İlk kez 25 sene önce gittiğim Viyana, ihtişamlı dev binaları ile beni derinden etkilemiş, ve de ilk Avrupa keşfim olarak kalbimde özel bir yere oturmuştu. Yüksek tavanlı binalarında ve görkemli dev bahçelerinde, kendimi küçücük hissederek, büyülenmiş bir şekilde dolaşmıştım.
25 yıl sonra yine aynı şekilde etkiledi beni Viyana. Aynı görkemi buldum şehirde. Boyum uzasa da, içlerinde yine ufacık hissettiğim binalarını, saraylarını ve bahçelerini aynı saygıyla ziyaret ettim. Bu sefer cıvıl cıvıl sokaklarında, kafe ve restoranlarında yetişkinliğimin tadını çıkardım.
Avrupa’nın en önemli sanat koleksiyonlarından birisine ev sahipliği yapan Viyana, müzelerinde kültür miraslarını sergiliyor, saray ve bahçelerinde ise kraliyet döneminin asaletini yaşatıyor.
Hangi birisine gitsem diye şaşırıp kalıyorsunuz, tabii ki Viyana sadece gündüzleri değil geceleri de konserleri, operaları, dansları baloları ile birçok seçenek sunuyor.
Viyana heryeri rahatlıkta yürünerek keşfedilebilen düzayak bir şehir. Uzak mesafeler için Viyana kart alırsanız, 72 saat boyunca tüm tramvay, metro, otobüs gibi toplu taşıma araçlarını ücretsiz kullanıp, birçok müzeyi indirimli ziyaret edebiliyorsunuz.
*Eğer çok kaliteli bir rehberlik hizmeti eşliğinde temalı Viyana yürüyüşleri yapmak isterseniz Vienna Walks & Talks (www.viennawalks.com) ile irtibata geçebilirsiniz.
1.GÜN ROTASI
Rotanıza Viyana’nın sembolü haline gelmiş tarihi merkezinin kalbinde yer alan St Stephans Katedrali ile başlayın. Bu gotik şaheser 1360-1440 yılları arasında Aziz Stephan onuruna inşaa edilmiş. Avusturya’nın en görkemli ve büyük kilisesi olan katedralin, 137 metre uzunluğundaki Güney kulesi şehrin dört bir köşesinden görülebiliyor.
Avusturya’nın en büyük çanı olan 21 tonluk Pummerin Bell katedralin kuzey kulesinde yer alıyor. Tepeden panaromik şehir manzaraları muhteşem. Ancak Katedralin en büyüleyici kısmı renkli mozaikler ile döşenmiş çatısı ve renkli vitray camları.
Eğer meraklısıysanız katedralin yanıbaşında yer alan Mozarthaus’a uğrayın (Domgasse 5). Ünlü müzisyen ve bestecinin evi, mobilya ve şahsi eşyalarını, beste çalışmalarını ve piyanosunu sergileyen bir müze.
Graben caddesi üzerinde yer alan Café Julius Meinl veya Kohlmarkt’taki Café Demel’de bir kahve molası verip, Viyana klasiği olan Wiener Melange kahvesinin (sütlü kahve) tadına bakabilirsiniz.
Şimdi adımlarınızı hızlandırıp Museum Quartier’e doğru ilerleyin, rotanızda Volksoper Wien binasını göreceksiniz. Viyana’nın önemli opera ve konser salonlarından birisi olan Volksoper, operadan klasik müziğe çağdaş danstan konserlere 300’den fazla performans sergiliyor.
Museum Quartier ise Viyana’nın müze vahası. Eskiden kraliyet ahırlarının olduğu 60.000 metrekarelik alan müzeler bölgesine dönüştürülmüş. 1998’de başlayan 150 milyon Euroluk renovasyon çalışması, 2001’de tamamlanıp açılmış. Tarihi Barok binalar, Ortner & Ortner Baukunst’un modern mimarideki binaları ile güzelce harmanlanmış.
Müzeler deyince aklınıza mesafeli ve durağan bir atmosfer gelmesin. Sürekli değişen sergileri, avlusundaki birbirinden güzel kafeleri, festivalleri, yaz partileri ile cıvıl cıvıl yaşayan bir alan MQ.
Bu keyifli alan Leopold Müzesi, MUMOK Modern Sanat Müzesi, çağdaş sanat galerisi Kunsthalle Wien, dans sanat merkezi Tanzquartier, mimarlık ve sanat stüdyosu Architekturzentrum Wien, muhteşem bir çocuk müzesi olan Zoom, ve quartier21 sanat galerilerine ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca yıl boyunca Wiener Festwochen yaz festivali, Viyana film festivali, uluslararası dans festivali ImPulsTanz Vienna ve müzik festivali Techno Sensual gibi festivaller sırasında konserper ve performans ile dolup taşıyor.
