CORONA SONRASI YURT İÇİ SEYAHATİN GELECEĞİ

 

15 Mart’tan beri tüm dünyayı ve ülkemizi tehdit altına alan Corona virüsü salgını sebebi ile beri, #EvdeKal günleri yaşıyoruz. Hatta birkaç hafta sonu sağlığımız için ve ülkemizde vaka sayısının artışını önlemek için ‘sokağa çıkma yasağı’ ile dört duvar arasında kaldık.

Peki ne zaman ilk yolculuklarımıza başlayabileceğiz?

İlk hangi yolculuklara cesaret edeceğiz?

Başladığımızda bizi neler bekliyor?

Otel, restoran, uçak, seyahat acentası, plaj, araç kiralama gibi seyahatin vazgeçilmez hizmet sağlayıcıları misafirlerin güvenini kazanabilmek için ne gibi önlemler alacak?

Seyahat kavramımız, motivasyonumuz, tercihlerimiz nasıl değişecek?

Hep beraber bir bakalım…

 

NE ZAMANA KADAR EVDEYİZ?

Yaz başlangıcında umudumuz salgının tepe noktasından aşağı inişini devam ettirip, kontrol altına alınması.

Herkesin sağlığını ve yaşamını güvence altına almak için ‘Bayram Tatilinin’ de #EvdeKal uygulaması ile geçmesini umut ediyoruz.

Yoksa tüm uğraşlar ve gelinen iyi tablonun, bayramlaşma ve tatillerin yaratacağı kalabalık ortamlar ile tehdit altına gireceğine inanıyoruz.

Bayram sonrasında şehirler arası seyahat yasağının kalkacağını öngörüyoruz.

Turizm Bakanlığı zaten aşama aşama bir seyahat takvimi ve koşulları açıkladı.

 

Peki ‘Nasıl seyahat edeceğiz?’, ‘Seyahat Kavramımız nasıl evrilecek?’

Nasıl tüm dünyanın yaşayış ve işleyiş biçimi Corona’ya adapte olmak üzere değişti ise, aynı süreç seyahat etme biçimimizi de dönüştürecek.

Seyahatlerimizin vazgeçilmez kavramları artık:

  • kalabalıklardan uzak ve mesafeli

  • hijyen ve temizlik konusunda titiz

  • daha bilinçli ve sorumlu

  • daha yavaş ve anın tadına varacak

şekilde olacak.  

Geçtiğimiz yıllarda – Corona salgınını bilmeden – hazırladığımız ‘Seyahat Trendleri’ dosyalarında bahsettiğimiz;  EVDEN UZAK EV, YAVAŞ SEYAHAT, EKOLOJİK SEYAHAT, SAĞLIKLI YAŞAM, DOĞAYLA BULUŞMA SEYAHATLERİ gibi konseptlerin geliştiğini  göreceğiz hep birlikte: www.yolculukterapisi.com/seyahattrendleri1

 

 

BEBEK ADIMLARI İLE İLK YOLCULUKLAR

NEREYE, NE ZAMAN, NASIL, NE SEYAHATLERİ YAPACAĞIZ?

 

YAKIN MESAFELERİN KEŞFİ

Hepimiz evlerimizde oturmaktan gerçekten çok bunaldığımız için, sokağa çıkma yasağının olmadığı zamanlarda ve kalktığında bir yerlere gitmek isteyeceğiz.

Ancak temkinli olacağız.

Seyahat yasağı kalkmadan önce, öncelikle yakın civarlara gitme cesareti göstereceğiz,

Şehir sınırları içinde birkaç saatlik sürüş rotaları ön plana çıkacak.

Doğada yürüyüş yapabileceğimiz evden çok uzak olmayan göl kenarları, ormanlar, dağlar, patikalara günübirlik ailecek yolculuklar gerçekleştireceğiz.

 

YENİ YOL KAHRAMANIMIZ: OTOMOBİL

Hem temas hem de karantina riskinden korkacağımız için, ilk dönemlerde uçağa binmek istemeyeceğiz.

Ve arabalarımız çok önem kazanacak.

Hepimiz için, hem temiz ve güvenli olduğu, hem de bizi ev dışında açık havaya ve güzel yerlere taşıdığı için arabalarımız, ‘mutluluk’ alanlarımıza dönüşecek.

