İspanya’nın başkenti olmasına rağmen uzun yıllardır gösterişli Barselona’nın gölgesinde kalmış Madrid, son 10 yıldaki gelişimi ile geleneksel ile moderni keyifle harmanlayan dinamik, canlı ve renkli bir şehre dönüştü.

Dünyanın dört bir köşesinden gelen turistleri ağırlayan Barajas havalimanı, fütüristik tasarımı ile sizi karşılıyor ve Madrid’in uğradığı modern dönüşümünü ilk deneyimlediğiniz nokta oluyor.

Madrid, Prado, Arte Reina Sofia, Thyssen- Bornemisza gibi Avrupa’nın en önemli müzelerine ev sahipliği yapmasının yanı sıra, yeni açılan tasarım otelleri, hem geleneksek hem de yaratıcı İspanyol mutfağı sunan tapas barları ve gurme restoranları, Pedro Almodovar’ın filmlerine setlik yapan bar ve kulüpleri ile çok daha modern ve canlı bir metropol haline geldi.
Grafitilerle renklenmiş sokaklar ile bezenmiş Madrid’de, gusto ile yiyip içmekten ve hayattan keyif almaktan hoşlanan şehirliler sayesinde, kendinizi yaşamın zevklerine bırakmaya başlıyorsunuz.

1561 yılında Kral Felippe II tarafından ülkenin başkenti ilan edilen şehrin en eski yerleşim bölgesi olan Centro, şık geniş caddeleri, şehrin en canlı ve kalbalık meydanı Puerto del Sol (Güneş Kapısı), saltanatlı Plaza Mayor meydanı, altın ve gümüşle işlenmiş Palacio Real kraliyet sarayı ile şehrin tarihi zenginliğini yansıtan maskülen yüzü. Puerto del Sol sadece Madrid’in değil İspanya’nın kalbi sayılıyor. Ülkenin bütün yollarının uzaklıkları, bu meydandaki Casa de Correos binasının hemen önündeki ‘Zero Kilometer’ noktasını kendisine kerterez alıyor.

La Latina ve Lavapies bölgeleri bir yandan ortaçağdan kalma daracık sokaklara, geleneksel tapas barlarına ev sahipliği yaparken, diğer yandan Jean Nouvel’in Reina Sofia müzesine eklediği modern mimari örneği gibi örnekler ile çağdaş yapılar, avan-garde kafe ve restoranlar ile yeniden canlanıyor.

Reia Sofia, Thyssen Bornemisza ve Prado müzelerinden oluşan ‘Golden Triangle of Art – Altın Sanat Üçgeni’ şehrin olmazsa olmazlarından.  Plaza Mayor’un hemen altında yer alan La Latina mahallesi, daracık kıvrımlı labirent gibi sokakları, bitişik taş evleri, orjinal sokak tabelaları ile geçmişte asılı kalmış bir bölge. La Latina’daki Calle Cava Baja sokağı ise, üzerinde yer alan yanyana dizilmiş nefis tapas barları ile, lezzet tutkunlarının mutlaka uğraması gereken bir durak.

Bu bölgede yer alan ve Pazar sabahları kurulan; eski kart postallardan kitaplara, kıyafetlerden mücevher ve aksesuarlara kadar herşeyi bulabileceğiniz El Rastro bit pazarı ise Madrid’in vazgeçilmezleri arasında.

Paseo del Prado’da Apollo, Neptune ve Kybele tanrılarının çeşmelerine ve Prado Müzesi ev sahipliği yapan Recoletas bölgesi ise şehrin tarihi ve kültürel merkezi.

Eskiden Krallığın özel parkı olan El Retiro Parkı ise şimdi sokak ressamları ve müzisyenleri ve akrobatları ve de haftasonu temiz hava almak için gelen halk ile cıvıl cıvıl oluyor.

