DÖRT MEVSİM ALAÇATI

KÖYÜMÜZ ASIL SONBAHAR, KIŞ, İLKBAHAR’DA GÜZELDİR!

 

Rüzgarı, denizi, güneşi, tertemiz havası, doğası, otları, verimliliği, taş dokusu, komşuluğu, misafirperverliği ile yüzlerce yıllık bir yaşam kültürünü yansıtan Alaçatı‘nının sokaklarındaki renklilliği, sofralarındaki çeşitliliği, evlerdeki huzuru, gönüllerindeki enerji ve tutkusunu yaşamak için en güzel zaman sonbahar, kış ve ilkbahar ayları.

Yazın herkesin diline düşmüş Alaçatı’nın asıl sonbaharı, kışı ve ilkbaharı muhteşemdir.

 

Kalabalıklar sokakları doldurmadan köyün gerçek güzellikleri ortaya çıkar…

 

Şose parkeli daracık sokaklarda yürüken, sabır, emek ve özen ürünü olan taş evlerin farklı mimarilerinin, kapıların, pencerelerin ve cumbalarının tadına varabilir, renk renk begonvilleri ve sardunyaları izleyebilirsiniz. Alaçatı’nın her daim rutubetsiz ve serin havası, sokaklarda rahatça yürümenize ve baharların ve kışın eğik ışığı, renkleri tüm canlılığı ile algılamanıza izin verir.

alacati

Rüzgarlı günlerde denizin üstü boş iken sörf yapmanın keyfi ayrıdır, yazın mayın tarlasına dönüşen plajı ve deniz, sezon dışında size kalır.  Akşamüstü sörf yolunda taze kokan mis gibi havayı içinize çekerek yapılan bisiklet turunda, hem yeşilden sarıya dönen manzaraları hem de gün batımınını izlemek ‘İşte hayat bu!’ dedirtir.

 

Geceleri ise mutlak sessizlik hakim olur, çıt çıkmaz, en huzurlu uykunuzu uyursunuz Alaçatı’da.

Alaçatı’ya gönül verenler, asıl keyfinin sezon dışında çıktığını bilirler, ve yaz harici sürekli gelirler kasabaya.

Hem Alaçatı’ya hem de misafirlerine sevgisi ve saygısı sonsuz olan mekan sahipleri de, yaz kış açık tutarlar mekanlarını. Samimi ve sıcak ortamları, harika lezzetleri veya etkinlikleri ile Alaçatı tutkunlarını 12 ay evde gibi hissettirmek için büyük özveri ve çaba gösterirler. Bazen sadece bir ay bazen de hafta araları dinlenirler. Bilirler kasabamızın sağlıklı gelişimi için sezonun seneye yayılması gerekli, ilk adımlarını fedakarlıkları ile atarlar.

Ayrıca Big Fish Balık Turnuvası, Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, ASH Alaçatı Sanat Haftası, Gran Fondo Bisiklet Turu, Alaçatı Yeni Yıl Şenliği, Kermesler, Zeytinyağı Sohbetleri, Uçurtma Festivali, Maratonlar gibi en renkli ve keyifli etkinlikler de sonbaharda başlar ve asıl o zaman şenlenir Alaçatı.

Yıllar önce yazdığım ve her sene eklentiler ile genişleyen bu yazı, birçok seyahat yazarına ilham oldu ve son yıllarda Alaçatı’nın yaz sezonu dışında gidilesi, gezilesi, keyif alınası özelliklerini köşe yazılarında, blog ve websitelerinde ya da sosyal medyalarında alıntılar ile paylaştılar. Ne mutlu bize!

Alaçatı’nın en güzel zamanlarında sizi nelerin beklediğini, Alaçatı’ya gönül vermiş değerli insanların dört mevsim yaşattığı keşif, lezzet ve etkinlik duraklarını, bu senenin yeniliklerini de ekleyerek yazımızı güncelleyip, Dört Mevsim Alaçatı diyoruz 🙂

 

asma yapragi restaurant 4

İşte Alaçatı’nın 12 Ay açık sevdiğimiz mekanları:

 

Alaçatı Restoranları:

