SEVİLA – ENDÜLÜS İZLENİM & ROTALAR & REHBER

 

ENDÜLÜS’ÜN YILDIZI

 

Guadalquivir Nehri boyunca uzanan Endülüs’ün başkenti Sevila, İspanya’nın şüphesiz en parlak, canlı ve renkli şehri. Aynı anda hem Arap, Osmanlı ve Kuzey Afrika, hem de Gotik, Barok ve Rönesans izlerini taşıyan, mimarinin, formların, renklerin, lezzetlerin ve dokuların tezat buluşmalarını size yaşatan bu gösterişli şehir her daim neşeli.

 

Beyaza boyalı labirent gibi sokaklar, Arap mirası konaklar, zarif bahçe ve avlular, süslü saraylar, 17yy kolonyal mimaride binalar, arenalar ve çeşmeler, art-nouveau oteller, narenciye kokulu meydanlar, ışıl ışıl parklar, dev bulvarlarda rengarenk at arabaları, boğa güreşçileri, flamenko dansçıları, şakırtılı maracaslar, şenlikler, fiestalar, siestalar ve boğa güreşleri… hepsi bu ufacık şehirde bir arada! Sevila’nın bu gizemli mozaiği asırlar boyu birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş, Cervantes Don Kişot’u Seville Hapishanesi’nde yazmış. Şehir Carmen, Don Giovanni, Fidelio, Don Juan ve Figaro gibi operalarına setlik yapmış.

 

Sevila’nın tarihi o kadar eskiye gidiyor ki, biçok efsane buradan doğmuş. Sevila halkı tarafından benimsenmiş söylem ise: “Herkül tarafından büyütüldüm, Julius Caesar tarafından yapılan yüksek surlar ve kuleler ile kuvvetlendirildim, cennetin kralı Garcia Perez de Vargas tarafından yeniden fethedildim.’’

 

Efsaneye göre Sevila’nın kuruluşu, babasının intikamını almak için bu topraklara gelen Herkül’e ithaf ediliyor. Kökleri Guadalquivir Nehri’nin ağzında M.Ö. 1-6. yüzyıllarda varolmuş Tartessian medeniyeti ile bağlantılı olan Sevila, zaman içerisinde Yunanlılar, Finikeliler, Kartacalılar tarafından fethedilmiş. İlk yerleşimin başlangıcından itibaren Guadalquivir Nehri sayesinde Atlantik okyanusu ile Endülüs’ün iç bölgeleri arasında ticareti sağlayan önemli bir nehir limanı olarak değer bulmuş. Bu sebeple şehrin fetihleri hiç bitmemiş.

 

Ardından Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altına girmiş, ve Julius Sezar tarafından yüksek surlar ile çevrelenmiş, Iulia Romula Hispalis adını almış. La Macarena bölgesinde hala Sezar’ın inşaa ettirdiği surların kalıntılarına rastlamak mümkün. 700 yıl sonra M.S. 712 yılında bu sefer Araplar şehri fethetmiş ve şehir Ishbiliya adını almış. 500 yıl boyunca Endülüs Emevi Devleti’nin Müslüman yönetimi altında, saraylar, hükümet binaları, camiler ve hamamlar inşa edilmiş. Kuzey Afrika ve Arap mimarisinin ince estetiği şehirde yer alan Giralda kulesinde ve Alcazar’da hala görülüyor.

 

1248’de Kral Fernando III taradınfan yeniden fethedilen Endülüs Hristiyan yönetimi altına girmiş. Zalim Kral Pedro döneminde kente şaaşalı binalar ve Alcazar’ın bahçelerine bugünkü kraliyet sarayı inşaa edilmiş. İspanyollar yönetiminde iken “Boğalar Şehri” ismini alan Sevila, tarihinin en parlak devrini İspanya ve Amerika arasındaki ticaretin İber Yarımadası’ndaki en önemli liman kenti olarak Amerika’nın keşfini izleyen dönemde yaşamış.

 

Don Juan efsanesinin, Velázquez, Murillo ve Valdés Leal gibi ressamların, Martínez Montañés gibi heykeltıraşların doğduğu şehir olan Sevila, 17. yüzyılda sanatsal ihtişamın ve zenginliğin yaşandığı bir döneme sahne olmuş.

