CAPE YARIM ADASI KEŞİFLERİ – ÜMİT BURNU, PENGUENLER, PLAJLAR, KOYLAR – CAPE TOWN CİVAR KEŞİFLERİ

Cape Town şehrinin tepesinde bulunduğu Cape Yarımadası sağ ve sol tarafında plajları, sahil kasabaları, penguenlere ev sahipliği yapan kasabaları ve en ucunda yer alan Cape Point ve Ümit Burnu Milli parkı ile keşfe değer bir rota.

1 GÜNLÜK ROTA:

Eğer Cape Town ziyaretiniz kısa ise sırası ile Muizenberg Plajı, Kalk Bay, Simon’s Town, Boulder Beach penguen ziyareti, Cape Point ve Ümit Burnu, Nordhoek Plajı, Chapman’s Peak Drive manzaralı yolu ve Hout Bay rotasını takip ederek yarım adayı bir günde dolaşabilirsiniz.

2 GÜNLÜK ROTA:

Eğer uzun konaklıyorsanız daha rahat keşfetmek ve doğada yürüyüş rotaları ile birleştimek için yarım ada keşfinizi iki günde yapabilirsiniz:

  • Sabah erkenden Cape Point ve Ümit Burnu’na gidip kalabalıklaşmadan ve sıcak basmadan yürüyüş & tırmanışları yapıp, ardından sırası ile Olifantsbos plajı, Scarborough Plajı, Misty Cliffs, Kommetjie, Long Beach ve Nordhoek Plajı, Chapman’s Peak Drive manzaralı yolu ve Hout Bay ile bir günü +

  • Boulder Beach penguen ziyareti (sabah erken gitmek kalabalıklaşmadan penguenleri görmek için daha iyi), Simon’s Town, Kalk Bay, St James ve Muizenberg Plajı ile 2. Günü rota olarak belirleyebilirsiniz.

İpucu: Eğer akşam üzeri vaktine kaldıysanız Muizenberg ile Kalk Bay arasında yer alan sahil yolu Main Road aşırı trafikli olabiliyor. Oun yerine biraz daha yukarıdan giden Boyes Dr. ı tercih ederseniz hem trafikten kaçmış olursunuz hem de nefes kesen yarımada manzarları görme şansınız olur.

CAPE YARIMADASI ROTASI ÜZERİNDEKİ KEŞİFLER

 

Cape Point ve Ümit Burnu: Yarımadanın ucunda en ucunda Cape Point ve Ümit Burnu (Cape of Good Hope) yer alıyor. Atlantik Okyanusu’nun Benguela akıntısıyla Hint Okyanusu’nun Agulhas akıntısının kesiştiği noktalar, sert rüzgarları, akıntıları ve dalgaları ile tarihte tüm kaşif gemicilerin en zorlandığı deniz rotası olmuş. Öyleki 1488’de buradan ilk geçen Portekizci denizci Bartolomeu Dias Fırtınalar Burnu ismini vermiş. Daha sonra denizcilerin morali bozulmasın diye ismi Ümit Burnuna değiştirilmiş. Avrupa’nın Hindistan’a deniz yolunu açan bu rota yüzyıllarca Cape Town’un deniz ticaretinde önemli bir değere sahip olmasını sağlamış.

Biz Cape of Good Hope yani Ümit Burnu olarak işaretli noktadan önce Ümit Burnunun tepesine, ardından Cape Point tepesine tırmanıp, ardından da Cape Point’in en ucundaki deniz fenerine kadar yürüdük. Gidirşte tırmanış, dönüşte de iniş olarak 2.5 saat süren yürüyüşümüz sırasında Cape antilopları, deve kuşları, babunlar, kartallar, martılar bize eşlik etti.

Eğer yürüyüş seviyorsanuz bu coğrafyanın vahşi doğası ve manzaralarını deneyimlemeniz için bu şekilde bir rota izlemenizi tavsiye ediyoruz.

Ümit Burnuna araç ile gidip, ardından yine Cape Point’ park alanına araç ile gidip, tepeye teleferik ile çıkmanız da mümkün.

