EKVATOR: KENDİ İÇİNDE BİR DÜNYA

Ekvator ufacık bir ülke olmasına rağmen, kültürel ve etnik çeşitliği, coğrafyası, flora ve faunası ile birçok zenginliği kendi içinde bir barındıran ayrı bir dünya adeta.

 

Darwin’e ilham veren orjinal canlı türleri ile dünyada eşi benzeri olmayan Galapagos Adaları, Amazon yağmur ormanları, okyanus kıyısında turquaz denizleri ile eşsiz kumsalları, volkanlar, bulut ormanları, And dağları, antik yerleşim bölgeleri, hala yaşam geleneklerini aynen devam ettiren yerli kabileleri… hepsi Ekvator’da bir arada.

 

Amerika kıtasında yaşayan en eski kültürler Ekvator’da. Kökleri milattan önce 8800-3500 arasındaki yıllara dayanan Awa, Chachis, Cayapas, Tbachilas, Colorados gibi yerli kabileler, Batı Ant dağlarının isole yağmur ormanlarında, modern Batı kültürü ile kısıtlı bir iletişim içinde yaşamaya devam ediyorlar. Amazanga yani yağmur ormanları onların evi, mabedi, sofrası, ve orjinal giyim kuşamlarını, lisanlarını, inanışlarını ve ritüellerini devam ettiriyorlar. Doğa onların annesi olduğu için sadece yaşamlarını sürdürmek için gerekli olanı avlanarak, ağaçlara, bitkilere, hayvanlara sonsuz bir saygı gösterek, barışçıl ve huzurlu bir yaşam hayatlarını sürdürüyorlar. Quito’nun 100km kuzeyinde yer alan Otavalo yerli pazarını ziyaret ederek, bu birbirinden farklı kültürler ile tanışmak, el işi örgü kilim, çanta ve örtülerini almak mümkün.

 

180.000 kilometrekarelik bir ülke Ekvator ancak dünyanın 17. biolojik çeşitliliğe sahip ülkesi. Kara hayvanlarının %11’I burada yaşıyor, 16.087 bitki türü, 600 deniz hayvanı türü burada yaşıyor. Dünyanın en sıcak kuşağında yer alan Ekvator, kuzeyden güneye ülkeyi bölen And Dağları, kıyısında bulunduğu okyanusun 2 farklı akıntısı (El Nino ve Humboldt) sayesinde değişken flora ve faunaya ev sahipliği yapabiliyor. 45 doğal parkı ve 21 koruma alanından Galapagos ve Sangay Amazon parkı UNSECO tarafından doğa mirası arasına alınmış.

 
cotopaxi-national-park

DOĞAL PARKLAR

 

Cotopaxi: 5900 metre yüksekliğindeki Cotopaxi, dünyanın en yüksek aktif volkanı. Quito’dan 60 kilometre uzaklıkta yer alan Cotopaxi doğal parkı puma, vahşi at, dağ geyikleri, condor (akbaba) lara, Pucara antik yerleşim alanına, krater gölü etrafında kamplara, yürüyüş ve tırmanış rotalarına ev sahipliği yapıyor. Volkanın eteklerinde yer alan eski bir Inca Sarayı, önce 15.yy’da Ispanyollar tarafından manastıra dönüştürülümüş, yakın zamanda da Hacienda Cuello de Luna isimli bir otel olarak hizmet veriyor.

 

Bulut Ormanları: And dağlarının yamaçları, yüksek ağaçlar, orkideler ve çeşit çeşit bormeliadlar ile bezenmiş bulut ormanları ile kaplı. Yağmur ormanlarından farklı olarak bulut ormanları eğik yamaçlarda yer aldığı için güneş ışığı daha çok nüfuz ediyor, böylece çok zengin kuş ve bitki türü barındıran bir eko sistem ortaya çıkıyor. Quito’ya 3 saat uzaklıkta yer alan Mashpi Biyosfer Rezervinde aralarinda 25 farklı hummingbird çeşidinin de olduğu 310 kuş türü tespit edilmiş, Kuşların toplanma, çiftleşme ve yuvalama alanlarına ev sahipliği yaptığı için dünyadaki en iyi kuş izleme parkı olarak geçiyor.

