DAMAK TATLANDIRMAK İÇİN ‘TOP 12’

Bağ, bahçe, zeytin, lezzet diyarları

 

Bazen bağlar, bahçeler, zeytinler, lezzetler diyarlarında damaklarımızı tatlandırmak, yeni mutfaklar, lezzetler ve şaraplar ile tanışmak isteriz.

İhtiyacımız olan yeni rafine tatlar peşinde yolculuklar yapmak, yeni manzaralar keşfetmek, ve de yeni aromaların doya doya tadına varmaktır.

 

İşte sizler için seçtiğimiz ‘TOP 12’ damak tatlandırma rotası:

 

1) Toskana

Güneş doğuşunda sislerin arasından yükselen sıra sıra yeşil tepelerin mistik görüntüsü sizi karşılıyor… Yavaş yavaş kaybolan sis çekildikçe adeta büyülü bir alemi sessiz sessiz sahneliyor… Kırmızı çatılı tarihi evleri ile ufacık köyleri, adeta bir patchwork oluşturan selvi ağaçları, dizi dizi şarap bağları ve zeytinlikleri, bir biri ardına akan yeşil tepeler ve vadileri ile birçok İtalyan sanatçı tarafından yüzlerce yıldır ölümsüzeştirilmiş muhteşem manzaraları ile Toskana hala değişmemiş durumda… Öyle kendi halinde, öyle bakir ki Toscana, sessizliğe kulak verdiğinizde rüzgarla salınan uzun yeşil otların hışırtısını bile duyabiliyorsunuz.Tasasız, telaşsız , tadına vara vara yaşama prensibinde akan zaman, muhteşem manzaraların, gurme lezzetlerin ve harika şarapların uzun uzun keyfini çıkarmaya zorluyor sizi… Gün batımında kızıla bürünen gök, tepeler ve vadiler adeta bir oluyor ve ruhunuz bu büyülü manzaraların arasında asılı kalıyor…

2) Provence

Görkemli lavanta tarlaları ve vadi manzaları, tepelerde yer alan küçük küçük köylerdeki zamanın durduğu sakin yaşam, sonsuz bir lezzet zenginliği ve yürekleri okşayan soylu bir miras sunan Provence’ın masalsı bir ruhu var. Bölgenin ruhunu tam olarak hissedebilmek ve Provence zamanına geçebilmek için, otantik Provence’ın derinliklerine dalmak, araba ile köy ve kasabalarını acele etmeden tek tek dolaşarak, en az bir hafta geçirmek gerekiyor. İşte o zaman hakikaten gerçek bir kırsal deneyim yaşabiliyor ve zamanda asılı kalmış epik bir güzelliğe yolculuk yapar gibi hissediyorsunuz.

3) Rioja

Sonbahar’da Rioja’da olmak adeta bir renk cümbüşüne tanık olmak demek. Varsın yağmur yağsın fark etmez, mistik ve büyülü bir atmosfer yaratan yağmur ve sisin nasıl bir nimet olduğunu Rioja’ya ulaştığımızda anlıyorsunuz. Alçalıp yükselen tepelerde, turuncu, fosforlu sarı, fıstık yeşili, bordo, bakır, kızıl, kahverengi ve mor yapraklar ile kaplı dizi dizi bağların renk cümbüşü iyice belirginleşiyor. Yol kenarları çamlar, çınarlar, sarmaşıklar, dere boyu ise söğütler ile kaplı. Doğanın güzelliği ve zenginliği karşısında kendimizden geçerek, adım başı durup, manzarayı içimize çekiyoruz. Bir süredir severek içtiğimiz Tempranillo üzümlerinden yapılan aromalı ve gövdeli Rioja şaraplarınının bağlarını ziyaret etmek istiyorduk. Rioja bizi o kadar güzel karşıladı ki, bu manzaralara şahit olabildiğimiz için şükrediyoruz. www.yolculukterapisi.com/rioja

