CARTAGENA’DA RENK TERAPİSİ

 

Rengarenk çift katlı evleri, balkonlardan sarkan begonvilleri, çiçekler ve mini palmiyeler ile bezenmiş sokakları ile tam bir renk cümbüşü Cartagena. Daracık sokaklarında ilerlerken sağlı sollu dizilmiş taş evlerin parlak renkleri insana adeta bir görsel şölen yaşatıyor. Ama ne renkler; çivit mavisinden zümrüt yeşiline, portakal turuncusundan civciv sarısına, elma şekeri kırmızısından lavanta moruna, fuşya, leylak ve lila pembelerine, her biri ben buradayım diye tüm parlaklığı ile bağırıyor adeta.

DSC_0863

 

Kolonyal döneme ait iki katlı taş evlerin her bir detayını incelemekten kendinizi alamıyorsunuz; her biri farklı bir tokmak deseni ile donatılmış kocaman ahşap kapılar, pencerelerin önünde boğum boğum desenli el işi ahşap parmaklıklar, palmiyeler ve yemyeşil yapraklı bitkiler bitkiler ile süslenmiş nefis avlular, beş-altı metre yüksekliğindeki tavanlarda renkli süslemeler, taş nişlerin içinde vitray camlar, ahşap balkon korkuluklarına sarılmış kırmızı, pembe, yavruağzı begonviller, mor boru çiçekleri. Adeta sokakların hepsi birer Gauguin tablosu gibi ışıltılı, canlı ve neşeli.

 

tokmaklar2

DSC_0780

İnsanları da bir o kadar renkli ve hareketli Cartagena’nın. Okyanus kıyısında sıcak iklimin etkisi ile hepsi sıcak kanlı, her birinin konuşurken elleri kolları hararetle bir inip bir kalkıyor, yüksek topuklu kadınların hepsi sabah-akşam makyajlı ve süslü. Sokaklar ressamlar, şarkıcılar, çalgıcılar, dansçılar, rengarenk kıyafetler ile tropik meyve satanlar ile cıvıl cıvıl ve şenlikli. Gençler müzik ve dans peşinde, sahilde ve meydanlarda birkaç müzik aleti ile şarkılar söyleyip, doğaçlama sokak partilerinde dans ediyorlar.

IMG_9375

Gün ve gece boyu kıpır kıpır ve renkli sokaklar, daha ilk dakikadan itibaren insanını kanını kaynatıyor, hiçbir dert veya tasaya yer bırakmıyor.

 

Gün batımlarında ise surların üzerindeki kafelerde sizi uçsuz bucaksız enfes manzaralar bekliyor. Okyanusun, gökyüzünün ve bulutların renk oyunları adeta bitmeyen bir dans gibi.

DSC_0898
Her daim ‘renk terapisinde’ gibisiniz bu şehirde. Şöyle biraz kendinizi sokakların ritmine bırakmaya ve kafanızı dağıtmaya ihtiyacınız varsa buyrun Cartagena’ya.

IMG_9407 (2)

İSPANYOLLARIN EN ÖNEMLİ LİMANI: CARTAGENA

Cartagena’da 15. yüzyıla kadar Karayip yerlileri yaşıyormuş, ve şehrin ismi ‘Calamari’ymiş. 15.yy başında İspanyol fetih gemileri gelip, silahlar ile şehri ele geçirmiş. 1 Haziran 1533’te kumandan Pedro Hereria tarafından İspanyol hakimiyeti ilan edilmiş ve şehir İspanyadaki sahil şehri Cartagena’ya benzetildiği için bu ismi almış. Animist olan yerliler Katolik olmaya zorlanmış. Lisanlarından yemeklerine her şey zaman içerisinde değişmiş.