 

Machalilla Parkı: Valdivia, Chorrera, Mantena kabilelerine, Agua Blanca ve Salango arkeolojik yerleşimlerine, tropik ormanlara, korsanların hazinelerini sakladıklarına inanılan Isla la Plata adasına, mercan kayalıkları ve zengin deniz altı yaşamına, mavi ayaklı bubi, maskeli bubi ve albotros gibi ender bulunur kuşlara ve de harika yürüyüş ve tırmanış rotalarına ev sahipliği yapıyor.

 

Sumaco Volkanı, eteklerinde yer alan ormanlarda Quicha yerlilerine, UNESCO tarafından korunan Casanga arkeolojik yerleşim alanına ve de farklı türlerde canlılara ev sahipliği yapan biyosfer rezervi.

 

Yasumi aralarında nesli tükenmek üzere olanların da bulunduğu 700 çeşit bitki, ve 200 hayvana, Naino nehri ve Hhaorani yerli kabilelerine ev sahipliği yapıyor.

 

Sangay: 3 dağa ev sahipliği yapan doğal park tırmanış ve yürüyüş rotaları sunuyor. Sangay volkanı hala aktif bir volkan olduğu için diğer dağlarda yer alan bu rotalardan muhteşem volkanik patlama fotoğrafları çekmek mümkün. Quicha ve Canelos kabilelerini ziyaret etmek mümkün.

 

Cajas: Dev bir dağ ve buzul göletlere ev sahipliği yapan doğal parkta puma, ayı, tukan, condor safarisi yapmak ve Molletao Inca arkeolojik yerleşim bölgesini ziyaret etmek mümkün.

 
cayambe02

AND DAĞLARI   

 

Ekvator kuşağının yüksek dağlardan geçtiği tek ülke Ekvator. Dünyanın geriye kalanında bu kuşak ya yoğun tropik ormanlara ya da okyanusa denk geliyor. BU dağlık bölgelerde yaşayan eski kabileler güneş ve yıldız bilgisine erişmişler, güneş saatini yapmış, ekinoksları hesaplamış, meridyenleri keşfetmişler 1000 yıl önce dünyanın merkezi olduklarının farkındalarmış.
Ekvator’da tüm dağlık bölgeler ve volkanlar, eski yerli kabilelerin lisanı olan Quichua’da bir anlam taşıyor. Andes güneşin doğduğu yer anlamına geliyor. Hala aktif olan Tungurahua volkanı ise zamanında yerlilerin şahit olduğu patlamalar sergilediği için ateş tüküren anlamına gelen Tunguri Awa’dan ismini alıyor. Volkanın eteklerinde yer alan Banos kasabasından volkanın patlamalarını güvenli bir uzaklıktan izleyebiliyorsunuz. Ekvator adeta bir volkan geçidi, 4900 metrenin üzerinde 12 zirvesi var. Imbabura, Pichincho, Cotopaxi, Chimborazo gibi volkanların arasında binlerce yıldır yaşam ve yerleşimler devam ediyor. 1802’de Alexander Humbolt And Dağlarını keşfettiğinde buraya ‘Volkan Bulvarı’ ismini koymuş. Ekvatorlulara da ‘volkanların dibinde yaşayan çılgınlar’ demiş.

