Brugge Kültür Başkentliğini Nasıl Yansıttı?
Brugge, Avrupa’nın küçük, sevimli, ortaçağdan kalma kentlerinden biri. Brüksel’den daha sempatik olduğunu söyleyenler haklılar. Küçük ölçekli kentlerin kendine özgü tadını ve rahatlığını taşıyor, sunduklarıyla kendini hemen sevdiriyor.
Brugge 2002 yılı için Avrupa’nın kültür merkezi olarak seçilince kentin ileri gelenleri, organizasyon sorumluları ve sanatçılar, kolları sıvayıp değişik bir program tasarlamışlar, yıl boyuna yayılan faaliyetler hazırlamışlar. Yıllık kültür programı 20 Şubat 2002 gecesi saat 20:02’de 2002 rakamını vurgulayarak, yeni yapılan konser salonunun açılış konseri ile başlamış.
Kentin şık ve küçük Burg meydanı ile parkın buluştuğu yerde yapılan bir havuz ve pavyon da aynı gün açılmış ki görmeğe değer. Kaldığımız odanın penceresinden görebiliyorum. Havuzun zemini yol seviyesinden başlıyor, meydanın küçük sarı-kızıl taşları yavaşça derinleşerek havuzu oluşturuyor. Tam ortasında cam bir köprü var, geçerken su üzerinde yürüyormuş gibi hissediyorsun. Köprü kenarlarını ve üzerini yuvarlak delikli modern, metal bir örtü çevreliyor. Hem estetik hem işlevsel bir örtü; güneş ışığını sızdırıyor, dökülen yaprakları tutuyor, çocuklar orasına burasına tırmanıyor. Çağdaş Japon mimar Toyo İto tasarlamış. Ortaçağ binaları arasına güncel mimari özellikleri taşıyan bir eser yaptırarak Flamanların geçmişe dönük yaşantı sembolü haline gelmiş bu kentini daha güncel ve uluslararası bir platforma taşımayı hedeflemişler. Eski ve yeninin uyumlu/estetik bu birlikteliği çok da başarılı olmuş.
Avrupa’nın çeşitli yerlerinden genç sanatçıları davet etmişler, sergi, konser, gösterilerle dolu bir program hazırlamışlar, şehrin her yerinde, otellerde, turizm bürolarında tanıtım kitapçıkları ve ilanlarla gelenlere ulaşılıyor. Brugge’un geçmişini ve bugününü anlatan her tür sanatsal faaliyeti kentin dört bir tarafına yaymışlar. Kültür zenginliğini yansıtan tarihi eski eserlerin sunumu yanında, bugünün eserleri de aynı ağırlıkta yer almış. Öncü Flaman ressamlar sergisi, eski Brugge fotoğrafları sergisi, eski el yazmaları, yeni video işleri, Bruggeli sanatçılar, çocuk sanatçılar, filmler, müzik festivalleri, çağdaş sanatçıların işleri ile dopdolu, bir yıllık zengin bir program olmuş. Bizim bulunduğumuz günlere denk gelenler arasında “What? – Ne?” temalı serbest görüntü sergisi vardı; on iki ülke sanatçısı işleri arasında Esra Ersen isimli bir Türk sanatçının videosuna rastladım.
SERAP BAŞOL