  • Agrilia: 15 yıldır Alaçatı”nın vazgeçilmezi Agrilia 2016 yazında, Alavya otelin hatıralar ile dolu bahçesine taşındı. Agrilla, sonbahar, kış ve ilkbaharda da haftasonları muhteşem lezzettirini sunmaya devam ediyor. Alaçatı’nın en iyi restoranı olan Agrilla‘da, şef Melih Teksen’in asma yaprağında sardalya, füme et, enginarlı kokoreç, kalamar buğulama, ıspanak pancar armut, semizotlu oryantal, kabaklı kayısılı siyez salatalar, taze baklalı uykuluk, elmalı hindi ragu tortellini, füme etli votkalı tagliolini, siyezli tavuk konfit, lomo, marine veya kuru dinlendirilmiş antrikot, sebzeli köfte, incir karası, profiterol ve affogato gibi enfes lezzetlerin tadına 12 ay varmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
  • Asma Yaprağı & Asma Yaprağı Tarla: Alaçatı’nın en değerli ve lezzetli gastronomi duraklarından birisi şüphesiz Asma Yaprağı. Kurucusu Ayşe Nur Mıhçı gerçek bir Ege ve Alaçatı gönüllüsü. Yapmacıksız, telaşsız, çalışkan, sabırlı ve çok özenli bir kadın. Yemek yapmayı seviyor, çok iyi de biliyor, yaptığı işe gönül verip, insanlarla paylaşıyor. Alaçatı’nın Ege’nin özü neyse onu hem lezzet hem de atmosfer olarak sunuyor. 2010 yılında ‘Yaz-kış ocak hep yansın, Alaçatı’da sokaklarda yürüyenler sıcacık bir misafir odası sofrasında yemek yiyebilsin’ diyerek ufacık bir evi restore ederek başladı Asma Yaprağı’na. Ardından lezzetlerinin tutkunları öyle bir arttı ki, arkadaki harika bahçeyi de restorana kattı. Ege lezzetlerine tutkun aile büyüklerinin kendine özgü tariflerinden, uzun sofralarda bir seremoni gibi yaşanan aile yemeklerinden aldığı tutkusunu, bu bahçede yaşatıyor Ayşe Nur. Emaye tabaklar, cam sürahi ve bardaklar, sahanlar, kaseler, reçeller, kızılcık şerbetleri ile bezenmiş mutfakta, ocak sabahın erken saatlerinde yanmaya başlıyor, ve gün boyu ne lezzetler pişiyor orada! Tüm malzemeleri yerel ve mevsimine göre seçiyor; sinkonta, çalkama, kabak çiçeği dolması gibi mezeleri, baklalı enginarlı pilavı, fırında kuzu ve tarçınlı köftesi, kabaklı havuçlu tatlısı ve pancarlı brownisi derken zevkten bayılmış buluyorsunuz kendinizi. Ayşe’nin sözleri ile Asma Yaprağı ‘Çok sevgili oğlum Kerem… Beraber çalıştığımız çok sevgili Ayşe… Ve bendeniz Ayşe Nur…Asma Yaprağı’nda beraberiz… Huzur isteyen ve huzuru paylaşan bir ekibiz…Alaçatı ruhunu yansıtmanın… Ege lezzetleri sunmanın… Ege’nin iki yakasının müziklerini dinlemenin… Egeli sofralar kurmanın… Bu sofraların kıymetini bilmenin keyfini çıkaranlarız… Pişirdiğimiz yemeklere ve sevdiklerimizin etrafında toplandığı sofralara şükredenleriz’. Şimdi Asma Yaprağı,  Ovacık yolunda, Alaçatı’nın azıcık dışında ağaçların ve bostanların arasında yemyeşil bir lezzet ve huzur cennet bahçesinde kız kardeşe sahip: Asma Yaprağı Tarla. Kahvaltı, sağlıklı beslenme, huzur içinde kitap okuma… Soğuk kış günlerinde camdan kulübeciklerin ahşap masaları ve rahat koltuklarında, nefis emayeler, camlar ve antikalar ile çevrili sıcacık bir ortamda, sanki doğanın içinde oturur gibi hissettiğiniz Asma Yaprağı Tarla’da, her gün Paşa Lokması kahvaltıları, sebze kaseleri, taze meyve suları ve smoothiler, fırından günlük çıkan lezzetler, taze pişen yemekler, çorbalar ve nefis tatlıların tadına varırken, huzur içinde kitabınızı okuyabilir, bilgisayarınızda çalışabilir, ya da sadece doğayı seyredebilirsiniz. Yazları ise kalabalıklardan kaçıp bu cennet bahçesine yayılmanın ayrı bir keyfi olacak. Kışları Asma Yaprağı Tarla kahvaltılar ve öğle yemekleri sunarkan, Asma Yaprağı Alaçatı’daki mekanında akşam yemeklerine devam edecek.  Yazları da sabah, öğle ve akşam yemekleri Asma Yaprağı Tarlada olacak. Alaçatı içindeki Asma Yaprağı daha hafif ve hızlı atıştırmalıklar için önündeki masalar ve ufak bahçesinde hizmet verecek.  Bu nefis bahçenin ve lezzetlerin tadı damağınızda kalacağı kesin.
  • Kapari Bahçe: Banu ve Haluk Maga, zaten yemeklerinin lezzetlerine ve sofralarının harika sunumuna doyamadığımız dostlarımız idi, bu lezzet ustalığı 2014’de Kapari Bahçe’de Alaçatı ziyaretçileri ile buluştu. Hacı Memiş’in en eski ve büyük taş konağının kalıntılarını koruyarak yarattıkları cennet bahçesinde sundukları Ege lezzetlerinin tadına doyum olmuyor. Banu önce taş konağın yıkıntılarını ayıklayarak bir bahçe yaratmak için kolları sıvadı, evden çıkan taşları kullanarak, bahçe duvarları ve taraçalar inşaa etti, 50 yıllık zeytin ağaçları ve de rengarenk çiçekler ile bahçeyi şenlendirdi. Ardından her biri diğerinden zevkli antika mobilyalar, objeler, aydınlatmalar ekledi ve sonuçta ortaya yaşanmışlık kokan harika bir bahçe çıktı. Menü bir yandan karşı yakanın izlerini taşıyan kabak çiçeği tempura, Girit ezmesi, karidesli saganaki, hania böreği, yunan usulü musakka, sakızlı panacotta gibi lezzetler sunarken , diğer yandan da bizim yakanın geleneklerini yansıtan kabak çitmesi, yaprak kuzu ciğer, kehribar beğendi, enginarlı makarna, anneanne köftesi, kuzu küşleme gibi birbirinden güzel spesiyaller yer alıyor. Bizim favorilerimiz ise patlıcan paçanga, deniz mahsüllü linguini ve balkan tatlısı ‘trileçe’.