 

ÜLKEMİZDE GÖRMEDİĞİMİZ YERLERİ SÜRÜŞ İLE KEŞİF ZAMANI

Seyahat yasağı kalktığında da yine otomobil ile yolculuklar tercih edilecek.

Güvenle gidilebilecek destinasyonlara otomobiller ile seyahatler başlayacak.

Hatta eskiden ‘bitse de varsak’ dediğimiz yollarda etrafımızı izleye izleye, doğada ilginç yerlerde  dura dura gerçekleştireceğimiz sürüş deneyimi de yolculuğun değerli bir parçasına dönüşecek.

Bu yaz ve sonbahar dört bir köşesi cennet olan ülkemizi keşfetmek için en uygun zaman!

Geçen hafta Yolculuk Terapisi olarak sosyal medya üzerinden  ‘Sağlıklı günler gelince Türkiye’de nereye kavuşmak istersiniz?’ sorusu ile bir anket düzenledik. Sizlerden gelen 1872 cevabı derleyerek #EvdeKal günlerinde en çok özlediğimiz yerleri sıraladık.

Aynı yazıda Selimiye, Datça, Ayvalık, Gökçeada, Alaçatı, Bozcaada gibi sahiller hem de Karadeniz Yaylaları, Kapadokya, Kaz Dağları gibi doğa rotaları ile Türkiye yolculuklarınız için size önerilerimiz ile rehber olabilecek yazı linklerimizi bulabilirsiniz: https://www.yolculukterapisi.com/evdekal-gunlerinde-en-cok-nereyi-ozluyoruz/

 

 

DOĞA İLE ÖZLEM GİDERECEK SEYAHATLER

Çok uzun süre 4 duvar arasında evde kapalı kaldığımız için bol oksijen ve nefes alma ihtiyacımız var.

Kalabalıklardan uzak ve temiz havada olmak için doğa seyahatlerini tercih edeceğiz.

Hem kısıtlanmışlık hissini doğa ananın kucağında atmak hem de kendimizi doğayla bütünleşmiş ve özgür hissetmek için bu seyahatlere çok ihtiyacımız var.

İnsanlardan uzak ve ıssız deniz, göl, dere, orman, dağ, yayla ve vadilerde, doğa harikası milli parklarda ve kırsal alanlarda tatil yapmak isteyeceğiz.

Bu konumlarda kiralanabilir evler, kabinler, bungalovlar veya güvenilir oteller epey talep görecek!

 

 

DOĞADA MACERANIN TADINA VARMAK – FİZİKSEL AKTİVİTE İLE DEŞARJ OLMAK

Hem oturmaktan sıkıldığımız için – evin içinde yapılan egzersizler açık havadaki ile aynı tadı vermiyor ne yazık ki-, hem de çok uzun zamandır sürekli ekrana bakarak bilgi bombardımanı ile yüklendiğimiz gerginlikten rahatlamak için, biraz hareket, biraz macera, biraz aksiyon isteyeceğiz.

Doğada yürüyüş, hiking, bisiklet, sörf, rafting gibi aktiviteler (mesafeli) yapabileceğimiz tatiller isteyeceğiz.

Sürekli bilgi akışı ile maruz kaldığımız adrenalini gerçek heyecanlar yaşayarak sistemimizden atıp dengelemek isteyeceğiz.

Bu yaz aslında karavanların, çadırların ve kamp alanlarının yazı olacak diyebiliriz!

Corona’dan önce hazırladığımı Seyahat Trendleri dosyalarımızda bahsettiğimiz doğanın ortasında Glamping ve Macera Seyahatleri mikro trend ve konseptlerini incelemek isteyebilirsiniz: www.yolculukterapisi.com/seyahattrendleri2

  

DÜNYA SEYAHATLERİ NE ZAMAN? DÜNYA YOLCULUKLARINA BAKIŞ AÇIMIZ, DENEYİMLEME BİÇİMİMİZ NASIL DÖNÜŞECEK?

Yurt dışı seyahatlere ne zaman tam olarak cesaret edebileceğimizi tahmin etmesi zor.

Çünkü uzun hava limanı ve uçuş süreleri, sınır geçişleri, kalabalık riski, yabancı bir ülkede evden çok uzakta olma gibi faktörlerin korku ve çekinceleri olacak içimizde.

Bir yandan da, dünyada salgın bitip güvenli hissettiğimizde, yeniden dünyayı keşfetmeye başlamanın cazibesi baş gösterecek mutlaka.

