PLASTİKSİZ TEMMUZ’A VAR MISINIZ?

 

 3 yıldır özellikle Temmuz ayları ve genel olarak tüm sene ‘Plastik’ kullanmadan yaşamaya özen gösteriyorum ve örnek olmaya çalışıyorum, neden mi?

 

Plastiksiz Temmuz Nedir?

Herşey Rebecca Prince-Ruiz’in 2011 yılında Avustralya Perth geri dönüşüm merkezini ziyareti ve plastik, cam, teneke ve karton atığını ayıklayan ağır makineleri görmesiyle başladı. Renecca; çözümün geri dönüşüm kutusunu doldurmakla değil, israfı azaltmakla mümkün olduğunu fark ederek, bir ay boyunca tek kullanımlık plastikten uzak durmaya karar verdi ve o ay Temmuz’du. Böylece ‘Plastiksiz Temmuz’ doğdu ve yıllar içinde tüm dünyaya yayıldı.

Rebecca’nın kurduğu kar amacı gütmeyen Plastic Free Foundation websitesi üzerinden Temmuz ayında plastik kullanımını azaltma sözü vererek Plastiksiz Temmuz’a katılabiliyorsunuz. 2023’te 190 ülkeden 89 milyon kişi bu kampanyaya katıldı. Son beş yılda katılımcılar 1,5 milyon tondan fazla plastik atığı önledi.

Bu Temmuz bizler de Plastiksiz Temmuz diyelim, çünkü plastik atıklar gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden birisi.

‘Plastiksiz Temmuz’ hatta yaşam için neler yapabiliriz?:

  • Alışverişlerde poşet yerine kendi bez çanta
  • Kahve ve Su için kendi termos ve matara
  • Plastik pipet yerine bambu, metal, cam pipet
  • Tek kullanımlık dönüştürülemeyen poşetli mendil yerine su ve sabun
  • Plastik tabak, çatal, bıçak, kap yerine metal, cam, bambu versiyonlar
  • Plastik paketli taze veya donmuş gıdalar ve işlenmiş içecekler yerine taze gıda ve içecek
  • Plastik diş fırçası yerine bambu fırçamız
  • Plastik eldiven, sünger, fırça yerine doğal bez
  • Şampuan, kozmetik ve temizlik malzemelerinin plastiksiz formları, yeniden doldurabilecek kaplarda yanımızda seyahat

Bunlar uygulayabileceğimiz birkaç basit adım, daha detaylı bilgi için sürdürülebilir dünya ve seyahat yazılarımı okuyabilirsiniz. 

 

Neden Plastik Kirliliği ve Krizi Yaşanıyor?

Gezegenizin büyük bir kısmı atılmış plastikle dolu ve bu da insan ve hayvan sağlığına zarar veriyor.

Tek kullanımlık plastik ürünlerin hızla artan üretimi, dünyanın plastikle başa çıkma ve dönüştürme yeteneğini aştığından, plastik kirliliği en acil çevre sorunlarından birisi. Plastik kirliliği en çok, çöp toplama sistemlerinin genellikle verimsiz olduğu veya hiç bulunmadığı gelişmekte olan Asya ve Afrika ülkelerinde görülüyor. Ancak gelişmiş dünyada, özellikle de geri dönüşüm oranlarının düşük olduğu ülkelerde (USD’de üretilen plastiğin sadece %6’sı dönüştürülüyor) atılan plastiklerin uygun şekilde toplanmasında da sorunlar yaşanıyor. Plastik çöpler o kadar yaygın hale geldi ki, Birleşmiş Milletler tarafından müzakere edilen küresel bir anlaşmanın yazılması çabalarına yol açtı.

 

Plastik neden icat edildi?

Fosil yakıtlardan üretilen plastiklerin tarihi bir asırdan biraz fazla. Plastik üretimi ve gelişimi, II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlandı ve modern çağa öyle kök saldı ki, plastiksiz hayat bugün düşünlemez hale geldi. Çünkü plastik ulaşımdan ilaca kadar her alanda kullanılabilecek hafif ve dayanıklı bir malzeme.