İlk durak, modern Avusturya sanatının en geniş koleksiyonu ve Egon Schiele’nin en önemli eserlerini sergileyen Leopold Müzesi. Elisabeth ve Rudolf Leopold çiftinin kişisel koleksiyonunu sergileyen müze, Viyana menşeyli Secession akımının eserlerini de sergiliyor. (Salı günleri kapalı, Perş. Günleri 21’e kadar açık, diğer günler 10:00-19:00)
Mumok ise bir çağdaş sanat mabedi. Ludwig ve Hahn kişisel koleksiyonlarına ait 1000’den fazla eserin yer aldığı müzede, Avangard ve Viyana Actionism (Herman Nitsch, vs) akımlarına ait geniş koleksyonlar, Jasper Johns, Robert Rauschenberg, Roy Lichtenstein, Andy Warhol, Tom Wesselmann’ın pop art akımlarına ait eserleri, Dick Higgins, Yoko Ono, Claes Oldenburg’un fluxus akımına ait resim ve heykelleri yer alıyor. Sade ancak çarpıcı çağdaş bir mimariye sahip binanın üstündeki ironik Pinokyo enstelasyonunu kaçırmayın. (Pzt: 14:00-19.00 Perş: 10:00-21.00, diğer günler 10:00-19:00 arası açık)
Bir öğle yemeği molası vakti geldi mi? Museum Quartier’de yer alan önerilerimiz şöyle:
- Glacis Beisl klasik Avusturya lezzetlerini modern yorumlar ile sunan Viyana’nın en güzel bistrolarından birisi.
- Cafe Restaurant Halle her hafta değişen menüsü ile klasik ve modern Avusturya lezzetleri sunan romantik ve keyifli bir kafe.
- Corbaci gurme Avusturya & Akdeniz lezzetleri sunan yeni nesil restoran.
- Cafe Leopold ise çağdaş bir brasserie.
- Kantin, Aloha, MQ Daily, Dschungel Wien’de Museum Quartier’de yer alan, hafif atıştırmalıklar ve kahveler sunan hızlı yemek alternatifleri.
Viyana’nın trendy ve bohem yüzünü görmek ve orada öğle yemeği yemek isterseniz, adresiniz son zamanların gözde bölgesi olan 7. Bölge.
Burggasse, Lindengasse, Siebensterngasse, Stiftgasse, Kirchengasse, Westbahnstrasse caddelerinde hip ve trendy moda ve tasarım dükkanları, yeni nesil modern kafe ve restoranlar yer alıyor. Bu sokaklarda çağdaş ve avangard yanyana, ve her köşesi orijinallikler ile dolu.
7.Bölgedeki öğle yemeği adresleri:
- Tasarım mağazası konsept dükkan ve kafe olan Das Moebel (Burggasse 10) en trendy adres.
- Gurme bir alternatif istiyorsanız Kussmaul Vienna (Spittelberggasse 12)’nın günlük öğle yemeği fiks menüleri size göre.
- Gözde bir kafe & bistro olan Cafe Europa (Zollergasse 8-10, Neubau) salataları, sandöviçleri ve hafif yemekleri ile ideal
- Klasik bir Viyana spesiyali denemek istiyorsanız geleneksel sosisçi tezgahlarında ‘Kasekreiner’ yani içinden peynir fışkıran ızgara sosis yiyebilirsiniz. Neubau üzerinde bulabilirsiniz.
- Kahve, atıştırmalık ve tatlılar için aynı zamanda kitapçı, müzik dükkanı ve retro bir mobilya mağazası olan Phil (Gumpendorferstrase 10-12) ideal. Viyana’dan çok Berlin’deymişsiniz hissi yaratan yaratıcı mekan geceleri DJ performansları ile gözde bir bara dönüşüyor.
- Vejeteryanlar için Raimundhof’ta bir pasajın içinden geçip ulaştığınız Nice Rice (Mariahilferstraße 45) ın ufacık yemyeşil avlusu harika bir seçenek.
- Sağlıklı beslenmeyi sevenler için binbir çeşit taze sebze ve meyve suyu hazırlayan Rauch Juice Bar (Langgasse 1) adeta bir cennet.
- Mükemmel pastalar, tatlılar ve hamur işleri için ise adres Fırın & Pastane & Kafeler: Konditorei Andreas Blocher (Lindengasse 2) ve Pure Living Bakery (Burggasse 68)
- Bölgenin en iyi Espresso Bar & 3.Dalga Kahve evleri ise : Co-Space: Kirchengasse 44, Kaffemik: Zollergasse 5, Zamm: Kirchengasse 35
- Hızlı atıştırmalıklar ve turtalar: Cornwall Pasty Pirates (Zollergasse 2)
- Körili lezzetler: Elefant and Castle (Neubaugasse 45)
- Akdeniz lezzetleri: Café Latte (Neubaugasse 39)
- Akdeniz lezzetleri: Rote Rübe (Zieglergasse 37)
- Organik lezzetler: Naturkost St. Josef (Zollergasse 26)
- Asya lezzetleri: Sapa (Lindengasse 35)
- Kavanozda sağlıklı lezzetler: Das Essen im WECKglas (Siebensterngasse 58)
Dönüşte şehrin kalbinde yer alan hanedanlık sarayı Hofburg’u keşfedebilirsiniz. 13.yyda yapımına başlanan ve sürekli yeni bölümler eklenerek 9 kanatlı dev görünümünü kazanan saray ‘Habsburg labirenti’ olarak da anılıyor. 2600 odayı, 19 avluyu ve 5000 personeli barındıran 240.000 metrekareye yayılarak bu ismi de hak ediyor. Marie Antoinette’in doğduğu sarayda bugün Cumhurbaşkanı yaşıyor.
