AYVACIK, EZİNE VE EDREMİT KAZ DAĞLARI KÖYLERİ VE LEZZET DURAKLARI

KAZ DAĞLARI’NIN KÜLTÜR KARMASI TARİHİ KÖYLERİ

Kaz Dağları’nda birbirine komşu olan köylerde Rum’undan Türkmen’ine farklı din, dil, ırk ve kültürlerden birçok halk uyum içinde yaşamış. Rumların taş mimarisi, Türkmenlerin ahşap evleri, Yörüklerin keçe çadırları bölgenin tepelerini ve ovalarını süslermiş. Yeşilyurt ve Adatepe köyleri Rumlar tarafından inşaa edilmiş taş evlerden oluşurken, göçebe hayvancılıktan yerleşik hayata geçen Yörükler de bu taş evlere yerleşmiş birer birer. Marangozluk ve ahşap işçiliği ile ünlü Türkmen boyları ise Mehmetalan ve Tahtakuşlar köylerinde ahşap ustalığı sergileyen evlerinde yaşarmış.

 

 

Ayvacık İlçesine Bağlı Köyler ve Güzel Adresler

Ayrıca Ayvacık ile Assos arasında kalan alanda Söğütlü, İlyasfakı, Paşaköy, Tamiş, Tabaklı, Kulfal, Korubaşı, Kuruoba, Balabanlı, Çamkalabak, Bademli gibi çok huzurlu köyler var.  

En beğendiğimiz köylerden birisi Tamiş oldu. (Fakı bilgili okumuş hoca anlamına geliyor, İlyasfakı ve Hüseyinfakı şeklindeki köyler isimlerini köyün ileri gelen bilginlerinden alıyor)

 

Ayvacık ilçesine bağlı İlyasfakı köyünde yer alan Manici Çiftlik: Yeşilyurt köyündeki Manici Kasrı, 20 yıldır konaklamak için Kaz Dağların’daki göz bebeklerimizden birisi. Yörede rafine konaklama ve gastronomi gelişiminin öncüsü olmuştu. Şimdi Manici Kasrı’nın yepyeni bir doğa kardeşi var: Manici Çiftlik. Çanakkale, Ezine rotasını takip ettikten sonra Ayvacık’tan az ileride doğanın ortasında yaratılmış yepyeni bir vaha olarak karşınıza çıkıyor Manici Çiftlik. Burası hem günü birlik geziler, aktiviteler ve gastronomi deneyimleri için, hem dinlendirici nefis bir tatil yapmak için hem de farklı etkinlik tatillerine katılmak için ideal bir adres. 300 dönümlük araziye serpiştirilmiş, doğayla ve yerel taş mimariyle bütünlük içinde restoranlar, atölyeler, sanat merkezi ve otel, birkaç günlüğüne şehirden kaçarak doğayla bütünleşmek için nefis bir imkan sunuyor. Manici Çiftlik’te tarım, hayvancılık, sanat, zanaat, gastronomi, spor ve doğa yürüyüşleri gibi öyle çok faaliyet var ki, mutlaka ilgi duyduğunuz bir aktivite sizi bekliyor. Neler mi var?  18 keçi, 6 jersey inek, birçok tavuk, horoz ile doğal ve organik hayvancılıkla uğraşan Manici Çiftlik, ürünlerini işlen bir de mandıra kurmuş, şimdilik sadece misafirlere ikram için olsa da çok yakında, peynir, çökelek, kaymak ve tereyağı gibi süt ürünlerini satın alabileceksiniz. Tatiliniz sırasındaysa, inek ve keçi sağımlarına ve  peynir yapımı atölyelerine katılabiliyorsunuz. Tarla ve bostanında birçok meyve ve sebze yetişiyor, dilerseniz hasat yapabiliyorsunuz. 2 adet doğal iklimlendirme serasında çeşitli sebze, meyve ve bitkiler yetişiyor. Zeytinyağhane’de ise Manici Çiftliğin zeytinliklerinden hasat edilen zeytinler ile soğuk sıkım zeytinyağları üretiliyor. Tüm bu süreci gözlemleyip öğrenebiliyorsunuz. Taş fırınında ekşi maya ekmekler pişiyor, dilerseniz ekmek yapımını öğrenebiliyorsunuz. Labratuarında bahçede yetişen bitkiler ile aroma-terapik yağ ve sabun yapımı atölyelerine katılabiliyorsunuz.  Atölye merkezinde ahşap, seramik gibi birçok zanaat atölyesi gerçekleşiyor. Manici Çiftlik, her sene farklı sanatçılara üretim ve konaklama alanı sağlayarak onlara ev sahipliği yapıyor ve sergi salonunda bu sanatçıların eserlerini sergiliyor.