Gran Via caddesinden kısa bir yürüme mesafesinde yer alan, bir zamanlar Madrid’in gay topluluğuna ev sahipliği yapan Chueca, arnavut kaldırımlı sokaklarındaki Belle Epoque binaları, yeni açılan butik, kafe ve bistroları ile, şimdi şehrin en trendy ve bohem bölgesi haline geldi.  Sokaklarında dolanarak kafe ve restoranlarında yemek yerken lokalleri izlemek, tasarım butiklerinde yaratıcı trendleri takip etmek ve kapalı pazarı Mercado de San Anton’daki yüze yakın yemek standında lezzet keşifleri yapmak çok keyifli.

Chueca’nın yanıbaşında, 1970’lerde diktatör Franco’nun düşüşünden sonra özgür ve yaratıcı düşüncenin beşiği olmuş Malasaña mahallesi de bohem kimliği ile bağımsız ruhların adresi. Bu mahallenin eski sakinleri olan Cervantes, Quevo, Lope de Vega gibi yazarladan ismini alan Las Letras kısmı ise daracık sokaklarında kitapçıları, yayınevleri, otantik kafeleri ile entellektüel mirası yaşatmaya devam ediyor. Herzog & de Meuron imzalı çağdaş sanat merkezi Caixa Forum ise mahallenin yaratıcı ruhuna taze kan aşılıyor.

Cava Baja’da bulunan Latin mahallesi ise renkli ve kıpır kıpır.

Şehrin zenginlerinin evlerine ve ışıl ışıl lüks mağazalara ev sahipliği yapan Salamanca bölgesi şehrin burjuva merkezi. Retiro parkının üst bölümünde yer alan kalburüstü mahalle, şehrin en geniş bulvarı Paseo de la Castellana’nın ortasındaki ağaçlıklı yemyeşil yürüyüş yolları, ve doğusundaki Calle Serrano, Calle Jose Ortega y Gasset ve Calle Velazquez caddelerinin oluşturduğu dikdörtgende ev sahipliği yaptığı lüks markaların mağazaları ile ünlü.

Gökdelenleri şehrin finans merkezi olan Castellana bölgesi ise bir yandan şehrin en modern mimarideki yeni binalarını diğer yanda da Joaquin Sorolla ve açık hava heykel müzesi gibi estetik ve sanatsal yapıları barındırıyor.

Madrid’in en güzel manzaraları için ise Arguelles’den teleferiğe binerek, Rosaleda Bahçeleri’nin üzerinden geçip Casa de Campo’ya kadar gidebilirsiniz.

Madrid’in asıl ve en önemli özelliği tam bir gastronomi cenneti olması. Katalan, Bask gibi İspanya’nın en önemli lezzetlerinin yanı sıra Akdeniz ve Dünya mutfaklarının da füzyon ve yaratıcı örneklerini sunan şef restoranları Madrid’de bir bir açılıyor. Mutlaka denemeniz gereken lezzetler ise: meze gibi küçük porsiyonlarda sunulan taze ve leziz atıştırmalıklar olan Tapas’lar, İberiko, Serrano gibi binlerce çeşidi olan lezzetli ‘Jamon’ jambonları ve tabiki yüksek alkollü harika raihali Rioja şarapları.

• Madrid otel, restoran ve alışveriş rehberi için: www.yolculukterapisi.com/madrid-rehber

• Nasıl Gidilir?

• Lufthansa Hava Yolları ile 181 USD’den başlayan fiyatlar ile İstanbul-Madrid uçuşları hakkında bilgi almak için:  www.lufthansa.com/fly/ucuz_ucuslar-istanbul-madrid

MADRİD ROTALARI

SARAY, KİLİSE VE MEYDANLAR

Palacio Real, Calle de Bailén / 3000 odalı kraliyet sarayı bugün müze olarak gezilebiliyor. Binanın önünde ise tüm İspanyol krallarının heykelleri yer alıyor.

Palacio de Congresos, Paseo de la Castellana 99 / Sergi alanı olarak işlev gören mekan Miro’nun muhteşem duvar resimleri için görülmeye değer

Parque del Buen Retiro, Plaza de la Independencia’da yer alan Retiro Parkı, Madrid’in akciğeri.  16. Yüzyılda kraliyet ailesi için yaratılmış park ve bahçeler, 1868’de halka açılmış. Yemyeşil bitki ve ağaçları, rengarenk çiçekleri ile harika düzenlemesi, göleti, heykelleri, anıtları ile göz alıcı bu park, hem şehirliler hem de turistler ile her daim cıvıl cıvıl.