Nasıl ve ne zaman diye sorarsanız: Sene sonuna doğru diye tahmin ediyorum.

Peki nasıl değişecek yurt dışı seyahatlerimiz?

Tahminim yolculuklarımızın biçimi epey değişecek.

Dünya seyahatlerimizde epey tüketim odaklı olmaya başlamıştık zaten.

Hiç durmadan bir destinasyondan diğerine gidiyorduk.

Bir sergi, bir festival, bir restoran, bir konser yani deneyim peşinde neredeyse her ay yeni bir ülkeye gitmeye başlamıştık.

Bir seyahatte iken onu dolu dolu yaşamak yerine diğerini planlıyorduk.

Daha birini sindiremeden, hafızamıza yerleştiremeden, başka bir seyahatte buluyorduk kendimizi.

Şimdi geriye dönüp bakınca, şaşkınlık içindeyiz değil mi?

Aslında her biri hayat dönüştürücü deneyim ve öğretiler ile dolu yolculukları, nasıl ‘oldu bittiye’ getirmişiz?

Listeden bir destinasyonun üzerini çizmek adına sürekli yeni bir yere gitmeyi kanıksamışız?

Artık dünyanın kıymetini bileceğiz.

Hareket özgürlüğümüzün elimizden alınma tecrübesi ve bilinci ile, daha değerli ve anlamlı olacak farklı ülke seyahatleri.

Sayısı daha az, ancak uzun ve öz seyahatler gerçekleştireceğiz.

Dolu dolu, hakkını vererek yaşamak isteyeceğiz gittiğimiz yerleri.

Gittiğimiz kültürün farkında ve duyarlı olacağız.

Gittiğimiz ülkenin şehirlerinde binalar arasında yapay deneyimler yaşamak yerine, kırsalına ineceğiz, doğasına çıkacağız, gerçek insanını tanıyacağız.

Sonuçta pandemik bize, hem zamanın hem de dünyanın değerini bilmemiz gerektiğini gösterdi.

Hep ertelediğimiz özel seyahatleri yapmak için belki de ilerisini beklemeye gerek yok!  

 

FESTİVAL GİBİ KALABALIK ETKİNLİK SEYAHATLERİ, YENİ YARATICI SANAL BULUŞMALARA DÖNÜŞECEK

Kalabalık korkusu zihnimizden ve ruhumuzdan uzun bir süre silinmeyeceği için, festival, konser, fuar, toplu etkinlik seyahatleri uzun bir süre hayal.

Yalnız üzülmeyin, bu etkinliklerin teknoloji kullanarak sanal ortamda yaratıcı, yenilikçi ve ilham verici buluşmalara dönüşmesini izleyeceğiz.

 

İŞ SEYAHATLERİ ÇOK AZALACAK

Corona virüsü tehdidi altında #EvdeKal sürecinde tüm dünyaca gördük ki, yönetsel işlerin yürüyebilmesi için fiziksel olarak ofiste bulunmak gerekli değil. (Tabii ki üretim koşulları farklı)

Toplantılarını online uygulamalar ile evden sanal olarak gerçekleştirebilen iş dünyası, yönetsel süreçleri aksatmadan yürütebildi ise, ulusal ve uluslararası toplantılar için iş seyahatlerine gerek var mı?

Tüm iş kollarının ekonomik sıkıntılar yaşadığı Corona süreci sonrası, bütçe kesintileri yapılması gerekecek.

Yüksek masraf kalemi olan yurt içi ve yurt dışı üst düzey yönetici toplantıları, motivasyon toplantıları ve tatilleri, fiiksel olarak kesintiye uğrayacak ve sanal olarak devam edecek.

 

 

SEYAHAT SEKTÖRÜNÜN OYUNCULARINI NELER BEKLİYOR?

Öncelikle ‘Kişisel Alan’ ve ‘Hijyen’ kavramları seyahate damgasını vuracak!

Bir seyahatin tüm bileşenleri olan havalimanı, uçak, otel, araç kiralama, transfer, restoran, plaj kulübü gibi işletmelerin hepsi, hem misafirlerine kişisel alan tanımak, hem de titiz hijyen ve temizlik prosedürleri uygulamak için yeni yöntemler ve teknolojilere başvuracak. 

Yani seyahat sektörünün tüm oyuncuları insan sağlığı için seferber olacak.