Biz ziyaretimiz sırasında, sanatçı Barış Cihanoğlu ile tanışma ve enfes ahşap, reçine, seramik heykellerini ve tuval resimlerini görme şansını bulduk. 4 adet toprak tenis kortu mevcut. Dilerseniz tenis dersi alabiliyorsunuz. İleride bir tenis akademisi kurulacak ve turnuvalar gerçekleşecek. Gün batımına nazır bir konferans ve toplantı alanı var ki gerçekten manzarası enfes. Burada ne kadar güzel yoga ve meditasyon kampları da olur diye düşünmeden edemedim. Kilometrelerce uzanan yürüyüş rotaları da tertemiz havayı içinize çekerek doğa yürüyüşleri yapmak için ideal.  Manici Çiftlik’te yer alan tüm yapılar, doğaya uyumlu, doğal materyaller ile inşaa edilmiş ve geç ısınma geç soğuma gibi sağlayan kerpiç ve taş gibi doğal iklimlendirme yöntemleri kullanılmış.  13 taş binada yer alan 17 odası ile Mayıs 2022’de konaklama hizmeti sunmaya başlayacak. Biz tamamlanmaya başlamış odaları gezme fırsatı bulduk, nefis doğa manzaralarına nazır ışıl ışıl ve ferah konaklama imkanı sunacaklarını söyleyebilirim. Doğal sıcak su kaynağından beslenecek spa ve wellness merkezi ve de yüzme havuzu da çok yakında faaliyete geçecek. Manici Kasrı’nın sahipleri Haluk ve Denise Ulusoy çifti ile kar ortakları olan Seda ve Can Muratoğlu’nun birlikte yarattıkları ve yaşattıkları Manici Çiftlik’te, farklı alanlarda uzmanlığı olan çiftçi, hayvancı, zanaatkar ve sanatçılarla iş ortaklıkları fırsatları mümkün. Mesela çiftliğin hayvancılığı Murat Okut’a emanet. Eğer sizin de özel bir uğraşınız, tecrübe ve bilgi birikiminiz var ise birlikte projeler üretmek için iletişime geçebilirsiniz.  

Neredeyse her köşesini gezme şansı bulduğum Manici Çiftlik’te, yerel dokuyla Afrika esintilerini buluşturan son derece estetik tasarım ve dekorasyona, özenli ve titiz mimariye, sıcacık ev sahipliği ve misafirperverliğe hayran kaldım. Ayrıca tamamen doğal deneyimlere odaklı, döngüsel bir yaşam kurgulamış Manici Çiftliği sürdürülebilirliğe örnek olması sebebiyle takdir ettim. Yıl boyunca yaşayan, yaşadıkça birçok insana nefes olacak bir doğa cenneti olduğunu bilmek insan iç huzuru veriyor.

 

Ayvacık’a çok kısa mesafede yer alan Cemaller Köyü’ndeki Pizza Mera, Manici Kasrı’ndan tanıdığımız Gizem Kuntçuoğlu’nun enfes taş fırın pizzaları ile gün batımına nazır akşam yemeği imkanı sunuyor. (Tel: 05326115855)

Korubaşı’nda hoşumuza giden adresler: Buta Tandır, Nine & Mine Kafe, Bergos Korubaşı Köy Evi

Kuruoba’da: Kuruoba 43 ise harika bir konuk evi

Paşaköy’de Ayşe Medran’ın bağlarından çıkacak şarapları merak ve hevesle bekliyoruz.

