ESKİŞEHİR KEŞİFLERİ VE ROTALARI

Eskişehir ve civarında keşfedilecek birçok tarihi eser, konak, müze, cami, külliye, park ve bahçe yer alıyor.

Biz bir gününüzü tarihi Odunpazarı mahallesinin ev, konak, külliye, müzelerini ve de OMM modern müzesini dolaşmaya ayırmanızı öneriyoruz.

Eskişehir parkları, arkeoloji müzesi, devrim otomobili gibi keşifler ise yarım günlük başka bir rota.

Eskişehir yakındalarında 1 veya 2 günlük Frig vadisi ve Osmanlı külliyeleri rota önerilerimizi www.yolculukterapisi.com/eskisehirfrigvadileri yazımızda ayrıca anlattık.

 

Eskişehir’de dolaşırken birçok heykel göreceksiniz. Bugüne kadar dünyada gördüğüm tüm şehirler arasında sokak heykelleri en bol olanı Eskişehir. İşin ilginç tarafı bu heykellerin 100’den fazlasını Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in kendi elleri ile yapmış olması. Ayrıca sokaklarda dev tuğla bacalar göreceksiniz. Eskiden Eskişehir’de birçok tuğla fabrikası varmış. Bu fabrikaların bir kısmı kentsel dönüşümün bir parçası olarak yıkılmış, bir kısmı da müze, performans merkezi, alışveriş merkezi ve pub gibi binalara dönüştürülmüş. Ayrıca Ancak geçmişi hatırlatan tarihi bacalar hala duruyor.

Eskişehir camilerini gördüğünüze, minarelerini bezeyen mavi çini kuşaklara mutlaka dikkat edin. Öyle güzel gözüküyorlar ki 🙂

Eskişehir sokaklarında gençlerin cıvıl cıvıl enerjisi size canlılık katacak, hiç merak etmeyin.

 

1.GÜN ODUNPAZARI KEŞİFLERİ

Odunpazarı, Eskişehir’in ilk yerleşimi ve kuruluşuna sahne olan mahalle.

Tarihi 1271’li yıllara dayanan Alaaddin Camii, 13. Yüzyıla ait Hacı Hasan Camii, 1525’te yapılmış Kurşunlu Külliyesi gibi Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinin özelliklerini bir arada yansıtan eşi benzeri zor bulunur bir tarihi yerleşim.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki yer alan Odunpazarı, Osmanlı döneminde şehrin ileri gelenlerinin yaşadığı, Osmanlı mimarisinin güzel örnekleri olan taş ve ahşap cumbalı nefis tarihi evlerin yer aldığı mahalle imiş. Daha sonra şehirde betonarme apartmanlar yapıldıkça yavaş yavaş terk edilmiş, birçok ev terk edilmiş, harabeye dönüşmüş ve kendi kaderine bırakılmış bu mahalle.

 

Ancak son 10 yıldır belediye Odunapazarını yeniden canlandırmak için kolları sıvamış. O güzelim evler aslına uygun olarak restore edilmiş, canlı sarı, mavi, yeşil, turuncu, kırmızı renklere boyanmış. Evlerin altlarına kafeler, restoranlar, dükkanlar ve sanat atölyeleri, konaklara müzeler ve oteller yerleşmeye başlamış.

  • OMM Müzesi: Şehrin modern ve çağdaş sanat ile buluşma noktası olan muhteşem mimarideki yeni müzesi OMM’u gezmek için 1.5-2 saat ayırmanızı tavsiye ederiz. Ve de önceden randevu alarak uzman rehber eşliğinde gezmenizin, eserleri algılamak ve sanat bilginizi geliştirmek için çok faydalı olacağını ekleyelim. OMM müzesinin sergi ve deneyimlerini eğitim programlarını ve harika tasarımlar sergileyen müze dükkanını detaylıca anlattığımız yazımız için: yolculukterapisi.com/eskisehiromm

  • Çağdaş Cam Sanatları Müzesi: Türkiye’nin ilk cam müzesi gerçekten hayranlık verici cam eserlere ev sahipliği yapan çok etkileyici bir bina ve müze. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubunun katkıları ile 2007’de 3 farklı tarihi Odunpazarı evinin birleştirilip restore edilmesi ile kurulan müze, 58 yerli, 10 yabancı sanatçının eserini sunuyor. Müzenin daimi sergisinin yanı sıra, Almanya’dan Gernot H. ve Ursula Merker’in koleksiyonundan iki eser, Estonya’dan Eeva Kasper ve Mare Saare, Japonya’dan Nobuyuki Fujiwara, Polonya’dan Prof. Kazimierz Pawlak ve Piotr Stramski’nin bağışladıkları birer eser de sergileniyor.