 

Dünyanın merkezinden ölçüldüğünde Chimborazo volkanı 6900metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek volkanı (aslında deniz seviyesinden ölçülünce Himalayalar en yüksek ancak ekvator dünyanın merkezine en uzak ve dünyanın çapının en geniş olduğu yerde yer aldığı için Ekvatorlular bu şekilde ölçmekten gurur duyuyor)

 

Tüm bu dağlık alanlar krater göletleri, bulut ormanları, bozkırları, yerli kabileleri, gül tarlaları ve yüzlerce çeşit kuşları ile tırmanış, yürüyüş ve bisiklet rotaları sunuyor.
Cayambe

 

Kuzey And Dağları, muhteşem volkan manzaraları, pırıl pırıl göller, patchwork gibi yamaçlar ile enfes manzaralar sunuyor. Imbabura volkanı civarında Cayambe’de kilometrelece uzanan gül tarlaları, San Pablo gölü kamış kanolar ile balık tutan, çamaşır yıkayan yerliler, Otavolo pazarında yerlilerin el işi örgü kilim, örtü ve çantaları, Cotacachi köyünde deri el işleri, Cuicocha krater gölünde muhteşem hiking rotaları, Condor Parkında Pukara Alto antik tapınakta dağlar, göller, vadi ve kasabaya bakan 360 derece manzaralar, San Antonio’da ahşap el işleri, 2150 metrede yer alan Ibarra şehrinde ise bembeyaz bir kolonyal şehir yer alıyor.

 

Cayambe Flowers

 

Quito’nun güneyinde yer alan Orta And dağları ise And dağlarının 12 zirvesinden 8’ine ev sahipliği yapıyor. Dolayısı ile en dramatik manzaralar burada. Pırıl pırıl güneşli net bir havada Quito’dan bile gözüken Cotopaxi volkanı, mükemmel bir simetriye sahip konik yapısı ve karlı zirvesi ile gerçekten nefes kesici. 5900 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek aktif volkanı olan Cotopaxi, 1742’den beri 10 patlama yaşamış. 1904’den beri sessiz. Volkanı çevreleyen doğal park, etraftaki volkanların 2 farklı krater gölüne yansıyan manzaraları sebebi ile tırmanışçıların en favori rotası. Aralarında puma, and tilkisi, lama ve beyaz kuyruklu geyik ve 90 çeşit kuş türü de bulunan vahşi yaşam ev sahipliği yapan park, harika at, bisiklet, tırmanış ve yürürüş rotaları sunuyor.

 

Perşembeleri kurulan Saquisili yerli pazarı Quilotoa krater gölünün turkuaz suları ve çevresinde yer alan patchwork gibi yama yama tepeleri ile enfes manzaralar sunuyor. Zumbahua’da Cumartesi günleri yerli pazarı kuruluyor, birçok kabileye mensup yerlileri ve el işlerini bu pazarda görmek mümkün. Pujili yakınlarındaki Tiqua köyünde ise yerlilerin muhteşem naif sanat örneklerini satın alabilirisiniz. Banos de Agua Santa kasabası Tungurahua aktif volkanın eteklerinde yer alıyor, muhteşem volkan, doğa ve bozkırları ile manzaraları ile bölgenin en sevimli köyü. Ekvator Amazonunun kapısı olarak bilinen Banos subtropik iklimi ile daha ılıman koşullar sunuyor.

Saquisili

6900 metre yüksekliğindeki en yüksek Chimborazo dağı ve çevresi ise ilkel kabilelerin en yoğunlaştığı bölge. Volkana tapan bu kabileler binlerce yıldır yaşam geleneklerini, giyim kuşamlarını ve lisanlarını koruyorlar. Sahil ile dağlık alanlar arasındaki dönüm noktasında ‘Şeytanın Burnunda’ yer alan Riobamba kasabasından, tren yolculuğuna çıkarak meşhur ‘Volkanlar Bulvarı’ndan geçebilirisiniz.