4) Douro

Sanki bir masal dünyasındayız… Üzüm bağları ile kaplı tepelerin arasından kıvrıla kıvrıla akan Douro nehri sakin sakin akıyor. Taraça taraça inen bağlar ile kaplı yamaçlar o kadar dikki, toprak kaymasın diye taş duvarlar ile geometrik desenlere bürünmüş… Kıvıla kıvırıla alçalıp yükselen virajlı yollardan ilerlerken adım başı durup büyülü Douro’nun manzaralarını hayranlıkla izliyoruz. Yer yer geçit vermeyen meşakkatli Douro yollarında, ralli yapar gibi ilerleyen lokaller atom karıncalar gibi vızır vızır yanımızdan geçiyor, şaşıp kalıyoruz… Anlamı ‘Güneşin dokunduğu vadi’ anlamına gelen ‘Douro Valley’, gerçekten isminin hakkını veren altın renkli bir doğaya sahip. www.yolculukterapisi.com/douro/

5) Puglia

Puglia küçük köyleri ve kasabaları ile size sürpriz keşifler yaşatan, huzur dolu, sadece yolda olmanın başlı başına keyif verdiği nadir destinasyonlardan birisi. Barok kiliseleri ile ünlü Lecce, Grek, Roman ve Arap izlerini bir arada taşıyan Monopoli, Galipolli, Otranto gibi şirin sahil kasabaları, Truli evleri ile ünlü Alberobello, bir tepenin üzerinde yükselen bembeyaz Ostuni evleri. Ve tabi küçük köyler arasındaki yollarda giderken izlemeye doyamadığınız muhteşem kırsal peyzaj. Zeytin, zeytin, zeytin…Yol boyunca ilerlerken görüntüye sıra sıra dizilmiş yüzlerce yıllık zeytin ağaçları hakim. Onbinlerce zeytinin kimileri 500 yıllık. Aralarda sağlı sollu gelincik ve papatya tarlaları, narenciye ağaçları, üzüm bağları karşınıza çıkıyor…Rüzgarla birlikte içinize tertemiz deniz ya da taze kekik kokuları doluyor…

6) Alsace

Vosges dağlarına sırtını yaslamış Alsace köylerini kaplayan sisler arasından yükselen kilise kuleleri ve damlar, vadi ve ovalarda puslar arasından sıyrılmaya çalışan dizi dizi bağlar, köyler ve kasabalar arasından tatlı tatlı akan, üzerinde buğulu sisler tüten ufacık kanallar adeta mistik bir masal dünyasını andırıyor. Kendinizi adeta Hansel ve Gretel masalında hissettiğiniz geçmiş zamanda asılı kalmış sürreal bir masal diyarıyolculukterapisi.com/colmar-alsace-kasabalari-izlenimleri

img_6519

 

7) Napa ve Sonoma Vadileri

Napa ve Sonoma vadilerinde, alçalıp yükselen tepelerin arasındaki vadilerin gün doğumunda sisler ile uyanışını, güneşin gün boyu yolculuğu sırasında bağların üzerinde sergilediği ışık oyunlarını ve enfes manzaraları izlemeye doyamıyorsunuz. Napa vadisi şüphesiz Kuzey Amerika’nın en kaliteli şaraplarının, en başarılı şarap evlerinin ve de mükemmel restoranlarının ev sahibi. Popüler olduğuna bakmayın, vadileri çevreleyen dağlara kıvrıla kıvrıla tırmanan keşif yollarını izleyerek, hala sessiz sakin arka yollar, ufacık aile şarap üreticileri, özgün restoranlar, rehber kitaplarında yazmayan dağ köyleri, ormanlar, kanyonlar keşfetmek mümkün: yolculukterapisi.com/napa-sonoma-rotalar

8) Güney Afrika Bağ Rotası

Güney Afrika şarapları son 10 yıldır dünya çapında bir yükselişte.  Artık şarap üretiminde dünya klasikleriyle yarışabilecek düzeye gelen enfes yeni dünya şarapları arasında Güney Afrika şarapları da yer alıyor. Cape Town’a çok yakın Constantia, Franschhoek, Stellenbosch ve Paarl şarap vadilerinden mutlaka bir tanesi ziyareti hak ediyor. Bu ziyaretlerde hem bağlarda yer alan şarapevlerinde muhteşem şarap tadımları hem de gurme restoranlarında gastronomik deneyimi bir arada yaşamak mümkün:  https://www.yolculukterapisi.com/cape-town-sarap-rotalari/

