ESKİŞEHİR İZLENİMLERİ

Benim için büyük bir sürpriz oldu Eskişehir’de yaşadığım her an, her deneyim, gördüğüm her yer, tanıştığım her kişi.

Sokaklarda, müzelerde, park bahçelerde, otellerde, restoranlarda inanılmaz bir dinamizm ve pozitif enerji hissettim, tanıştığım her Eskişehir’linin veya burayı sevip verip yerleşenin ‘memleket sevgisine’ ve ‘iyiliğine’ hayran kaldım.  Sanki şehrin ve insanların içinde iyiliğe doğru bir yönelim var. Neden mi böyle hissettim, anlatayım?

 

KÖKLÜ VE BİLGE BİR GEÇMİŞ

Bir kere tarihi çok köklü, çok görmüş geçirmiş bir şehir Eskişehir. MÖ 14.’da Hitit İmparatorluğun kalbi olmuş, ardından Frig, Lidya, Pers, Roma ve Bizans İmparatorlukları’nın önemli bir yerleşim merkezi olmuş. 1074’den itibaren 200 yıl Selçuklulara ev sahipliği yapmış. Ardından da Osmanlı’nın kıymetlisi olmuş. Kurtuluş Savaşı döneminde önemli bir rol oynayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanında büyüklüğünü göstermiş. Cumhuriyet ile birlikte otomotiv, uçak ve beyaz eşya sanayinin kentlerinden birisi olmuş. Ruhunda ve harmanında kadim kültürlerden başlayarak birçok medeniyetin izlerini, asaletini ve bilgeliğini taşıyan bir şehir.

 

CIVIL CIVIL ÜNİVERSİTE ŞEHRİ

Sonra Eskişehir bir üniversite şehri. 3 farklı büyük (evet, 3.cüsü geliyor) üniversiteye ev sahipliği yapan şehrin bir yandan eğitim ve kültür seviyesi yüksek, diğer yandan gündüz ve gece sokakları dolduran gencecik, cıvıl cıvıl bir enerjisi var. Gençlerin güler yüzlerinden, umut dolu bakışlarından hiç yorulmayan enerjisinden dolayı bir nevi gençlik iksiri, moral aşısı gibi Eskişehir 🙂

 

DÜNYANIN 9. GÜVENLİ ŞEHRİ

Eskişehir inanılmaz güvenli bir şehir. Dünyanın 9. En güvenli şehri seçilen kentte, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, gece gündüz sokaklarda rahatça dolaşabiliyor. Dilediğini yiyip içebiliyor, giyebiliyor, kimse de yan gözle bakmıyor, rahatsız etmiyor, gık demiyor.

 

GÖNÜL VERMİŞLERİN ŞEHRİ

Çünkü sakinleri Eskişehir’i gönülden seviyor ve bağlı ve şehirlerinde mutlu.  Turizm sektöründe çalışan gençlerden, taksi şöförlerine, müze eğitimcilerinden otel müdürlerine, seramik sanatçılarından şeflere, kiminle sohbet etti isem belki doğdukları belki de yaşadıkları şehri gerçekten çok seviyorlar. Herkesin ortak görüşü mutlu ve hoşgörülü bir şehir olduğu yönünde. Öyleki genç bir arkadaş ‘keşke burada doğmamış, sonradan gelmiş olsaydım, böylece Eskişehir’in değerini daha iyi bilebilirdim’ diye sevgisini belirtti.

SAYGILI ŞEHİR

Yaşayanına da misafirine de saygılı bir şehir. Önce özgürlüklere saygılı Eskişehir. Fikirlerini özgürce beyan edip gösterilerini yapabiliyor aktivistler. Sonra yayalara saygılı bir şehir, düşünün yaya geçitlerinde arabalar gerçekten duruyor! Bisikletlere saygılı bir şehir. Araba kullanmadan yaşanabiliyor. Mekanlar da gençler de eğlencenin adabını biliyor, hiçbir yerden sokaklara taşan müzik duyulmuyor.

VİZYONER VE SIRADIŞI BELEDİYE BAŞKANI İLE HAYALLERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREN ŞEHİR

Tabii asıl Eskişehir’in Yılmaz Hoca’sı var. 1999 yılından beri Eskişehir büyükşehir belediye başkanlığını yürüten Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, akademisyenlikle başlayarak tüm hayatı boyunca Eskişehir’e hizmet etmiş bir Eskişehir sevdalısı.

Türkiye’nin en vizyoner, en başarılı ve en sıradışı belediye başkanı olan Büyükerşen çok cesur, çok yönlü ve hatta çılgın diye tanımlanabilecek bir kişi. Önce eğitim kurumları konusunda şehri geliştiren başkan, Eskişehir’de ikinci üniversitesinin, dünyanın ilk açıköğretim fakültesinin ve Türkiye’nin ilk Sinema ve Televizyon Okulu’nun kurulmasına öncülük ettikten sonra, şehrin yaşamını dönüştürecek projelere imza atmış.

Tüm imkansızlıklara rağmen hayalleri gerçekleştirmeye inanan Büyükerşen, denizi olmamasına ragmen şehrin ortasında bir plaj hayal etmiş ve gerçekleştirmiş. Porsuk Çayı boyunda uzanan deniz kumu ile doldurulmuş plajda yazın güneşlenip nehre girilebiliyor. Şehirliler gondollar ile Porsuk üzerinde nehir turu yapabiliyor.