  • Cam Sanatları Müzesinin üst katı ise Eskişehir’i tanıtan videolar, tablolar, resimler sergileyen Kent Belleği Müzesi. Eskişehir’in tarihi, ekonomisi, sanayisi, folklorik özellikleri, Eskişehirlilerin videoları ile geçmişten günümüze şehrin yaptığı yolculuk anlatılıyor. Pazartesi günleri dışında haftanın 6 günü ziyarete açık. Şarkiye Mahallesi Türkmen Hoca Sokak No:45 Odunpazarı

  • Eskişehir Kurşunlu Camisi Ve Külliyesi: İçinde yer alan caminin kubbesi kurşunla kaplı olduğu için bu ismi almış Külliye gerçekten Odunpazarında size tarihi bir yolculuğa çıkartan bir vaha. Osmanlı Devleti vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından 1517-1525 yılları arasında inşa ettirilmiş, Osmanlı Dönemi’ne ait bir eser. Mimarının da Mimar Sinan’dan önce, klasik Osmanlı mimarlığında adı bilinen ilk mimarbaşıdır olan Acem Ali (Alaeddin Ali) olduğuna inanılıyor. Külliye; cami, şadırvan, zaviye (küçük tekke), talimhane, harem, imaret, Mevlevi şeyhlerine ait türbe ve iki kervansaraydan oluşuyor. Külliye içinde yer alan kervansarayda, Uluslararası Odunpazarı Cam Festivali gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Sıcak Cam Üfleme Atölyesi ve Cam Sanatları Merkezi yer alıyor.

  • Medrese ve Mevlevi Âsitanesi bölümünde ise dünyada açılan ilk Lületaşı Müzesi yer alıyor. Osmanlı Dönemi’nde eğitim görenlerin konaklama amacıyla kullandıkları odalar bugün el işi atölyeleri. Külliyenin mektep bölümü, 2010 yılından beri dev bir kütüphane.

  • Odunpazarı Ahşap Eserler Müzesi: Kurşunlu Külliyesi Kervansarayı içinde yer alan Ahşap Eserler Müzesinde 2015 yılında Dünya’da üçüncüsü Türkiye’de ise ilki düzenlenen Uluslararası Ahşap Festivali’nde üretilen eserler ile 2016 yılında düzenlenen Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’nde üretilen 160 eser sergileniyor.

  • Dalyancı Konağı: Odunpazarı’nın çok güzel Osmanlı sivil mimari örneklerinden olan 3 katlı tarihi konaklarından Dalyancı Konağı, Odunpazarı Belediyesi ile Eldem Kültür ve Sanat Vakfı ortaklığıyla restore edilerek Kültür ve Sanat Merkezi’ne dönüştürülmüş. İçeride Devrim Erbil, Ekrem Özen, Gültekin Çizgen, Habip Aydoğdu, Hanefi Yeter, İbrahim Örs ve Serpil Yeter’in resim, heykel ve fotoğraflarının yer aldığı sergi yer alıyor.

  • Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi: Türkiye’deki ilk Balmumu Heykeller Müzesi, Eskişehir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kendi elleri ile yaptığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve ailesinin fertlerinin, yerli ve yabancı devlet adamları, sanatçılar, medya mensupları ve sporcular olmak üzere 160 kişinin balmumu heykelini sergileyen, 2003 yılında açılmış bir müze. Sonuçta bir Madam Tussaud müzesi beklemeyin ancak büyük bir emek, özen ve sabır gerektiren bu zanaati takdir etmek için gidebilirsiniz. Pazartesi hariç hergün açık. Büyükşehir Belediyesi Odunpazarı Evleri, Atatürk Bulvarı No:43 Eskişehir

  • Atlıhan El Sanatları Çarşısı: Odunpazarı Belediyesi’nin 2005 yılında restore ederek hayata geçirdiği, Eskişehir ile özdeşleşmiş lületaşı işçiliğini tanıtan, atölyelerde yapımını göstersen ve dükkanlarda tespihlerden heykellere harika lületaşı örneklerini sergileyip satan bir çarşı. Eskişehir’den geleneksel bir hediye almak isteyenler için burası ve Nallıhan Lületaşı Çarşısı en uygun adresler.

  • Ataol Behramoğlu Kitaplığı: Atlıhan El Sanatları Çarşısının hemen arkasında, 265 yıllık tarihi Yağcızade Konağı’nın Odunpazarı Belediyesi tarafından restore edilmesi ile oluşturulan Ataol Behramoğlu Kitaplığı’nda, Behramoğlu’nun Odunpazarı Belediyesi’ne armağan ettiği yaklaşık 7 bin kitap bulunuyor.