  • Papazz: Dört dörtlük bir Alaçatı aile sofrası ve misafirperverliği yaşamak istiyorsanız şüphesiz adresiniz Papazz. Dört kuşaktır İleri ailesine ev sahipliği yapmış 150 yıllık harika taş bina ve bahçesi, Sebla ve Murat İleri çiftinin kapılarını misafirlerine açma kararı ile 2016 yılında restore edilerek nefis bir restorana dönüştürüldü. Her bir lezzette Murat Bey’in el emeği olan mutfaktan, yemyeşil tazecik otlarla bezenmiş salatalar, yumuşacık çıtır ızgara bebek kalamarlar, enfes ızgara jumbo karidesler, kabakçiçeği dolması, zeytinyağlı sarma, yoğurtlu kavrulmuş havuç, denizbörülcesi gibi mevsim sebzeleri ve mezeleri, parmak ısırtan enginarlı pilav, efsanevi tandır, köfte, tahinli baklavayı andıran mükemmel papazz tatlısı, kazandibi ve krem karamel gibi lezzetler çıkıyor. Ve yine Murat Bey’in el yapımı domates sosları, salçaları, hardalları ve biberleri eşliğinde sunuluyor. Murat Bey’in eşi Sebla Hanım bu şiir gibi keyifli, sıcacık mekanın tüm düzeni, atmosferi ve işletmesi ile ilgilenip, misafirleri tek tek ağırlıyor, kızları Serra’da yazları aileye eşlik ediyor. Kışları sinema geceleri, şömine başı sohbetleri ve oyunları ile yaz-kış Alaçatı severler için vazgeçilmez bir keyif ve lezzet durağı Papazz.
  • Arven: Kemalpaşa Cad. No:106, Alaçatı’nın en merkezi caddesi olan Kemal Paşa üzerinde, tüm kalabalıklardan uzak sakin ve huzurlu bir cennet bahçesi var! Önce Arven Şarap Butiği gözünüze çarpacak, kapıdan girin ve Türkiye’nin topraklarında yetişmiş üzümlerden Türk üreticilerin el emeği göz nuru şaraplarının hepsini burada bulabilirsiniz. Şarap butiği ve restoranın sahibi Erol Bey size, ülkemizden çıkan 200’e yakın şarap çeşidinin her birinin yöresi, üzümleri, niteliği, yoğunluğu, gövdesi hakkında tek tek açıklama yapabilecek bir şarap tutkunu. Amadeus, Antioche, Arcadia, Arda, Barbare, Barel, Buradan, Büyülübağ, Chateau Gali, Chateau Kalpak, Chateau Nuzun, Chamlija, Corvus, Çamlıbağ, Doluca, Eskibağlar, Egebağ, Kavaklıdere, Kayra, Kocabağ, Kuzeybağ, Lucien Arkas, Likya, Ma’adra, Mozaik, Nif, Öktem, Pamukkale, Paşaeli, Prodom, Sevilen, Suvla, Selendi, Shiluh, Şatomet, Saranta, Turasan, Umurbey, Urla, Urlice, Usca, Vino Dessera, Vinkara, Vinero, Vinolus, Yazgan, Yedi Bilgeler gibi adını belki de hiç duymadığınız ancak tadına hayran olacağınız Türkiye’nin dört bir köşesindeki üreticilerin en güzel şarapları ile burada tanışacaksınız. Şeçtiğiniz şarap ile, butiğin yanındaki koridordan geçerek, limon ve nar ağaçları altında, lavanta kokularıyla sarmalanan bahçesinde yerinizi alıp, fondaki hafif bir caz müziği eşliğinde, menüdeki harika lezzetlerin keyfine varabilirsiniz. Bizim favori lezzetlerimiz: Mücver, Kars Gravyer Tava, Patlıcan Baklavası, Giritli Kabak, Pancar Carpaccio, Ciğer kavurma, İspanyol Karides salata, Bonfileli, deniz mahsüllü veya dört peynirli pizzalar Antirkot, Dana Kaburga, Kuzu İncik, ve Levrek Buğulama. 150 yıllık tarihi bir evin bahçesinde yer alan restoranda gerçek bir lezzet şöleni yaşadıktan sonra her zaman Arven’e geri gelmek ve yepyeni şaraplar ile lezzet eşleşmesi yapmak isteyeceksiniz. Binanın üst katında mimari dokusu ve Alaçatı’nın Ege’li ruhu korunarak restore edilmiş odalarıyla keyifli bir konaklama deneyimi de sunuluyor. 0 232 716 6446
  • Kapha: Before Sunset’in sahipleri, 2016’da Alvaya otelinin ağaçlar altındaki keyifli bahçesinde Kapha restoranı açtılar. Kadim Hint tıp bilimi olan Ayurveda’da su ve toprak elementlerinin karışımından oluşan Kapha enerjisinden ismini alan restoran su ve toprağın nimetlerini sofralarda sergiliyor. Özel tasarım mobilya, aksesuar ve aydınlatmalar ile döşenmiş zevkli bahçe, Alaçatı’nın kalabalık sokaklarından kaçmak için gizli bir vaha adeta. ‘Fine Dining’ menüsü biraz kısıtlı, porsiyonları ufak ve fiyatları epey pahalı olsa da lezzetleri gerçekten çok iyi. Şarap listesi ise harika. 12 ay hizmet verecek Kapha, Alaçatı’nın hem yaz hem kış açık mekanlarına eklendiği için mutluyuz.
  • Alaçatı Balıkçı Barınağında Fahri’nin Yerinde rakı, balık, meze, salata… 15 yıldır Alaçatı’nın vazgeçilmez balıkçısı Fahri, 2016’da geçirdiği renovasyon ile salaş balıkçı kimliğinden sıyrılıp daha derli toplu bir mekana dönüştü. Hala aile restoranı ruhunu koruyan, Alaçatı’nın en kalender, rahat ve samimi balıkçısı olan Fahri, lezzetlerinin kalitesini de arttırarak ilk sıraya yerleşti. Taze otlar ile hazırlanan salataları, köz patlıcan, deniz börülcesi, atom, fava, ot kavurma, ızgara ahtapot, yıllardır ocağın başından hiç ayrılmayan Fahri’nin pişirdiği balıklar bizim favorimiz. Fahri’nin en keyifli yanı ise balıkçı barınağındaki minik renkli takalar ve Alaçatı Port evlerine nazır gün batımı manzaraları.
  • Alaçatı Marina Port Balık’ta rakı, balık, meze, salata… / Çeşme yarımadasının Güney Ege’ye açılan limanı Alaçatı Marina, ev sahipliği yaptığı yelkenliler ve tekneler ile akşamüstleri gün batımında masalsı bir manzara sunan marinayı bizim için çok özel yapan bir faktör daha var, o da Port Balık’ın tazecik günlük lezzetleri. Şimdiye kadar yediğimiz en lezzetli mezeler, salatalar, balıklar burada. Bizim favorilerimiz köz patlıcan, deniz börülcesi, terleten, fava, ızgara kalamar, ahtapot güveç, lağos ve levrek şiş, kazandibi ve irmikli parmak tatlısı. En önemlisi diğer balıkçıların üstüste kalabalığı ve gürültüsü yerine burada sakin ve nezih bir atmosfer yakalıyorsunuz. Yaz kış açık Port Balıkçısı, Alaçatı tutkunlarının vazgeçilmez durağı. (0232) 716 64 89

