SIĞACIK ve SEFERİHİSAR 

 

Biraz ‘yavaş’ lamayı sevenler, Türkiye’nin ilk Citta Slow (Sakin Belde) ünvanına layık görülen, örnek bir belediyecilik ve yerleşim kültürü sergileyen Seferihisar’ı mutlaka radara almalı.

Özellikle de Seferihisar’ın zamanda asılı kalmış Cenevizliler’den kalma tarihi limanı ve kaleiçi kasabası olan Sığacık görülmeye değer. 

Ufacık bir yerleşim olan Sığacık’ta tarihi kalenin içinde yer alan daracık arnavut kaldırımlı labirent gibi sokaklarda, beyaza boyalı küçük iki katlı taş evler arasında dolaşırken, adeta bir renk ve koku cümbüşü yaşıyorsunuz.

Sokaklar, kapı önleri, pencereler, balkonlar, duvarlar, kırmızı, pembe, turuncu, mor, beyaz, mavi sardunyalar, güller, begonviller, petunyalar, yaseminler ile bezenmiş. Aralarda mandalina bahçelerinde mis kokular yükseliyor. Adımınızı attığınız her köşe adeta bir kartpostal güzelliğinde. Kapılar ve duvarlarda sadece el işi yazılar ve motifler ile süslenmiş seramik ve ahşap tabelalar var. Binaların duvarları renkli çiçek, ağaç, kedi, kelebek, kuş motifleri ile boyanmış.  Avlulu, cumbalı, tahta panjurlu iki katlı ev ve konakların mimarisi restorasyonlar ile mükemmel korunmuş. Otellerin yan duvarlarına asılmış bisikletler çevreyi keşfetmeniz için pedal çevirmenizi bekliyor. Aydın ve açık görüşlü mahalleli kapısının önüne koyduğu sandalyede oturup hem birbirini hem de misafirini selamlıyor. Gözünüzü ve ruhunuzu yoran hiçbir yapılaşmaya veya gürültü kirliliğine rastlamıyorsunuz.

 

Buraların bu kadar iyi korunabilmiş olmasının sebebi, Türkiye’de ilk defa doğasını, tarihini, esnafını, yemeklerini koruyarak kalkınmayı uygulamaya koyan örnek ve idealist eski belediye başkanı (şimdi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı) Tunç Soyer’in  çabaları.

Tunç Bey’in vizyonu ve uygulamaları sayesinde Seferihisar, Türkiye’de ilk kez Citta Slow ünvanına layık görülmüş.

Sakin Belde olabilmek için çevre politikaları, altyapı, kentin dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürünlerin desteklenmesi, konukseverlik gibi kriterler gerekiyor.

Yerel yemek yapan lokantalar, ilçeye özgü ürünlerin satılabildiği pazarlar, güneş enerjili aydınlatmanın kullanıldığı peyzaj projeleri, bedelsiz bisiklet kiralanabilen garaj ve bisiklet yolları, pazarda naylon yerine file torba uygulamalarını hayata geçiren Seferihisar, kadınları da üretime katmayı başarmış.

Kurulan üretici pazarları sayesinde ürünlerini aracısız satabilen insanlar köylerin boş duran arazilerini kullanmaya başlamış.

Belde halkı Türkiye’deki çevreye ve geri dönüşüme en duyarlı halk haline gelmiş.

‘Yarımada Tohum Takas Şenliğine’ de ev sahipliği yapan Seferihisar, tek kalkınma yolunun betonlaşma veya ticarileşme olmadığını, kentlerin ve yörelerin doğasına, köklerine ve geleneklerine sahip çıkarak da kalkınabileceklerini gösteren alkışa değer örnek bir belde.

Her Cumartesi gerçekleşen %100 Ekolojik Pazar, Türkiye’nin en çevreci, yerel-yerli ve en ucuz organik pazarı.

Hem organik tarıma hem de ana geçim kaynağı tarım olan yerel çiftçilere ve küçük ölçekli üreticilere öncelik veren bir proje.

Seferihisar Ulamış Mahallesi’nde Slow Saloon Tesisleri içinde kurulan Pazar bir yandan civar bölgede organik tarımı teşvik ederken ithal ürünlere yer verilmeyerek yerli üretimi destekliyor.

Sağlığına düşkün ve doğal lezzet meraklıları için cennet olan bu pazarda organik menüsü olan bir kafe, ekoloji ile ilgili yayınların bulunduğu bir kütüphane ve çocuk oyun alanı yer alıyor.

Ayrıca Pazar günleri Sığacık’ta kaleiçinde Fırın sokakta ayrı bir yerel Pazar da kuruluyor. Yine lokallerin bahçelerinde ürettikleri meyve ve sebzeler, kendi pişirdikleri yemekler tezgahlarda sergileniyor. Çeşit çeşit reçeller, ev yapımı hamur işleri, yaprak sarma, turşu ve tatlılar, ev yapımı limonata ve karadut suyu.

 

Sığacık ve Seferihisar’ın keyfine varmak için yapılabilecekler:

  • Sabah Sığacık kaleiçinin labirent gibi sokaklarına kendinizi bırakın ve her biri el emeği göz nuru olan tarihi evleri, atölye, restoran, kafe, otelleri keşfedin.  Sonsuza Tasarım Atölye, Elile, Atölye Zeytin, Sığacık sokaklarında en çok sevdiğimiz atölyeler oldu.Ardından balıkçı barınağı ve marinada yürüyüş yapıp tekneleri selamlayarak biraz deniz havası alın. Gün batımında Sığacık Kalesi burçlarına çıkıp yat limanını ve çevreyi seyrebilirsiniz.  Sığacık Kalesi’nin tarihi hakkında birkaç farklı görüş mevcut. Bir kısım bilgi Cenevizliler’den kalma olduğunu söylüyor, bir kısım ise Selçuklular döneminde yapıldığını. Ancak zaten depremler nedeniyle hasara uğrayan kale, Aydınoğulları ve Osmanlılar döneminde birçok kez tamir görmüş. Kalenin Osmanlı tarihindeki önemi ise; Kaptan-ı DeryaPiri Reis’in önerisiyle Rodos Seferi’ne hazırlanan Kanuni Sultan Süleyman’ın emri üzerine donanma komutanı Parlak Mustafa Paşa tarafından 1521-1522 yılları arasında Teos Antik Şehri harabelerinden taşınan taşlarla yeniden inşa edilip deniz üssü olarak kullanılması. Her yıl sonbaharda Sığacık’ta bir mandalina festivali gerçekleştiriliyor, sokak şenlikleri ve konserler eşliğinde yerel mandalina kutlanırken En İyi Mandalina, En İyi Üretici, En İyi Mandalinalı Yemek ve Tatlı yarışmaları da gerçekleşiyor.

  • Serin bir havada Seferihisar’ı ziyaret ediyorsanız, doğanın içinde kaybolmuş bir hazine olan Teos Antik Şehri‘ni ziyaret edebilirsiniz. M.Ö. 1000 yıllarında Akalar’dan kaçan Giritliler tarafından kurulan ve daha sonra İyon yerleşimi olan antik şehrin arkeolojik kazıları ve restorasyonu kısıtlı olsa da, antik dünyanın en büyük Dionysos Tapınağına ev yapması ile ünlü. Şarap Tanrısı Dionysos’a adanan bu tapınağın kalıntılarının yanı sıra Teos, agora, tiyatro, odeon, meclis binası, surlar ve liman kalıntılarına da ev sahipliği yapan dev bir yerleşkenin mirası. Şu anda Meclis Binası ve Tiyatro aslına uygun şekilde restore edilmiş, geriye kalan bölümleri, zeytinler, mandalina bahçeleri, geniş otlaklar arasında gördüğünüz taş sütunlar, sütun başları, kaideler ve duvarlar ile gözünüzde canlandırmanız gerekiyor. Ağaçlar arasında kaybolmuş Teos’u sadece doğa yürüyüşü niyetine gezmek bile güzel.
  • Seferihisar’a bağlı Bademler köyünde en sevdiğimiz adresler için: https://www.yolculukterapisi.com/bademler/
  • Eğer deniz mevsimi ise:
    • Sığacık’a en yakın plaj olan Akkum koyu sarı kumsalı ve pırıl pırıl denizi ile güzel bir alternatif, ancak yazın çok kalabalık oluyor.
    • Geniş plaj severler ve sörf meraklıları için ise Akarca Plajı’nı tavsiye ederiz.
    • Akvaryum plajı berrak ve tertemiz denizi ile huzur arayanlar için ideal.
    • Eğer tekneniz var ise, ya da bir tekne kiralayabilirseniz: Teos Ekmeksiz Koyu, Papaz, Aktaş, Taş Ada, Çamlı Koy, Düverlik, Çamcaz, Harabeler, Kleopatra gibi yeşilliklerin arasında Ege’nin berrak denizinde su altı hazineleri sunan nefis el değmemiş koylar sizi bekliyor.
  • Sığacık’a yarım saat – 24 km uzaklıkta Orhanlı Köyü‘nde yer alan, altı dönümlük zeytinlik ve makiliğin içinde, eski Orhanlı İlkokulu’nun restorasyonu ile oluşturulmuş, Nesin Matematik Köyü, Bademler Tiyatrosu, Tiyatro Medresesi gibi imece usulü kendini çeviren Doğa Okulu’nu ziyaret edebilirsiniz. Burası geleneksel tarım ve mimari, ekoloji, sözlü kültür, doğa okuryazarlığı ve takvimi, sanat, doğa hukuku ve doğa felsefesi gibi alanlarda eğitimler veren, Kerpiç Okulu, Kuş Okulu, Yavaş Tarım Okulu, Zeytinyağı Okulu, Yeryüzü Okulu, Zeybek Okulu, Fotograf Okulu, Kopuz Okulu, Doğa Zamanı gibi uzmanlıkları usta-çırak usulü sunmaya çalışan bir okul.
 
