HAMBURG’DA BİR HAFTASONU

 

 

Almanya’nın ikinci büyük şehri olan Hamburg, görkemli tarihi binaları ve kiliseleri, yemyeşil parkları, harika göletleri, kanalları ve köprüleri, nefis müzeleri, cesur çağdaş mimari örnekleri, zarif butik, restoran ve kafeleri ile alımlı ve çekici bir Avrupa şehri. Elbe nehrinin yanı başındaki Hamburg, Avrupa’nın ikinci büyük limanına ev sahipliği yapıyor. Yürüyerek keşfedilecek kadar kompakt, ancak görülmeye değer birçok çekim noktası ile kısa bir haftasonu kaçamağı için ideal bir şehir Hamburg.

Hamburg’un en güzel noktalarını keşfetmek için sizlere 2 günlük bir rota hazırladık:

1.Gün

Görkemli belediye binası ve şehrin yönetim merkezi olan Rathaus, Hamburg’un en güzel binası. Şehrin altın döneminde inşaa edilmiş, neo rönesans mimarisindeki binanın en etkileyici köşesi, Hamburg’un  en değerli tanrıçası Hammonia’yı resmeden mozaikler ile kaplı görkemli balkonu. Avlusuna girdiğinizde ise karşınıza Yunan tanrıçası Hygieia’nın heykeli ile taçlanmış görkemli bir çeşme göreceksiniz. Eğer Hamburg’a Kasım ve Aralık aylarında giderseniz Rathaus’un önündeki meydanda kurulan Historischer Weihnachtsmarkt noel pazarı oyuncak tezgahları, kurabiye, yemek ve sıcak şarap kulübeleri, renk renk hediyelik eşya tezgahları ile ışıl ışıl bir deneyim sunacak.

Eğer çikolata meraklısı iseniz, çikolatafabrika ve müzesi Chocoversum’a mutlaka uğrayın. Çukulata yapımının her aşamasını bizzat deneyimleyeceğiniz müzede kendi kişisel çikolatanızı bile tasarlayabiliyorsunuz.

Chocoversum’un yer aldığı Kontorhaus bölgesi, UNESCO dünya mirası olarak koruma altında olan tarihi bir bölge. 1920 ve 40’lar arasında kızıl tuğlalardan inşaa edilmiş binaların dışavurumcu mimarisi gerçekten çok ilginç. Özellikle de gemi pruvasını andıran 10 katlı Chilehaus, ve köşeli cephesi ile gerçek bir geometri harikası.

Ardından Binnenalster Gölüne gidin. Hamburg’da Alster nehri üzerine inşaa edilmiş iki adet yapay göl var. Küçüpü Binnenalster, büyüğü ise Aussenalster. Şehrin tam kalbinde yer alan Binnenalster’ın etrafını dönen 7.5 kilometrelik Alsterrunde ismindeki yürüyüş yolu, suların üzerinden nefis şehir manzaraları sunarken, gölün etrafına yayılmış yeşil alanların tadına varmanızı sağlıyor. Aryıca 160 hektarlık alana yayılmış gölde deniz bisikleti kiralayabilirsiniz.

Şehrin en önemli binalarını 90 dakika’da görmek için 2 katlı kırmızı Die Roten Doppeldecker otobüsüne binin. 28 durağı arasında Belediye Binası, HafenCity, Speicherstadt, St.Pauli ve St. Michael gibi kiliseler yer alıyor.

17.Yüzyılda inşaa edilmiş St. Michael, Almanya’nın en büyük saat kulesine ev sahipliği yapıyor. Barok mimari ve dekorasyonu ile çok etkileyici bir kilise olan St. Michael’in 132 metre yüksekliğindeki kulesinin tepesine tırmanmak için 453 basamak çıkmak gerekiyor, ancak şehrin ve limanın eşsiz manzaraları için bu efora değiyor.

St.Pauli bölgesi ise akşamları cıvıl cıvıl barları ve kulüpleri ile, Hamburg’un en bohem, çılgın ve eğlenceli mahallesi.

 

  1. gün

Şehri Elbe nehri ve kanalları üzerinde tekne ile gezerken seyretmek Hamburg ile su üzerinde tanışmak için en güzel yöntem. Bunun için tekne ile düzenlenen bir ‘Harbour Tour’ almanızı tavsiye ediyoruz. Elbe nehri daraldıkça önce vinçler, konteynerlar, antrepo binaları arasından şehrin meşhur limanını görüyorsunuz. Ardınan dünyanın nehir kıyısındaki en büyük tarihi antrepo kompleksi olan Speicherstadt’ın Neo Gotik cepheleri size selamlıyor. Ardından Speicherstadt’ın modern kardeşi olan dünyaca ünlü mimarların imzalarını taşıyan binaları ile Hafencity karşınıza çıkıyor. Bu binaların en ünlüsü şüphesiz yeni opera ve konser binası olan Elbphilharmonie. İsviçre’li Herzog & de Meuron mimarlık şirketi tarafından tasarlanan bu konser salonu gerçek bir mimari harikası. Eğer önceden filarmoni orkestrası bileti bulabilirseniz, bu şaheser binada bir konser dinlemenizi tavsiye ederiz. Eğer konsere bilet bulamazsanız 34. Kattaki seyir terasına çıkın ve Hamburg’un 360 derecelik eşsiz manzaralarını seyredin.  Tekne turunuza devam ettiğinizde martılar, feribotların düdükleri ve rüzgarın esintisi eşliğinde Hamburg’un şehir merkezi suların ortasından karşınıza çıkacak.

