TOSKANA ROTALARI

Güneş doğuşunda sislerin arasından yükselen sıra sıra yeşil tepelerin mistik görüntüsü sizi karşılıyor…

Yavaş yavaş kaybolan sis çekildikçe adete büyülü bir alemi sessiz sessiz sahneliyor…

Kırmızı çatılı tarihi evleri ile ufacık köyleri, adeta bir patchwork oluşturan selvi ağaçları, dizi dizi şarap bağları ve zeytinlikleri, bir biri ardına akan yeşil tepeler ve vadileri ile birçok İtalyan sanatçı tarafından yüzlerce yıldır ölümsüzeştirilmiş muhteşem manzaraları ile Toskana hala değişmemiş durumda…

Öyle kendi halinde öyle bakir ki Toscana, sessizliğe kulak verdiğinizde rüzgarla salınan uzun yeşil otların hışırtısını bile duyabiliyorsunuz.

Tasasız, telaşsız , tadına vara vara yaşama prensibinde akan zaman, muhteşem manzaraların, gurme lezzetlerin ve harika şarapların uzun uzun keyfini çıkarmaya zorluyor sizi…


Gün batımında kızıla bürünen gök, tepeler ve vadiler adeta bir oluyor ve ruhunuz bu büyülü manzaralrın arasında asılı kalıyor…


İtalyanca’nın, Rönesans sanatının ve edebiyatının doğum yeri olan Toskana’da kendinizi İtalyan mimarisi, sanatı ve kültürüne ve ‘Dolce Vita’ hayata bırakıyorsunuz…

 

TOSKANA KEŞİFLERİ

Batıda Akdeniz, doğuda Umbria ve Emilia-Romagna bölgeleri ile çevrili Toskana yöresi, ana hatları ile dört bölgeye ayrılıyor: Floransa – Sienna arasında ve doğuda yer alan Chianti bölgesi, Sienna’nın güneyinde yer alan Val d’Orcia bölgesi, orta ve güneyde sahil boyunca uzanan Maremma – Bolgheri bölgesi ve sahilde kuzeyde yer alan Pisa Lucca gibi şehirler.

toscanaharita

Chianti Bölgesi

Floransa ve Sienna arasındaki 65 kilometre boyunca sağlı sollu yer alan Chianti bölgesinde, yemyeşil tepeler, sıra sıra şarap bağları ve zeytinlikler adeta bir patchwork görüntüsü oluşturuyor. Neredeyse her tepenin üzerinde bir şato, eteklerinde de bağlarını görüyorsunuz. Bu bölgede Castellina, Radda ve Volpaia köyleri, 13.yy dan kalma Vertine Kalesi, tarihi Badia a Coltibuono manastırı, görkemli Castello di Brolio kalesi gerçekten görülmeye değer hazineler. Sienna’nın kuzey batısında Dante’nin ‘İlahi Komedyasına’ ilham vermiş Monteriggioni, ve biraz ilerideki Colle di Val D’Esa ve San Gimignano kasabaları gerçekten masallardan fırlamış şiir gibi tarihi köyler. Siena’nın güney doğusundaki Taverne d’Arbia, Monteroni d’Arbia, Mucigliani, ve Asciano köylerine giden yollar ise yol boyunca dizilmiş serviler, altın renkli başaklar, sıra sıra bağlar, zeytinlikler ile enfes manzaralar sunuyor. Chianti bölgesinin dışında, Toskana’nın Umbria ile sınırında yer alan Under the Tuscan Sun filmine sahne olmuş Ortaçağ köyü Cortona ise nefis vadi manzaralarına nazır başka bir cevher.

 

Chianti Bölgesi rotaları, şarap evleri gibi daha detaylı bilgiler için: www.yolculukterapisi.com/chianti-toskana

 

chianti6

 

Val d’Orcia Bölgesi – Montalcino & Montepulciano

Sienna’nın güney doğusunda 45 dakika ilerledikten sonra Val d’Orcia yöresine adım atıyorsunuz. Gladyatör filminde, Russel Crowe’un altın sarısı başak tarlaları arasında yürüyerek, serviler ile bezenmiş tepeler üzerindeki evine yürüdüğü sahne enfes doğa manzaraları ile öyle hafızama kazınmıştı ki, ilk fırsatta Val D’Orcia’ya buraları görmeye gitmeye karar vermiştik. Bölgenin hangi daracık patika yoluna dalarsanız dalın sizi nefis manzaralar ile ödüllendiriyor.  UNESCO’nun 2004’de dünya mirası ilan ettiği büyüleyici bölge, alçalıp yükselen tepeler arasında harika bir doğaya sahip bakir vadilere ev sahipliği yapıyor. Nefis manzaralı bir tepenin üzerine tünemiş, İtalya’nın en önemli gastronomi merkezlerinden birisi olan Montepulciano köyü, ülkenin en değerli ‘Brunello di Montalcino’ şarapları ile meşhur Montalcino kasabasının eski şehri ve bağları, Buonconvento’nun kuzeydoğusunda Route 451 yolundan ayrılan serviler ile kaplı bir patikada yer alan görkemli Monte Oliveto Maggiore manastırı ve Franco Zeffirelli’nin Rome ve Juliet filmine set olmuş, küçük bir tepenin üstüne kurulu, minik surlar, zeytin ağaçları ve çiftliklerle ile çevrili şirin Pienza kasabası, Val d’Orcia yöresinin cevherleri

 

Val D’Orcia Bölgesi rotaları, şarap evleri gibi daha detaylı bilgiler için:  www.yolculukterapisi.com/montalcino-toskana

 

montepulciano1

 

 

Bolgheri – Maremma Bölgesi

Grosetto’nun güney ve kuzeyinde sahile kadar uzanan Bolgheri yöresi, son yıllarda Toskana’dan çıkan efsanevi şaraplara ev sahipliği yaptığı için parlayan yıldız. Aslında sahile yakın konumu, denizden esen sert rüzgarların ve taşlık toprağın zor koşulları sebebi ile yıllarca üzüm üreticileri tarafından aldırış edilmemiş bölge, son 20 yıldır ürettiği Bordeaux karışımı Super Tuscan şarapları ile Toskana’nın, İtalya’nın, hatta tüm dünyanın yeni gözdesi haline geldi. Bolgheri’nin içinde bulunduğu Maremma bölgesi ise hem doğal hem de tarihi birçok cevhere ev sahipliği yapıyor: Bölgenin merkezi tarihi Grosseto kasabasının Piazza Dante, görkemli Palazzo della Provincia sarayı, beyaz mermerli Cattedrale di San Lorenzo katedrali şehrin tarihi mirasları. Bolgheri’den sahile doğru uzanan, ormanlar, antik kalıntılar arasında başlayan ve çakıl taşlı upuzun plajlarda biten yürüyüş rotaları, nesli tükenmekte olan birçok bitki ve hayvan türü ile Maremma Ulusal Doğal Parkı (Parco dell’Uccellina) ise gerçek bir doğa harikası.

Bolgheri – Maremma Bölgesi rotaları, şarap evleri gibi daha detaylı bilgiler için:  www.yolculukterapisi.com/bolgherimaremma-toskana

 

0046

 

 

Toskana Şarapları

İtalyanın başyapıtı kırmızı şaraplar Toscana’dan çıkıyor. İlk akla gelen en eski ve köklü geleneğe sahip, tüm dünyaca tanınan kolay içimli Chianti ve Chianti Classisco şarapları, daha sonra Sienna’nın güneyinde bulunan Val d’Orcia yöresinin Brunello di Montalcino ve Nobile de Montepulciano şarapları, en son olarak da son 20 yıldır tüm dünyayı kasıp kavuran Bolgheri bölgesinin ‘Super Tuscan’ şarapları.

 

 

YOLCULUK TERAPİSİ TOSKANA BÖLGESİ YAZILARI

 

Yazı: Zeynep Atılgan Boneval & Fotoğraflar: Alp Boneval