Görkemli dev yeşil kubbesi ve çatısındaki dizi dizi Herkül heykelleri ile dışarıdan görülmeye değer.
Eğer sarayın içini gezmek istiyorsanız I. Josef ve Sisi’nin yaşadığı Kaiserappartements ile başlayın, ardından imparatorluk altın ve gümüşlerini, mücevherlerini, dini ikonaları ve de 2,860 karatlık yeşim taşını sergileyen Weltliche und Geistliche Schatzkammer’i ziyaret edebilirsiniz.
Sarayın bir kısmında ise Efes’ten gelen eserler ve İmparatoriçe Sisi’nin gümüş koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzeler gibi farklı müze seçenekleri var. İlgi alanınıza göre ziyaret etmek istediğinizi seçebilirsiniz.
Sarayın farklı dönemlerde tamamlanan mimarisi ve de içinde yer alan bölüm & müzeler hakkında bilgi edinmek isteyenler için biraz araştırdık:
- 1438-1583 ve 1612-1806 arasında imparatorluk sarayı olan Hofburg’un en eski bölümü 13.yydan kalan İsviçre kanadı Am Hof; 15. yydan kalma gotik şapel Burgkapelle ve Schatzkammer hazine salonu ve imparatorluk müzik şapeli Hofmusikkapelle’e ev sahipliği yapıyor. Bu kanat dev kırmız & siyah kapısı Schweizertor ile meşhur. Burgkapelle şapelinde Vienna Boys’ Choir Pazar ayinlerinde şarkılar söylüyor.
- Amalienburg kanadının kulesinin ön cephesinde tarihi astronomik saat yer alıyor.
- 1660larda eklenen geç Rönesans stilinde Leopold kanadında bugün Cumhurbaşkanlık ofisi bulunuyor. Ayrıca bu kanadın altında Hofburg’ların dünyanın en geniş şarap mahsenlerinden birisi olan şarap mahseni yer alıyor.
- Barok Augustinian kanadı sarayı İmparator Franz Joseph I ve ünlü imparatoriçe Sisi’nin evlendiği Augustinian Kilisine bağlıyor.
- 1814’de Beethoven’ın 8. Senfonisinin prömiyerinin gerçekleştiği opera, konser ve balo salonu Redouten kanadında yer alıyor. Salon Johann Strauss, Joseph Haydn, Nicolo Paganini ve Franz Liszt’i ağırlamış.
- Napoleon’un Marie Louise’e evlenme teklif ettiği Montoyer kanadındaki kutlama salonu “Nose of the Hofburg”, işlemeli tavanından sarkan 1,300 mumluklu 26 görkemli kristal avizesi ve 24 adet korint tarzı sütunu ile tam bir asalet salonu.
- Şehir surlarının yıkıldığı 1860larda saraya en son eklenen Neue Burg kanadı ise bugün Viyana’nın Louvre müzesi muadili olan Kunsthistorisches Müzesine, doğa tarihi müzesi Naturhistorisches’e, Efes Müzesi, Silah Müzesi, Antika Müzik Esntrumanları Müzesi ve Etnoloji Müzesi, Avusturya Ulusal Kütüphanesi ve Hofburg Kongre Sarayına ev sahipliği yapıyor. Avusturya Ulusal Kütüphanesiyüzyılda İmparator 6. Charles döneminde inşaa edilmiş. Freskler ile kaplı tavanı, antika avizeleri, 1500’lerden günümüze uzanan 200.000 kitabı ile gerçekten görkemli bir imparatorluk kütüphanesi.
- Reichskanzleitrakt kanadında, Kaisersappartementen bölümünde ise Sisi Müzesi yer alıyor. Müze Sisi’nin orijinal mücevherlerine, Swarowski aksesuarlarına, gümüş koleksiyonuna, gelinliğine, minyatür çalışma masası ve el boyaması zarflara, tüm aksesuarları seyahat makyaj çantası, 63 parçalı seyahat ecza dolabı ev sahipliği yapıyor
- Ayrıca sarayın içinde Michael‘s kanadı ve imparatorluk tiyatrosu Burgtheater yer alıyor.
- Josefsplatz’da ise İmparator Joseph II’in heykeli yer alıyor.
Otele dönüp biraz bacaklarınızı dinlendirdikten sonra akşam yemeğine veya Staatsoper’de Viyana Devlet Operasının sahnelediği bir operayı izlemeye gidebilirsiniz.
Wiener Staatsoper, Viyana Devlet Operasına ev sahipliği yapan ve mükemmel bir akustiğe sahip bina dünyanın en önemli opera sahnelerinden birisi. Senede 30 farklı opera ve balenin 300 den fazla performansı sahneliyor.
2.GÜN ROTALARI
Güne Palmenhous (Burggarten 1) veya Cafe Mozart (Albertinaplatz 2)’ta klasik bir Viyana kahvaltısı ile başlamanızı öneriyoruz.
Kafelerin hemen yanıbaşında yer alan Habsburg hanedanlığının başka bir sarayı Albertina, dünyanın en geniş ve değerli grafik koleksiyonunu sergileyen bir müze. 1776 yılında İmparatoriçe Maria Theresia’nin damadı olan Albert of Saxony Düki tarafından başlatılan koleksiyon, bugün 1 milyon baskı ve 60,000 resmi kapsıyor.