Plastik, başta hayat kurtaran cihazlarla tıpta devrim yarattı, uzay yolculuğunu mümkün kıldı, arabaları ve jetleri hafifleterek yakıt ve kirlilik tasarrufu sağladı ve kasklar, kuluçka makineleri ve temiz içme suyu ekipmanlarıyla çok faydalıydı.

Ancak plastiğin sunduğu kolaylıklar, malzemenin karanlık yüzünü ortaya çıkaran bir çöp kültürüne yol açtı: Bugün tek kullanımlık plastikler, her yıl üretilen plastiğin yüzde 40’ını oluşturuyor. Plastik poşetler ve gıda ambalajları gibi bu ürünlerin birçoğunun ömrü yalnızca birkaç dakikadan saate kadar sürse de, onları daha güçlü, daha esnek ve dayanıklı kılan katkı maddeleri yüzünden doğada 400-1000 yıl arası kalıyor.

 

Plastik Atıkların Etkileri

Plastik, gaz ve petrol gibi fosil yakıtlardan yapılmış sentetik bir polimer

2023’te 460 milyon metrik ton plastik üretildi, ve çevreye yaklaşık 20 milyon metrik ton plastik çöp karıştı. Ve bu miktarlar katlanarak artıyor. Bugüne kadar dünya üzerinde üretilen plastiklerin yarısı son 20 yılda üretildi. Tehlikenin farkında mıyız?

Geri dönüştürülmesi çok zor ve maliyetli olan plastiklerin çoğu zaten insanlar tarafından doğaya atılıyor.

Plastik kirliliği tüm kara, tatlı su ve deniz ekosistemlerini bozuyor, insan sağlığını, gıda ve su güvenliğini tehdit ediyor, biyoçeşitlilik kaybına neden oluyor ve iklim değişikliğini kötüleştiriyor.

Dünyadaki plastik kirliliğinin büyük bir kısmı plastik şişe, kapak, sigara, poşet, bardak ve pipet gibi tek kullanımlık ürünlerden ve de sentetik tekstiller ve lastiklerden kaynaklanıyor.

 

Atık plastikler okyanuslar ve dünyada nasıl hareket ediyor?

Plastik çöplerin çoğu kıyılardan, büyük nehirlerden denize taşınıyor ve okyanuslara akıyor. Ve okyanus akıntılarına yakalandığında dünyanın her yerine taşınıyor. Şili ile Yeni Zelanda arasında izole edilmiş, ıssız bir atol olan Henderson Adası’nda Rusya, ABD, Avrupa, Güney Amerika, Japonya ve Çin’den gelen plastik parçalar buldu.

 

Mikroplastikler — yeni sağlık tehdidi: Atılan plastikler, kıyılar, yağmurlar, nehirler ile denize, okyanusa ulaşınca ne oluyor? Güneş ışığı, rüzgar ve dalgalar ile aşınarak çapı 0.5 cm ve daha küçük mikroplastik parçacıklarına ayrılıyor. Zamanla mikroplastikler daha küçük nanoplastik parçalarına bölünüp insan bedenine, içme suyuna, yiyeceklere ve havaya yayılıyor.

Evet yanlış okumadınız, mikroplastikler kanımızda, akciğerlerimizde, plasentada ve hatta dışkımızda bulundu.

Ayrıca su, bira, tuz gibi yiyecek ve içeceklerde de mikroplastikler bulundu.  

İnsan Sağlığı tehlike altında: Plastiklerdeki BPA ve PBDE gibi bileşikler insan metabolizması, büyümesi ve gelişmesi için hayati olan tiroid hormonlarını yok ederek endokrin sistemi tahrip ediyor, doğurganlık ve üremeye, karaciğere hasar veriyor ve hücreleri yok ediyor. Biberonlar, emzikler ve plastik besleme kapları bebekleri ve çocukları yüksek risk altına alıyor.  Toprakta ve suda plastik ve mikroplastik kirliliğinin artması, toprağın verimliliğini azaltıp, biyolojik çeşitliliğe ve bitki sağlığına zarar veriyor. Dolayısı ile gıdalarımız da tehlike altında. Yer altı sularına karışan plastikler yüzünden musluk suyu sağlığı tehdit altında. Yediğimiz balık, karides ve midye dahil 100’den fazla suda yaşayan gıda türünde mikroplastikler bulundu. Plastik atıklar yağmur kanallarını tıkayarak kentsel alanlarda sel hasarını artırıyor.