 

  • Kurtuluş Müzesi: İnönü Savaşları sırasında Batı Cephesi Komutanı olan İsmet Paşa’nın konakladığı Mestanoğlu Halil Konağı, restore edilerek 2016’da Eskişehir Kurtuluş Müzesi olarak açılmış. Giriş katında dokunmatik kiosklarda genç kuşaklara Kurtuluş Mücadelesi ve Lozan Barış Konferansı süreçleri anlatılıyor. Müzenin üst katında “Karikatürlerle Milli Mücadele” , “Gazetelerle Milli Mücadele”, “Strateji Odası” ve “Gösterim Odası” olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nı tarihi dokümantasyonlar ile anlatan dört oda yer alıyor. Paşa, Arifbey Sk. No:6

  • Atatürk İle Bir Gün Galerisi: Mustafa Kemal Atatürk’ün 98 yıl önce kaldığı tarihi Yeşil Efendi Konağı, Odunpazarı Belediyesi tarafından Yeşil Efendi Konağı “Atatürk ile Bir Gün” teması ile bir galeriye dönüştürmüş. Eskişehir’in kadim anılarına tanıklık etmiş Yeşil Efendi Konağı, bu değerli tarihi mirası yaşatmak için, teknoloji ve tarihin birleştiği dokunmatik simülasyonlar ve Kurtuluş Savaşı döneminde tanıklık etmiş askeri objeler sergiliyor. Galeriyi ziyarete gelenler, Cumhuriyet’e adım adım ilerlerken tarihe tanıklık eden bu objelerin aynı zamanda hikâyelerine dokunabiliyor. Yeşil Efendi Sk. No:22,

Ayrıca meraklıları için Odunpazarı’nda:

  • Eskişehir’de Türkiye’nin ilk ve tek daktilo müzesi yer alıyor: Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi.

  • Bir de Eğitim Karikatürleri Müzesi’de var.

 

  • Odunpazarı sokaklarında dolaşırken Cihannüma Seramik Atölyesine, Camgöbeği ve Camımıniçi Cam Atölyelerine ve Bulut Eskici’sine göz atmanızı öneririz. Cihannuma’nın OMM müzesinin arka sokakta çok tatlı minik bir atölyesi var. OMM Inn otelinin kafe ve restoranındaki servis tabak ve bardakları da Öznur Hanım’ın atölyesinden çıkma. Ve 2020 baharında Cihannüma’nın Eskişehir’e özgü çibörek, kuru baklava, yaprak sarma, balaban köfte gibi lezzetlerini kendi seramiklerinde sunduğu bir kafesi açılacak, şimdiden müjdesini verelim.

  • Odunpazarı Fırını: ‘Askıda Ekmek’ geleneğini sürdüren bir fırın. ‘Askıda Ekmek’ uygulamasına göre siz bir ekmek aldığınızda uygun fiyattan iki ekmek parası ödüyorsunuz, ve o ekmek o gün ihtiyacı olan birinin sofrasında yerini buluyor. Hem siz hem de fırın iyiliğe vesile oluyor. Kemal Zeytinoğlu Cd. No:15

ESKİŞEHİR 2. GÜN ROTALARI

Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi: Odunpazarı’nda yer alan ETİ Şirketler Grubunun desteği ile kurulmuş yaklaşık 4000 metrekarelik kapalı alanı bulunan Arkeoloji müzesi, Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait, mermer heykel ve heykelcikler, steller, pişmiş topraktan günlük kullanım kapları, idoller, cam kaplar, boncuklar, metal kaplar, silahlar, takılar, sikkeler gibi yaklaşık 2.000 eseri sergiliyor. Aslında müzenin koleksiyonunda 22.500’e yakın eser yer alıyor. Yerleşimi ve sunumu çok güzel düzenlenmiş bir müze, teknolojiyi akıllıca kullanarak hazırlanmış simülasyonları da çok güzel. Müzedeki en etkileyici eserler ise: 4.5 milyar yıl öncesinin doğa kalıntıları, mastedon dişleri, Eskişehir ile Mezopotamya arasındaki ticari anlaşmalarda kullanılan yaklaşık 4000 yıllık dünyadaki ilk lületaşı mühür, Frig vadisinden yazıtlı anıtlar, Osmanlı sikkeleri. Her gün açık.  Akarbaşı Mah. Atatürk Blv. Müze Sok. No:64