 

Bugün Güney İspanya’nın kültür, sanat ve ekonomi merkezi olan Sevila’nın her sokak, meydan ve binasında, şehri dönem dönem yönetmiş kültürlerin izlerine rastlamak, ve de canlı bir kültür mozaiğini deneyimlemek mümkün. Nefes kesen mimarisi, birbirinden lezziz tapasları ve tatlı sherry şarabı, cesur Flamenko ezgileri ve dansı ile bu şehir, kesinlikle ziyaretçilerinin kalplerini, hayal gücünü ve midesini fethediyor.

 

Gerçekten Sevila’da iken geleneksel İspanyol ve Endülüs lezzetleri ile hiç bitmeyen ziyafetler size bekliyor. Ancak bu şehirde şık ve resmi restoranlar yerine, tapas (taze ve küçük atıştırmalıklar) barları ön planda. Serrano jambonu, Gazpacho çorbası, Pinchos etleri, tatlı ve yüksek alkollü sherry şarabı ve de taze ve local malzemeler ile hazırlanmış tapaslar Sevila’da tadına bakılması gerekenler arasında. Tapas kültürü Sevila’nın kanına o kadar işlemiş ki, akşam üstü bir Tapas Bar’dan diğerine akmayı tarif eden bir fiil geliştirmişler: ‘tapear’.

 



NE ZAMAN GİDİLİR?

Sevila’yı ziyaret için en uygun aylar Nisan-Temmuz ve Eylül-Kasım arası. Şehir Nisan ayında birbiri ile tezat oluşturan iki önemli etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Nisan başında kutlanan Semana Santa kutsal haftasında, Katolik inançlarını kutlamak üzere başörtülü kadınlar ve ellerinde ikonlar taşıyan erkekler geçit törenleri ve şölenler gerçekleştiriyorlar. Nisan sonunda ise La Feria de Abril Festivalinde, şehir renkli kıyafetlerin, geleneksel dansların, boğa güreşlerinin ve at arabası gösterilerinin cümbüşüne şahit oluyor. Guadalqivir nehri üzerine yerleştirilen geniş mazgallar üzerine kurulan dev bir lunapark ise en büyük ilgi odağı oluyor. Gece ve gündüz tüm şehir buraya akın ediyor, canlı orkestralar flamenko çalıyor, sherry nehir gibi akıyor, atılgan jokeyler numaralarını gösteriyor.

 

 

 

 

SEVİLA ROTALARI

Düz topoğrafyası ile Sevila tam bir yaya cenneti, tüm şehri yürüyerek keşfetmeniz mümkün. Şehrinin en canlı meydanı şüphesiz Santa Cruz. Eski bir Musevi mahallesi olan Santa Cruz, flamenkonun doğduğu bölge. Alcázar’ın duvarlarıyla çevrili olan Barrio Santa Cruz, bükülen ağaçlı yolları, bembeyaz evleri ve çiçekli bahçeleriyle Sevila’nın en büyüleyici adresleri arasında yer alıyor. Santa Cruz, Endülüs Emevileri döneminde Yahudi’lerin yaşadığı bir merkezmiş. İspanya Krallığı’nın bölge yönetimini tekrar ele geçirmesinin ardından mahalledeki tüm sinagoglar kiliseye dönüştürülmüş. Bu tarihi mahallenin Calle Mateos Gago ve Calle Betis gibi dar sokaklarında dolaşıp, Judería’ dan Callejón del Agua’a geçerek, Los Venerables üzerindeki kafelerde kahve molası verebilirsiniz.

Eskiden çingene bölgesi olan Triana ise tapas barları ve Flamenko gösterileri ile ünlü. Daha modern bölge olan La Giralda’da yer alan Plaza del Salvador ve Calle Sierpes alışveriş için ise doğru adresler. 