 

Şehir merkezinin yoğun binalar ve araçlar ile yüklü olmasına ragmen, trafiği yayalar, bisiklet ve toplu taşıma öncelikli hale getirecek sistemler kurmuş. Şehre yemyeşil park ve bahçeler ekleyerek oksijeni bol nefes alan bir şehir haline gelmesini sağlamış.

Şehrin tarihi semti Odunpazarı’nın, eski taş ve ahşap binalarının restore edilerek bir göz bebeği haline gelmesini sağlamış.

Kendisi de heykel yapan Büyükerşen (Anıtkabir müzesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün birebir boyutlardaki balmumu heykeli, Büyükerşen tarafından yapılmış) şehri heykeller ve çağdaş kent mobilyalarıyla donatırken, kendi el yapımı heykelleri esirgememiş. Karşınıza tarihi heykel ve anıtların çıktığı Eskişehir’de zaman zaman da şaşırtıcı ve muzip heykeller ile karşılaşmaya hazır olun.

Bugüne kadar dünyada gördüğüm tüm şehirler arasında sokak heykelleri en bol olanı Eskişehir. Türkiye’de heykeli ve sanatı hayatın içine entegre etmiş başka bir şehir daha görmedim. İçinde farklı ülkelerden sanatçıların eserlerinin sergilendiği bir Heykel Park bile var.

Çağdaş Kent, Çağdaş Yaşam sloganı ile yola çıkarak her sene Opera ve Bale Günleri düzenleniyor, Devlet Opera ve Balesi eserleri sahneliyor ve biletler hemen tükeniyor.

Şehre bir masal şatosu kondururken, balmumu müzesi, cam müzesi, ahşap el işleri müzesi, daktilo müzesi, bilim müzesi gibi kültür ve bilim duraklarının açılmasında öncü olmuş.

İşin en güzel tarafı, uzun yıllardır şehrin en önemli politikacısı olan ve başarısını, gücünü ispat etmiş bir kişinin, insan sevgisi, alçak gönüllülüğü ve bilgeliği ile herkesin gönlünü ve saygısını kazanmış olması. Herkes Yılmaz Hoca diye hitap ediyor ve sokakta gördüğü herkese selam verip sohbet ediyor, koruma silsilesi ile dolaşmak yerine halka karışıyor.

YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK MEDENİ ŞEHİR

İşte yukarıda anlattığım tüm eğitim kurumları, tramvayı, bisikletleri, plajı, yemyeşil parkları, müzeleri, performans ve etkinlikleri, zengin sosyal yaşamı, renkli ve canlı atmosferi ile medeniyet seviyesi, yaşam kalitesi ve görgüsü, açık fikirliliği, sanat sevgisi, güvenliği Türkiye’nin en yüksek şehirlerinin başında geliyor Eskişehir.

ŞEHRİN YENİ MODERN SANAT KAHRAMANI – OMM

Özünde gerçek bir sevda hikayesi yatan Eskişehir’in, bu harika dönüşüm sürecinin şimdi yepyeni bir kahramanı var:  2019 sonbaharında açılan Odunpazarı Modern Müzesi OMM.

Eskişehri, hem dünya çapında bir sanat ve kültür üssü, hem de olağanüstü bir mimari ile kavuşturan OMM, hem kente hem de Türkiye’ye verilmiş büyük bir armağan.

Hem de öyle güzel bir armağan ki, bir yandan mimarisi ile içinde bulunduğu tarihi semt Odunpazarı’nın köklerin sahip çıkıyor ve geçmişine saygı duruşu sergiliyor, bir yandan çocuklara ve gençlere ücretsiz sanat eğitimleri, seminerleri ve öğrencilere ücretsiz sergi gezi imkanları sunarak pırıl pırıl zihinlere sanat tohumları yerleştiriyor, bir yandan da dünya ve Türkiye çapında hem ustalar hem de genç yetenekleri harmanlayan çok değerli bir koleksyion ve de güncel geçici sergiler ile sanat dünyasının nabzını tutuyor. Yani bir taşla 3 kuş vuruyor.

Omm müzesi hakkındaki izlenimlerimiz, deneyimlerimiz, ve detaylı bilgiler için: www.yolculukterapisi.com/eskisehiromm

 

  

NE ZAMAN GİDİLİR?

Eskişehir tüm yıl gidilebilecek bir destinasyon. Porsuk nehrinin suyunun bol olduğu, park bahçelerin çiçeklenip yeşillendiği ilkbahar ve yaz aylarını açık havada zaman geçirmek isteyenler tercih edebilir.

YOLCULUK TERAPİSİ ESKİŞEHİR YAZILARI

OMM MÜZESİ İZLENİM, SERGİ VE DENEYİMLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehiromm

ESKİŞEHİR İZLENİMLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehir

ESKİŞEHİR ŞEHİR KEŞİF ROTALARI: www.yolculukterapisi.com/eskisehirrota

ESKİŞEHİR CİVARINDA TARİHİ VE DOĞA KEŞİFLERİ:

www.yolculukterapisi.com/eskisehirfrigvadileri

ESKİŞEHİR KONAKLAMA ADRESLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehirkonaklama

ESKİŞEHİR LEZZET DURAKLARI: www.yolculukterapisi.com/eskisehirlezzet

 

 

Zeynep Atılgan Boneval