Cape Point teleferiğinin tepesindeki kafede nefis manzaralara nazır kahve içebilirsiniz.

 

Ümit Burnu ve Cape burnu kayalıkları arasındaki bembeyaz kumsal Dias Plajı’na inip çıkmak epey iyi bir kardiyo egzersizi.

Denize girmeye ve sörf yapmaya gelenler için Ümit Burnundan hemen sonraki bembeyaz kumsal Platboom plajı ideal.

 

Muizenberg Plajı: False Bay’den Strand’a kadar 20 kilometre uzunluğundaki bembeyaz kumsalı ile Muizenberg, nispeten daha sıcak deniz suyu, kıyıda kırılan dalgaları ile hem dalga ve bodyboard sörfçülerinin cenneti hem de haftasonları farklı etknik kökenlerden gelen ailelerin denize girmek için geldiği plaj.

Upuzun kumsalında yer alan Victoryen dönemden kalma rengarenk ahşap kabinler çok fotojenik bir görüntü sergiliyor. Denize girmek isteyenler için False Bay’in Büyük Beyaz Köpekbalinalarının görülebildiği bir bölge olduğunu belirterek sahilden ayrılamaları gerektiğini söylememiz lazım.

Muizenberg’deki kafelerin genel olarak çok rahat plaj ve sörfçü atmosferi var. Harvest Café (4 York Road) ve Hang Ten Café (62 Beach Road) önerilerimiz.

Eğer Cuma gününe denk getirirseniz, Blue Bird Garage Market ya da ‘Friday market’  ziyaret edebilirsiniz. Eski bir postane hangarında Cumaları 4-10 pm arası yapılan lokal lezzetler, el işleri, canlı müzik ile tam bir yerel deneyim sunuyor.

Casa Labia Cultural Center, Muizenberg’de yer alan çok güzel restore edilmiş bu tarihi kolonyal villa, harika sanat eserlerine ev sahipliği yapan bir müze ve kültür merkezine dönüştürülmüş

 

 

Kalk Bay: küçük bir balıkçı limanı ve kasabası olan Kalk Bay, rustik restoranları, vintage dükkanları ile biraz bohem ve salaş bir atmosfere sahip.

  • kahve için Bootlegger (125 Main Road).

  • Öğle yemeği için en keyifli restoranlar; Polana Bar (Kalk Bay Harbour), Olympia Cafe & Deli (134 Main Road), Salt (135 Main Road), Courtyard Café (48 Main Road),

  • akşamüzeri canlı müzik ve eğlence için Cape to Cuba (165 Main Road),

  • Kalk Bay Books kitapçısında Afrika’ya ait orjinal kitaplar ve müzik cd’leri bulmak mümkün

Simon’s Town: Yarım adanın bizce en tatlı liman kasabası Simon’s Town oldu.

Ağaçların altındaki parkta Afrika el işleri satılan açık Pazar ziyarete değer.

Limanda deniz kıyısında yer alan Bertha’s enfes lezzetleri ile öğle yemeği için en güzel adres. Ardından Lighthouse Café’de bir kahve içebilirisiniz.

    

Boulder Koyu: Nesli tükenmekte olan Jack-Ass Afrika penguenlerine ev sahipliği yapan bu koyda penguen kolonilerinin denize atlayışlarını ve güneşlenmelerini seyretmek gerçekten çok zevkli.

Burada iken Boulders Beach Lodge & Restaurant veya Seaforth Restaurant’ta yemek yiyebilirsiniz.

 

Scarborough: Sörfçülerin en sevdiği plajlardan birisi olan Scarborough, bembeyaz kumsalı ve nefis iri dalgaları ile seyretmeye doyamadığınız görsel bir şaheser.  Burada yer alan Whole Earth Café’de bir kahve ve tatlı molası verebilirsiniz (257 Main Road)

 

   

Long Beach, kalabalıklardan uzak esintili sahil yürüyüşleri için bembeyaz kumsal Hout Bay’e kadar uzanan nefis manzaralar sunan inişli çıkışlı yürüyüş rotası için Kommetje Road üzerinden Kirsten avenue’yu takip edin ve yolun sonunda sola aracınızı park edin.

 

 

Noordhoek Beach, 5 kilometre uzunluğunda bembeyaz kumsal kesintisiz kuvvetli rüzgarı ile kuzey ucundaki büyük kıyı dalgaları sayesinde sörfçüler ve geniş uzun parkuru ile at binicileri arasında çok popüler. Plajın hemen ortasında 1900’de karaya vurmuş gemi kalıntısı paslı Kakapo tuhaf bir heykel gibi kumdan yükseliyor.

Nordhoek kasabası trendy bir gurme adrese ev sahipliği yapıyor. The Foodbarn.

Constantia Uitsig bağ evinde 1998’de dünyaca ünlü La Colombe restoranı ilk kuran ve Cape Town gastronomi sahnesine adını altın harflerle yazdıran şef Franck Dangereux’nun gurme restoranı, formal ve gergin bir ortam yerine sıcak, rahat, aile dostu yani kırsal ve rustik bir fine dining deneyimi sunması ile ünlü. Eski bir ahır çiftlik evi dekoru ile restore edilerek içinde bulunduğu Noordhoek köyünün sıcak ve rahat atmosferini taşıyan bir restoranıa dönüşmüş. (Noordhoek Farm Village, Corner Village Lane & Noordhoek Main Road)

Eğer fine dining deneyimi yerine daha kısa sürede daha hafif lezzetler yemek istiyorsanız yine aynı şefin The Foodbarn Deli & Tapas Barn restoranını deneyebilirsiniz. Yine çok özenli bir şekilde gündüzleri delicatessen akşamları da tapas lezzetleri sunuluyor.

 

Her Perşembe 4.30 – 8.30 arasonda Silvermine Road üzerinde Cape Point Vineyards Market kuruluyor. Ve yarımadanın lokalleri, muhteşem manzaralara nazır çimenlerin üzerine, bir yandan Afrika ve dünya sokak lezzetleri bir yandan da dünyaca ünlü şarapları uygun fiyatlara tadarak piknik yapıyor.

 

Hout Bay: Camps Bay’e 20 dakikalık sürüş mesafesindeki eski bir balıkçı kasabası olan Hout Bay, bir uçta marinası, ortasa bembeyaz upuzun kumsalı, diğer uçta kasaba merkezi ve Chapman’s tepesine doğru ilerleyen yol ile çevrili geniş bir koy. Hout Afrikaan’ca ahşap anlamına geliyormuş. Ve koyu çevreleyen ormanlardan elde edilen kereste sayesinde bu ismi almış. Şimdi ormandan pek eser yok ancak rahat ve salaş bir sahil kasabası atmosferi var.

Hout Bay’de yemek için size iki önerimiz var. Biri Mariner’s Wharf: Hout Bay marinada yer alan restoran, iskele üzerindeki rahat, samimi ve hatta ortamında, çok taze deniz ürünlerini, neredeyse yok fiyatına sunuyor. Gerçekten hem manzaraların hem de lezzetlerin tadına varmak için en keyifli öğle yemeği alternatifi. Koyun diğer ucunda yer alan Chapman’s Peak Hotel’in koy manzaralı restoranı da yine deniz mahsüllerinde uzmanlaşmış gözde bir restoran.

Konaklamak isterseniz size önerimiz Hout Bay Manor. Kolonyal mimariye Afrika dekorasyon öğeleri entegre edilerek füzyon yaratılmış bu renkli konak çağdaş sanatı Afrika tekstilleri ve el işleri ile de uyumla harmanlıyor.

Cape of Good Hope Tırmanış Rotaları: Cape of Good Hope tabelasının oradaki parka aracınızı park edip Cape Point ve ucundaki deniz fenerine 2 saatte ulaşabilirsiniz. Geri dönüş yokuş aşağı olduğu için sadece 1 saat sürüyor.  Cape of Good Hope Trail ise 2 gün süren 39 kilometrelik dairesel bir rota. Bu rotayı yaparsanız konaklama Erica, Protea ve Restio kulübelerinde konaklayabiliyorsunuz.

YOLCULUK TERAPİSİ CAPE TOWN VE CİVARI YAZILARI

Zeynep Atılgan Boneval