  • Alcázar / Alcazar orjinal olarak 10.yy’da inşaa edilen kraliyet sarayı ve askeri kale, zaman içerisinde genişletilmiş. Efsaneye göre bir şair-kral olan Al-Mutamid Guadalquivir nehri kıyısında kendi kendine şiirlerini mırıldanarak yürürken şu dizeler ağzından dökülmüş, “Rüzgar suyu zincire vurdu …” bu sırada nehirde çamaşır yıkayan bir esir kadın bu dizeyi duymuş ve hiç tereddüt etmeden şöyle cevap vermiş ‘Eğer donmuş olsaydı, savaş için ne de güzel zırh olurdu’.  İsmi Itimad olan bu güzel ve zeki kadın, hemen kralı büyülemiş ve Mutamid Itimad’ın özgürlük hakkını satın alarak onunla evlenmiş ve bu saray onların mutluluğunun simgesi olmuş. İspanyollar tarafından fethedildiğinde, Alcazar ev sahipliği yaptığı Hristiyan krallar tarafından değişimlere uğramış. 1364-1366 yılları arasında Kral Pedro Alcazar’ın bahçesine Mudéjars stili (Hristiyan yönetimi zamanında kalmalarına izin verilmiş Araplar) göz kamaştırıcı bir saray ekletmiş. Bugün Alcazar’da geriye kalan tek saray Kral Pedro tarafından yaptırılan bina. Ancak Puerta del León kapısından girerek, Alcazar’ın harikulade bahçelerinde gezinmek ve Arap, Endülüs ve Hristiyan stillerinin harmanı olan saray kalıntılarını görmek çok keyifli.
  • Sevilla Katedrali / 12yy’da Almohad Ulu Camii yerine güç, güven ve refah göstergesi olarak inşaa edilen Katedral, Hristiyanlığın Müslümanlığa meydan okuması olmuş. ’’Öyle büyük bir kilise yapacağız ki görenler deli olduğumuz düşünecek’’ mottosu ile tasarlanan ve 1401 ila 1519 yılları arasında inşaa edilen kilise, Avrupa’nın en büyük 3. Gothik ve Barok Kilisesi ve dünyanın en geniş mihrabına ev sahipliği yapıyor. UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirasları arasında katedralde yer alan 1400 heykellik koleksiyonu, 100 yılda bitirilen mihrabı, portakal ağaçlarıyla süslü avlusu ve Kolomb’un anıt mezarı görülmeye değer.
  • Giralda Kulesi / Şimdi Sevila Katedralinin çan kulesi olarak işlev gören Giralda, bir zamanlar eski bir minare ve rasathane olarak İslam inancının en önemli sembolü imiş. Ardından eklenen bölümler ise İspanyol Rönesans mimarisi etkisi taşımış. 97.5 metre yükseklikteki bu kulenin içine, ezanı okuyacak müezzinin at üzerinde çıkabileceği için dar ve yüksek eğimli bir rampa yapılmış. Hala bu rampayı takip ederek tırmanılabiliyor, ve bugün kulenin tepesinde Hristiyan inancını temsil eden ‘El Giraldillo’ heykeli yer alıyor. Kulenin en tepesinde aynı zamanda şehrin de sembolü haline gelmiş bir rüzgar gülü var.
  • Altın Kule – Torre del Oroa / Nehrin üzerinde yer alan, 13yy’dan kalma bu gözlem kulesi, antik şehir duvarlarının bir parçası olarak inşaa edilmiş. İsmini kaplandığı altın renkli çinilerden almış bu bina ayrıca sömürgelerden getirilen değerli cevherlerin özellikle de altının muhafazası için kullanılmış. Şimdi denizcilik müzesine ev sahipliği yapıyor.
  • Güzel Sanatlar Müzesi – Museo de Bellas Artes / Eski bir rahibe manastır olan bu görkemli bina 1612’de mimar Juan de Oviedo tarafından inşaa edilmiş. 3 farklı veranda etrafına inşaa edilen bina, Seville’e özgü çiniler ile bezenmiş. Şimdi İspanya’nın ikinci önemli güzel sanatlar müzesine ev sahipliği yapıyor, müzede Ortaçağdan Modern döneme kadar, Bartolome, Esteban Murillo, Juan de Vales Leal and Francisco de Zurbaran gibi İspanyon ustaların resim ve heykel etkileyici koleksiyonu yer alıyor.
  • Çağdaş Sanat Müzesi – Centro Andaluz De Arte Contemporaneo, Monasterio de la Cartuja de Santa María de Las Cuevas, Avda. Américo Vespucio 2 / Sıra dışı bir güzelliğe ve sakinliğe sahip olan eski manastır binasında yer alan (Monasterio de la Cartuja de Santa María de Las Cuevas) çağdaş sanatın Endülüs merkezi. Galeri, İspanyol ve Güney Amerika sanatçılarının ilginç sergilerinin yanı sıra uluslararası sanatçıların da sergilerini de yer veriliyor