Yörük Köyleri Ziyareti: Ayvacık’tan Assos’a doğru ilerlerseniz hatta Babakale’ye doğru uzanırsanız, civarda yarı göçebe hayatlarını devam ettiren Çamkalabak ve Kaşkaya yörük köyleri yer alıyor. Yörükler, kökleri Osmanlı İmparatorluğu’na dayanan, Anadolu ve Rumeli’de göçebe olarak yaşayan, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimlere göre ova veya yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz boyları olan Türkmenler. Yörük ismi ise göçebeliğin ve hayvancılığın gerekliliği olan “yürümek” fiilinden türemiş. Yörük köylerine giderken etraftaki meralarda özgürce otlayan hayvanların bolluğunu görünce bu kültüre yaklaştığınızı anlayacaksınız. Hala yarı göçebe kimliğini koruyan insanların tek katlı iptidai evleri de bu kültürün bir uzantısı. Çamkalabak veya Kaşkaya’ya köylerine girdiğinizde evlerden ellerinde yazmalar ve el işleri ile fırlayan kadınlar etrafınızı saracak, sakın şaşırmayın. Gerçekten rengarenk yazmalar gösterecekler size, birkaç tane satın alın, sohbet edin, hemen sizi evlerine ziyaret edip çay kahve ikram edecekler. Assos’un kuzeyinde ve kuzey doğusunda tepelerde Nebiler, Tütüler, Sarıdüz, Türkmenli, gibi Türkmen köyleri de yer alıyor.

 

 

Küçükkuyu ile Behram arasında kıyıya paralel uzanan dağların ve tepelerin arasında gizlenmiş, deniz, körfez ve Midilli adası manzaralarına nazır Büyükhusun, Kozlu, Sazlı, Kayalar, Ahmetçe, Hüseyinfakı, Demiciköy gibi irili ufaklı köyler var. Bu köylerin de, sahil boyunca Yalı isimli (Kozlu Yalı, Ahmet Yalı vs) sahil muhitleri mevcut. Son 10 yılda doğasına, manzarasına, havasına, taşına vurulmuş kişiler taş evleri alıp restore etmiş, kimileri yaz kış yaşamak üzere yerleşmiş, kimileri de tatlı otel ve kafeler açmış bu köylerde.  

  • Büyükhusun köyünde Sunaba Kasrı Butik Otel çok keyifli bir otel ve restoran. Köyün meydanında yer alan Han Kafe çok tatlı manzaralı bir köy kahvesi, köyde başka güzel bir otel ise Vita Naturalis Spa Otel, ve de köye girmeden az önce yine bir manzara noktasında Mavi Güneş isimli yerel lezzetler sunan bir kahve & lokanta var.