Albertina, orijinal antika mobilyalarını koruduğu salonlarında, Fransız Empresyonistlerinden Alman Ekspresyonistlere, Rus avangardlardan günümüze modern sanat eserleri sergileyen bir müze. Dürer’in “Hare” ve “Hands folded in prayer”, Klimt’in ‘Women in Study’, Monet’nin “Water Lily Pond”, Degas’nın “Dancers”, Renoir’ın “Girl” gibi başyapıtları ve Rubens, Monet, Cézanne, Picasso, Baselitz, Beckmann, Macke, Chagall, Malevich, Rothko, Rainer, Katz, Schiele, Kokoschka, Picasso ve Rauschenberg gibi ressamların eserleri’ni Albertina’da görebilirsiniz. (Her gün 10:00-18:00 arası açık)
Şimdi istikamet Secession. Yeniliklere kapalı Viyana okulundan ayrılan Koloman Moser, Max Kurzwal, Joseph Olbrich, Joseph Hoffman ve Gustav Klimt’in birlikte kurduğu sembolist sanatçılar birliğinin adeta bir manifestosu olan bu muhteşem bina, 1897’de 30 yaşındaki mimar Joseph Maria Olbrich tarafından avangard bir mimaride inşaa edilmiş.
20.yy’ın trajedisine gebe 1897’de Klimt ve Schiele’nin aralarında bulunduğu bu grup, artık sanatın betimleyici tanımının geçerli olmadığına inarak fırçayı ve renkleri büyülü birer kelime gibi görerek, duygu yüklü avangard resimler yapmışlar.
Secession’ın tepesinde yer alan, altın yapraklardan yapılmış küp şeklindeki kubbe, gerçekten çok göz alıcı ve etkileyici bir kubbe. Secession grubuna ait sanatçıların eserlerini ve dönemsel olarak değişen çağdaş sanat eserlerini sunan müzenin bir odasının duvarlarındaki Gustav Klimt’in yaptığı, insanın mutluluğunun yolculuğunu sembolize eden freskleri gerçekten görülmeye değer.
Klimt bu freski Beethoven onuruna 1901’de 14. Vienna Secession Sergisi için resmetmiş. 2.2 metre yüksekliğinde 35 metre uzunluğunda, tüm salonun duvarlarını dönen fresk, acı, çalkantılı ve baştan çıkarıcı dünyada, insanın mutluluk arayışını simgeleyen bir hikayeyi anlatıyor. İnsanın hem şeytani dış güçler hem de içindeki zayıflıklar ile yüzleştiği bu yolculuk, coşku ve mutluluğa, sevgi, tevazü ve sanatla ulaşılacağını simgeleyen kucaklayıcı bir öpücük ile tamamlanıyor.
Bina II. Dünya Savaşı sırasında bombalanmış, yanmış ve yıkıntı haline gelmiş. 1963’de yeniden restore edilmiş. (Pzt. hariç hergün 10:00-19:00 arası açık)
Nehir kıyısında Nashmarkt boyunca bir gezinti ve öğle yemeği vakti geldi. Karlsplatz ile Kettenbrückengasse arasında nehir boyunca uzanan 1.5 kilometrelik alanı kaplayan Naschmarkt, Viyana’nın en büyük açık hava pazarı. Tüm şehrin taze sebze, meyve, balık, et ve süt ürünleri burada günlük olarak yerini alıyor. Eğer günlerden Cumartesi ise bit pazarına denk geleceksiniz. Birçok tezgah şarap ve istiridye barlarına, mini bistrolara dönüştürülmüş durumda. Nashmark’tın az ilerisinde ise öğrenci ve bohemlerin gözde bölgesi Karsplatz yer alıyor.
NASHMARKT’TA KAFE & ÖĞLE YEMEĞİ ÖNERİLERİMİZ:
- Naschmarkt’ın gastronomi öncüleri şüphesiz Naschmarkt Deli ve Do-An.
- Naschmarkt Deli, genç ve bohem müdavimleri, harika bira menüsü ve leziz schnitzelleri, etleri, makarnaları, salataları ile doğru adres.
- Do-An ise başka bir trendy lokal bistro & kafe (Naschmarkt Stand 412) Melange kahve eşliğinde menemen (evet bildiğimiz Türk menemeni) yiyebilirsiniz.
- Organik lezzetler sunan Tewa, İsrail ve Ortadoğu lezzetleri sunan Neni, Türk lezzetleri sunan Orient & Occident, deniz mahsülleri ile Umar, Fischviertel, Nautilus ve La Marée, Asya lezzetleri sunan ON Market ve hamburgerleri ile Chiq Chaq Theatercafé, Naschmarkt’ın diğer lezzet durakları.
- Naschmarkt’ta iken geleneksel Viyana mutfağı ve kahve deneyimi yaşamak istiyorsanız adresleriniz: İngiliz içmimar Conran tarafından yeni renove edilen Café Drechsler (Linke Wienzeile 22) ve şık kafe Café Amacord (Rechte Wienzeile 15)’u tercih edebilirsiniz.