Diğer adresler: 

  • Meze ve balık keyfi için: Fava, Karina, Martı ve Kaptan
  • Pizza için: Pizza Locale
  • Hamburger için: Burger No:7
  • Caz eşliğinde pub: Zeplin
  • Ev yemekleri için: Avrasya

 

ALAÇATI’NIN KAFE, BİSTRO VE BARLARI: 

  • Apero, Alaçatı’nın maharetli pastacısı Nas’ın ve sevgili eşi Cem’in el emeği göz nuru yepyeni lezzet durağı Apero, köyümüze taze bir damak keyfi getirdi. Yan yana iki minik taş binanın birleşimi olan Apero, her şeyin el yapımı ve taze sunulduğu bir fırın, pastane ve sandviç evi. Kahvaltı menüsünde taze meyveler ve kuru yemişler ile ev yapımı granola, patatesli Fritata omlet, avokadolu ekmek üstü yumurta, Croque Madame ve Monsieur ve de haşlanmış yumurta, peynir, zeytin, domates, meyve, tam tahıl ekmekten oluşan sağlıklı kahvaltı tabağı yer alıyor. Öğle ve akşam üzeri ise nefis rozbifli, somon gravlaks sandviç, mozarella & domates & fesleğenli focaccio, bacon & yumurta & tavuk & peynirli Club sandviçler ve sepet peyniri ve çedar peynirli domates soslu tost sizi bekliyor. Gün boyu fırından taze çıkan nefis ev yapımı cheesecake, brownie, anne tarifli limonlu parfe, yaban mersinli veya karamelize armutlu tartlar, ıspanaklı peynirli veya tavuklu kişler damaklarınızı tatlandırıyor. Ve de evinize alabilmeniz için pakette ev yapımı granola, ekşi maya baget ekmek, peynirli çubuklar, biscottiler sizi bekliyor. İçine sevgi işlemiş nefis lezzetleri, güleryüzlerin hiç eksik olmadığı dünya tatlısı minik mekanı ile gününüze mutluluk katan Apero, hergün 9-9 arası açık. (12047 sokak no20-21)
  • Kaffe: 2047 sk. No: 29/ Çeşme yarımadasının en güzel kahvesi kesinlikle Kaffe’de! Şubat 2019’da  Çeşme Çarşı’dan Alaçatı’ya taşınan ve 12 ay açık olan Kaffe, Alaçatı’nın buluşma noktası haline geldi. Guatemala, Kolombiya, Kenya, Etiyopya’dan gelen 3. dalga kahvelerinin enfes tadı, Alaçatı ilüstrasyonu ile kaplanmış nefis duvarı, harika kahve paketleri, fırından yeni çıkan kruvasanları, Nas’ın elinden eşsiz browni ve üzümlü tarçınlı kurabiyeleri ile bulunduğu beldeye en çok değer katan mekanlardan birisi Kaffe. İstanbul’un karmaşa ve yapaylığından kaçan Nejat ve Özge’nin, ‘hayattan keyif almak üzere inandığı ve doğru bilgiği şeyi yapma’ prensibini, güzel kahve, güzel lezzetler, güzel ortam, güzel muhabbet ile hayata geçirdiği hali Kaffe. Müdavimleri ile her daim dolu olan, telaşsız ve son derece samimi ancak son derece özenli ruh hali, sizi sarıp sarmalıyor içeride. Güne güzel başlamanın sırrı güzel bir kahve ise Kaffe tartışmasız en doğru adres.
  • Köşe Kahve: Vazgeçilmezimiz Köşe Kahve, sevgili dostumuz Tomris’in zevkli estetik anlayışı, gözlerinin içi gülen Gülay’ın içten ve doğal sıcaklığı, ve Köşe Kahve ekibinin pozitif enerjisini, harika lezzetler ile buluşturan sihirli bir mekan. Gün boyu köy hayatını izlerken, enfes omletler, menemen, kardeş simit, croissant, quiona parmesan salata, avocado çilek salata, şeftali semizotu, hamburger, somon ızgara, prosciutto armut parmesan tabağı, domuz sosis, vişne crumble, merenge gibi harika lezzetler ve kokteyller ile Köşe Kahve’de keyif yapabilirsiniz.
  • Kupa Alaçatı: Fahrettin Altay Cad. No:6 / Alaçatı’da nefis bir lezzet ve kahvaltı durağı keşfettik/ Minicik bir mutfaktan nasıl özenli, orjinal ve harika lezzetler çıkabileceğinin, şirin mi şirin ufacık bir bahçenin size sürpriz mutluluk ve doyumlar yaşatabileceğinin canlı örneği Kupa Alaçatı. Alaçatı’nın bir ara sokağında, minnak bir kapıdan içeri girer girmez taze pişen ekmek kokuları ile kendinizden geçiyorsunuz. Kurabiye ev gibi ufacık bir odası ve gizli bahçesinde kahvaltınız adım adım size servis edilirken, nasıl bir lezzet harikalar dünyasının içine düştüğünüzü anlıyorsunuz. Kahvaltıda neler var Kupa Alaçatı’da? Mutfak aşığı sahibesi Elçin Hanım ve tatlı yardımcısının tazecik hazırladıkları ayva püreli labneli ev yapımı granola, ?karabuğday patlağı ve biberli ev yapımı peynirli yulaf, limon kremalı bal kaymaklı portakal ve mandalina dilimleri, bahçede yetişen taze otlar ile göz yumurta (bizim şansımıza rezene, taze soğan, dere otu, yabani kuşkonmaz ve bezelyeli rüya gibi bir yumurta düştü), yöre peynir ve zeytinleri, ev yapımı çilek reçeli, yine bahçeden semizotlu rokalı avokadolu domates salatalık, ekşi maya ev yapımı ekmek, tava keki (Pancake), yumurtalı ekmek, ev yapımı tatlılar, kombucha çaylar, soğuk sıkım meyve ve sebze suları ♥️ Hepsi enfes lezzete, hepsi tazecik, hepsi sevgiyle ve maharetle hazırlanmış, özenle servis ediliyor. Daha ne olsun ! Roka, hardal otu, mercan köşk, melisa, lale ve sümbüller ile çevrili minicik bahçedeki yerinizi şimdiden ayırtın, ve güne Kupa Alaçatı’da başlamanın nasıl bir lütuf olduğunu bizzat yaşayın. Not: Sadece 12 kişi alabildiği için gitmeden birkaç gün önce mutlaka Elçin Hanım ile iletişime geçip rezervasyon yapmanızı tavsiye ederiz.
  • Peri Art Cafe: Alaçatı’ya gönül vermiş İpek & Sinan Atay’ın yıllar önce açtığı ve yaz-kış yaşattığı Peri Art, sanat galerisinde yıl boyu farklı sanatçıların eserlerini sergilerken, kafe bölümünde ise İpek Hanım’ın harika seramikleri eşliğinde nefis kahve ve lezzetler sunuyor. Alaçatı’da yaz kış açık güzel kahve yapan bir yer bulmak gerçek bir nimet! Sabahları reçeller, peynirler, zeytinler ve taze demlenmiş çay ile harika bir köy kahvaltısı ve kahveyle güzel bir güne başlayıp, gün içerisinde de keyifle kitabınızı veya bilgisayarınızı alıp sokakta oturup, kahvenin yanında brownie, cheesecake gibi harika tatlıların tadına bakabiliyorsunuz.
  • Traktör: Alaçatı’nın en sevdiğimiz mekanlarından birisi olan Traktör de yaz kış açık mekanlardan. Sevgili dostlarımız İpek ve Kerem’in  harika evi ve avlusunun 2015’de gurme bir bara dönüşümü ile bizler ile buluştu. İstanbul’dan tanıyıp sevdiğimiz dostumuz DJ Cenk (nam-i diğer Salça)’nın muhteşem ev sahipliği, müzikleri ve satsumaları ile buluşunca Alaçatı yepyeni bir cevher kazandı. Traktör‘ün yenilenen menüsünde özellikle hamgburgere bayıldık. Traktör‘de parmesan ve trüflü patates, tamarind soslu tavuk kanat, balık ekmek, prosciutto ve peynir tabağı, Traktör salta, ızgara somon ve Traktör hambuger, granola, omlet ve tava tost ile hem akşam hem gün boyu afiyetle yemek yiyebilirsiniz. Geceleri de efsanevi Satsuma, Gelincik Mohito, Mango Margarita kokteylleri ve güzel müziği ile keyifli bir lounging seçeneği Traktör. İster keyifli kahvaltılar, ister akşamüstleri Hacı Memiş turuna başlamadan önce aperatifler, ister ‘gastro pub’ atmosferinde akşam yemeği, isterseniz de arkadaşlar ile yemek sonrası güzel müzik, güzel içki ve güzel sohbet için yeni adresiniz kesinlikle Traktör. Tarihi bir Alaçatı taş evinde hayat bulan bu zevkli bar, şimdiden müdavimleri ile dolup taşan Traktör, artık Alaçatı’nın ‘olmazsa olmaz’ durağı.
  • Plaka: Alaçatı meydanda yer alan Sailors Alaçatı’nın yanı başına Sailor’s ekibi tarafından açılan Plaka, yaz-kış açık keyifli bir bar ve hafif atıştırmalık mekanı.

 

 

Alaçatı’da Sezon Dışında Neler Yapılır?

ALAÇATI SULAK ALAN 

Alaçatı’nın hemen çıkışında kite plajına doğru giderken yer alan Azmak bölgesi, yani Alaçatı Sulak Alanı, mevsimine göre flamingo, leylek, pelikan, beyaz balıkçıki giri balıkçıl, ördek, kaz, karabatak gibi birçok kuşu yakından seyredebileceğiniz bir doğa harikası. Sahip olduğu biyoçeşitlilikle bir doğal zenginlik ve açık hava müzesi niteliğinde. En yüksek noktası 662 metrelik Kıran dağı olan alanın batısında yer alan Alaçatı Halici, buranın en büyük sulak alanı olarak pek çok canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Küçük ölçekli bir habitat olması yanıltmasın; küçük kumsalları, tuzcul bataklıkları, sığ gölcükleri, sazlıkları, denizsel alanları ve bitki örtüsüyle kuşlar için kışlama, koridor, beslenme, üreme ve sığınak yeri işlevi görüyor. Türkiye’deki toplam 487 kuş türünün 120’sine, yani yüzde 25’ine burada rastlanıyor. Alaçatı Sulak Alanı, yeşil bacak, flamingo, akça, deredüdükçünü, fin güzeli, yalıçapkını, angıt, sürmeli kum kuşları ve batakçıl kuşları gibi çok sayıda kuş türüne yaşam alanı sağlıyor.

Maki türlerinin yoğunlukta olduğu alanda, endemik bitkilere de rastlanıyor. Ege Üniversitesi Fakültesi Botanik Ana Bilim Başkanlığı’na göre, Alaçatı Sulak Alanı’na özel bitki türleri arasında küresel ölçekte tehdit altında olan beyaz kaya gülü ile Türkiye çapında tehdit altında olan orkide türlerinden Neotinea lactea yer alıyor.