  • Maria Luisa Parkı / Prenses Maria Luisa’ya ithafen, nehrin kenarında yer alan sarayın bahçesine yapılan park, 1929 gerçekleştirilen Expo’ya ev sahipliği yapmış. Döneminin izlerini taşıyan Arkeoloji Müzesi, Sanat ve Kostüm Müzesi gibi binalar ve İspanyol Meydanı bu Expo için inşaa edilmiş. Ünlü Endülüs seramiklerinin çok güzel örneklerini bu park içerisinde bulmak mümkün.
  • El Alamillo Köprüsü ve Guadalquivir Nehri /Atlantik Okyanusu’ndan 100 kilometre içeriye girerek Sevila’ya ulaşan Guadalquivir Nehri sayesinde şehir, yeni dünyanın keşfi ile bulunan ganimetlerin güvenli limanı ve ülkeye dağıtım merkezi olmuş. Bu sebeple 16.-17yy arasında Avrupa’nın en önemli limanı olarak altın çağını yaşamış. Çok geniş bir nehir olan Guadalquivir, zaten ismini Arapça ‘Kebir-Geniş’ kelimesinden alıyor. Nehir kenarında 1992’de gerçekleştirilen Expo92 fuarı sebebiyle inşaa edilen dev sergi alanı ve ünlü mimar Santiago Calatrava’nın yaptığı mimarlık şaheseri köprü bu nehir üzerinde yer alıyor. Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinin 500. yılını kutlamak üzere Sevila’da gerçekleştirilen Expo 92, 100 ülkenin katıldığı 1992 Dünya Fuarı, Gemicilik, Keşif, Doğa, Çevre ve 15yy temaları altında 5 pavyon’dan oluşan 215 hektar alana yayılmış ve 41 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiş. Bu fuar sebebiyle şehre eklenen modern mimarideki binalar, şehrin modern ve dinamik imajını güçlendirmiş.
  • La Giralda / Sevila’nın kuzeyinde yer alan ticaret ve alışveriş merkezi La Giralda bölgesi’nde Renaissance Ayuntamiento (belediye binası), Calle Sierpes (şehrin en ünlü alışveriş bulvarı) ve Plaza del Salvador görülmeye değer.
  • Real Fabrica de Tabacos / Avrupa’nın en büyük fabrikası Real Fabrica de Tabacos (Tütün Fabrikası) 18. yüzyılda inşaa edilmiş. Bugün Sevila Üniversitesi olarak kullanılan bu kompleks, şimdi opera ve tiyatro gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
  • Italica / Sevila’ya 9 km uzaklıktaki Santiponce köyünde bulunan Roma şehir kalıntılarındaki tiyatro ve mozaikler görülmeye değer.
  • Aire de Seville Arabic Baths, Calle Aire 15 / Santa Cruz bölgesinde daracık bir sokak arasına gizlenmiş bu hamam, 16yy’da Hintli bir vali tarafından yaptırılan geniş kemerli yüksek kubbeli bir saray içinde yer alıyor. Farklı bölmeler içerisinde yer alan geniş banyolar antika fenerler ile aydınlatılıyor.
  • No 8Do / Başka bir efsanevi kral Alfonso X şehre yeni bir parola – motto kazandırmış. Yönetimi sırasında çıkan bir isyanda kendisine destek veren Seville halkının ‘Beni terk etmedi’ “No madeja do” söylevi somut bir imgeye dönüşmüş. NO8DO işareti belediye görevlilerinin şapkalarından, anıtlara, otobüslerden taksilere, kaldırım taşlarından Kristof Kolomb’un mezarına kadar her yerde görülüyor.
  • Boğa Güreşi Arenası – Real Maestranza Plaza De Toros /Boğa güreşlerini sevmeseniz bile ‘Boğalar Şehri’ Sevila, Madrid’ten sonra İspanya’nın en önemli boğa güreşi merkezi. Ünlü arenası Real Maestranza Plaza De Toros (Calle Adriano 37) ve hemen yanında yer alan boğa güreşi tarihi müzesi görülmeye değer. Boğa güreşleri ise 16 Nisan’dan itibaren başlayıp, Eylül sonuna kadar devam ediyor.
  • Flamenko Müzesi: Museo del Baile Flamenco, Calle Manuel Rojas Marcos 3
  • Mimari ve Avlu: Real Alcazar, Plaza Patio de Banderas
  • Mimari ve Avlu: Casa de Pilatos, Plaza de Pilatos 1