  • Kozlu köyünde, köye dağılmış farklı noktalarda yer alan taş evler restore ederek Kozlu Han’a dönüştürülmüş. Ayrıca çok keyifli bir restoranı da var. Ayrıca deniz kıyısında Kozlu Yalı’da Kozlu Han’ın bir plajı, kafe & restoranı ve Kozlu Glamping konaklama imkanı mevcut. Kozlu Yalı’da Kozlu Glamping’in hemen yanı başıda yer alan Troas Restoran’ın meze ve balıklarını ve de plajını da çok beğendik. Kozlu Yalı’da konaklamak isteyenler için, Kaz dağlarını arkasına alan deniz kenarındaki konumuyla, doğanın konforla buluştuğu çok özel bir adres var: İda Costa Hotel. Bakın sahipleri Hülya el emeği göz nuru otellerinin hikayesini nasıl anlatıyor: ‘Yıllarca Bodrum’da tatillerimizi geçirdikten sonra o sevdiğimiz doğallığını, sadeliğini kaybetmesinin ardından yeni bir yer arayışıyla başladı Assos maceramız. Daha ilk gittiğimizde vurulduk; aşık olduk. Havası, doğası, doğallığı, barındırdığı kültürü bambaşkaydı; adeta herşeyiyle etkiledi bizi, kopamadık. Hal böyle olunca önce minik bir arsa alarak başladık maceramıza. Bir ‘evcik’ niyetiyle başlayan projemiz, hayalimizle büyüdü ve ismini Kaz dağlarının mitolojik isminden alan Ida Costa Hotel’e dönüştü. Otelimiz dokuz dönümlük bir arsa üzerine kurulu, geleneksel Ege mimarisiyle inşa edilmiş, tamamı doğal taşlar ve zeytin ağaçlarıyla çevrili. Kaz dağlarını arkasına alan deniz kenarındaki konumuyla, doğayla baş başa huzurlu ve konforlu bir ortam sunması için en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Odalarımız alabildiğine geniş, minimum 30 metrekare ile civarın tüm rekorlarını kırmaya aday. Sadece göze hitap etmekle olmaz dedik; Ege mutfağına aşık bir aile olarak sizin de bu lezzeti tatmanız için harika bir mutfak ekibi kurduk.Her güne özel hazırlanan zengin menümüzle hem akılda hem damakta kalalım istedik. Şehrin yorgunluğundan, stresten arınmak isteyenler için ise rahatlatıcı masajlar, hamam ve sauna hizmetlerini sunan Ida Spa’yı yarattık. Bizim içimize çok sindi; umarız siz de bizim kadar Assos’tan ve Ida Costa’dan keyif alırsınız.’

  • Kayalar köyünde, dev çınar ağaçlı bir meydanda Avlu 124 isimli nefis bir kafe var. Kahveleri, ev yapımı lezzetleri (özellikle San Sebastian Cheesecake) gerçekten çok güzel. Kayalar Köyü’nde 2022’de açılan Zanax Otel de yeşilliklerin arasında nefis bir manzaraya nazır 7 odalı keyifli bir butik otel. Ayrıca buhar banyosu, sauna ve manzaraya nazır sıcak su havuzu var otelin Ayrıca Kayalar Yalı’da da kendine özel No Name Plajı ve Adonis Bar’ı mevcut. Kayalar’da ayrıca Otantik Balıkesir Köftecisi’nin köftesi bayağı güzel.
  • Ahmetçe’de yer alan ve Kaz Dağlarının en özel adreslerinden birisi olan Simurg Inn ve Ahmetçe Yalı’daki Simurg Beach’ten https://www.yolculukterapisi.com/kazdagiotelleri/ yazımda zaten detaylıca bahsetmiştim.

  • Hüseyinfakı’da TeOra’da konaklama şansımız oldu. İsmini Filiz Hanım ve Sezai Bey, yaz & kış bu köye yerleşmiş, evlerini de 5 odalı çok şirin ve tatlı bir konuk evi olarak tasarlamış, titizlikle burayı işleten, kalender, dobra, samimi bir çift. ‘Teora’ ne demek ‘acaba Rumca’dan mı geliyor?’ diye merakla sorduğumuzda, Sezai Bey ‘çok basit’ diyip elini uzakları gösterecek şekilde uzatıp ‘Teee Ora’ dedi. Gülmekten öldük. Büyük yerleşimlerden uzakta, harika bir tepede yer alan bu ufacık köydeki bir konuk evine verilecek en güzel isim diye düşündük sonra Te Ora. Dünya tatlısı bir kedileri (Ponçik) ve de köpekleri (Bobo) var, ayrıca Sarı, Titrek gibi köyün birkaç köpeğini de sahiplenmişler. Açık mutfakta pişen ev yemeklerinin nefis kokusu eşliğinde salonda şömine başında veya ferah ışıl ışıl terasta yemek yiyebiliyor, sabah kahvaltınızı yapabiliyorsunuz. Kendi zeytinliklerinden topladıkları mahsüller  ile yaptıkları zeytinyağları gerçekten enfes, ve onunla pişen yemekler de başka bir lezzetli. Kahvaltıda banmaya doyamıyorsuuz bu zeytinyağına. Ayrıca menemen deyediğim en güzellerinden birisi idi. Öğleden sonra veya akşamları bazen taş fırında mangal keyfi yapıyorlar ki değmesin tadına. Odalar pırıl pırıl tertemiz odalar sade, mütevazi ancak gayet yeterli şekilde döşenmiş. Zaten doğada olmak için gidiyorsunuz Kaz Dağlarına. Yaz günleri minik tekneleri ile sizi güzel koyalara götürüp, hem koyları denizden keşfetmenizi, hem de yüzme keyfi yapmanızı sağlıyorlar. Dilerseniz tekne de bile kalabiliyorsunuz gece.