‘Alaçatı Kuşları’ kitabının yazarı Serap Yurdaer Erboy, 2002 yılında yerleştiği Alaçatı’da sabah yürüyüşleri sırasında, merkeze yakın mesafedeki azmağın sulak alanını keşfetti. Sörf okulları ve plajların eski güzergahında her sabah, onlarca kuşla karşılaşıyordu. 2018’in kış aylarında, arşiv oluşturmak için kuş fotoğrafları çekmeye başladı. Sabahın erken saatlerinde bölgeyi düzenli olarak ziyaret ederek, sulak alan kuşlarını ve habitatlarını izledi. Bir süre sonra, izlenimlerinin özel bir arşiv çalışmasından öteye taşınması gerektiğini düşünerek Alaçatı Sulak Alanı Farkındalık Projesi’ni başlattı. 250 hektar (2.500.000 m2) büyüklüğündeki Alaçatı Sulak Alanı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından Doğal Sit Alanı olarak belirlenen sınır içinde kalıyordu. Ancak yeni imar planlarında konut ve turizm tesis alanı olarak yapılaşmaya başladı. Serap Yurdaer’in başlattığı çalışmalar sonucu şu anda Alaçatı Sulak Alan WWF’in de desteği ile koruma altında. 

 

  • Alaçatı’nın nefis bir yeni kitapçı & kafesi var: Sofilya. Alaçatı’da özlemini çektiğimiz, ara sokaklarımıza ve kuytu köşelerimize taptaze soluklar, sürprizler ve mutlulukları getiren, bize ve ziyaretçilerimize insancıl, samimi ve hakiki değerler sunan mekanlar bizleri sevindiriyor. Sofilya’nın sahibesi Başak Hanım aslen İzmirli bir belgesel yönetmeni, 8 yıl İstanbul’da ve 10 yıl İngiltere’de çalıştıktan sonrasında memleketine dönüp, bu küçük harikalar diyarını yaratıyor. Sofilya, edebiyatı, yerel üreticiden temiz mahsüllerle hazırlanmış yavaş mutfak lezzetlerini, kitap ve temiz gıda söyleşilerini, bilinçli yaşam ve tüketim kavramları altında birleştiren bir kitapçı ve kafe. ‘Yerli Ustalar’, ‘Bizi Biz Yapan Zaten Hep Hatıralar’ gibi nefis başlıklar altında toplanmış kitap seçkilerini bulabileceğiniz, sadece yerel üreticiden alınan ürünler ile taze hazırlanan tostlar, salatalar, granolalar, kruvasanlar yiyebileceğiniz, kahveler, ev yapımı çaylar ve kombcuhalar içebileceğiniz, ve doğal fıstık ezmesi, sirke, tarhana ürünleri alabileceğiniz çok amaçlı bir durak Sofilya. Aslında burası eviniz gibi bir yer. Başak Hanım üst katta yaşıyor. Masmavi gözleri, sıcacık gülümsemesi ile alt kattaki evinin salonunu misafirleriyle paylaşıyor. Yerelin ve komşunun birbirine destek olduğu, ortak kültürün çoğalarak geliştiği, rafine, bilinçli, sorumluluk çemberinin büyümesine katlıda bulunacak, içten ve doğal bir yuva gibi düşünün burayı. Alaçatı da, hepimize ‘sevgi bilgeliği’ bulaştıracak ‘sakin, serin, sağlıklı’  bir Sophilya kazandık. Sofilya Sabah 10 – Akşam 10 arası açık (hafta arası 1-3 arası siesta zamanı ) 11020 Sk, N:3, Hacı Memiş

 

  • Eski Tütün Dükkanı‘nda sergiler, sohbetler ve atölyeler… Alaçatı Hacı Memiş’teki harikalar diyarı Eski Tütün Dükkanı kapısından içeri girdiğinizde yüksek tavanları, beyaza boyalı taş duvarları, ahşap tavanları, tavandan sarkan nefis lambaları, duvarları süsleyen seramikleri ile, içinize ferahlık ve mutluluk aşılayan bir cennet köşesi Rumisu eşarp, elbise ve kıyafetleri, Pınar Yeğin, Touline, Guls ve Serap Yurdaer’in el yapımı seramikleri, Felekşan Onar’ın cam tasarımları, Burcu Sulek, Feyzal Baykut ve Gözde Erdogan’ın takıları, Özge Güven Bıçak’ın pin iğneleri, Filiz Özkul’un Alacatı fotografları, Vajra’nın koton kimonoları, ev tekstilleri, Egg tasarım çanta,craft ve kumaş saklama üniteleri, Jovita keçe heykelleri, kağıtların birer sanat eserine dönüşmüş hali olan Kikkula’nın heykelleri, aksesuarları, abajurları, kaseleri, not defterleri, Ertunga Yeğin’in elinden çıkma zeytin ağacından peynir tahtaları, takıları ve Zeytuni sabunlarının yer aldığı dükkanda tüm ürünler taş binanın keyfini de sürebilecek şekilde özenle ve zevkle, zerafet ve boşluk dengesi içinde yerleştirilmiş. Köyümüzün yaz-kış açık harikalar diyarı olan Eski Tütün Dükkanın’da 4 mevsim nefis sohbetler, atölyeler, eğitimler ve sergiler yer alıyor. 2019 kış döneminde, Hande Bilten ile Salı günleri, katılımcıların sanatın temellerini öğrenirken, uygulamalı çalışmalar gerçekleştirerek, öğrendiklerini adım adım içselleştirme şansını yakaladıkları Temel Sanat Eğitimi programı devam ediyor.
     

  • Terra Cotta’da seramik… Hacı Memiş yolunda saklı yeni bir meydana taşınan sıcacık seramik atölyemiz, hem seramik kaseler, kupalar, dekoratif aksesuarlar bulabileceğiniz, hem de seramik atölyelerine katılabileceğiniz son derece keyifli bir mekan. Seramik sanatçısı Gül Alper’in yarattığı bir vaha olan Terra Cotta, cennet avlusunda saatlerin nasıl aktığını fark etmeden seramik yoğurup boyayıp, bir nevi meditasyon yaşayacağınız sıcacık bir atölye. Terra Cotta’dan sokak hayvanlarını destekleyen seramik objeler de alabilirsiniz.
  • Zeytin Konak otelde keyifli atölyeler… Zeytin Konak Otel – Alaçatı’nın en yeşil ve geniş bahçelerinden birisinde, komşularımız İlknur ve Ertuğrul İçingir’in yarattığı bir cennet köşesi olan Zeytin Konak Otel’de, Girit ve Ege Mutfağı, Teraryum kaktüs tasarım, yoga ve balıkçılık atölyeleri gibi harika etkinlikler yer alıyor. Onlarca yıllık zeytinleri, çamları, leylandileri, begonvilleri, sardunyaları ile Alaçatı’nın ortasında bir vaha adeta olan otelin programını takibe almanızı tavsiye ediyoruz.
  • Atölye Yağhane’de keyifli atölyeler… Alaçatı’da yaz kış açık olan başka bir cevher ise Atölye Yağhane. Tarihi bir zeytinyağı yağhanesi etkinlik merkezine dönüştürüldü. Alaçatı’nın yerlisinin ve de misafirinin katılabildiği bu harika mekanda yemek seramik, çömlek, çini, tokat yazma ve müzik atölyelerine katılabilirsiniz.
  • Alaçatı’nın başka bir hazinesi ise Alaçatı Kitabevi... Doğma büyüme Alaçatı’lı bir aydın olan Ömer Abi’nin 20 yıllık kitabevi, Alaçatı’nın en önemli kültür hazinesi. Zamanında rahmetli Aziz Nesin ile başlayan imza günleri geleneği devam ediyor ve her sene Kemal Anadol’dan Uğur Dündar’a, Ayşe Kulin’den Muazzez İlmiye Çığ’a, Aret Vartanyan’dan Elif Şafak’a, Türkiye’nin değerli yazarları Alaçatı’da okurları ile buluşuyor.  Kışın etkinlik olmasa da mutlaka Alaçatı Kitabevi’ne uğramanızı, bir kitap bahanesi ile Ömer Abi ile sohbet etmenizi tavsiye ediyoruz.
  • Pazar Yeri Camii’nin gizli köşesi… Alaçatı’nın bir başka cevheri de kiliseden dönüştürülen Pazar Yeri Camii. Cami 3 sene önce restore edildi.  Ancak içindeki ikonalar aynen muhafaza edildi. Namaz kılarken araya konan perde çekilince ikonaları görmüyorsunuz, ancak perde açılınca köyün asıl yaratıclarının eserleri olan ikonlar, Rumlara saygı duruşu sergiliyor.  Caminin bir başka güzelliği ise tüm avlusunu kaplayan siyah-beyaz çakıl taşından bezenmiş mozaikler. Podima ya da krokalia (timsah sırtı) olarak adlandırılan bu 100 yıllık taş işçiliği takdire şayan.
  • Alaçatı Pazarı… Cumartesi günleri kurulan Alaçatı pazarı dillere destan.  Pazarda yok yok. Taze sebze, meyve, peynir, zeytin, ceviz, fındık, lavanta ve karadut reçeli, damla sakızlı kahve ve macun gibi yiyecekler, çeşit çeşit kıyafetler, keten yatak örtüleri, havlular ve peştamaller, seramik ve ahşap ev eşyaları, çeşit çeşit çiçekler hepsi bu pazarda. Eğer ot meraklısıysanız yöreye özgü karabaş otu, radika, arap saçı, turpotu, çibrika, mercan köşkü, reyhan, ıtır otları tam size göre. Yöre enginar ve  kavunu ile ünlü. Son senelerde o kadar ünlendi ki etraftaki kasaba ve şehirlerden otobüsler ile alışveriş için gelenler var. Yazın kalabalık ve sıcaktan bunaltıcı bir deneyime dönüşebilen Pazar, diğer zamanlar tam bir cennet.
  • Balık Mezatı… Alaçatı’da şahit olabileceğiniz başka bir orjinal deneyim ise Balık Mezatı. Pazar yolunun üzerindeki mezat binasında her sabah 11:00’de taze balıklar açık arttırma ile sahiplerini buluyor.   Çekişmeli açık arttırmayı seyretmek gerçekten çok heyecanlı.
  • Bitkice‘nin yüzünüze kocaman gülümsemeler yayacak kaktüs, skulent ve ev bitkileri ile buluşmalar…  Asma Yaprağı Tarla’nın nefis bahçesi içinde minik bir kaktüs ve skulent harikalar diyarı olan Bitkice, sevgili arkadaşım Cahit Pars’ın, uzun yıllar büyük şehirlerde süren profesyönel hayatından sonra, topraklanma ve köklenme arzusunu, bitkiye duyduğu sevgi ve tutku ile birleştirmesi ile doğan bir yolculuk. Yavaş yavaş büyüyen, zamanla kendini bulan, uzun yıllar yaşayan kaktüsler ile bir bağ kurarak adeta dost olmuş. Önce kaktüs’ün duayeni Ünal Ural’ın öğrencisi olmuş, ondan el aldıktan sonra, Türkiye’yi dolaşıp yerel seralardan yerli üretim ve tohumdan yetişme bitkiler toplamış. Monstera, hedera, edorbia gibi özel kaktüs, skulent ve ev bitkilerini yaşanmışlık kokan antika bakırlarda, toprak saksılarda Asma Yaprağı Tarla’da özenle sunuyor. Sadece ışık ve su ekleyerek minik yavrularla yıllarca sürecek bir dostluğa adım atmanız, sevdiklerinize  büyüyüp, serpildikçe sizi hatırlatacak hediyeler almanız için, irili ufaklı, renk renk, şekil şekil bitkiler sizi bekliyor. Emin olun Cahit size, 2500 türü olan, dirençli ve yaşam isteği ile dolu kaktüsün hikayesini, ihtiyaç duyduğu ışık, nem, bakım ve ilgiye dair ipuçlarını şevkle anlatacak. Çünkü onun için ‘bitkiye ve toprağına dokunmak, kaktüs ile bir ilişki geliştirmek, insanı yaşadığı ana uyumlayan meditatif bir deneyim’. Ve amacı kaktüs yolculuğunu ve sevgisini çoğaltmak ve paylaşmak.
  • Vadi Alaçatı’da tamamen doğal bir yaşam… Alaçatı’ya  5 kilometre mesafede, sörf koyunu geçer geçmez, tepede deniz manzaralarına nazır, dev bir arazi üzerine kurulmuş, muhteşem bir doğa sever cenneti ve tarım turizmi alanı Vadi Alaçatı. Ardıç, Çam, Meşe, Harnup, Zeytin ağaçları, yaban mersini, dağ çileği, piren, kekik, papatya ile çevrili bir alanda içinde, kendi bahçesi veya tarlasına sahip 19 adet kütük silindir bungalov, çadır alanları, bağlar, kümesler, kabak, kavun, domates, biber yetiştirilen bostanlar, kalp şeklinde kocaman bir lavanta tarlası, arı kovanları, iki adet gölet, yürüyüş parkuru, 7.500  zeytin fidanının yer aldığı Vadi Alaçatı, kendi güneş enerji panelleri, içme suyu arıtması ve kimyasal kullanmadığı tarım prensibi ile karbon ayak izi sıfır, tamamen doğa ve ekoloji dostu bir vaha. İstanbul’dan 4.5 sene önce buraya yerleşen Bülent Özcan’ın  her köşesini ince ince düşünüp planlayıp, her fidanını el emeği ekip, büyüyen mahsüllerin her anına şahit olduğu Vadi Alaçatı, gerçekten büyük bir emek, özen, sabır, felsefe ve gönül ürünü olan bir cennet vadisi. Doğa ile buluşmak isteyen temiz kalpli ve temiz enerjili insanları kendisine çağıran bu ilham verici ve sıradışı oluşum, hayata bambaşka, güleryüzlü, doğal, samimi bir pencereden bakmanın mümkün olduğunu hatırlatarak bize umut verdi. Püfür püfür esen manzaraya nazır, tamamı Vadi Alaçatı’nın kendi mahsulü olan el yapımı ekmek, peynir, yoğurt, bal, zeytin ile bir kahvaltı, veya yıldızların altında odun fırınında pizza ve güveç, veya doğa ile başbaşa konaklamak isterseniz, için gitmeden bir telefon açmanız yeterli.  +90 533 560 25 95

ALAÇATI CİVAR KEŞİFLERİ 

Alaçatı’da iken, 15 dakika ile 1.5 saat uzaklık arasında değişen mesafelerde yer alan Çeşme, Urla, Seferihisar, Karaburun gibi harika rotaları programınıza alarak yeni keşifler yapabilirsiniz. Sizin için Alaçatı’dan günü birlik gidip gelerek yapabileceğiniz rotaları aşağıda derledik. (Tüm rotalar hakkında bilgi ve önerilerimizi içeren yazı linklerini bu yazının en altında bulabilirsiniz)