 

 

SEVİLA REHBERİ

OTELLER

Butik Oteller
Hospes Las Casas del Rey de Baeza, Plaza Jesus De La Redención 2 / Sevila eski şehrinin dar sokakları arasın gizlenmiş bir cevher olan butik otel, rustik taş avluları ve portakal ağaçları ile adeta bir vaha. 18. yüzyıldan kalma klasik Endülüs mimarisini yansıtan terracotta, beyaz ve safran renkli binasından içeri girince ferah, ışıl ışıl ve modern bir ortam sizi karşılıyor.

Palacio de Villapanés, Calle Santiago 31 / Eski şehirde arnavut kaldırımlı Santa Cruz mahallesinde yer alan Palacio de Villapanés, 18. Yüzyıldan kalma bir sarayın ustaca renovasyondan geçerek, 21. yüzyıla armağan edilmiş hali. Dev ahşap ve demir kapıları, mermer kolonları, kemerleri, yüksek tavanları, antika mobilyaları ile eski ihtişamını korurken, TV, Wifi, İpod Dock hatta süitlerde Mac bilgisayar gibi teknolojiler ve modern dokunuşlar ile geleneksel ortamda çağdaşı yakalamak isteyen günümüz gezgini için ideal ve şık bir alternatif.

Corral del Rey, Calle Corral del Rey 12, Barrio Alfalfa / Sevila’nın daracık labirent sokaklarından birisinde, 300 yıllık eski bir Endülüs konağında yer alan sıcacık ve ferah bir butik otel. 17. Yüzyıldan kalma saray gibi evin Roma dönemi mermer sütunları, Ortaçağ Mudéjar stili ahşap kapı ve antreleri aynen duruyor. Otelin en güzel sürprizi ise terasında. Terasta yer alan havuz ve havuzbaşı lounge bardan tüm şehri izleyebilirsiniz.

Casa Numero 7, Virgenes, 7 / Eski şehirde Santa Cruz mahallesindeyer alan Casa No 7, Sevila’nın İngiliz çıkartması. İskoç kökenli Jerez’li aristokrat Gonzalo del Rio y Gonzalez-Gordon, Endülüs stili tarihi konakta 6 şık odası ve çiçeklerle bezenmiş çatı terası ile İngiliz tarzı ve ufak otel severleri için ideal.

Hotel Amadeus Sevilla, San José 10 / Eski şehirde Santa Cruz mahallesinde 18. yüzyıldan kalma bir malikane, harika bir renovasyon geçirerek, müzik temalı aile işletmesi otele dönüşmüş.

La Casa del Maestro, Calle Niño Ricardo, 5 / Santa Cruz mahallesinde yer alan ufak sıcak ve şirin otel bir zamanlar Sevila’nın en ünlü flamenko gitaristinin eviymiş.

Hotel Sacristia de Santa Ana, La Alameda de Hércules, 22 / Alameda mahallesinde 18. Yüzyıldan kalma bir manastır mükemmel bir renovasyon sonucu klasik stilde çok şık bir otele dönüştürülmüş

Puerta Catedral Apartments, Av. de la Constitución 22/ Apart otel severler için ideal bir seçenek. Katedrale bakan 4 binada ve eski şehrin diğer merkezi meydanlarında yer alan balkonlu apartman daireleri, 2 kişilik stüdyo ve  4-6 kişilik süitlere dönüştürülmüş. Endülüs stilini yansıtan mermer zemin ve orjinal kemerlerler gibi detaylar korunurken, daireler modern, sade ve ferah stilde döşenmiş. 