  • Demirciköy de çok beğendiğimiz bir köy oldu. Burada Trio Otel güzel bir konaklama adresi.

 

 

AHMETÇE YALI KEŞFİ

Ahmetçe köyünün sahil tarafında yer alan bu ufacık köy, denizin yanı başında sanki 1970’lerde zamanda asılı kalmış. Denizin kıyısında balıkçı evleri, camisi, restore edilmiş birkaç binası ve kumsalı ile keşfedilmeyi bekleyen gizli bir cevher sanki.

Ezine İlçesine Bağlı Köyler ve Güzel Adresler

  • Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Kemallı Köyünde, 1382 yılında inşaa edilmiş Asilhanbey Camii, tarihi binadaki Kütüphane ve yakınlarındaki Kalpli Göl görülmeye değer. Pembe Göl olarak da geçen Dalyan gölü, Alexandria Troas Antik Kenti dönemde iç limanıymış. Bugün kalp şeklindeki göl, yılın sadece birkaç günü pembe rengini alıyor. Bu pembe renk, özllikle Eylül, bazen de Ekim, Kasım ve Aralık aylarında, sıcaklık ve tuzluluğun artmasından dolayı ‘dunaliella salina’ mikroskobik su yosunlarının fazlaca üremesi nedeniyle suyun pembe ve kırmızıya yakın tonlara bürünmesine sebep oluyor. Dünyadaki 8 pembe gölden birisi.
  • Ezine’nin Dalyan mevkiinde yer alan Makara ve Kayıkhane restoranları gün batımında yemek yemek için sade, mütevazi ancak çok keyifli adresler.

 

 

KAZ DAĞLARI’NDA KAÇIRILMAYACAK LEZZET DURAKLARI

  • GÜRE’DE GORDO’DA ÖĞLE VEYA AKŞAM YEMEĞİ: Güre iskelesinde denize nazır çok özel bir gastronomi durağı Gordo. Küçük, sevimli ve samimi restoranın sahibi ve şefi Deniz Şeker, öyle inanılmaz lezzetlere imza atıyor ki, şaşırıp kalıyorsunuz. Zaten menüye birgöz atar atmaz domatesin, mantarın , mevsim sebze ve meyvelerin en tazesinin Kazdağlarının neresinden geldiğini, her yemeğin özel bir hikayesi olduğunu anlıyorsunuz. Kazdağlarında yetişen ismini hiç bilmediğiniz pek çok out ve bitkiyi öğreniyorsunuz. Bayramiç, Ezine gibi Kazdağları’nın farklı yöresel tariflerine, Deniz Bey’in maharetli yorumlarının eklendiği salatalar, mezeler, sebze ve etin muhteşem uyumunu tadacağınız yemeklerin her biri nefis. Tazecik salata, börülceli humus, biber kavurma, kıtır kabak, ahtapotlu iç pilav, bebek kalamar, bebek ahtapot, kokoreç, kaburga, Tire köfte, Orkinos steak, mantarlı dana kontrafile, lor peynirli kabak, kızılcık püreli muhallebi çok beğendiğimiz lezzetler oldu. Ev yapımı Kazdağ şerbeti de enfes. Kazdağları lezzet kültürünü 12 ay boyunca yaşatan bu restoranda yazın sahilde, kışın şömine etrafında yemek yemek gerçekten çok özel bir deneyim. (Güre İskele)
  • FİLİNTA’DA GÜN BATIMINA NAZIR AKŞAM YEMEĞİ: Denizin üzerindeki ahşap iskele üzerinde büyülü gün batımı manzaralarına nazır bir konumda hem orjinal lezzetler ile karnınızı  hem de dinginlik veren manzaraları ile ruhunuzu doyuracağınız bir adres Filinta. Kimileri ismini bildiğiniz, kimileri de ilk defa duyduğunuz mezeler, zeytinyağlılar ve deniz mahsülleri gerçekten damaklarınızı şenlendiriyor.  Kendi yaptıkları zeytinyağı o kadar lezzetliki ekmeği bandırmadan edemiyorsunuz, ancak kendinizi tutun, isli enginar,  isli midyesi, cevizli kabak, fava, güveçte eritilmis peynir, beğendili ahtapot ızgara, karagöz istavrit, levrek buğulama, barbun, pekmezli kaymaklı kabak tatlısı, güveçte helva gibi nefis lezzetler sizi bekliyor. Güleryüzlü bir ağırlama ve servis aldığınız restoran 12 ay boyunca açık. Yazın gündüzleri plaj olan Filinta, aslında kahvaltıdan öğle ve akşam yemeğine servis veriyor ancak en büyüleyici zamanı kesinlikle. (Küçükkuyu’dan Altınoluk yönüne giderken 4 km ileride sahilde , Mıhlı Mevkii)
  • PIZZA MERA: Ayvacık’a çok kısa mesafede yer alan Cemaller Köyü’ndeki Pizza Mera, Manici Kasrı’ndan tanıdığımız Gizem Kuntçuoğlu ve sevgili eşinin enfes taş fırın pizzaları ile gün batımına nazır akşam yemeği imkanı sunuyor. (Tel: 05326115855)
  • AHMETÇE KÖYÜNDE SİMURG INN’DE AKŞAM YEMEĞİ: Öyle içten ve sıcacık bir ortamı var ki Simurg Inn’in, upuzun ahşap masa etrafında gönlünü doğaya, Ege’ye kaptırmış benzer insanlar ile tadı damağınızda kalan lezzetleri paylaşırken, hiç doyamadığınız sohbetler de hafızanıza kazınıyor. Bizim tattığımız lezzetler arasında, beyaz şarapta pişen ev yapımı salçalar ve baharatlar ile tatlandırılmış pırasanın tadını unutamıyoruz. Soğan  turşulu semizotu, tahinli havoc püresi, yopurtlu pazı, karides, dülger balığı, kuzu pirzola da damaklarımızda şenlik yaratan diğer lezzetler idi. Simurg Inn’den özel tariflerinin yer aldığı bir yemek kitabı bekliyoruz çok yakındaAyrıca yaz aylarında Ahmetçe köyünün altından Küçükkuyu’ya doğru denizin kıyısında Simurg Sea‘de mandalina ve zeytin bahçelerinden geçerek sahilde Simurg Inn’in muhteşem lezzetlerini tadabilirsiniz.  (Ahmetçe Köyü) 

 

KAZ DAĞLARI EKOLOJİK DURAKLARINDA LEZZET ALIŞVERİŞLERİ

 