Devrim Otomobili- Tülomsaş Müzesi Bahçesi: 1961’de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in isteğiyle, Türkiye’de tasarlanmış ve tamamına yakını yerli malzemeler ile sadece 129 günde üretilmiş, ilk Türk otomobili olan Devrim otomobilinin bir örneği, Eskişehir Demiryolu Fabrikası Tülomsaş Müzesi’nin bahçesinde bir camekanın içinde bir garajda sergileniyor. 4,5 aylık bir sürede yapılabileceğine kimsenin inanmadığı devrim arabalarının hazin bir hikayesi var: Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim için ilk adımlar 16 Haziran 1961 günü atıldı. Türkiye’nin ilk yerli otomobili için 1961 yılında 20 kadar mühendis Ankara’ya çağırıldı. Ankara’da yapılan toplantıya Genel Müdür Yardımcısı Emin Bozoğlu başkanlık yaptı. Toplantıda açıklama yapan Bozoğlu, 29 Ekim 1961 tarihine yetişecek tamamen yerli ürünlerden yapılacak bir otomobil için kaynak ayrıldığını duyurdu. Yerli otomobil Eskişehir’de Demiryolu Fabrikalarında yaklaşık 4,5 ay süren çalışmalar ile Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim ortaya çıktı. Devrim’in yapılış sürecinde yaklaşık 48 mühendis ve 200’e yakın işçi görev aldı. O dönemde yerli otomobilin seri üretime geçilmesi ile ilgili gerekli çalışmalar da yapıldı. Seri üretime geçmesi sonrasında fiyatı ise 30 bin lira olarak belirlenmişti. Otomobilin yapımında kullanılan motordan, direksiyona koltuk kaplamalarına kadar bütün malzemelerinde yerli ürünler kullanıldı. Üretilen ilk otomobil beyaz renkli olurken, bir diğer otomobil ise siyah makam arabası olarak yapılmıştı. Siyah renkteki 2 numaralı Devrim’ in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı vurulabildi. Pasta ve cilası Ankara’ ya sevk edilirken gece trende yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı. Ankara’ya giden otomobillere manevra imkanı sağlamak için depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal sabahleyin Sıhhiye’ deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis’ e gidilecekti. 29 Ekim sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakiler, benzin alma işinden haberleri olmadığı için, Mobil’e uğramadan yola devam ettiler. Meclis’ in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. Arabaya kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal Paşa Meclis’ in önüne gelmiş ve Anıtkabir’e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı. Fakat 100 m. Kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa’ nın “ Ne oluyor ? “ sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU “ Paşam, benzin bitti. “ cevabını verdi. Paşa’ dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim’ e geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir’ e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü “ Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz ” sözlerini söyledi.  Meraklıları için bir Devrim Arabaları belgeselini  ve de Tolga Örnek’in yazıp yönettiği Devrim Arabaları filmi var. Tülomsaş Müzesi bahçesinde Devrim Otomobili’nin yanı sıra, Türkiye’nin ilk buharlı lokomotifi Karakurt ve Ankara’daki Gençlik Parkı’nda gezintilerde kullanılan “Mehmetçik” adlı küçük lokomotif  yer alıyor. Hoşnudiye Mahallesi Ahmet Kanatlı Caddesi Tepebaşı

ESKİŞEHİR PARKLARI

Eskişehir’in merkezini çevreleyen birçok park ve bahçe ile yemyeşil nefes alan oksijen dolu alanlar yaratılmış. Bu parkların keyfi en çok yaz günleri sürülüyor.

  • KENT PARK: 270 bin metre karelik parkta, Porsuk çayı üzerinde oluşturulmuş plajlar, açık ve kapalı yüzme havuzları, ata binmek için manej, çocuk oyun parkları, kafe ve restoranlar var. Gerçek deniz kumu getirilerek Türkiye’nin ilk yapay plajı Eskişehir’de hayata geçirilmiş.

  • BİLİM SANAT ve KÜLTÜR PARKI (SAZOVA PARKI): 400 bin m²‘lik kocaman park alanı bir yanda şehrin Disneyland gibi tematik bir parkı, diğer yandan da oksijen deposu. İçerisinde, Türkiye’nin 8 kulesini temsilen bir araya getiren (İstanbul’dan Galata, Kız, Adalet ve Sindrella Kuleleri Amasya’dan Burgulu Kule, Mardin’den Ulu Kule, Diyarbakır’dan Çan Kulesi ve Antalya’dan Yivli Kule) Masal Şatosu, müzeleştirilmiş Korsan Gemisi, Hayvanat Bahçesi, ETİ Sualtı Dünyası Akvaryumu, SABANCI Uzay Evi, Bilim ve Deney Merkezi, Minyatür Parkı, Amfi Tiyatro, oyun parkları, konser alanı ve yapay göller yer alıyor. Masal Şatosu’nun içinde çocuklar için masal günleri ve tiyatrolar düzenleniyor.