Seyahat edecek olan bizlerin aslında en önemli arzusu, ‘her şeyin kendi kontrolüm altında olduğunu hissetmek’ olacak.

Seyahat sektörü hizmet sağlayıcılarının, biz misafirlerine bu güveni verebilmek için elinden geleni yapmasında fayda var.

‘Kişisel alanı’ sağlamak için mesafelerini açmak zorunda kalan işletmelerin, kira, personel, elektrik, su, ısınma gibi giderleri sabit kalacak, bir de üzerine ekstra dezenfektasyon, hijyen  ve temizlik uygulamaları için ek giderler eklenecek, böylece giderleri yükselirken yarı kapasite ile hizmet verecekleri için gelirleri düşecek.

Seyahat sektöründeki işletmelerin hepsi kendi uzmanlıklarının yanı sıra hijyen uzmanlığı geliştirecek, ve 24 saat emek yoğun çalışmak zorunda kalacaklar.

Nasıl ayakta kalacak restoranlar, kafeler, barlar, plaj kulüpleri, oteller?

Doğal olarak otelde konaklamanın, dışarıda yemenin, barda ve plajda vakit geçirmenin maliyeti yükselecek. Fiyatların artması kaçınılmaz.

Peki işletmeler misafirleri için bu fiyat artışını nasıl meşrulaştırabilir?

 

FİYAT ARTIŞININ KARŞILIĞINDA NELER SUNULABİLİR?

Madem dışarıda olmanın riskini alıyoruz, hem zamanımıza, hem verdiğimiz yüksek ücrete değmesi lazım.

Artık kalabalıklardan kaçınacağımıza göre, ‘popülerlik’ yerine ‘özgünlük’ arayacağız.

Bir restoranın, kafenin, barın, plajın, otelin sunduğu hizmetin özgünlüğü ve hakikiliği önem kazanacak.

Lezzeti, ortamı, güvenilirliği için tercih edeceğiz.

Sağlıklı beslenmenin bağışıklı sistemi için önemini kavradık. Doğal, sağlıklı lezzetlerin hakkını veren, bu lezzetleri gerçek ve orijinal bir şekilde sunabilen, sözünün eri güvenilir  işletmeler ön plana çıkacak.

Yeme- İçme sektöründe ‘Tarladan sofraya’, ‘Yerel üreticiden’, ’Yavaş Yemek’, ‘Aile yadigarı tarifler ile’, ‘Etik Mutfak’ ve de ‘Doğal mahsüller ile yaratıcı, deneysel, yenilikçi gurme yöntemler’ gibi konseptler daha da değer kazanacak.

Öze dönüş ve hakikilik arayacağız. Gittiğimiz yere lezzetlerin tadı, ortamın özgünlüğü, doğallığı ve rahatlığı için gideceğiz.

Barlara görmek ve görünmek için değil de kokteylin, müziğin, sohbetin gerçek tadı için gideceğiz.

Plaj kulüplerinde deniz ve güneş deneyiminin ferahlığı, sakinliği ve huzuru önem kazanacak.

 

 

KONAKLAMA İÇİN BEKLENTİLER VE TERCİHLER

Başka bir yastığa ne zaman başımızı koyabileceğiz?

Konaklama için kesinlikle yeni kavramımız: ‘LESS IS MORE’ yani AZ DAHA DEĞERLİ’ hatta ELZEM olacak. Buradaki az ‘insan teması’ ve değerli ve elzem ise ‘kişisel alan’:

  • Aile veya küçük dost konaklamalarında, insan temassız kişiye özel bir alan tanıdığı için, kendi mutfağı olan ev, apart, stüdyo, bungalov, kabin, karavan kiralamaları, konaklamanın ilk tercihi olacak.

  • Hijyenine, temizliğine, titizliğine ve özenine güvendikleri, sahiplerini tanıdıkları az (5-10) odalı küçük oteller tercih edilecek.

  • Kendi sahili ve kendi restoranı olan, dışarıya kapalı, az odalı butik oteller, deniz, güneşlenme, kahvaltı, öğle ve akşam yemeği hizmetlerinin hepsini birden tek bir lokasyonda sunduğu için tercih edilecek.

  • İnsanlardan uzak ve ıssız, göl, deniz, orman, dağ, kanyon, vadilerde, doğa harikası milli parklarda ve kırsal alanlarda kiralanabilir evler, kabinler, bungalovlar ve güvenilir oteller de epey talep görecek.