Hamburg’un tarihini anlamak için ilk durak kültürünün en önemli parçası olan denizciliğe adanmış International Maritime Museum Hamburg (IMMH)’u ziyaret etmenizi öneririz. Dünyanın en eski antreposu olan tarihi Kaispeicher B binasında yer alan uluslararası müze, 1000 adet gerçek boyutlu ve 36.000 adet minyatür tekne modeli, 5000 adet resim, grafik sanat, film, fotoğraf, üniforma koleksiyonu ile hem 3000 yıllık dünya denizcilik tarihine dair eserler sergiliyor, hem de şehrin deniz ile ilişkisine dair hikayeler paylaşıyor.

Ardından istikamet Miniatur Wunderland. Senede 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan bu tematik park, Amerika, Avrupa ve Hamburg’a adanmış bölümlerindeki minyatür evleri, kilise ve doğa harikaları ile dünyayı avucunuzun içindeymiş gibi hissettiriyor.

Hamburg’daki diğer eşsiz sanat durakları ise:

  • 5600 metrekarelik tarihi kapalı çarşı binalarından dönüştürülerek çağdaş sanat ve fotoğrafa adanmış Deichtorhallen,
  • Yüzyıldan kalma İtalyan Rönesans stilindeki görkemli binada, yer alan Almanya’nın en büyük sanat müzesi Kunsthalle,
  • şehir merkezinin kalbinde yer alan uluslararası sanatçıların eserlerini sergileyen Bucerius Kunst Forum,
  • Avrupa, İslam ve Uzak Doğu el sanatlarına adanmış Museum für Kunst und Gewerbe,
  • çağdaş sanat eserleri sergileyen Galerie Brockstedt, kuzey Almanya tarihi ve sanatına adanmış Altonaer Museum,
  • dışavurumcu heykeltraş ve grafik sanatçısı Ernst Barlach’e adanmış Ernst Barlach House,
  • 20. yüzyıl siyah beyaz fotoğrafları ve çağdaş çalışmalara adanmış Flo Peters Gallery,
  • surrealizm, hiperrealizm ve pop art eserler sergileyen LEVY Galerie

 

Kahve, Brunch ve Öğle Yemeği Adresleri:

  • Kahve için şehrin 3. Nesil kahve evi Balzac Coffee’yi öneriyoruz.
  • Kahvaltı ve kahve için Bistro Tati, Café Koppel, Café Le BeauVoisin, Café Mimosa, Oma’s Apotheke, Café Gnosa, Café Paris ve Vju im Energiebunker en gözde brunch adresleri.
  • Akşamüstü çayı ve ev yapımı cupcake, makaron, tart, kiş ve pastalar ile tatlı keyfi için Glück und Selig ve Zuckermonarchie en güzel adresler.
  • Limanı gezerken Landungsbrücken’de Kuzey Denizi’nden taze gelen balıklar ile günlük hazırlanan Hamburg spesiyali Fischbrötchen’in tadına bakın.
  • Rathauspassage’da bir Alman klasiği olan Currywurst sosisinin tatmanızı öneririz.
  • Hamburg hamburgerleri ile ünlü bir şehir, ve Better Burger Company’de barbekü soslu dana burger gerçekten enfes.

Akşam yemeği Adresleri:

  • Fairmont Hotel Vier Jahreszeiten’de yer alan 2 Michelin yıldızlı Haerlin’in Fransız gurme lezzetleri
  • Estancia Steaks’in enfes soslar ve baharatlar ile tatlandırılmış ızgara et lezzetleri
  • Romantik atmosferinde Akdeniz lezzetleri ve taze deniz mahsülleri ile ünlenmiş Liman
  • Organik mahsüller ile hazırlanmış Alman lezzetlerine odaklanmış gurme adres LEAF
  • Hamburg’un balık pazarında suyun kıyısında yer alan ve deniz mahsülleri ile ünlenmiş Alt Helgoländer Fischerstube
  • Romantik ortamında nefis İtalyan lezzetleri sunan Dal Fabbro
  • Portekiz mahallesinde yer alan ve enfes Portekiz spesiyalleri sunan A Varina

 

Bar ve Gece Kulübü Önerileri:

  • Hamburg eski şehirde yemek öncesi veya sonrası bir kokteyl içmek ve güzel müzik dinlemek için çok güzel adresler var: Luba Luft, Knust, Goldfischglass, Absinth Bar, Le Lion de Paris, Klimperkiste, M&V Bar, 3-Zimmerwohnung.
  • Elektronik müzik severler için Hamburg adeta bir cennet: Fundbureau, Waagenbau, Prinzenbar, Bahnhof Pauli, Baalsaal, Hafenklang, Uebel & Gefährlich ve Club du Nord programlarını ve DJ performanslarını takip ederek gitmenizi tavsiye ettiğimiz adresler.

 

Konaklama Adresleri

  • Vintage ve retro tasarımı ile Henri Hotel,
  • merkezi konumu ve modern tasarımı ile Hotel Amsterdam,
  • edebiyat ve mimari temalı Hotel Wedina, ekolojik otel Green Haven,
  • eski bir hastaneden dönüştürülen Hadley’s Bed & Breakfast,
  • şehrin ilk tasarım oteli olan Gastwerk Hotel,
  • nefis şehir manzaralarına nazır sakin ve huzurlu bir lokasyonda yer alan Hotel Bellmoor,
  • şehrin en şık oteli olan Fairmont Hotel Vier Jahreszeiten.

 

 

Zeynep Atılgan Boneval