- Theater Wien içinde yer alan Theatercafé’de şık bir Viyana bistrosu
KARSPLATZ (4. BÖLGE) KAFE & ÖĞLE YEMEĞİ ÖNERİLERİMİZ:
- Nashmarkt’ın kalabalıklarından uzak, daha ferah ve modern bir alternatif istiyorum derseniz adresiniz, Karlsplatz parkının içindeki Heuer (Treitlstraße 2) Çağdaş tasarımlı zevkli iç mekanında ve keyifli terasından çorba, et, makarna, salata gibi mükemmel lezzetler sunuyor.
- Yakınlarda yer alan Breakfast Club (Schleifmühlgasse 12, Naschmarkt’a 2 dakika uzaklıkta) ise sanatçıların uğrak yeri, harika bir kahvaltı, öğle yemeği ve kahve adresi.
- Trendy Kafe & bayan tasarım giyim butiği: Wunderlarden, Argentinierstr 1
- Trendy Bistro & tasarım Viyana hediyelik eşyalar: Wienhandlung, Margaretenstr 9
- Trendy Kafe & bisiklet dükkanı: Radlager, Operngasse 28
- Sosisçi: Hildegar Wurst, Operngasse 23
Karlsplatz’ta iken Aziz Charles Kilisesi – Karlskirche’e dışarıdan bir göz atın. Eğer hava güzelse kilisenin önünceki dev süs havuzbaşında Viyanalılar ayaklarını suya sokarak muhabbete koyulmuş oluyorlar. Kimisi kendini sulara atıp danslar bile yapıyorlar. Ardından Schwarzenberg Meydanı’ndan (Schwarzenbergplatz) geçerek Belvedere Sarayı’na ilerleyin.
Savoy Prensi Eugene’nin kışlık sarayı olan Belvedere, mimar Hildebrant’ın 18.yy’da Barok stilde tasarladığı binalara ve harika bahçelere ev sahipliği yapan bir müze-saray. İki bölümden oluşan müzenin Ortaçağ sergi kısmını atlayıp, geniş bir Gustav Klimt koleksiyonuna ev sahipliği yapan modern sergi bölümünü gezebilirsiniz. Gustav Klimt’in efsanevi başyapıtı ‘The Kiss’ ve diğer 19 şaheserinin yanı sıra, Egon Schiele, Oscar Kokoschka, Franz Xaver Messerschmidt gibi Avusturyalı sanatçıların resimleri ve de az sayıda Monet, Renoir, Van Gogh gibi ustların eserini göreceksiniz. Klimt ve Schiele’nin eserlerinin yanı sıra Avusturyalı sanatçılardan favorilerimiz Franz Lerch’in ‘open window’, Herbert Proberger’in ‘Still life’ ve Giovanni Segantini’nin ‘The Bad Mothers’ resimleri oldu. Klimt hayranıysanız Viyana’nın olmazsa olmaz müzesi diyebilirim. (Hergün 10:00-18:00 arası açık)
Otele dönüp biraz dinlendikten sonra akşam yemeğine veya Viyana’nın klasik müzik mabedi Musikverein’de bir konsere gidebilirsiniz. Musikverein 1870 yılında büyüleyici bir mimaride inşaa edilmiş ve o günden beri dünyanın en önemli besteci ve müzisyenlerini ağırlamış bir konser binası. Viyana Flarmoni orkestrasına da ev sahipliği yapan, dünyanın en iyi akustiğine sahip ‘Goldener Saal’da mutlaka bir müzik şöleni deneyimlemenizi tavsiye ederiz. Bizim, dahi kemancı Julian Rachlin şefliğinde ECO(İngiliz Oda Orkestrası)dan muhteşem bir Mozart ve Mendelssohn konseri dinleme şansımız oldu. Özellikle Julian Rachlin’in 20 dakika süren keman solosu büyüleyici idi. Altın salonunun yanı sıra Cam, Metal, Taş ve Ahşap salonlarında 365 gün klasik ve caz konserleri de yer alıyor. Berlin ve Viyana flarmoni orkstraları ile gerçekleştirdiği yeni yıl konserleri de çok meşhur. Musikverein senede 1 milyon izleyiciyi ağırlıyor.
3.GÜN ROTALARI
Bugün eğer bacaklarınıza ve pedalınıza güveniyorsanız bisiklet ile, yoksa da metro kullanarak gezmenizi öneriyoruz, çünkü mesafeler biraz uzak.
Güne Schönbrunn Sarayı ve bahçeleri ile başlıyoruz. Habsburg Hanedanı’nın gösterişli yaşamını sergileyen Schönbrunn Sarayının özellikle görkemli bahçesi görülmeye değer. 65.000 metrekarelik alana yayılmış saray bahçesi bir peyzaj ve simetri harikası. Saraya ismini – Schönbruun: Güzel Çeşme demekmiş – veren Neptün Çeşmesi ve muhteşem bitki labirenti, taraça taraça inen saray bahçelerinde sizi karşılayan sürprizlerden bazıları\ tepe noktasında ise muhteşem Viyana şehir manzaraları sizi bekliyor.
Paris’teki Versaille sarayının Viyana muadili olan Schönbrunn sarayının içi, o dönemin mobilyalarına meraklılar için ziyarete değer. Varaklı koltuk, kanepe ve yatakları, dünyanın birçok yerinden hediye edilmiş aksesuar ve paravanları, porselenler ve gümüş takımlar ile donatılmış ziyafet ve çay sofraları, duvarları süsleyen portre ve resimleri gördüğünüz ‘Imperial Tour’ u almanız yeterli.
Eğer gitmişken tüm gününüzü bu sarayda geçirmek art nouveau stili Palmiye Evi, Gloriette panaroma terası, Bitki Labirent Bahçesi, Kelebek Bahçesi, romantik çardak ve bahçe Privy, egzotik bitki bahçe ve serası Orangery, Çöl Evi, dünyanın en eski hayvanat bahçesini, İmparatorluk Arabaları (Carriage Museum) müzesini de görmek ve istiyorsanız ‘Gold Pass’ de alabilirsiniz. Carriage Museum’da Sindirella’nın bal kabağı arabasını andıran Sisi’nin masalsı düğün arabasını, Budapeşte taç giyme töreni için hazırlanan altın kaplı büyüleyici arabayı, ve sihirli birer oyuncağı andıran çocuk arabalarını görebilirsiniz. (Hergün 10:00-18:00 arası açık )
Eğer Schönbrunn sarayında uzun saatler geçirdiyseniz ve acıktıysanız Schönbrunn Saray bahçesinin tepe noktasında en güzel manzaralara nazır Café Gloriette doğru adres. 1775 yılında Kraliçe Maria Theresia isteği ile yapılan cam tavanlı mekan Avusturya lezzetleri sunuyor.
Eğer bahçe ve saray turunuzu erken tamamladıysanız, eski şehirde Museum for Applied Arts (MAK)’ın bulunduğu bölgeye giderek öğle yemeği molası verme vakti geldi.
MAK civarında öğle yemeği adresleri:
- Müzenin kafe & barı Österreicher im MAK çok ‘in’ bir mekan. Şef Helmut Osterreicher, geleneksel Viyana lezzetlerine getirdiği modern yorumlar ile çok büyük övgü alıyor, özellikle rokforlu ıspanaklı noodles ve dana rulo köftesi çok güzel.
- Café Sperl, Gumpendorfer Straße 11 / 1880’dan beri hizmet veren Café Sperl, klasik Thonet sandalyeleri, mermer masaları, kristal avizeleri ile sanki geçmişte yaşayan bir mekan. Theater an der Wien yakınındaki konumu ile opera severlerin gözdesi olan kafe, canlı müzik performansları ile operalar öncesinde müzikseverleri operalara hazırlıyor.
- Café Prückel, Stubenring 24: Uygulamalı Çağdaş Sanat Müzesi MAK’ın çaprazında yer alan Café Prückel dekoru, atmosferi ve etkinlikleri ile ellili yılların tarzını yansıtmaya devam ediyor. Orijinal ve leziz kahve spesiyallerini ve tatlılarını zaman zaman gerçekleşen canlı piyano performansları ve edebiyat okumaları eşliğinde tadabilirsiniz. 1950lerden ilham alan kahve evinde keyifli piyano konserleri gerçekleşiyor.
Eğer tasarım meraklısıysanız Uygulamalı Çağdaş Sanat Müzesi MAK’ı ziyaret etmenizi öneririz. 1864’de inşaa edilmiş tarihi binada yer alan müze, Orta Çağdan günümüze farklı dönemlere ait orjinal mobilya, tekstil ve el işlerine, art nouveau gümüşlere ve 19. yüzyıl Secession akımının lideri olan Koloman Moser’in porselen işlerine ev sahipliği yaparken, çağdaş bölümünde ise Frank Ghery, James Turrell, Lebbeus Woods, Donald Judd, Zaha Hadid, Aneesh Kapur gibi dünyaca ünlü tasarımcılara ait geniş, yenilikçi ve yaratıcı geniş bir tasarım koleksiyonu sergileniyor. MAK’ın dükkanı ise mükemmel çağdaş ev tasarımları satıyor. (Pazartesi hariç hergün 10:00-18:00 arası açık)
Şimdi istikamet Hundertwasser House. 3. bölgede yer alan Hundertwasser House Viyana’nın en yaratıcı isimlerinden, dahi ressam, şair ve mimar Friedensreich Hundertwasser’in sıradışı evi.
Etrafındaki klasik mimarideki binalardan sıyrılan cesur, renkli, hareketli mimarideki bu ev, dünya vatandaşı olan sanatçının bağımsız ve yaratıcı ruhunun adeta bir manifestosu.
Hundertwasser House’un çok yakınında yer alan ve yine Hundertwasser imzası taşıyan Kunst Haus Wien ise sanatçının eserlerini sergileyen bir müze. Bu idealist sanatçının enerji ve coşku dolu eserlerinde renklerin geometrik dünyasına yolculuk yapıyorsunuz. Şiirleri ve yazıları ise insanı derinden çarpıyor. Bütün dünyayı dolaşmış Hundertwasser, doğadan ilham alan, kapitalist tüketim toplumununa ve betonlaşmaya isyan eden bir sanatçı. Yarattığı grafik ve renk denizinde sizi alternatif ve bambaşka bir dünyaya taşıyor.
Hiçbir akıma dahil olmayan Hundertwasser’in eserleri, evrensel bir felsefe ve duyarlılığı yansıtan kendisine has bir tarza sahip. Son derece cesur ve yaratıcı bir tatlı kaçık olan Hundertwasser’in tüm resimleri, dizeleri, kilimleri, mimari projeleri, doğa ve insana dair bütüncül felsefesi bizi derinden etkiledi. (Hergün 10:00-19:00 arası açık)
Kunst Haus’un içinde ve bahçesinde yer alan Tian Bistro da Hundertwasser’in dokunuşlarını taşıyor. Bugi bugi gibi alçalıp yükselen taş zemini, mozaik, cam ve taş karışımı dekoru ile, Alice Harikalar Diyarı’nı andıran harika bir kafe & bistro. Sergi sonrası öğle yemeği, kahve, şarap veya aperatif molası için . Pazar kahvaltıları için de tercih edebilirsiniz. (Weißgerberlände 14, 3.bölge)
Şimdi biraz Tuna nehrinin keyfini çıkartma zamanı. Tuna üzerindeki köprülerden birisinin yanındaki merdivenlerden aşağıya inin. Kanal boyunca uzanan platformlar akşamüzerleri ufacık kafeler, güneşlenme şezlongları, yürüyüş yapanlar, paten kayanlar, bisiklete binenler, gitar çalanlar ile cıvıl cıvıl oluyor. Hava güzel ise minik bir şarap ve atıştırmalık standı olan Hafenkneipe’den istediğinizi alıp, şezlonglara uzanıp güneşe karşı şarabınızı yudumlayabilirsiniz.
4.GÜN ROTALARI
Eğer günlerden Pazar ise Güne Viyana’nın en eski kiliselerinden olan gotik mimarideki Maria am Gestade’de veya Josefsplatz’ın güneyinde yer alan Augustinerkirche’de bir ayinle başlayabilirsiniz., Yüksek tavanı ve gotik kolonlar… opak camlarından süzülen ışıklar… kilise orgu, orkestra ve koronun ile tüyler ürpertici müziği… gerçekten kutsal bir mabedde hissediyorsunuz…
İstikamet az ilerideki Hoher Markt Meydanı. Bu meydan Evlilik Çeşmesi (Hoher Markt Vermählungsbrunnen) ve Anker Saatine (Anker Uhr) ev sahipliği yapıyor. Anker Sigorta Şirketi’nin iki yönetim binası arasında köprü şeklinde yapılmış bu saatte, her saat başında Viyana tarihi için önemli 12 kişinin figürleri yer değiştiriyor ve her bir saat boyunca bu figür dakikayı gösteriyor.
Buradan sonra Lichtensteg Caddesi’nde ilerlerseniz Gutenberg Anıtı’nı, sonra Aziz Peter Kilisesi (Peterskirche) ve Veba Sütununu (Pestsäule) göreceksiniz. Veba Sütunu 1679 yılındaki veba salgınının sona ermesiyle vebadan ölenler anısına yaptırılmış bir heykel.
Buradan Musevi mahallesinde yer alan Judenplatz’a ilerleyin. Meydanda II. Dünya Savaşında ve soykırımda hayatını kaybeden Museviler için Rachel Whiteread’in tasarladığı Holokast Anıtı ve Ortaçağ’dan kalma Sinagogun kalıntıları yer alıyor.
Ardından Viyana’nın en eski meydanlarından birisi olan Am Hof ‘a ulaşacaksınız. En güzel Christmas pazarının kurulduğu Am Hof meydanı, görkemli binalara ve Roma kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Meydanda yer alan Kirche am Hof, barok cephesi gotik iç mimarisi ile çok güzel bir kilise.
Ardından Graben, Kohlmarkt caddeleri, Michaelerplatz üzerinden ilerleyip, Michaelertor kapısına ulaşacaksınız. Kapıdan ve Hofburg Sarayı’nın içinden geçerek, Ringstrasse üzerinde ilerleyin.
Sağ kolda 1741’den beri faaliyet gösteren Avrupa’nın ikinci en eski tiyatrosu olan Burgtheater’ın neo-barok mimarisine bir göz atabilirsiniz. Ardından tam karşısında yer alan neo-gotik stilde yapılmış görkemli Rathaus Belediye Binasına geçebilirsiniz.
Café Landtmann’da, Vestibül Restoran’da veya dileğiniz bir Viyana kafesinde öğle yemeği molası verebilirsiniz. (Kafeler hakkında detaylı bilgi: )
Şimdi istikamet Maria Theresa Meydanı (Maria Theresien Platz). Meydana yürürken Avusturya Parlamentosu’nun göz alıcı mimarisine ve heykellerine bir göz atın. Meydanda Viyana’nın en güzel binalarından Sanat Tarihi Müzesi Kunsthistorisches Museum ve Doğal Tarih Müzesi Naturhistorisches Museum karşılıklı olarak yer alıyor.
Kunsthistorisches Museum özellikle ziyarete değer. Dünya tarihinin 1000 senelik geçmişini kapsayan 2100 adet eseri ile dünyanın 4. büyük sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan Kunsthistorisches, Viyana’nın Louvre Müzesi muadili. Eski Mısır, Antik Yunan ve Roma eserleri ve antikaları, Ortaçağ, Rönesans ve Barok eserleri sergiliyor. Resim galerisi dünyanın en geniş Pieter Bruegel koleksiyonuna, Titian, Veronese, Tintoretto, Peter Paul Rubens, Sir Anthony van Dyck, Jan van Eyck, Rogier van der Weyden, Vermeer, Rembrandt, Raphael, Caravaggio, Velázquez, Albrecht Dürer ve Lucas Cranach gibi ustaların resimlerine ev sahipliği yapıyor. Binanın ana merdivenlerinin üzerinde Gustav Klimt tarafından resmedilmiş, sanatın farklı dönemlerini betimleyen freskleri kaçırmayın. (Yazın her gün 10:00-18:00 arası açık, kışları ise Pazartesi hariç hergün açık)
Evet artık Viyana eski şehrinde görmediğiniz bir yer kalmadı.
Eğer biraz da şehir dışında kırsal bir bölge göreyim, Viyana’lıların geleneksel şarap evleri olan Heurigen’lerde farklı şaraplar tadarak akşamüstü keyfi yapayım derseniz, istikamet 19. bölgedeki Grinzing. (38 nolu tramvay ile gidebilirsiniz)
Grinzing, daracık sokaklarında çiçekler ile bezenmiş iki katlı şirin evleri, yemyeşil bahçeleri ile Hansel Gretel masallarını andıran çok sevimli bir bölge.
Şarap aslında Viyana’nın çok önemli bir geleneği, ve şehir üzüm bağları ile içiçe yaşıyor.
Viyana şehir sınırları içinde 680 hektarlık alanı kaplayan bağlardan üretilen üzümlerden yılda 2.5 milyon şişe şarap üretiliyor. Avusturya İmparatoru II. Josef, 1784’de her üzüm üreticisinin kendi mekanında kendi şarabını satabilmesini onayladıktan sonra, şehrin kırsal çemberinde bir bir minik aile taverna & şarap evleri olan Heuriger’ler açılmaya başlamış.
Hem şehirleşmeye hem de pazara giren güçlü uluslararası şarap üreticilerine direnerek, ‘aile şarap evi’ konseptini bir Viyana geleneği olarak yüzlerce yıldır sürdürmeyi başaran Heuriger’ler, Viyana’nın bir vazgeçilmezi.
Heuriger aslında bu senenin hasatı olan üzümlerden yapılan genç şaraplara verilen isim. Günümüzde ise aile bağlarından elde edilen üzümleri işleyen lokal üreticinin kendisine ait şarap barlarına Heuriger deniyor. Şirin iç mekanlarında ve bahçelerinde yer alan ahşap piknik masalarında, sadece kendi üretimleri olan şaraplarını ve de ev yapımı yemekleri sunan rahat ve samimi aile işletmesi tavernalar.
Viyana civarında en yaygın üzüm, Avusturyaya has hafif gövdeli, sek, biberiye aromalı kolay içimli Grüner Veltliner. Avusturya’ya has az bilinen gövdeli & yağlı Neuburger ve kayısı & meyve aromalı Rotgipfler’de yetiştirilen üzümler. Ayrıca Riesling, Pinot Blanc, Chardonnay üzümleri de yetiştiriliyor. Viyana’ya özgü şarap karışımı ise aynı bağa ekilen farklı beyaz üzümlerin birlikte fermentasyonundan doğan Gemischter Satz. Bu karışımın yüzde elliye yakını Grüner Veltliner, kalanı da farklı üzümlerden yapılıyor.
Grinzig’de Viyana’nın en önemli blendi olan Gemischter Satz’ı tadabileceğiniz Heuriger önerilerimiz ise:
- Kierlinger, Kahlenberger Str. 20, Grinzig (19. Bölge)
- Schubel- Auer, Kahlenberger Strasse 22, Grinzig
- Grinzinger Hof, Grinzinger Allee 86, Grinzig
Şarapların yanı sıra beyaz şarap spritzeri olan ‘gespritzer’in tadına bakabilirsiniz.
–
YOLCULUK TERAPİSİ VİYANA YAZILARI
- VİYANA İZLENİMLERİ: yolculukterapisi.com/viyana-izlenimleri
- 4 GÜN’DE VİYANA KEŞFİ: yolculukterapisi.com/4-gunde-viyana
- VİYANA ROTALARI: yolculukterapisi.com/viyana-rotalari
- VİYANA’DA MÜZİK VE OPERA: yolculukterapisi.com/viyana-muzik
- VİYANA TAKVİMİ: FESTİVALLER ve BALOLAR: yolculukterapisi.com/viyana-takvimi
- VİYANA’DA KAHVE KÜLTÜRÜ ve KAFELER: yolculukterapisi.com/viyana-kafeleri
- VİYANA’DA KAFE VE ÖĞLE YEMEĞİ ADRESLERİ: yolculukterapisi.com/viyana-ogleyemegi
- VİYANA’DA AKŞAM YEMEĞİ ADRESLERİ: yolculukterapisi.com/viyana-aksamyemegi
- VİYANA GECE HAYATI: yolculukterapisi.com/viyana-gece-hayati
- VİYANA SANAT GALERİLERİ VE ALIŞVERİŞ: yolculukterapisi.com/viyana-sanat-alisveris
- VİYANA OTELLERİ: yolculukterapisi.com/viyana-otelleri
Zeynep Atılgan Boneval