  • SÜLEYMAN KÖY TAŞ DEĞİRMEN ZİYARETİ: Ekolojik yaşama ve doğal tarıma meraklıysanız Süleymanköy’de yer alan Taş Değirmen’i (önceden arayarak) ziyaret edebilirsiniz. Siyez, Karakılçık gibi birçok çeşitlerde doğal buğdaydan, su değirmeni mantığında çalışan elektirkli taş değirmende un öğüten Tuba ve Mustafa Ülgen çifti gerçek birer doğa ve doğal mahsül gönüllüsü. Ayvacıklı Tuba hanım ve Bayramiçli Mustafa Bey, Bayramiç’teki tarım alanlarında yetiştirdikleri buğdaylardan un yaparken, ayrıca mor, kırmızı ve parmak patates te yetiştiriyor, ev yapımı erişteler hazırlıyor ve sipariş ile Türkiye’nin her yerine gönderiyor. Sevdiğiniz ekmekleri yapan fırınların çoğu unlarını Taş Fırından alıyor. Çiftin Assos’a doğru Balabanlı köyünde Evenni isimli bir oteli ve harika bir restoranı da var. Eğer Taş Değirmen’i ziyaret etmek isterseniz mutlaka önceden haber verin, Süleymanköy’de telefon çekmediği için whatsup üzerinden mesaj atmanızı tavsiye ediyoruz. Mustafa Bey: 0 530 4801723

  • HACI ASLANLAR KÖYÜNDE EKOLOJİK ÇİFTLİK ZİYARETİ: Kaz Dağlarından Edremit’e doğru Hacı Aslanlar Köyü’nde yer alan İdamera çiftliği, mera hayvancılığı yapan, koyun ve ineklerini kendi yetiştirdiği yonca ve arpa ile besleyen ve sütünden nefis peynirler ve yoğurtlar üreten bir ekolojik. Ayrıca atalık tohumlarla, tamamen doğal yöntemlerle mevsimlik ilaçsız sebze, meyve ve şifalı bitki ekim dikimi tarımı yapılıyor, sadece kendi zeytin ağaçlarından zeytin ve zeytinyağı üretiyor. Unlarını Taş Değirmen’de öğüttürüyorlar, kendi eriştelerini yapıyorlar. Kendi zeytinlerinden zeytinyağı üretiyorlar. Ayrıca baharat karışımlarından turşuya kadar birçok farklı doğal ekolojik ürüne ulaşmak mümkün. Biz ziyaret ettiğimizde Ferit Uzunoğlu ve Avusturyalı eşi Gudrun Wagner, minik bebekleri Lara ve de Ferit Bey’in ortağı Şakir Kapankaya ile tanışma fırsatı bulduk. Hepsinin gözlerinden fışkıran doğa aşkını ve tutkusunu hissetmemenize imkan yok. Büyük bir heyecan ve heves ile felsefelerini anlatıyor, tek tek peynir yapımı süreçlerini gösteriyor, çeşit çeşit mahsüller ile dolu bostanı gezdiriyorlar. Edremitte büyümüş ve kuşaklardır ailesi tarımla uğraşan Ferit, 20 sene önce bu tarlaları almış, ardından Viyana’da ziraat mühendisi okumuş. Daha sonra aynı köyden yine çiftçi olan Şakir ile ortaklık kurmuşlar. Mevsimine göre koyun (Mart-Ağustos) ve inek (Eylül – Şubat) sütünden peynir üreten peynirhanelerindeki kazanı kendileri tasarlamış. Kazan farklı reçetelere uygun şekilde sütü önce pastörize edip, sonra soğutup, bakteri ekleyip, fermente edip, maya ekleyip tam kıvamında hazır hale getirmelerine yardımcı oluyor.
    Mevsimine göre 3 ila 5 çeşit peynir üretiyorlar. Bizim tadına baktığımız Camamber tarzı olan Tamamber (ismin güzelliği), Zeytinyağlı ve Taze peynir gerçekten enfesti. Ayrıca mahzende olgunlaşan peynirler de üretiyorlar.
    Ferit’in Avusturalyalı eşi Gudrun 7 sene önce buraya yerleşmiş ve biz ziyaret ettiğimizde (2020) bebekleri Lara 11 aylık idi. İneklerin, koyunların, tavukların, zeytinlerin, sebzelerin, şifalı otların arasında tam bir doğa çocuğu olarak yetişiyor. Tamamen doğal ve döngüsel tarım prensipleri uygulayan İda Mera, zeytin hasadı toplarken yemelik ve yağlık zeytinlerin dışında kalanları koyun ve ineklere veriyor, hayvanların gübresi de Zeytincilik ve ekim dikim yapılan toprağa geri veriliyor. Böylece doğal döngü tamamlanıyor.  Tüm mahsülleri fide ve tohumdan, hiç bir başka yapay veya kimyasal müdahale yapmıyorlar. Zeyinliklerinden çıkan sihay ve yeşil zeytinin ve kendi doğal zeytinyağları gerçekten çok lezzetli. Bostanlarında ise ‘Bio intensive’ tarım uygulanıyor. Sadece 2 dönümlük arazide yetişen turp, reyhan, roka, biber, kavun, patlıcan, domtes, nar, domates patlıcan arası tomatillo’ların arasından yürüken çeşitliliğe ve verimliliğe hayran kaldık. Adım adım dolaşırken pizza otu, oğul otu, after eight biberiye, limon otu, limon melisa gibi çok değişik otlara raslatık. Bahçede yetişen mahsüllerden çan ve acı biber turşusu, kereviz yaprağı, kekik, adaçay, biberiye, tılsım ve svetia gibi baharat harmanları, tomatillo chutney yapıyorlar. İdamera kendi ayrıca buğday ve çavdarından un yapıyor. Sipariş ile yukarıda saydığımız herşeyi Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyorlar. Salı günleri sipariş günü. Dilerseniz önceden arayarak çiftliği ziyaret edebilir ve ürüleri alabilirsiniz. (Ferit Bey: 0 530 920 86 76)