  • ÇEŞME, OVACIK, GERMİYAN, REİSDERE, ILICA KEŞİFLERİ – 1 GÜN
  • URLA GASTORNOMİ KEŞİFLERİ – (1’ER GÜNLÜK ROTALAR)
    • ARKAS SANAT MÜZESİ, URLİCE ŞARAP TADIMI, OD URLA AKŞAM YEMEĞİ
    • USCA ŞARAP TADIMI, VİNO LOCALE ÖĞLE YEMEĞİ, URLA ŞARAPÇILIK ŞARAP TADIMI, UZBAŞ ARBORETUM GEZİSİ, MANEJ DUT ALTI KAHVE, TERUAR AKŞAM YEMEĞİ
    • KÖSTEM ZEYTİNYAĞI MÜZESİ, PERDİX ŞARAP TADIMI, MOZAİK ŞARAP TADIMI, LEVAN ÖĞLE YEMEĞİ, MMG ŞARAP TADIMI
  • TARİHİ URLA VE URLA SAHİL KEŞFİ- 1 GÜN
  • URLA KIRSAL KÖYLERİ KEŞİFLERİ KUŞÇULAR, YAĞCILAR, DEMİRCİLİ, BİRGİ, BARBAROS, UZUNKUYU- 1 GÜN:
  • KARABURUN VE ILDIRI KEŞFİ – 1 GÜN
  • SEFERİHİSAR, SIĞACIK VE BADEMLER KEŞİFLERİ – 1 GÜN
  • LUCİEN ARKAS BAĞLARI & KEY MUSEUM -TORBALI – KEŞİFLERİ – 1 GÜN
  • FOÇA KEŞFİ – 1 GÜN

ALAÇATI  VE CİVAR FESTİVALLERİ

  • NİSAN / ALAÇATI OT FESTİVALİ: 2010 yılından beri Mart veya  Nisan aylarında düzenlenen Ot Festivali, Alaçatı  otlarının çeşitliliğini, mutfağının zenginliğini tanıtmak ve bu otlarla pişirilen geleneksel yemeklerinin kaybolmaması için düzenlenen bir festival. Alaçatı’yı doğanın uyandığı ve bin bir çeşit ot ile bezendiği bahar tazeliğinde yaşayabilmek gerçekten bir ayrıcalık. Alaçatı’lıların kendi yaptığı reçellerin, bin bir otla yapılmış yemeklerin, böreklerin, tatlıların 2 gn boyunca sergilendiği festivalde bir de yarışma düzenleniyor ve yarışmaya katılan tüm yemeklerin tariflerini bir kitapta toplanıyor. Böylece gelecek kuşaklara bir lezzet mirası da bırakıyor Ot Festivali.
  • NİSAN / ALAÇATI TASTING FESTİVALİ: Doğa’nın uyanışına şahit olduğumuz ilkbaharda Alaçatı’da bu sene ikinci kez muhteşem bir lezzet ve sanat rüzgarı esiyor. Alaçatı’da, Topraklarımızın hikayelerini dillendirmek ve sunduğu değerleri paylaşmak, tarihimizin ve kültürümüzün hazinelerini yansıtmak, uzun sofralarda nefis lezzetleri hep beraber tatmak üzere 26- 28 Nisan 2019’da Tasting Alaçatı Festivali‘nde buluşuyoruz! Alaçatı’nın en keyifli mekanlarına, meydanlarına, bağlarına ve bahçelerine yayılan etkinliklerde, Salim Kadıbeşegil’den Okşan Resimcioğlu’na, İsmail Gezgin’den, Aysun Yenice’ye, Mehmet Güreli’den Sinem Çapraz’a çok değerli konuk konuşmacılar, şefler, yerel üreticiler, ve misafirler bir araya geliyor. Yeni nesil kahvaltılardan, odun fırınında ekmek yapımına, lavanta hasadından Seferad mutfağına, reçel aşkından zeytinyağı hikayelerine, ahşaptan mozaiğe film gösterimlerinen, bağ gezilerine, lezzet, sanat, spor, etkinlik, atölye ve sohbet programı için: www.tastingalacati.com
  • MAYIS / REİSDERE UÇURTMA FESTİVALİ
  • MAYIS / HIDIRELLEZ ŞENLİKLERİ
  • HAZİRAN / ÇEŞME OPEN SATRANÇ TURNUVASI
  • TEMMUZ / ILICA’DAN ATA’YA SELAM
  • TEMMUZ AĞUSTOS / ALAÇATI PİYANO FESTİVALİ
  • AĞUSTOS / ILDIRI KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
  • EYLÜL / ALAÇATI BİG FİSH BALIK TURNUVASI
  • EYLÜL / ALAÇATI SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET FESTİVALİ
  • EYLÜL / BARBAROS OYUK FESTİVALİ
  • EYLÜL / ULUSLARARASI ÇEŞME KLASİK MÜZİK AKADEMİSİ VE FESTİVALİ
  • EYLÜL / OVACIK TARIM VE SAKIZ KOYUNU ŞENLİĞİ
  • EKİM / ALAÇATI SANAT HAFTASI
  • EKİM / ALAÇATI ULUSLARARASI BALIK TURNUVASI
  • EKİM / GERMİYAN FESTİVALİ
  • EKİM / DALYAN AŞK FESTİVALİ
  • KASIM / GRAN FONDO BİSİKLET YARIŞI
  • ARALIK / ALAÇATI YENİ YIL ŞENLİĞİ

 

Alaçatı’ya Çok Yakın Cevherler

 

kolburanos1

  • Reisdere’de Kolburano’sun pizzaları… Dünya tatlısı bir çift olan Damla & Emre Kolburan’ın Residere köyündeki yeni mekanı da kendileri gibi sıcacık, özenli ve keyifli. Kolburanos, tüm yiyeceklerin odun fırınından çıktığı, lokal sebzelerin, bitkilerin kullanıldığı yemekler, 400 derece meşe odunuyla beslenen fırından çıkan çıtır hamurlu pizzalar, güveçte pişen yemekler, pazardan günlük ve taze alınan otlarla yapılan sade salataların, tek çeşit hafif bir tatlının olduğu bir yer burası. Günlük hazırlanan pizza hamuru ve domates sosunun üzerinde suda mozzarella peynirli muhteşem armutlu proscuittolu, kokreçli, lorlu ıspanaklı, sucuklu pizzalar odun fırınında pişiyor. Yaz & kış tazecik mevsimine göre mahsüller ile hazırlanan enfes pizza çeşitleri, günlük olarak belirlenip, kara tahtaya yazılıyor. Masanıza oturduğunuzda hoşgeldiniz ikramı olan germiyan ekmeği ve grano padano parmesan eşliğindeki acı biber reçeli ise acı ve tatlının uyumlu dansı ile bugüne kadar tattığım en güzel reçel. Domuz sosisleri ise gerçekten eşsiz. Eski bir marangoz atölyesi olan 200 yıllık taş binasında ve tarihi incir ağaçlı bahçesinde evinizdeki gibi rahat vakit geçireceğiniz, ve enfes lezzetler tadacağınızın garantisini veriyoruz. Kapısında tabela bile olmayan restoran için kokuları takip edin. İçeri girdiğinizde yüksek tavanları, antika masaları, dolap ve avizeleri, vintage gramofon ve plakları, emaye küveti, vespası ile bu ferah, oyuncu ve zevkli mekan kalbinizi sıcacık yapacak. Genç ancak son derece maharetli bir çiftin evinde yemek yer gibi hissettiğiniz mekan müdavimleri ile dolup taşıyor. İstersiz yemekten sonra Damla ve Emre ile samimi sohbeti ve güzel müzikleri ile gecenizi keyifle uzatabiliyorsunuz.
  • Sakinliğin ve daimi köy hayatının hüküm sürdüğü göçmen köyü Reisdere’de huzur bulacağınız bir butik olan Safi Otel, bölgenin henüz bozulmamış değerleri ve renklerini yansıtan, köy sıvalı 16 odası ve yöre lezzetleri ile donanmış kahvaltısı ile mutluluk sebebi.

