Lokanta Armut
‘Elma dersem çık, armut dersem çıkma…’
İşte böyle saklanmış Armut, İstanbul’un gizli bir köşesine. Aslında tam da gizli değil, yıllar önce et uzmanı Dükkan sayesinde bu sokağı tanımıştık. Artık ziyaret için yepyeni ve lezzetli bir sebebimiz var: Lokanta Armut!
Şehrin alternatif sokak ve mahallelerinde ortaya çıkan, lezzetleri ve ambiyansı ile beni şaşırtan Aman da Bravo, Ya Da Sushi, İyoki gibi restoranlar bizi çok mutlu ediyor. Zaten bir restorandan beklentimiz önce ve hep iyi yemek değil midir? Alternatif lokasyonları tercih eden şefler de zaten uçuk kiralar verip, fiyatları uçuk menüler sunmak yerine, yemeği ön plana alıp, çok daha anlamlı bir fiyat kalite dengesi tutturuyorlar. Ve zaten lezzetlerin uyumu ustalığına sahip şefler mutlaka estetik zevke de sahip oluyorlar ve mekanları da çok orjinal, keyifli ve zevkli oluyor. İşin komiği genelde de dolup taşıyor.
İyi Yemek sloganı ile yola çıkan Lokanta Armut, kapıdan girdiğiniz anda sizi sade ve zarif ambiyansı ile sarıp sarmalıyor. Açık mutfağından mis gibi yemek kokuları yayılıyor, şefler harıl harıl hazırlıklarını yapıyor. Mumlarla donanmış bembeyaz örtülü masalar, loş ve yumuşacık bir aydınlatma, toprak renkerinin hakim olduğu, sade ve samimi bir mekan Armut. Lokantanın köşesinde yer alan açık mutfağı beyaz ışıl ışıl aydınlatması, duvarlarında parliament mavisi çinileri, mermer barı ile kendini ayrıştırıyor ve merak uyandırıyor.
Mekanın sahipleri şef Burak Zafer Sırmaçekici ile ortağı Tülin Bozüyük gayet net ve yapmacıksız insanlar. Mekanından menüsüne, sunumlarından wesbitesine herşey sade, öz ve rafine. Abartıya ve gereksiz süs & püse yer yok burada, maksat ağırbaşlı ve gösterişten uzak leziz bir yemek deneyimi yaşatmak. Burak Sırmaçekici uzun yıllar süren reklamcılık kariyerini hobisi ve tutkusu olan aşçılık & şeflik için bırakmış. Tülin Bozüyük de bir yandan Barbare şaraplarının pazarlama ve PR müdürlüğünü yürütürken, diğer yandan seramik tutkusunu Armut’ta serviste kullanılan müthiş seramik parçalara yansıtmış. İkisinin el birliği sonucu gerçek bir şef restoranı ortaya çıkmış.
Peki neler mi var bu sade ve öz menüde? Ev yapımı sıcacık ekşi mayalı ekmekler, üç farklı tereyağı eşliğinde masaya geliyor önce.Bizim favorilerimiz olan rosto balkabağı çorbası, ızgara armutlu ballı hardallı körpe ıspanak salatası
naneli narenciye granita, portakal, domates ve zeytinyağı dolu bir kavanozda pişen ve servis edilen somon
ve ağır ateşte pişirilip didiklenerek eski kaşarlı patates püresi üzerinde sunulan dana antrikot
yoğurt panna cotta başka bir yerde bulamayacağınız, ‘siganture’ yemekler.
Yumuşacık antrikotun kendisi ağzınızda dağılacak ve tadı damağınızdan uzun bir süre ayrılmayacak. Aslında tüm menü mevsimine göre taze mahsüllerden oluşturulduğu için her an değişebilir ancak Burak’ın elinden çıkan herşey gerçekten çok lezzetli. Masaya gelen birbirinden güzel seramik ekmek ve sos tabakları, ördek ciğer pate kaseleri, ufak servis kaseleri ve kahve fincanları ise Tülin’in eserleri. Hepsine bayıldık, eminim siz de bayılacaksınız.
Eğer daha önce hiç denemediyseniz, Armut’ta yemek yerken mutlaka Barbare şaraplarını deneyin (Barbare Şarapları, Tekirdağ’ın Barbaros Köyü’nün hemen yakınında bulunan butik bir organik şarap üreticisi. Yılda ortalama 100.000 şişe şarap üretiyorlar. Cabarnet Sauvignon, Merlot, Grenache, Mourverde ve Sauvignon Blanc çeşitleri var).
Kısa ve öz menüsü ile seçerken sizi yormayan, ancak yerken seçiminizden dolayı sizi son derece mutlu eden Armut’un fiyatları da gayet uygun. Armut kısacık bir zamanda kendi kitlesini oluşturmayı başarmış, hafta arası yer bulamadığımız için haftasonu için önceden yer ayırtıp gittik, ve 40 kişilik restoran tamamen doluydu.
Adres: Atatürk Caddesi 6/B, Küçük Armutlu
Tel: 0 212 2292225