 

Yaban hayatı ve Deniz Yaşamı tehlike altında: Plastik kirliliğinden etkilenen en önemli yaşam alanı denizler. Her yıl yaklaşık sekiz milyon ton plastik atık kıyı ülkelerinden okyanuslara karışıyor. Kuşlar, balıklar ve deniz organizmaları gibi milyonlarca hayvan plastikler nedeniyle ölüyor. Yüzen plastikler, biyolojik çeşitlilik kaybının ve türlerin yok olmasının başlıca nedenlerinden birisi. Foklar, balinalar, kaplumbağalar ve diğer hayvanlar, terk edilmiş olta takımları veya atılan altılı paket halkaları nedeniyle boğuluyor. Kuşlar, balinalar, balıklar ve kaplumbağalar gibi yaban hayvanları, sindirilemeyen plastik atıkları yiyecek sanıyor ve mideleri plastikle dolduğu için açlıktan ölüyor. Ayrıca boyun, kanat ve yüzgeçlere dolanan plastikler hayvanların yüzme ve uçmasını engelliyor,  yaralanma ve boğulmalara neden oluyor. Dünya çapında her yıl 100.000 deniz memelisi plastik kirliliği nedeniyle ölüyor. 2023 yılında deniz kuşlarında yalnızca plastiklerin neden olduğu yeni bir hastalık olan plastikozis keşfedildi.  Plastikler, filler, sırtlanlar, zebralar, kaplanlar, develer, sığırlar ve diğer büyük memeliler gibi karada yaşayan hayvanlar tarafından tüketiliyor ve bazı durumlarda ölüme neden oluyor.

 

Plastik krizi iklim krizini de arttırıyor: Plastik tek başına 10.000’den fazla kimyasal madde içeriyor Plastiğin küresel kullanımı 1950’lerde 2 milyon metrik ton iken, 2050 yılında 1,1 milyar MT’ye ulaşması bekleniyor. Plastik endüstrisi, havayolu endüstrisine göre dört kat daha fazla gezegeni ısıtan emisyon yayıyor. 2019’da 1,8 milyar metrik ton emisyon salan plastik endüstrisinin, 2050 yılına kadar 2,5 milyar MT’yi aşması bekleniyor. Geri dönüştürülmeye bütçe ayırmayan ülkelerde yakılan plastik atıklar yüzünden havaya ölümcül gazlar yayılıyor.

 

Ne yazık ki Türkiye, en fazla yanlış yönetilen plastik atık kitlesine sahip ilk 20 ülke arasında yer alıyor.

 

Plastiklerin kullanımının azaltılması, yeniden kullanılması ve dönüştürülmesi tek çözüm.

 

PLASTİKSİZ TEMMUZ HAKKINDA ESMİYOR EKİBİNİN İFADELERİ

Tek kullanımlık plastiklere hayatımızın her alanında rastlamak mümkün. Kısa süreli ihtiyaçlarımızda anı kurtarması adına kullandığımız bu ürünlerin geri dönüşü pek de iyi olmuyor. Zaten bu ürünlerin %90’ı geri dönüştürülemiyor. Tüm bu süreç, dünyada her yıl 400 milyon ton plastiğin çöpe gitmesi ve yine her yıl 20 milyondan fazla plastiğin de denizlere karışması şeklinde sonlanıyor. Şu an Pasifik Okyanusu’nun ortasında 3,4 kilometre genişliğinde ve 7 milyon ton ağırlığında büyük bir plastik yığını var. İsmi de hayli dikkat çekici: Yedinci Kıta.

Elbette bu kirliliğin azalmasını amaçlayan önemli projeler de var. Bunlardan bir tanesi de Plastiksiz Temmuz hareketi. “Çöp dağlarının olduğu bir dünyada yaşamak istemiyoruz” mottosuyla hayata geçirilen bu hareketin ne olduğuna, neyin amaçladığına ve “değişim” noktasında neleri önerdiğine gelin bir bakalım.

 

Plastiksiz Temmuz ne demektir?