Diğer Butik Oteller

Hotel Holos, Calle Uruguay,8
Hotel Casa 1800, Calle de Rodrigo Caro, 6

Alcoba del Rey, Becquer 9

Casa Romana Hotel Boutique Calle Trajano 15
Villa De La Palmera Hotel Avenida de la Palmera 57
Hotel Alminar Álvarez Quintero 52
Casa Palacio Casa de Carmona, Plaza de Lasso 1

 

Modern Tasarım Oteller

EME Katedral Hotel, Eski şehrin merkezinde, Giralda’nın muhteşem görüntüsüne hakim, çağdaş otel severler için ideal.

EME Fusion Hotel, Alemanes 27

 

Klasik Oteller
Alfonso XIII 2 San Fernando / Alfonso XIII şehrin en soylu oteli sayılıyor. Eski şehirde Reales Alcázares ve Katedrale yakın Santa Cruz mahallesinde yer alan 1929’dan kalma bina, Mudéjar stili mimarisi, harika süslemeli kemerleri, dekoratif tuğla duvarları, dövme demirleri, bezemeli kuleleri, şanlı seramik ile adeta başlı başına bir sanat eseri ve içeri giren misafirlerini büyülüyor. Starwood zinciri üyesi olan otel yeni renovasyondan geçti ve 151 oda ve suiti bir yandan modern bir gezginin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojiyi sunarken, Fas, Kastilya veya Endülüs stilini yansıtacak antikalar ile süslendi.

Gran Melia Colon Canalejas, 1

Casa Imperial Imperial, 29
Hotel Inglaterra Plaza Nueva 7
Hotel Doña Maria Don Remondo, 19
Petit Palace Marques Santa Ana Calle Jimios 9-11

 

Şehir Dışında Oteller
El Bulli – Hacienda Benazuza, Calle Virgen de Las Nieves, Sanlucar La Mayor (Seville’den 22km uzaklıkta)
Hacienda de San Rafael, Apartado 28, Las Cabezas de San Juan (Seville ve Jerez arasında )
Trasierra Hotel, Cazalla de la Sierra (Seville’in 80km kuzeyi)
Hotel Palacio Marqués de la Gomera, San Pedro 20, Osuna (Seville’den 75km uzaklıkta)
Palacio de San Benito, Calle de San Benito, Cazalla de la Sierra (Seville’den 75km uzaklıkta)
Hotel Cortijo Soto Real Carretera, A 371, Las Cabezas, Villamartín, (Seville’den 13km uzaklıkta)

Finca Buen Vino, Aracena Tepelerinde İskoç stili şık aile konuk evi

 

 

 

 

RESTORANLAR 
Seville’de öğle yemekleri 14.30 akşam yemekleri 22:00’de başlıyor.

 

Öğle Yemeği Adresleri ve Tapas Barlar

El Rincincillo (caramel flan), Calle Gerona, 40 / Tarihi 1670’lere dayanan şehrin en eski tapas bar & tavernası lokallerin en gözdesi. ‘Carrillada cerdo iberico en salsa’ kısık ateşte pişmiş iberico domuzu yanağı ve Karamelli Flan’ı kaçırmayın.

Perro Viejo, Calle Arguijo, 3 / Beyaz tuğla duvarlar, orjinal çini zeminler, çağdaş ahşap tasarımlar, cool bir mermer bar, modern şömine longe alanı ile çok hoş yeni nesil tapas bar öğle lezzetleri için mükemmel bir adres.

Bodeguita Morales, Calle García de Vinuesa 11 / Geleneksel tapas bar severler için lokallerin favori mekanı. Etraftan sarkan Jabugo salamlar, tozlu zeminler ile süsten püsten uzak, son derece salaş bir mekan ancak lezzetler harika. Fırında sarmısaklı kızarmış domuz karnı chicharrón özel bir spesiyal.

Taberno del Alabardero, Calle Zaragoza / Lokal bir bistro olan Alabardero tavernası, üç yemeklik öğle yemeği menüsü ile lokallerin favorisi

Tapas Bar Eslava, Calle Eslava, 3-5 / San Lorenzo mahallesinde yer alan tapas bar, geleneksel Endülüs tapas tariflerini modern dokunuşlar ile harmanlıyor. Taze ve mevsimine göre seçilen malzemelerden oluşan menü, mekanın kendi organik bahçesinde yetişen organik sebzeleri de içeriyor. Tapasların yanı sıra karamelize soğanlı black pudding, deniz yosunu püreli deniz tarağı, kataifi noodle, nohutlu işkembe gibi farklı lezzetler de yer alıyor.