  • Çeşme’nin yepyeni bir şarap üreticisi olan Buradan Çeşme Bağları Ovacık’ta.  Buradan bağlarında yetişen üzümlerinden yöremizin en kaliteli Rose ve Kırmızı şaraplarını yapmayı misyon edinmiş bir şarap üreticisi. Ovacık yöresinde tarımı desteklerken, bağlarında üzümleri işleyen ve toplayan kadınlarından, bağları, üzümleri ve şarap yapım sürecini yöneten önologuna, şişe tasarımlarından, şarap isimlerine, grafik ve etiket tasarımına kadar ana toprağa bir saygı duruşu sergilercesine kadınlara adanmış bir bağ evi ve şarap üreticisi. Bulunduğu coğrafyaya, kültürüne, insanına, sevgisine, mahsulüne olan tutkunun ürünü olan bağlar, üzümler ve şaraplar, isminde, formunda, ruhunda, dokusunda, renginde, kokusunda, tadında sanki bir aşk hikayesini barındırıyor. Buradan şaraplarının topraktan şişeye yolculuğu maharetli ve titiz önolog Tina Lino’ya emanet. Sanki bir kadın bedenini andıran kıvrımlı tasarımlardaki şişeler ise Fransa’dan ve İtalya’dan geliyor. Grenache üzümlerinin rafine bir zevk ile işlenmesi sonucu hayat bulan Rose şarabı ise Şirin ismini taşıyor. Tempranillio üzümlerinden Fidan ismi ile yepyeni bir kırmızı 2018 sonbaharında şarapseverler ile buluştu. Gelirleri de yörenin kadınlarına destek olacak projeler geliştirecek Buradan vakfına bağışlanacak. Gurur verici bir haberimiz de var: Michelin yıldızlı Şef David Chang’in New York’un en gözde restoranlarından birisi olan Momofuku Ssambar menüsüne, Şirin Rose Türkiye’yi temsil eden ilk şarap olarak büyük bir başarıya imza attı.  Ovacık yöresinde, yemyeşil bağların üzerinden Sakız’a uzanan enfes gün batımı manzaralarına nazır bir vadide yer alan Buradan bağlarını önceden arayarak ziyaret edip şarapları tadabilir ve satın alabilirsiniz. Ayrıca Alaçatı Köşe kahvede de şarapları tatmak ve satın almak mümkün. Çeşme yarımadasındaki en güzel plajlarında bulabileceğiniz Şirin, yaz günlerinize eşlik etmek üzere neşe katıyor.
  • Noni’s House, Ovacıkta ağaçların arasında harika bir cennet bahçesinde nefis bir lezzet durağı. Şirin mi şirin bir evin mutfağından çıkan ekşi maya ekmekler, poğaçalar, pişiler, ev yapımı reçeller, zeytinler, yerel üreticiden alınan çeşit çeşit peynirler, enfes sucuklu menemenler ile kuş sütünün eksik olmadığı kahvaltıları, makarnalar, börekler, hamburgerler ve tatlılar ile öğle ve akşam üzeri lezzetlerinin hepsi parmaklarınızı yedirtiyor. Sahibesi sevgili dostumuz Selin, maharetli ellerinden çıkan nefis lezzetlerini size sunarken, güleryüzü, tatlı dili, bıcır bıcır enerjisi ile gününüze neşe aşılıyor.Selin, ekibi ve yoğun dönemlerde sevgili eşi Bülent Tatari, mutfakta arı gibi çalışıyorlar hep birlikte. 12 ay boyunca açık olan Noni’s House, kışları şömine başında veya kış bahçesinde, yazları da çamların altındaki bağlara nazır bahçesinde, dört mevsim sıcacık ve keyifli bir ortam sunuyor. Yani bizce doğanın içinde hayat dolu bir bahçede kahvaltı keyfi, öğle yemeği ve üstüne ağaç gölgesi şekerlemesi veya akşamüstü şarap & peynir keyfi yapmak için en uygun yer Noni’s House. Pazar günleri için mutlaka önceden rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ediyoruz: 0 532 4184701
  • Ovacık’ın yeni bir lezzet durağı ise Lavanda Brunch. Doğanın için cam ile kaplanmış çelik konstrüksüyon bir binada, doğa ile içiçe bir deneyim sizi bekliyor. Kahvaltı ve Brunch sofralarında, pastırmalı menemen ve hindi füme çeşitleri ile rolllar, domatesli, dere otlu, hindi füme, beyaz peynirli ve mantarlı karamelize soğanlı çeşitleri ile scrambled muffinler, Japon omleti, tavuk wafflelar, chedar peynirli sosis stick, patatesli minik pankeklerin arasına ev yapımı hamburger köftesi,üzerine mücver ve onun üstünede chedar eritilmiş köfteli pancake burgerler, lavantalı ekmekler, çilekli nutellalı fındık ezmeli pancakeler, kat kat çikolatalı kreplerin arasına muz ve krema ile Crepe Lavanda, süt reçeli ve pismaniyeli vanilyalı Pamuk Pancake, efsane chocolate bomb tatlısı gibi sıradışı ve özgün lezzetler gerçekten denemeye değer. Gitmeden önce mutlaka rezervasyon yapmanızı öneriyoruz: 0532 1790707
  • Çeşme’de doğa içinde müzik, sanat, yoga, atölye, etkinlik, yeme -içme – konaklama alanı Çeşmeköy… Alaçatı’ya 7.5 km uzaklıkta ormanlar ile kaplı bir tepede yer alan Çeşme Köy, yoga eğitim kamplarından, Bülent Ortaçgil konserlerine, burada sürekli yaşayan veya konuk olarak gelen sanatçılar ile resim, heykel, dokuma, ahşap, yeme-içme atölyelerinden, Eylül’de gerçekleşen Nexus Jam Days müzik festivaline, deniz veya doğa manzaralı 15 odada konaklamaya,  Çeşme Köy’de yetiştirilen ürünlerin kullanıldığı restoranda köy kahvaltısından sağlıklı beslinler ile öğle ve akşam yemeklerine, 1500 kişilik açık hava, konserler, performans ve davet alanına ev sahipliği yapan başla bir doğa cenneti.

 

 

YOLCULUK TERAPİSİ ALAÇATI, ÇEŞME YARIMADASI, URLA VE CİVARI, KARABURUN, SEFERİHİSAR, FOÇA, İZMİR YAZILARI

 

 

 

 

 

 

 

 

Zeynep Atılgan Boneval