“İnsanları temmuz ayında, tek kullanımlık plastik ürünleri reddetmeye teşvik ederek hayatımızdaki plastik miktarı konusunda farkındalık yaratma” amacıyla organize edilen Plastiksiz Temmuz hareketi, 2011 yılından beri varlığını sürdürüyor. “Dünya çapında bir meydan okuma” olarak görülen harekete katılarak bu meydan okumaya destek veren 100 milyondan fazla insan var. Yani dünyada 100 milyondan fazla kişi tek kullanımlık plastiklerin çöpe, denize gitmesine engel olmak için bu harekete katılıyor. Bu kadar insanın mesajı şu: “Tüketim odaklı yaşadığımız dünyamızda, satın aldığımız her şeyin aslında çevremize ne kadar zarar verdiğinin farkında değiliz. Aldığımız her üründe, doğada bıraktığımız etkiye bakarak sorumluluk almamız gerekiyor.”

 

“Plastiksiz Temmuz hareketi 2011 yılından beri varlığını sürdürüyor. ‘Dünya çapında bir meydan okuma’ olarak görülen harekete katılarak bu meydan okumaya destek veren 100 milyondan fazla insan var.”

 

Bu sorumluluğu neden almamız gerektiğini gelin biraz daha detaylandıralım. Taşın altına elimizi sokmalıyız, çünkü:

Bugüne kadar üretilen plastiğin %75’i çoktan “atık” oldu. 2040 yılına kadar dünya genelinde plastik üretiminin 2 kattan fazla artması bekleniyor. Son 5 yılda dünya denizlerindeki toplam plastik oranının %50 artmış olduğunu gerçeğinden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: Üretimdeki bu artış, 2040 yılında denizlerdeki plastik kirliliğin 3 kat artması anlamına gelecek. Bu durum, 2050 yılına kadar denizlere karışan mikroplastik miktarının 4 kat büyümesi demek. Unutmayalım, denizlerdeki plastik atığın yaklaşık %80’i karasal kaynaklardan geliyor. Mevcut durumda atık azaltmaktan başka da bir çare görünmüyor. 

Evde

  • Evde yapılacaklar konusuna kıyafetlerden başlayalım. Polyester, naylon, akrilik, elastan ve suni ipek. Bunların hepsi birer plastik türü. Hem sağlıksızlar hem de yıkandıklarında plastik salıyorlar. Her yıkamada bu kıyafetlerden salınan mikroplastikler suya karışıyor ve sonrasında suyu, toprağı, doğayı ve en nihayet insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Uzun yıkamalardan kaçınarak kıyafetlerin fazla aşınmasını ve mikroplastik yaymasını engelleyebileceğinizi, 30 derece gibi düşük sıcaklıklar tercih ederek de kıyafetlerin zarar görmesinin önüne geçebileceğinizi ayrıca ekleyelim. Kıyafet seçiminde %100 pamuk olan ürünleri tercih etmek sadece insana değil doğaya da iyi gelir. Yine kullanılmayan kıyafetler, ikinci el sitelerde satışa çıkarılarak fazla tüketimin önüne geçilebilir.
  • Evlerin banyolarında yapılabilecek bir dizi işlem var. Sıvı sabun ve şampuanların yerine katı olanlarını tercih edebilirsiniz. Malum, artık her sabun ve şampuan çeşidinin çevre dostu bir alternatifi var. Sıkı bir araştırmayla en iyisini bulabilirsiniz. Banyo liflerinin çoğu plastikten üretiliyor. Bunun yerine doğal sünger ya da kabak lifi alternatif olabilir. Diş ipleri ve diş fırçası tarafında da yapılacaklar var. Klasik diş fırçaları ve diş ipleri yerine doğada çözünebilen bambudan yapılma diş fırçaları ve ipek diş iplikleri kullanabilirsiniz. Yine sıkça kullanılan tarakların pek çoğu plastikten yapılıyor. Bunların yerine şimşir tarağı gibi doğal içerikli ürünler birer seçenek. Banyo tarafında bunlar gibi yapılabilecek başka başka değişiklikler var. Biraz merak ve biraz inceleme bu değişikliklerin kapısını açacaktır.
  • Gelelim mutfağa. Mutfak araç-gereçlerinde satın alınan her metal ve cam ürün, plastik kullanımını azaltacağından önemlidir. Bununla beraber streç film ve buzdolabı poşetleri gıdayla direkt teması olan plastik ürünler. Bunların yerine balmumlu wrap ürünler tercih edilebilir.  Yine bulaşık süngerinde plastik olanları yerine doğal sünger ya da kabak lifi kullanılabilir. Kahve filtrelerinde de tek kullanımlık filtreler yerine defalarca kullanabilen filtreler iyi bir alternatiftir. Kendi filtrenizi dikebileceğinizi de ayrıca not düşelim.
  • Elbette bir de plastik poşet konusu var. Dünyada saniyede 160 bin plastik poşet kullanılıyor. Çöpe gitmeye mahkûm ürünlerin başında gelen plastik poşetlerin yerine kullanılabilecek seçenekleri bez çantalar, alışveriş fileleri ve alışveriş sepetleri şeklinde verebiliriz.