 

Güney And Dağları ise daha alçak bir bölge. Ekvator’un en güzel tarihi şehri Cuenca bu bölgede. 2500 metre yüksekliğinde geniş bir platoda yer alan Cuenca, şehrin içinden ve çevresinden kıvrılarak akan 4 nehrin kıyısında kurulmuş. Nehir boyunca dizilmiş İspanyol dönemine ait iki katlı kolonyal stildeki taş binaları, zarif ferforje balkonları, parıltılı kilise kubbesi, arnavut kaldırımlı sokakları ile huzurlu ve sevimli bir şehir. (Cuenca hakkında daha detaylı bilgi için: www.yolculukterapisi.com/cuenca)

cuenca-ecuador21

Cuenca’dan 45 dakika uzaklıkta Canar bölgesinde ise Ingapirca Inca antik yerleşim bölgesi yer alıyor. Unesco koruması altındaki Ingapirca, ülkenin en önemli arkeolojik kazı olanı ve Ekvator Incalarının mimari harikası olarak kabul ediliyor. Oldukça geniş bir alana yayılmış antik yerleşim bölgesinde orjinal taş duvarlar, çatısız kale, saray, tapınaklar, avlular, teraslar, evler ve tabi ki bir güneş tapınağı orjinaline yakın bir şekilde korunmuş.

 

Kutsal kabul edilen Vilcabamba vadisi ise, nehirleri, yemyeşil vadisi ve rutubetsiz havası ile Ekvator’un en güzel vadisi. Loja bölgesinde yerlilerin yanı sıra Ekvatorlu müzisyenler, şairler, bilimadamları yaşıyor.

 

And Dağlarında en güzel konaklama alternatifleri ise:

  • Banos de Agua Santa’da yer alan Samari Resort & Luna Runtun Spa,
  • Imbabura volkanında yer alan Hacienda Pinsaqui ve Hacienda Cusin,
  • Pichincha volkanı eteklerinde Cayambe’de yer alan Hacienda La Compania,
  • Cotopaxi volcanında yer alan Hacienda San Agustin de Callo ve Hacienda San Jose de Sigchos
  • Canar’da yer alan Posada Ingapirca.

 

 

Amazonia_ecuador (2)

AMAZON

 

Vahşi bir doğanın hüküm sürdüğü yemyeşil Amazon yağmur ormanları 3 farklı eko sisteme ev sahipliği yapıyor. Muhtşem renk ve şekillderdeki canlıları gözlemleyebileceğiniz Amazon, besin kaynakları için sürekli rekabet halinde olan hayvanların özgün özellikler adapte etmesine, birbirine bağımlı organizmalar haline gelmesine, canlı ve ölü organizmalar arasındaki süregelen etkileşime şahit olmak için de çok önemli deneyimler sunuyor. Ormandaki büyüleyici eko sistem, tüm canlılar arasında karmaşık bir ilişkiye ve de her canlının sırrını taşıyor. Eski yerli kabileler bu ormanlardaki flora ve faunanın sırlarını çok önceden keşfetmiş ve bu bilgileri jenerasyonlar boyu kabileler içinde birbirine aktarmış. Ekvator’un doğusunda yer alan (yerliler bu yüzden Doğu anlamına gelen Oriente diyor Amazon’a) ve de ülkenin yarısını kaplayan Amazon bölgesinde Yasuni Faunistico Cuyabeno koruma alanları ve de 9 ayrı doğal rezerv yer alıyor. Nisan ve Temmuz arası en yağışlı sezon.

 

Amazoonico Rehab Center, Napo Wildlife Center, La Casa del Suito, Altos del Pastoza ve Sacha Lodge bir yandan konaklayıp, bir yandan da Amazon keşif gezileri yaparak doğanın sırlarını öğrenebileceğiniz lodgelar.

 

Ne Zaman Gidilir?

Quito ve And Dağların’ı ziyaret için en uygun zaman nispeten kuru sezon olan Haziran – Eylül arası. Yağmur ormanları ve Amazonda ise yıl boyu yağış görülüyor, fakat en çok yağış Aralık – Nisan arası. Ziyaret için en uygun dönem Ekim – Aralık arası.

 

 

 

YOLCULUK TERAPİSİ EKVATOR YAZILARI

 

Zeynep Atılgan BONEVAL

cayambe Pinsaqui-Imbabura