Daha önceden ismini bile duymamış olduğumuz Ragusa’yı İtalyan bir arkadaşımızın yoğun tavsiyesi üzerine Sicilya rotamıza dahil ettik. Katanya’dan kiraladığımız nostaljik Fiat 500’ümüz ile ziyaret etmiş olduğumuz Taormina-Siracusa-Ortigia-Ragusa-Noto-Modica güzergahında bizi en etkileyen yerin Ragusa olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…
(kaynak : worldmaps)
Taormina’dan yaklaşık 2 saat süren bir araba yolculuğu sonrası Ragusa’ya vardığımızda Mardin ile Kapadokya karışımı bu masal şehrin anında büyüsüne kapıldık.. Hele hava karardıktan sonra şehrin kendine özgü sarı ışıklarının yanması ile beraber bir kat daha etkilendik.
Ragusa Superior
Ragusa, Sicilya’nın güneydoğusunda yer alan, bir tepe üzerine kurulmuş, Unesco dünya mirası koruma listesine alınmış ve yaklaşık 70,000 nüfusu olan küçücük bir şehir. 1693 yılında çok büyük bir deprem olmuş ve şehir yerle bir olmuş. Bu depremden sonra tepenin alt kısmında yer alan yerleşim bölgesi eski haline sadık kalınarak tekrar onarılmış. Depremden korunma amacıyla tepenin üst taraflarında barok tarzda yeni bir yerleşim bölgesi daha inşa edilmiş. Deprem öncesi mimarisine sadık kalınarak onarılan eski yerleşim yeri ‘Ragusa Ibla’, dağın üst eteğinde sonradan barok tarzda inşa edilen yerleşim yeri ise ‘Ragusa Superior’ (yukarı Ragusa) olarak anılmaktadır. 1927 yılına kadar bu iki yerleşim yeri birbirinden bağımsız ve birbirine rakip ayrı birer belde olarak yönetilmiş.
Ragusa Superior
Ragusa Superior
Farklı ruhani lidere sahip olan Ragusa Ibla ve Ragusa Superior’da gösterişiyle birbirine rakip olan birer katedral yer almakta. Ragusa Superior’ın tepesinde tüm ihtişamıyla yer alan San Giovanni Battista Katedrali’nin merdivenlerinden tüm şehrin ve vadinin muhteşem manzarasına hakim olabiliyorsunuz. San Giovanni Battista Katedrali’nden Ragusa Ibla’daki 250 basamaklı San Giorgio Katedrali’ne doğru dar ve sessiz sokaklardan yürürken kulaklarınızda arka fondan gelen nehir sesi eşliğinde kendinizi adeta Ortaçağ film setinde gibi hissediyorsunuz..
Ragusa Ibla’da yer alan San Giorgio Katedrali
Otellerin ve restaurantların çoğu Ragusa Superior’dan Ragusa Ibla’ya inen küçük ve daracık ve sokaklarda yer alıyor. Bu küçük barok şehirde Michelin yıldızlı iki restaurant’ın bulunması bizi çok şaşırttı (Locando don Serafino ve Duomo Ristorante). Locando don Serafino, Ragusa’nın aynı isimli en iyi otellerinden birinde yer alıyor. Eğer akşam yemeğinizi Ragusa’nın sarı gece ışıkları altında yemek isterseniz, La Terrazza dell’Orologio’nun manzaralı terası paha biçilmez. Diğer restaurant alternatifleri arasında Al Bargo, güzel terası olan Quattro Gatti (adı ‘dört kedi’ anlamına gelen bu restaurant’ın kapısında dört kedi sizi karşılıyor!!), Salumeria Barocco, Cucina e Vino, A Rusticana sayılabilir. Otellerin çoğu küçük, bed&breakfast tarzında oteller. Sicilya’daki diğer şehirlere göre fiyatları oldukça uygun. Locando don Serafino dışında tavsiye edeceğim diğer oteller ise San Giorgio Palace, Ibla Resort ve La Dimora di Piazza Carmine. Bu otellerin hepsi tarihi taş binalarda konumlanmış ve hepsi de o etkileyici Ragusa manzarasına sahip..
Quattro Gatti’nin kapısında konukları karşılayan dört kedi
Ragusa’yı gezmenin en keyifli yanı tertemiz dar sokaklarında yürürken kaybolmak. Bizim gibi şanslı olup da tipik bir Sicilya düğününe rastlarsanız, kendinizi bir Coppola filmi setinde zannedebilirsiniz…
Sicilya düğünü çalgıcıları
Az yorucu ve pratik bir alternatif isterseniz, San Giorgio Katedrali’nin önünden kalkan yeşil turist treni de çok keyifli. Oyuncak trene benzeyen bu turist treninde şehrin tarihini dinlerken kendinizi ilgiyle ona anlatılan masalı dinleyen bir çocuk gibi hissediyorsunuz..
Ragusa Ibla’dan kalkan turist treni
Bu küçücük şehir bir şekilde geleneklerine sadık kalmayı da başarmış nadir yerlerden. Birisi vefat ettiği zaman, vefat eden kişinin cenaze töreni zamanını bildiren fotoğraflı posteri şehrin dört bir yanında duvarlara asılıyor. Ragusa Ibla’da meydanda yer alan sohbet klubü – Circolo di Conversazione (diğer adıyla Şövalyelerin Kahvesi) yüzyıllar boyunca Ragusa’lı aristoktratların sohbetlerine ev sahipliği yapmış. Günümüzde halen ‘members only’ özel bir kulüp olarak faaliyet gösteriyor.
Ragusa’nın başka bir güzel tarafı ise yakınlarında günü birlik ziyaret edebileceğiniz farklı tatlardaki yerlerin olması. Uçsuz bucaksız kumsal plajı ile ünlü ‘Marina di Ragusa’ plajı sadece 15 dakika mesafede. Dünya mirası koruma listesinde yer alan başka bir barok şehir olan ‘Noto’ ve çikolataları ile nam salmış ‘Modica’ ise sadece yarımşar saat mesafedeki günübirlik gidebileceğiniz diğer şehirler…
Noto
Bir gün yolunuz Sicilya’ya düşerse, adadaki diğer şehirlere nazaran daha az bilinen Ragusa’yı mutlaka programınıza dahil etmenizi öneririm. Mimarisi, tarihi, kendine özgü dinginliği ve uçsuz bucaksız plajı sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacaktır..
Demet Kardeş Uyguntüzel – Ağustos 2018
Demet Kardeş Uyguntüzel’e bu güzel paylaşımı için teşekkür ederiz 🙂