 

Okulda

  • Plastik Temmuz gibi çevre dostu hareketlerin özellikle titizlendiği alanlar okullar. Zira “doğadan yana” bir bakış açısıyla hareket eden eğitmenler ve öğrenciler, büyük bir değişimin başlangıcı olabilirler. Plastiksiz Temmuz hareketi de okullarda oluşturulacak sürdürülebilir yaşam bilincinin çok önemli olduğunun bilincinde. Bir sürdürülebilirlik planı çerçevesinde çevre hareketi grubu oluşturmak, öğrencilerin bu başlıkta “sürekli” çalışmalar yapmasının önünü açacaktır.
  • Odak noktamızı kantinlere verelim çünkü kantinler plastik kullanımının en çok olduğu yerler. Plastik kullanımını bir anda değil ama kademeli azaltmak mümkün. Öğrencilerin kendi termoslarını, mataralarını getirdiği bir sisteme evrilmek hayal olmasa gerek.

 

Dışarıda

  • Bu başlıkta yapılacaklar listesinin ilk sırasına plastik şişe ve bardakları koyabiliriz. Plastik şişe ve bardakların çevre kirliliğin oluşmasına en çok etki eden ürünler olduğunu pekâlâ söyleyebiliriz. Termos ve matara burada imdada yetişebilir, hatta yetişmelidir. Termos ve/veya mataraları gündelik hayatımızın demirbaşları arasına sokmalıyız.
  • Plastik pipetler için de aynı durum söz konusu. Bunların yerine defalarca kullanılabilen çelik ya da bambu pipetinizi yanınızda taşıyabilirsiniz.
  • Al-götür siparişlerde de plastik kullanımının önüne geçmek adına kendi kabınızı yanınızda götürebilirsiniz.

 

İş Yerinde

  • Günümüzün önemli bir bölümünü geçirdiğimiz iş yerlerimizde de yapabileceğimiz birtakım değişiklikler var. Örneğin yemek siparişi verdiğiniz bir yerden plastik olmayan ambalaj tercih etmek yapılabilecekler arasında. Hatta bunu aynı iş yerinde birkaç kişinin beraber yapması çok daha iyi sonuçlar doğurabilir.
  • İş yerine kendi yemek setini ve bardağını götürmek de iyi bir fikir. Tekrar kullanabilen kaplarla yemeğinizi götürdüğünüzde hem kendi bütçenize hem de çevreye iyilik etmiş olursunuz.

 

Eğlencede

  • Bu başlığın birinci basamağı elbette plastik çatal, bıçak, kaşık, tabak, bardak gibi ürünler. İsterseniz bir yerlerde kamp yapıyor isterseniz de bir partide, konserde bulunuyor olun elbette bu ürünlerden uzak durabilirsiniz. Bunların yerine pek çok alternatif var, küçük bir araştırmayla hepsine ulaşmak mümkün.
  • Pek çok organizasyonda gördüğümüz balonlar, simler, konfetiler de plastik içerikli olduklarından kullanılmamalı.

 

Her şeyin plastiksiz yaşamı talep etmekle başlayacağının altını çizen Plastiksiz Temmuz hareketi, tüm bu çalışmalarını, “Bu dünya senin evin. Basit şeylerle hareketi başlatabilir, birlikte çok şeyi değiştirebiliriz” şeklinde özetliyor.