 
Seferihisar’ın lezzet durakları:
  • Kale içindeki Neriman Tokdil Ekmek Fırını mis kokan ekmekleri, gevrekleri, boyozları gerçekten çok lezzetli. hayli ünlü.
  • Kale içindeki La’Dude Art Cafe, enginar yemekleri ve gözleme çeşitlerinde Sığacık’ın en iyisi. Enginar çorbası, portakallı enginar çanağında deniz börülcesi, enginar dolması, enginar şiş, sıcak enginar salatası gibi muhteşem lezzette enginar yemeklerinin her birisini tattık, gerçekten tazeliği ve lezzetleri ile ününü hak ediyor.  Gözlemeleri de müthiş. Hemen önünüzde saçta pişen gözlemelerin, patatesli, peynirli, otlu ve kaşarlı ve en güzeli de İzmir tulumlu olan birçok çeşidi var. Ayrıca el açması kıymalı çıtır mantı,  dolma, patlıcan gibi harika yemeklerin yanı sıra, kavurma, kebap, keşkek gibi etli lezzetlerin de tadına bakabilirsiniz. Sabha kahvaltıları da epey meşhur. La’dude’nin Sığacık’ta Bahçe isimli akşam yemeği sunduğu iknci bir mekanı da var.
  • Kaleiçi’nde Çarşıda Şadırvan Meydanda yer alan Milos Balık Meze Evi balıkçı lezzetli Ege mezeleri, balıkları ile ünlü. Asmaların altında samimi bir Rum Meyhanesi atmosferinde, kalamar, ahtapot, terleten atom,  deniz mahsüllü güveç, isli uskumru, ve fesleğenli mezgit gibi lezzetleri ile çok keyifli bir mekan.

  • Kale içindeki Naşide ve Radika gibi tatlı kafelerde çay kahve molası verebilir, börek, sarma gibi ev yapımı lezzetler bulabilirsiniz.
  • Limandaki Sevin Pastanesi’nin Sakızlı, Karadutlu, Fıstıklı ve Çukulatalı dondurmaları gerçekten nefis
  • Liman Meydanı’ndaki Liman Restaurant  ve Akkum Caddesi’ndeki Deniz Restaurant kiremitte balık, sütte balık, güveçte ahtapot spesiyaliteleri ile en keyifli balıkçılar
  • Seferihisar yolu üzerindeki Köylüm ise en doğal malzemeler hazırlanan mükellef köy kahvaltıları sunuyor
  • Seferihisar’dan önce gelen Ulamış köyünün sahili olan Azmak koyu yolu üzerinde, 10 dönüm enginar tarlalarının yanıbaşında yer alan Artemis Restoran, tarladan sofraya 15 çeşit enginar yemeği sunan bir aile işletmesi. (Azmak Mevki No:78, Düzce Köyü)

Sığacık Konaklama Adresleri:
  • Butik Oteller:
    • Monza House: Sığacık’ta en beğendiğimiz taş ev restorasyonu ve butik otel Monza oldu. Yemyeşil, çiçeklerle bezenmiş bir avlu etrafında 6 odaya ev sahipliği yapan binalardan oluşan otel 2017’de hayata geçmiş. İtalyan esintileri taşıyan, zevkli, ferah, geniş odaları, modern banyoları ile beldenin en konforlu oteli. Sessiz sakin avlusunda sabahları serpme kahvaltıların ve akşamları da şarap yanına atıştırmalıkların keyfini sürmek mümkün.
    • Gardenya: Yine kale içinde, harika bir tarihi taş bina restorasyonu örneği olan Gardenya, her biri farklı bir çiçek konseptine özel olarak döşenmiş 6 odası, dillere destan kahvaltısı, ve misafirlerin civar keşifleri için kullanımına hazır bisikletleri ile çok huzurlu ve keyifli bir adres.
    • Dantel Konukevi: İstanbul’lu mimar bir çift ve kızları tarafından işletilen, kale içindeki şirin ve tatlı konuk evi, yöresel ve rustik  dokunuşlar taşıyan sıcacık bir konaklama adresi.
    • Diğer butik oteller: Villa Teos, Nova Cirtrus, Teos Lodge
  • Pansiyon ve Konukevleri: Gülser, Adalı, Deniz, Mandalin, Mavi Zeytin, Antik, Beyaz Ev

 

 

 

 

 

Zeynep Atılgan Boneval

 

YOLCULUK TERAPİSİ ALAÇATI, ÇEŞME YARIMADASI, URLA VE CİVARI, KARABURUN, SEFERİHİSAR, FOÇA, İZMİR YAZILARI

 

 

 

 

 

 

 

 

Avrupa İLKBAHAR (Nisan, Mayıs, Haziran) Kısacık Kaçamaklar (2-3gün) Rehberler SONBAHAR (Eylül, Ekim, Kasım) YAZ (Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül) Zamanda Kaybolmak