BOĞATEPE KÖYÜ VE PEYNİR MÜZESİ – KARS ROTALARI

Kars’tan 50km uzaklıkta, 1 saat mesafede dağlarla çevrili 2300 metre yükseklikte bir yaylada yer alan Boğatepe Köyü, oksijen bakımından zengin ve havası tertemiz bir köy.

Türkiye’de Gravyer peynirinin ilk üretildiği yer olan Boğatepe köyü, ülkemizdeki sürdürülebilir yaşam ve turizm örneklerinin en güzel hikayelerinden birisi. 

Boğatepe Köyü 1800’lü yılların sonunda kurulmuş, çoğunluğu Molokan ailelerden oluşan 6 köyün yaylasıymış. 

Bölgede tarım ve hayvancılık ile uğraşan Molokan’lar, Kars ve çevresine peynir ve çeşitlerini kazandırmışlar. 

1900’lerin başında Rus işgalinde bulunan bölgede Molokanlar, Boğatepe Köyünün bulunduğu yaylada, zavot isimli kooperatif türü ufak mandıra fabrikalar kurmuşlar, ardından işletmenin civarında evler kurulmuş ve burası köy halini almış. Çevre köylerdeki herkes hayvancılık ve el sanatları ile uğraşırken, bu fabrikalar da süt ve süt ürünleri üzerine çalışmış.

Ve Boğatepe Köyü Kars Gravyeri’nin doğduğu yöre.

1910’da İsviçreli bir peynir üreticisi olan David Moser bu köye gelmiş, ve geniş otlakları ile yöreye aşık olmuş. Köyde kurdurduğu bir zavot’ta, tam yağlı inek sütünden gruyere stili peynirin yapımını başlatmış. Halk ismi ile gravyer olarak geçen Kars gravyeri zamanla meşhur olmuş.

Yörenin ekolojisinin hayvancılığa ve gravyer peyniri üretimine elverişli olması sebebi ile 1950’lerde 50’ye yakın peynir atölyesi gelişmiş Boğatepe’de. Ancak köyün, 1975 yılından sonra göç vermeye başlaması nedeniyle gravyer üretimi durmuş.

2002 yılında Boğatepe köyüne dönen gravyer ustası İlhan Koçulu sayesinde, katma değeri yüksek ve uzmanlık gereken Gravyer peyniri üretimi yeniden canlandırılmış, yörede sağılabilen inek sayısı 4000’e yükselmiş.

Ve şimdi Boğatepe ve birkaç civar köyde yeniden geleneksel yönetmeler ile gravyer üretiliyor. Köylüler ineklerini kırlarda otlatıp, sütlerini dev kazanlarda ısıtıyor, kaymağı topluyor. Temayüller ve tülbentler kullanılarak, üzerinden duman çıkan gravyer büyük kalıplara dökülüp tuzlanıyor, dinlendiriliyor ve her biri 30 kilo ağırlığında dev peynir tekerlerine dönüştürülüyor.

Artık Kars Gravyeri ve peynir geleneği, yörenin kalkınması ve gelişimi için harika bir sürdürülebilir turizm örneği.

Boğatepe Köyü’nde eski zavot binasının içi de Zavot Eko Müzesi ismi ile bir peynir müzesine dönüştürülmüş.

Geleneksel ev yapımı peynirin yapılma aşamalarını ve peynirin yapımında kullanılan 100 yıllık krema yapma çırpıcısı, yayık fıçısı, el yapımı ahşap kaşar sepeti gibi aletleri görebilirsiniz.

Müzenin içerisinde, yaylada ve yakın çevrede doğal ortamında yetişen yaklaşık 100 adet bitki türünün, çiçeğin, şifalı otun tanıtıldığı bir pano da yer alıyor. Doğal tedavi yöntemi olarak kullanabileceğiniz bu bitkilerin isimleri, fotoğrafları, ne için kullanıldıkları listelenmiş.

Boğatepe Köyü’nde Kars gravyeri, deri tulum, Kars kaşarı, çeçil peyniri, çeçil peynirin küflenmişi olan göğermiş peynir ve beyaz peynir üretiliyor. Ayrıca köyde çok güzel yayla çiçek balı da bulabilirsiniz. Mayıs – ekim ayları arasında gelirseniz, şifalı otlardan da alabilirsiniz.

Haziran ayından itibaren Boğatepe Köyü’nde 1 haftalık detoks kampları yapılıyor. Bu kamplarda temiz hava, zihni dinlendirme ve köy hayatının rahatlatıcı ortamında bulunmanızı tavsiye ederim.

 

Sarıkamış yolu üzerinde uğrayabileceğiniz Boğatepe köyü kümesleri, ahırları, mandırası, fırınları ve dere boyu ile zamanda asılı kalmış harika bir kırsal hazine.

 

Zavot Peynir Müzesi – İlhan Koçulu: Boğatepe Köyü, www.peynirmuzesi.org

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YOLCULUK TERAPİSİ KARS VE YÖRESİ YAZILARI

 

 

Zeynep Atılgan Boneval