  • Her şey dahil, açık büfe sistemli, dip dibe kalabalık oteller, kendi deneyimlerini yeniden tanımlamak ve yaratmak durumunda kalacaklar.

 

Otellerde konaklama cesareti göstermemiz için beklentilerimiz çok yüksek olacak. Anahtar kelimeler: mesafe, hijyen, titizlik, güvenilirlik:

  • Hijyen ve temizlik standartları artık elzem!

  • Her otelin websitesi, sosyal medyası, rezervasyon uygulamalarındaki duyurumlarına, uyguladıkları Corona önlemlerini, dezenfektasyon mahiyeti ve sıklığını, hijyen ve temizlik standartlarını yazması ve harfiyen uyguladığını taahhüt etmesi, önemli bir gereklilik haline gelecek.

  • Otellerde kahvaltı salonlarında masaların arası açılacak. Kahvaltıları mümkün olduğu kadar insan temassız hale getirmenin yolları aranacak. Mümkün ise odalara ‘kitchenette’ yani ‘mutfakçıklar’ koymak bir çözüm yolu.

  • Otelin ortak kullanım, sosyal ve dinlenme alanlarından koltuk, sandalye, şezlong araları açılacak, ve her oda için bir birinden uzak, ayrı oturma bölümleri oluşturulacak.

  • Hatta oteller seyahat yasağı kalktıktan sonraki ilk dönemlerde, hem kendi personeline düzenli olarak, hem de konaklamak için giriş yapan misafirlere test uygulaması bile getirebilir.

Fiyatlandırma hassas bir konu olacak:

  • Fiyatlandırmada hem Corona virüsünün her bireyi ekonomik olarak etkilediğini göz önünde bulunduracak, hem de hijyen önlemleri konusunda ciddiyeti ve güvenilirliği hissettirecek bir fiyat dengesi gerekecek. Fiyatlar maliyetler sebebi ile mutlaka biraz artacak, ancak çok pahalı olmaması gerekiyor. Çok ucuz fiyatlandırma uygulanırsa da hijyen konusunda şüphe uyandıracak.

  • Hem tüm misafirleri hem de oteli daha az risk altına alacak uzun konaklamaları cazip hale getirmek için haftalık, 15 günlük ve aylık uygun fiyat paketleri sunmakta fayda olacak.

  • Oda fiyatlandırmalarında kahvaltıyı opsiyonel tutmak, başka misafirler ile yanyana oturmak istemediği için kahvaltı tercih etmeyecek kişiler için gerekli bir uygulama olacak.

 

YEME – İÇME YAVAŞ YAVAŞ RESTORANLARDAN İÇERİ ADIM ATACAK

Güvenilir restoranların, ısıtılabilen yemeklerinin evlere paket servisleri, Corona salgını ve #EvdeKal döneminde zaten epey talep gördü.

Ancak 15 Mart’tan itibaren tüm restoranlar kapalı idi.

Hem çok çalışanlı yüksek kiralar ödeyen büyük restoran zincirleri, hem de küçük aile işletmesi lokantaları için çok zor bir dönem oldu.

Salgının yoğunluğu hafifledikçe dışarıda yemek yeme fikri cazip gelmeye başlayacak.

Artık evde menü oluştur, alışveriş yap, ayıkla, pişir, sofra kur kaldır döngüsünden iyice bunalma eşiğimizi aştığımız zaman ile kendimizi güvende hissettiğimiz zamanın denk geldiği zaman restorana gitmeye başlayacağız:

  • Özellikle tanıdık, bildik, titizliği, temizliği güvenilir olan küçük işletmeleri tercih edeceğiz.

  • Restoranlar masa mesafelerini açacak, kapasitelerinin yarısına denk gelecek bir misafir ağırlama düzenine geçecekler.

  • Şef, aşçı ve servis elemanları eldiven ve maske ile servis yapacak.

  • Mümkün olduğu kadar insan temassız yöntemlere geçilmeye çalışılacak, yaratıcı fikirlere açık olacak bu alan!

  • Oteller gibi restoran ve barların da dezenfektasyon, hiyjen ve temizlik prosedürlerini manifesto olarak yayınlamalarında fayda var.