9) Alaçatı

Doğa’nın uyanışına şahit olduğumuz ilkbaharda Alaçatı’da muhteşem bir lezzet rüzgarı esecek. 26-27-28 Nisan 2019’da Tasting Alaçatı için yerinizi şimdiden ayırtınAlaçatı’da, bu sene ikinci kez muhteşem bir lezzet ve sanat rüzgarı esecek! Topraklarımızın hikayelerini dillendirmek ve sunduğu değerleri paylaşmak, tarihimizin ve kültürümüzün hazinelerini yansıtmak, uzun sofralarda nefis lezzetleri hep beraber tatmak üzere 26- 28 Nisan 2019’da Tasting Alaçatı Festivali‘nde buluşuyoruz! Atölye ve sohbet programı için: www.tastingalacati.com Bizden tavsiye, Alaçatı’nın en ilham verici haftasonunu kaçırmayın.  https://www.yolculukterapisi.com/tastingalacati/

 

 

10) Urla

Urla’da ve Urla Bağ Yolu’nda mutfaklardan nefis kokular ve fırınlardan gurme lezzetler çıkmaya başladı. Son birkaç senedir Odurla, Vino Locale, Hiç, Pizzeria Luna Romana ve Fırın Vourla gibi yeni açılan muhteşem gastronomi durakları ile Urla civarında damaklarda lezzet şöleni yaşanıyor. Yemyeşil ağaçlar, dev çamlar, tarihi zeytinler, bereketli ovalar arasında karşınıza birer cevher olarak çıkan Urla köyleri, bir yandan bozulmamış köy hayatını ve geleneklerini deneyimleyebildiğiniz, yerel lezzetleri tadabildiğiniz, hem de köylülerin beldelerine sahip çıkarak özgün bir şekilde farklılaşmayı başarma hikayelerine şahit olduğunuz keşif durakları.

11) Trakya 

Trakya, her tarafını çeviren denizi, yemyeşil doğası, bağları, tarlaları, rüzgarı ve insanları ile müstesna bir bölge. Trakya alçalıp yükselen inci gibi dizilmiş bağlar ve bahçeler arasında kangallar ile koşup oynamanıza, tepelerinden doyamadığınız deniz ve ova manzaralarını hayranlık ile seyretmenize, bol oksijenli tertemiz deniz ve kır havasını içinize çekmenize, ocaktan yeni çıkan enfes yemeklerin burnunuza çalınan mis kokuları ile acıktığınızı farketmenize, bulabileceğiniz en doğal ve taze malzemeler ile hazırlanmış lezzetleri doya doya yemenize, yani aslında çocukluğunuza dönmenize imkan tanıyor… Tabii bir de müthiş lezzetli şaraplar tatmanıza ve de bağcılık ve şarapçılığa gönül vermiş cesur, azimli, orjinal insanları tanımanıza…

12) Gaziantep 

Gaziantep’e giderken sormanız gereken tek soru ‘ne zaman, nerede, ne yiyip içeceğiz?’… Gerçekten Gaziantep gün boyu süren bir lezzet fırtınası demek. Hayatınızda bir kez olsun tatmanız gereken muhteşem özgün lezzetleri var bu şehrin. Gaziantep’e gitmeden önce midenizde ve zihninizde yer açmanız gerek. ‘Onu yemem, bunu içmem’ demeyeceksiniz, 2-3 saatte bir yediklerinizden pişmanlık duymayacaksınız. Nasıl olsa bir hal çaresi bulunur kalorilerin, asıl bu lezzetler kaçmaz.

 

Yolculuk Terapisi ‘En Sevdiğimiz’ Listelerimiz:

Zeynep Atılgan Boneval