  • ŞELALE PARK: Eskişehir’e tepeden bakan 38 bin metre karelik yemyeşil park, Eskişehir’in en büyük şelalesine ev sahipliği yapıyor, şehrin en güzel seyirlik noktası, ahşap bir yel değirmeni, ufak bir mini bir amfitiyatrosu var, bir de Eskişehir manzarasına nazır Şelale Park lokantası var.

 

PORSUK ÇAYI VE ADALAR

Sakarya Nehri’nin en uzun kolu olan ve şehrin tam ortasından geçen Porsuk Çayı, Eskişehir’in sembollerinden birisi adeta. Kent merkezinde, Porsuk Çayı’nın kıyı kesimi ve çevresinde olan Atatürk ve Dr. Şair Fuzuli Caddeleleri ve Köprübaşı köprülerinin arasında kalan Odunpazarı ve Tepebaşı’nı kapsayan bölgeye Adalar denilmiş.

Adalar restoran, kafe, barları ile Eskişehir’in en güzel, cıvıl cıvıl hareketli bölgesi. Adalar’ı,görmenin en güzel yolu, nehir üzerinde gondol ile gezi yapmak (Tarihî Tepebaşı Belediyesi binası altından kalkıyorlar – 20 dakika sürüyor).

Porsuk Çayı’nın üzerinde üstten tramvay, altından da gondolların geçtiği İki Eylül Köprüsü, ve de Göksu, Atatürk, Yaya ve Kütahya Köprüleri gibi güzel köprüler var. Porsuk Çayı’nın tam üzerinde yer alan Şehr-i Aşk Adası, yeşillikler içinden küçük bir akarsunın geçtiği, peyzajının çok güzel olduğu küçük bir park alanı. Ayrıca Köprübaşı-Tülomsaş, Kentpark-Köprübaşı güzergâhlarını nehir üzerindeki bot seferleri ile gidip gelerek keşfedebiliyorsunuz.

Bu arada Eskişehir’e yazın gelirseniz, Eskişehir Büyükşehir Belediye’sinin şehre armağanı olan, Türkiye’nin ilk yapay plajı ile tanışacaksınız. Porsuk kıyısında gerçek deniz kumu ile hazırlanmış bir plajda, tertemiz sularda yüzme ve güneşlenme keyfi yapabilirsiniz:)

Eskişehir’in Tarihi Hamamları, Kaplıcaları ve Şifalı Suları

Anadolu’nun en önemli kavşak noktalarından birisi olan Eskişehir’de birçok şifalı su kaynağı ve kaplıca yer alıyor. 45 derece ve üzerindeki sıcaklıktaki termal sular, böbrek taşları, safra kesesi, gut ve cilt hastalıklarına , Romatizma, Kalp-damar hastalıkları, Böbrek ve idrar yolu rahatsızlıkları, Metabolizma bozuklukları, Ağrılı Hastalıklara iyi geliyor. Demirkazık Termal, Erler Kaplıcası, Ferah Hamamı, Güneş Termal, Gürcanlı Hamamı, Has Termal, Işık Kaplıcası, Keçeciler Hamamı, Önkal Banyo, Özkeçeci Kaplıca, Şiraze Termal, Vakıf Yeni Kaplıca, Yeni Alçık Hamamı, Yıldız Termal gibi kaplıca ve içmeleri ile sağlık turizmi için gerçekten çok elverişli Eskişehir.

Eğer Eskişehri bir rehber eşliğinde gezmek isterseniz size tavsiye edeceğimiz rehber Hakan Bey, kendisine 0535 571 93 31 numarasından ulaşabilirsiniz.

YOLCULUK TERAPİSİ ESKİŞEHİR YAZILARI

OMM MÜZESİ İZLENİM, SERGİ VE DENEYİMLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehiromm

ESKİŞEHİR İZLENİMLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehir

ESKİŞEHİR ŞEHİR KEŞİF ROTALARI: www.yolculukterapisi.com/eskisehirrota

ESKİŞEHİR CİVARINDA TARİHİ VE DOĞA KEŞİFLERİ:

www.yolculukterapisi.com/eskisehirfrigvadileri

ESKİŞEHİR KONAKLAMA ADRESLERİ: www.yolculukterapisi.com/eskisehirkonaklama

ESKİŞEHİR LEZZET DURAKLARI: www.yolculukterapisi.com/eskisehirlezzet

 

 

Zeynep Atılgan Boneval