 

GECE HAYATI? MESAFELİ VE SAKİN GECELER

Kalabalıkları unutun! Artık ‘Gece Hayatı’ yemek sonrası hasret kaldığımız dostlar ile küçük gruplar halinde sohbet etmek, özlem gidermek, hem birbirinin hem de içtiğinin tadına varmak olarak yeniden tanımlanacak.

İnsanın hayatına, uykusuna, huzuruna saygılı ve duyarlı, farklı misafirlerin birbiri arasındaki mesafeyi koruyabildiği, ancak birbiri ile rahat, güvenli ve sağlıklı buluşmalar yapabildiği gece işletmeleri değerli olacak.

  • Otel ve restoranlar için yukarıda sıraladığımız tüm önlemler ve uygulamalar, barlar için de geçerli olacak.

Geç saatlere kadar bangır bangır müzik eşliğinde dip dibe gece hayatına ne gerek var zaten?

Kanunları çiğneyerek ses seviyesini aşan ve saat kurallarını ihlal eden gece kulüpleri ve barların tarihten silinmesi için yerel ve ulusal otoritelerin artık kesin ve net yaptırımlar uygulaması için önemli bir sebebi var.

 

PLAJ KULÜPLERİNDE GENİŞ VE FERAH DENİZ & GÜNEŞ KEYFİ

  • Şezlong aralarının açıldığı, restoranların mesafeyi korumak için yarı belki de 1/3 kapasite ile hizmet verdiği, kalabalık ve yan yana plaj partilerinin sona erdiği, sakin, ferah, huzurlu bir deniz keyfi bizi bekliyor.

  • Plaj kulüplerinde şezlongların mesafesi kadar rahatlığı, fondaki müziğin kalitesi (partilerin bittiğini düşünüyorum – fonda lounge müziği daha iyi değil mi zaten?) restoranın lezzetlerinin kalitesi, doğallığı, özgünlüğü önemli tercih sebepleri olacak.

  • Tabi ki plaj kulüpleri oteller ve restoranlar gibi ciddi ve sıkı dezenfektasyon, hiyjen, temizlik protokolleri uygulamak durumunda. Ve bunların mahiyetini, sıklığını duyurmalarında fayda var.

  • Hep aynı locayı tutmak isteyenler, kendilerinden başka hiç kimsenin temas etmemesi için sezonluk ücret ödeyenler olacaktır mutlaka.

 

SEYAHATİN YENİ KAHRAMANI: TEKNOLOJİ

Son yıllarda seyahatin rezervasyon, navigasyon, rehberlik alanlarında çok geliştiğine şahit olduğumuz teknoloji, bu sefer seyahat esnasında insan temasını minimuma indirmek ve sağlığını korumak için seferber olacak:

  • Elektronik pasaportlar ve kimlikler, pasaport kontrolleri, medikal taramalar, otellere giriş ve çıkış işlemleri, araç teslimi gibi alanlarda otomize yöntemler ve sistemler geliştirecek.

  • Düzenli temizlik ve hijyen sağlayabilmek için akıllı robotlar ve aletler gelişecek.

 

DEĞİŞEN UÇUŞ DENEYİMİ

  • Uçaklar önce iç hatlarda eskisine göre sayısı azaltılmış seferler ile ve aralıkları açılmış koltuklar ile başlayacak.

  • Hava yollarına ağır hijyen, temizlik ve güvenilirlik standartları getirilecek, ve uçabilmek için tümü harfiyen uymak zorunda kalacak.

  • Uçuş deneyiminde yeni lüks ‘mesafe’ olacak. Geniş alanlarda az koltuklar ile uçmak için daha çok bedel ödemeye razı olunacak.

  • Hava limanları bekleme ve oturma alanları mesafe kavramına göre yeniden düzenlenecek.

  • Hava limanındaki check-in, pasaport, tıbbi kontrol, bekleme, uçağa binme gibi tüm süreçlerde mesafeleri koruyabilmek, sağlık kontrollerini tamamlayabilmek ve hijyen kurallarını uygulayabilmek için hava limanına varış ile uçuşumuz arasındaki süreler uzayacak.

  • Hem sunduğu koruma alanı ve mesafesi hem de hava yolunun kalabalıklarına girmeden uçma imkanı sunduğu için, lüks seyahat sektöründe özel jet kiralamada son yıllarda görülen artış katlanarak artacak.

 

MESAFELİ SÜRÜŞ: ARAÇ KİRALAMA – TRANSFER – SHUTTLE NASIL İŞLEYECEK?