Bodeguita Antonio Romero, Calle Antonia Diaz 19

Extraverde, Plaza Dona Elvira 8

Egaña Oriza; 41 San Fernando
Tapas Bar Las Teresas; C/Santa Teresa 2
Tapas Bar Entrecárceles; C/Faisanes 1

Tapas Bar Europa, Calle Siete Revuelta 35
Burladero Tapas Bar, Gran Melia Colon
Robles Laredo Tapas Bar, Calle Sierpes 90
Zelai, Tapas Bar Calle Arbadera 22
Las Columnas Tapas Bar, Rodrigo Caro 1

Casa Román, Plaza de los Venerables 1

Confiteria La Campana, Calle Sierpes 1-3

 

 

 

 

5 Çayı – Endülüs’ün Merenda isimli 5 Çayı Geleneği Adresleri

Hotel Alfonso XIII, San Fernando 2

Convento de San Leandro, Plaza San Ildelfonso 1

 

 

 

 

AKŞAM YEMEĞİ ADRESLERİ

Trendy Restoranlar

La Azotea, C/ Jesús del Gran Poder, 31. | C/ Zaragoza, 5. | C/ Conde de Barajas, 5. | C/ Mateos Gago / Sevilla’da dört farklı mekana sahip La Azotea, mevsimsel olarak sürekli değişen menülerinde geleneksel tapaslara ve Endülüs lezzetlerine getirdiği modern yorumlar ve zevkli atmosferi ile çok gözde.

La Pepona, Calle Javier Lasso de la Vega, 1 / Modern yeni nesil tapas bar ve restoran en trendy adresler arasında.

Bobo, Calle del Amor de Dios, 47,

Egaña Oriza, Calle San Fernando / Gurme Endülüs ve Bask lezzetleri sunan restoran şehrin en gözdeleri arasında.

Mediterraneo, Calle Arguijo 3 / İtalyan ve Akdeniz lezzetlerini özleyenler için ideal bir restoran. Ferah ve çağdaş bir ortamada modern İspanyol tapasları, risottolar, deniz mahsülleri tabakları, dinlendirilmiş etler sunuyor.

 

 

Şık ve Gurme Restoranlar 

Abades Triana, Calle Betis 69 / Nehir kenarında yer alan bu şık ve tasarım restoran Seville’nin en gözdeleri arasında yer alıyor

Abantal, 7-9 Calle Alcade Jose de la Bandera / Michelin yıldızlı şef Julio Fernandez’in yaratıcı çağdaş endülüs lezzetler
Gastromium, Calle Ramon Carande 12 / Elegan, modern, hi-tech ortamda yaratıcı degüstasyon menüleri.
Santo Restaurant by Martin Berasategui, EME Catedral Hotel /6 Michelin yıldızlı Bask’lı şef Martin Berasategui’nin şehre gelmesinin, Sevilla’nın gastronomide parlayan yıldız olduğunun göstergesi olduğunu söylüyor gurmeler. Nitekim Santo 7. Michelin’i kazandırdı şefe.
Salvador Rojo, Calle San Fernando 23/ Şef Salvodor Rojo’nun yaratıcı İspanyol lezzetleri
La Albahaca,12 Plaza de Santa Cruz/ Eski bir saraydan dönüştürülen restoran gurme İspanyol mutfağı sunuyor.

 

 

Yöresel İspanyol Restoranları

Becerrita, Calle Recaredo, 9 Puerta Carmona / Tarihi bir konakta yer alan restoran eski sanat eserleri ile bezenmiş birçok farklı yemek odasından oluşuyor. Harika tapas çeşitleri ve Idiazabal peynirli ve piquillos soslu graten morina balığı gibi geleneksel Endülüs lezzetleri seçkisi sunan bir menüsü var.