Plaza de la Paja, Madrid’in çok önemli meydanlarındna birisi olan Plaza de la Paja’da muhteşem Ortaçağı zenginlikleri olan Capilla del Obispo, San Isidro ve San Andres kiliseleri ve Vargas Sarayı yer alıyor.

Ermita de San Antonio de la Florida Kilisesi, Glorieta San Antonio de la Florida / Ünlü italyan mimar Francisco Montana tarafından yapılmış neo-klasik kilise’de Goya’nın fresklerleri ile süslenmiş, aynı zamanda Goya’nın mezarının da barındırıyor. 

Basílica de San Francisco el Grande, Pl. de San Francisco / Neo-klasik kilisenin muazzam kubbesi 33 metrelik çapı ile Avrupa’nın 3. büyük kubbesi

Templo de Debod, Paseo del Pintor Rosales 2, Parque del Oeste / Milattan önce 4.yy’dan kalma Mısır tapınağı

Catedral de la Almudena, Carrer Bailen 8-10

San Jerónimo el Real Kilisesi, Calle Moreto 4

Plaza de Toros de Las Ventas, Alcala 237 / Boğa güreşi meydanı

MÜZELER, SANAT, KÜLTÜR, MİMARİ HARİKALAR

Museo Nacional del Prado, Paseo del Prado / 1819’dan günümüze 7000’den fazla sanat eserlerini sergileyen müzede, dünyanın en geniş koleksiyonlarından birisi bulunduğu için bir günde gezmek mümkün değil, özellikle Velazquez, Goya, El Greco ve Flaman ustaların resimleri görülmeye değer.

Museo Nacional Renia Sofia, Calle Santa Isabel 52 / Dünyanın en büyük modern sanat müzeleri arasında yer alan müze büyük çoğunluğu İspanyol sanatına adanmış bir koleksiyona sahip. Jean Nouvel’in müzeye eklediği çağdaş mimari bölümü ile daha da genişleyen müzede Miró, Tapies, Picasso ve Dalí gibi ustaların eserleri görülmeye değer. Müzenin yıldızı ise Picasso’nun Guernica tablosu. İspanya iç savaşı sırasında Nazi Almanya’sına ait bombardıman uçaklarının Guernica şehrini yerle bir etmesini tasvir eden 7 metre eninde 3,5 metre yüksekliğindeki dev şaheser gerçekten başlı başına büyüleyici bir anıt gibi.

Museo Thyssen – Bornemisza, Villahermosa, Paseo del Prado 8 / Altın Sanat Üçgeninde yer alan müze, kronolojik olarak düzenlenmiş Thyssen koleksiyonunu sergiliyor. Farklı sanat dönem ve akımlarından Rembrandt, Monet, Van Gogh, Mondrian gibi Avrupalı ustalardan, modern Amerikan resim ve fotoğraflarına kadar uzanan geniş bir yelpazesi ile adeta bir sanat tarihi kursu sunuyor.

Museum Sorolla, Paseo General Martinez Campos 37 / İspanyol ressam Joaquin Sorolla’nın evi 1932’de müzeye dönüştürülerek hem ustanın kendi eserlerini, hem de Jose de Ribera, Aureliano de Beruete, Mariano Fortuny ve John Singer Sargent gibi sanatçıların resimlerini, Rodin, de Mena, Benlliure gibi ustaların heykellerini ve Roma ve Endülüs arkeolojik kalıntılarını sergiliyor.

Casa Mueso de Lope de Vega, Calle Cervantes 11 / İspanyol edebiyatının altın oyun yazarı ve şairi Lope de Vega’nın evi, 17. Yüzyıldan kalma büyüleyici binası, orjinal mobilyaları ve dillere destan bahçesi ile yazarın hayatını tüm canlılığı ile koruyan bir müze.