  • Araç kiralamalarda insan temassız yöntemler gelişecek.

  • Transferlerde mesafe tercih edileceği için ‘Van’ tipi büyük araçlar talep edilecek.

  • Paylaşımlı transfer servisi shuttle’lar, minibüsler ve otobüslerde ise aralıklı koltuk ve yarı kapasite işleyiş uygulanacak.

  • Tüm bu firmaların dezenfektasyon, hiyjen, temizlik protokollerini uygulamaları zorunlu olacak ve ve kamuoyuna duyurmalarında fayda var

 

SEYAHAT ACENTALARI

Bu süreçte en zorlanan iş kollarından birisi seyahat acentaları oldu.

Yeniden kitlesel seyahate geçişin zaman alması beklendiği için (belki de artık 10 kişilik gruplardan fazlası olmayacak) ve otel, araç, uçak rezervasyonları online kanallardan yapılabildiği için tur acentalarının işi biraz zor.

Hem küçük hem de dünyanın farklı bölgeleri veya seyahat türleri üzerine uzmanlaşmış seyahat acentaları için daha çok şans var.

Sonuçta seyahat sürecinde sizin sorumluluğunuzu alan güvenilir bir acentanın varlığının önemini Corona krizi patladığı sırada çok iyi anladık: seyahatte olanların eve geri dönebilmesi, ödenmiş seyahatler için hakları arayabilmek, gelecek seyahatleri iptal edebilmek için seyahat acentaları ciddi emek ve çaba sarf etti.

Aşağıdaki konularda yetkinliği olan tecrübeli, butik ve özgün acentalar önemli avantaja sahip olacak:

  • Seyahat sürecini planlarken destinasyona hakimiyet, uzmanlık ve ustalık ile yönlendirebilmek

  • Gidilecek yerdeki yerel acenta, otel ve servis sağlayıcılar ile bağlantılarının kuvvetliliği ile güven uyandırmak

  • Gidilen seyahatte acil bir durum ile karşılaşma durumunda yardım alınabileceğine, zor bir durumda mutlaka çözüm üreteceğine dair yetkinlik ve güven uyandırmak

 

 

PEKİ BEN NE YAPACAĞIM?

Son yıllarda Türkiye keşiflerine de çok önem veriyorduk eşimle. Ülkemizde keşfetmek istediğim daha birçok cevher var: Karadeniz’in Çamlıhemşin Bölgesi ve farklı Karadeniz bölgeleri yaylaları, Sagalassos, Van, Doğu Beyazıt, Erzurum, Baksi Müzesi, Adana, Mersin… Şehirler arası seyahat yasağı kalktığında adım adım Türkiye keşiflerine devam.

Dünya keşiflerine gelince…

100 ülkeyi keşfetme şansı bulmuş bir gezgin olarak zaten dünya benim için büyüleyici bir yer idi, ve seyahatlerimin kıymetini gerçekten biliyordum.

Ancak şu anda 100 ülkeye bile gitmiş olmamın inanılmaz bir lütuf olduğunu, ve artık sayıların hiç bir önemi olmadığını biliyorum.

Yeni bir ülkeye ne zaman ayak basabileceğimi, yeni bir kültür ile ne zaman tanışabileceğimi bilemiyorum.

Tek bildiğim o an geldiğinde, ne kadar değerli olduğunun bilincinde olarak büyük bir şükran duyacağım.

O zamana kadar da gözlerimi kapatıp anılarımı yeniden canlandırıp, gittiğim diyarların bana öğrettiklerini hatırlayıp, yazdığım ülke hikayelerini okuyup yeniden yaşamaya çalışacağım.

Vahşi hayvanların doğal döngülerine şahit olduğum  Afrika’nın uçsuz bucaksız düzlüklerinde Ana Toprağa dönme hissini hatırlamak…

Müziği, dansları, renkleri, gelenekleri ile coşkulu ve tutkulu Latin Amerika ruhunu hissetmek…

Yetinmeyi, şükran ve tevekkülü anlatan Asya’ya sabır ve zor dönemler ile başa çıkabilmek için kulak vermek…

 

Dilerim sağlıcakla keşifler bizleri bekliyor olsun…

 

YOLCULUKTERAPİSİ SEYAHAT DOSYALARI

 

 

Zeynep Atılgan Boneval