 

EDREMİT’TE LEZZET ALIŞVERİŞİ DURAKLARI

  • Tıflıpaşa Helvacısı, Edremit: On nesildir Edremit’te helva üretimi yapan Helvacıoğlu ailesi, kuşaktan kuşağa geçen geleneksel bilgiyi bugün hala devam ettiriyor. Endüstriyel yöntemle değil, elle karıştırılıyor helva. Tıflıpaşa’da helva ve tahinin yanı sıra lokum, akide şekeri, kadayıf ve şurup da bulabilirsiniz. Gazicelal Mh. 494. Sk. No:12/C, 10300 Edremit
  • Mustafa Tan, Dr. Tan, Edremit: Dr. Tan markası 2013 yılında kurulmuş ama Tan ailesinde zeytin, zeytinyağı ve sabunu üretimi 1893’ten beri devam ediyor. Dr. Tan zeytinyağının bir özelliği de sadece Edremit zeytininden, “tek yöre” ve “tek bahçe” olması. Ziraat yüksek mühendisi Dr. Mustafa Tan, yıllarca Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğinde çalışmış, tüm Ege Bölgesinde zeytin verimiyle ilgili çalışmalar yapmış, eğitimler vermiş biri aynı zamanda. Dr. Tan ürünleri içinde zeytinyağının yarı sıra çizik ve kırma yeşil zeytin, sele zeytini ve çok kaliteli zeytinyağı sabunu da bulunuyor. drtanzeytinyagi.com

EDREMİT’TE LEZZET DURAKLARI

  • Edremit Bahar Lokantası: Kaz Dağı’nın sunduklarını, kültürünü lezzetle yorumlayan bir tarihi bir lokanta burası.
  • Cumhuriyet Lokantası 1923: Edremit’in en meşhur lokantası olan Cumhuriyet %100 Zeytinyağlı Lokantası olmakla övünen tarihi bir lezzet durağı.

 

YOLCULUK TERAPİSİ KAZ DAĞLARI YAZILARI

 

Konaklama,yeme içme ve plaj adresleri için daha detaylı arama yapmak isterseniz: https://www.kucukkuyurehberim.com/rehber-kategori/konaklama/ ve https://www.kucukkuyurehberim.com/rehber-kategori/restaurant-cafe-bar/ sayfalarına bakabilirsiniz.

 

 

 

Zeynep Atılgan Boneval