Caixa Forum Madrid, Paseo del Prado 36, Herzog & de Meuron imzalı çağdaş sanat & kültür merkezi Caixa Forum ise Madrid’in en yeni kültür & sanat & mimari yıldızı. Şehrin ruhuna yaratıcı kan aşılıyan mekan eski bir elektrik santralinden dönüştürülerek 2007’de açılmış. Çağdaş sanat sergileri, festivaller, kültürel etkinlikler ile her daim canlı olan Caixa’nın Fransız botanik ustası Patrick Blanc tarafından tasarlanan dikey botanik bahçesi görülmeye değer.

Museo ABC, Amaniel 29-31 / İspanyol mimarlık ofisi Arraguren & Gallegos tarafından eski bir bira fabrikasından dönüştürülen müze sıradışı mimarisi ve iç tasarımı, ışıltılı mozaik cephesi, ilsütrasyon ve karikatür koleksiyonu ile tasarım, mimari ve ilüstrasyon meraklıları için bir cennet.

Coam, Calle de Hortaleza 63 / Madrid Mimarlar Birliğinin kompleksi mimari ve tasarım meraklıları için sergileri, konferans ve atölyeleri ile değerli bir cevher.

Museum Lazaro Galdiano, Serrano 122

Museum Cerralbo, Ventura Rodriguez 17

Museum of Contemporary Art, Juan de Herrera

Real Academia de Belles Artes de San Fernando, Alcala 13, Sol

Museo Arqueologico Nacional, Plaza de Colon

Open Air Sculpture Museum, Paseo de la Castellana

National Museum of Decorative Arts, Montalbán

National Museum fof Artistic Reproductions, Av. de los Reyes Católicos

Romantic Museum, San Mateo 13

Ethnological Museum, Alfonso XII 68

Circulo de Bellas Artes, Calle de Alcala 42

Real Fabrica de Tapices, Fuenterrabia 2

Cervantes (Don Kişot) ’in evi: Plaza Santa Ana

Teatro Valle-Inclan, Plaza Lavaples • Teatro Real, Plaza Isabel II

Torres Blancas, Avenida de America 37

Faro de la Moncloa, Avenida del Arco de la Victoria

Catalana Occidente, Paseo de la Castellana 50

Estacion de Atocha, Glorieta Carlos

Centro de Arte Flamenco y Danza Española Amor de Dios, 5 Calle de Santa Isabel

Matadero Madrid, 8 Plaza de Legazpi

ŞEHİR DIŞI ROTALAR

• Madrid’e bir saat uzaklıktaToledo şehrinde yer alan Puerta de Bisagra katedralinde, El Greco, Velazquez, Rubens, Titian Raphael ve Caravaggio’nun muhteşem eserleri yer alıyor.
• Madrid’e yarım saat uzaklıkta 1850’den kalma soyluReal Monasterio de San Lorenzo de El Escorial manastırı, hem mimarisi hem de içinde yer alan sanat eserleri ile görülmeye değer.
• Ve 18. yy’larda bahar aylarında kraliyet’in uğrak yeri olanRoyal Place ve Jardin de la Isla bahçeleri Madrid’in çok yakınlarında yer alıyor (Plaza de Parejas,Aranjuez)
• Madrid’e bir saat uzaklıktaSegovia şehrinde, 16 yy’dan kalma gotik mimarinin harika örneklerini Plaza Mayor ve Plaza Azoguejo’da görebilrisiniz.
• Ayrıca ünlüAlcázar of Segovia (Segovia Kalesi) ve ortaçağ surları ile sarılı Avila antik şehri Segovia yakınlarında yer alıyor.

Madrid Takvimi

Tüm yıl boyu ziyaret edilebilecek Madrid, Ocak sonu Şubat başı Gastofestival Madrid gurme festivaline, Şubat sonu Arco Madrid çağdaş sanat fuarına, Mayıs ve Haziran arasında San Isidro Boğa Güreşi Festivaline, Haziran’da DecorAccion dekorasyon ve tasarım etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Temmuz ve Ağustos aylarında ise bazı oteller, restoranlar, kulüpler ve mağazalar ‘siesta’ diyerek kapanıyorlar, mutlaka gitmeden önceden açık olup olmadıklarını kontrol etmekte fayda var.

Zeynep Atılgan Boneval