Sol y Sombra, Castilla 151, 1861’den beri aynı aile tarafından işletilen taverna & tapas bar, İspanyol boğa güreşi geleneğini duvarlarına ve dekoruna taşımış. Eski vintage posterler, ahşap tavanlar, fenerler, geleneksel İspanyol sandalyeleri ile geleneksel bir atmosfere sahip. Çok çeşitli tapas menüsünün yanı sıra sarmısaklı karides, siyah istiridye güveç gibi geleneksel lezzetler ve peynir ve şarküteri tabakları sunuyor.

Casa Morales; C/Garcia de Vinuesa 11
Enrique Becerra, 2 Gamazo
Las Columnas; C/Rodrigo Caro 1
Antonio Romero; C/Antonia Diaz 19
El Espigón; C/ Bogotá 1
Restaurante Modesto, Calle Cano y Cueto 5

 

 

Flamenko Gösterili Restoranlar

Tablao el Arenal, Calle Rodo, 7 / 30 yıldan uzun bir süredir Flamenco performansı ile gastronomiyi ustaca birleştiren mekan Sevila’da iken mutlaka deneyimlenmesi gereken bir Endülüs işletmesi. Tapas tadım menüleri ve a la carte menüleri yer alıyor.

Casa de la Memoria Calle Ximénez De Enciso 28

Casa Anselma, Pagès del Corro 49

Peña Pies Plombo, Calle Dársena 22A

 

 

Flamenko Barları

La Carboneria, Levies 18
Los Gallos, Plaza de Santa Cruz 11
Palacio Andaluz, Avenida Maria Auxiliadora 18

 

BAR VE KULÜPLER

Bar: Abades, Abades 13
Bar: La Habanilla, Alameda de Hércules 63
Bar: El Garlochi, Calle Boteros 26

Caz Bar: La Imperdible, Plaza San Antonio de Padua 9
Caz Bar: Naíma, Trajano 47

Bar & Kulüp: La Ilustre Victima, Correduria 35

Bar & Kulüp: Café Central, Alameda de Hércules 64

Kulüp: Birdie, Avenida San Francisco Javier 24

 

ALIŞVERİŞ 
Retail Mağaza: El Corte Ingles, Plaza Duque de la Victoria 8
Giyim & Vintage: La Importadora, Calle Perez Galdos 2

Giyim: Vicky Martin Berrocal, Avenida Manuel Siurot 21

Giyim: Victorio & Lucchino, Casa Natal de Velazquez, Calle Padre Luis María Llop 4

Giyim: La Casa Del Cofrade, Pages del Corro
Giyim & Deri: Loewe, Plaza Nueva 12
Giyim: Bershka, Calle Velazquez 1
Giyim: Mango, Calle Luis de Morales
Giyim: Zara, Calle Rioja 10

Şapka: Patricia Buffuna, Calle Siete Revueltas 20-24
Şapka: Maquedano Calle Sierpes 40

Geleneksel Kıyafetler: El Caballo, Calle Antonia Diaz 7

Kumaş: La Casa De Los Encajes, Calle Garcia de Vinuesa 35

Ayakkabı: Camper, Tetuan 24
Ayakkabı: Farrutx, Rioja 13
Seramik: Ceramica Santa Ana, Calle San Jorge 31
Seramik: Sevillarte, Calle Sierpes 66
Flamenko objeleri: Juan Foronda, Calle Tetuan 28
Flamenko objeleri: Quejio, Calle Huelva 34
Antika: La Antigua, Plaza Jesus de la Pasion 13B
Antika: Antiguedades Pepe Diaz, Calle Siete Revueltas 33
Antika Pazarı: El Jueves, Calla Feria

Gurme: Botellas y Latas, Calle Regina 15
Gurme: Extraverde, Plaza Dona Elvira 8
Sebze Meyve Pazarları: Encarnación, Arenal, Triana ve Calle Feria

 

 

HAMAM SEFASI

Aire de Sevilla, Calle Aire 15, tel. 955010024

Agua de Sevilla, Plaza Nueva 9, tel. 954 213 145

 

 

Yolculuk Terapisi Endülüs Rehberleri:

 

 

 

Zeynep Atılgan Boneval

1 comment

  1. Pingback: Yolculuk Terapisi | Yolculuk Terapisi

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir