır kalıntılarını izleyerek yüzmek, Evangelistria, Stavros ve Panagia Krya kiliselerini ziyaret etmek, Paloi’deyken yapabilecekleriniz.
  • Paloi’de kahve için: Falimento, deniz mahsulleri için ise Astrademi doğru adresler.

  • Stefano Volkan Krateri: Mitolojiye göre kızgın Poseidon Kos’tan bir parça toprağı alıp, dev Polyvotis’i yok etmek için üzerine fırlatıp atmış, ve denize gömmüş. Volkandan çıkan duman ve seslerin, aşağıdaki ‘dev’in öfkesinin dumanı ve sesleri olduğuna inanılırmış. İşin gerçeği kraterin, 3,000 – 4,000 yıl önceki seri patlamalar sonucu oluştuğu tahmin ediliyor. Illias, Ioannis, ve Georgios tepelerinin ortasında yer alan Stefanos krateri, 27 metreye ulaşan derinliği, 260 metreye 350 metre ölçülerindeki eliptik formuyla şu anda dünyanın en büyük hidro-termal krateri. Stefanos’un içine inmek ve gezmek mümkün. Ancak çok ağır bir sülfür kokusu olduğunu ve de astım hastaları için uygun olmadığını hatırlatmak istiyorum.

  • Kraterin bir duvarını oluşturan tepenin üzerinde dünyanın en güzel köy meydanlarından birisine sahip Nikia köyü yer alıyor. Daracık sokaklarından tırmanarak ulaştığınız Porta isimli kilise meydanı, enfes bir krokalya mozaik zemine ev sahipliği yapıyor. Bu meydandaki kiliseye çıkıp krokalyalı zemini ve ayaklarınızın altındaki köy evlerini ve Ege denizini seyretmek başka hiçbir kilisede görmediğim bir manzara. Meydanda Nikola’nın kahvesinde bir kahve molası verin, Stefanos kraterine nazır ülkenin tek volkan manzaraları Volkan müzesini gezin. Daha sonra adım adım Aziz Ilias kilisesine çıkan merdivenlerden tepeye tırmanın. Kilisenin bahçesine ulaştığınızda, solunuzda Nikia köyü ve Ege, ayaklarınızın altında ise Stefanos krateri ile hayatınızda bir kez görebileceğiniz sürreal bir manzara sizi karşılayacak. Doğanın ve tarihin harikalarına aynı anda şahitlik edeceğiniz bu nefes kesici manzaranın keyfine varın.

  • Kraterin diğer duvarını oluşturan tepenin üzerine tünemiş Emporio tepe köyü, küllerinden yeniden doğan bir köy. 1933’teki deprem sonrası terk edilmiş, ancak son yıllarda evlerine dönen köylüler ve geleneksel evleri restore eden yabancılar ile bir hareket başlamış köyde. ise, Bizans dönemi Taxiarhis Kilisesi duvar resimleri ile göz alıcı bir kilise. Balconi tou Emporiou’da balkonun ucundaki masada volkan manzaralı geleneksel lezzetlerin tadına varacağınız bir Emporio adresi. Kahve için’de Aposperi Kafenoi.

  • Adanın dört bir köşesine ait fotoğraf ve videoları instagram hikayelerimde sabitlediğim şu bağlantıdan Stories • Instagram izleyebilirsiniz  

  • Adaya özgü tadılacak lezzetler: bademli sarmısaklı sosla sunulan nohutlu falafel’in Yunan versiyonu Pythia ve kapama isimli iç pilavlı oğlak.
  • Adada Deniz Keyfi: Mandraki’nin hemen yanı başında yer alan Hohlaki denize girmek için keyifli bir volkanik siyah – lacivert çakıl taşlı koy. Dalgaların gel-gitleriyle denize akan taşların sesini öyle meditatif ki. Denizi de pırıl pırıl tertemiz. Sadece ayağınıza deniz ayakkabısı giymenizde fayda var taşlardan denize girebilmek için. Yine yakınlarda minik bir kumsal olan Saint Savvas. Palio’dan sonra gelen Lies koyu renkli kumsalı, Pachia Ammos’da kalın taneli kumsalı ile adanın sunduğu değişik deniz alternatifleri. Nisyros’un eski limanı olan Avlaki, Nikia’nın altında 25 dakikalık toprak dik bir yoldan ulaşılan bir koy. Ancak denizi adanın en güzel denizi diye geçiyor. Nisyros’un Mandraki limanının hemen karşısında yer alan Gyali Adası, Sünger Taşı çıkarılan bir ada. Gyali’ye yapılan günü birlik turlar ile bembeyaz kayalıklardan masmavi denize girebilirsiniz.
  • Adadaki Termal Banyolar: Volkanik ve hidro termal aktivitelerin olduğu bir adada, şifalı termal banyolar tabi ki mevcut. Mandraki, Paloi, Avlaki Schiori’deki termal banyoları ile de ünlü Nisyros. Mandraki ve Paloi’deki termal banyolar, Hipokrat döneminden beri şifa için kullanılıyor.

 

Ulaşım: Nisyros’a Bodrum’dan Kos’a feribot ile geçip, ardından Kos’tan feribotla veya Marmaris’ten Rodos’a feribotla geçip, Rodos’tan feribotla ulaşabilirsiniz.

 

       

Zeynep Atılgan Boneval 

YUNAN ADALARI YAZI VE REHBERLERİMİZ:

12 Adalar (Dodocanese Adaları)

Kiklad Adaları  (Cyclades Adaları)

İyon Adaları (İonian Adaları)

Sizin Gözünüzden Yunan Adaları

Kendim çizdiğim bir el yapımı bir harita üzerinde adaların konumlarına yer vermeye çalıştım:

Zeynep Atılgan Boneval

Avrupa Doğada Büyülenmek Kısacık Kaçamaklar (2-3gün) Rehberler Suyla Buluşmak YAZ (Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül) Zamanda Kaybolmak