IMG_9321

İspanyollar ilk iş olarak dini sembolleri ile damga vurmaya başlamış, ve 1575 yılında Santa Catalina Katedrali tamamlanmış. Ancak Cartagena Güney Amerika’ya giriş kapısı olarak çok değerli bir liman olduğu için İngiliz ve Fransız akıncıların saldırılarına uğruyormuş sürekli. 1586’da İngiliz kumandan Francis Dereik şehri kısa bir süre ele geçirdiğinde katedrali yıktırmış. Tüm Güney Amerika yerlilerinden gasp edilen altın, zümrüt ve gümüşlerin, İspanya’ya gemi yoluyla sevk edilmek üzere depolandığı bir şehir olduğu için, Cartagena İspanyollar için bir servet değerindeymiş. Şehri korumak ve savunmak için İspanyol yönetimi 1614’da şehrin etrafına ve limanın çevresine surlar yapılmasına karar vermiş. İnşaat için yüzbine yakın Afrikalı köle getirilmiş. Daha sonra köle ticaretinin de başkenti olmuş Cartagena. 1852’de kölelik kaldırılana kadar, Kenya ve Angola’dan gelen köle pazarının yapıldığı meydandan bir milyon kölenin geçtiği söyleniyor. Şehrin etrafına 11 kilometrelik surlar inşaa edilmiş (hala 9km’si duruyor).

DSC_0772

Ancak akınların devam etmesi üzerine İspanyol Kralı San Felipe yeni dünya altınlarını korumak için bir kale yapılmasını emir vermiş. İtalya ve İspanya’dan askeri mimarlar getirilmiş, yüzlerce Afrikalı köle çalışmış, 30.000 metrekareye yayılan 50 metre yüksekliğe ulaşan, kilometrelerce tüneli olan, İspanyolların Amerika’da yaptıkları en büyük kale 1657’de tamamlanmış. Denize tepeden bakan konumdaki bu kale şimdi güzel bir manzara noktası.

Cartagena’ya bu sefer 1697’de Fransızlar saldırmış, ve hem kaleyi hem de şehri yakıp yıkmış, binlerce kilo altın kaçırmış. 1712-1726 arasında İspanyollar yeniden herşeyi inşaa etmiş.

Bu kale Cartagena’lıların gurur duyduğu bir hikaye’nin de kahramanı. Ingiliz Amiral Vernon, 186 gemi ve 27.000 asker ile 1741’de Cartgena’ya saldırmış. Vernon şehri alacağına o kadar eminmiş ki, İngiltereyi terk etmeden önce üzerinde İngilizler önünde diz cökmüş İspanyolların olduğu altın zafer paraları hazırlatmış. Zaferinden emin bir şekilde önce Kuzey Amerika’ya uğrayarak Amerika’nın ilk başkanı olan George Washington’un kardeşi kumandan Lawrence Washington’ı da yanına almış Vernon.

DSC_0869

Bu uzun yolculukta askerlerin bir kısmı sarı humma ve sıtma yüzünden ölmüşi ancak hala 15.000 asker varmış. Oysa İspanyolların ordusu sadece 5000 askerden oluşuyormuş. Ancak çok cevval bir kumandanları varmış. Gibaltar ve Malaga’da savaşmış savasmış Blas de Leso, tek gözü, tek bacağı ve tek kolu olmasına rağmen, akıllı stratejileri ile 67 gün sonunda bu kalede savaşı kazanmayı başarmış. Vernon hezimete uğrar uğramaz, Washington ile birlikte şehri terk edip Amerikaya dönmüş. İşin garibi Lawrence Washington, Virginia’daki malikanesine (daha sonra George Washington’un kır evi olan) Amiral Vernon şerefine Mount Vernon ismini vermiş.

 

Cartagena’lılar başarısız bir Amiralin onuruna neden ödül verildiğini bir türlü anlamadıklarını söylerek tamamlıyorlar hikayeyi.

 

IMG_9312 (2)

 

 

IMG_9319 (2)

KOLOMBİYA’NIN TALİHSİZLİĞİ : UYUŞTURUCU VE ŞİDDET

Kolombiya hem Pasifik hem de Atlantik okyanusuna kıyıları olan kocaman bir ülke. Brezilya, Arjantin ve Peru’dan sonra 4. büyük Güney Amerika ülkesi. And Dağları, okyanus kıyıları, Amazon ormanları gibi doğa güzelliklerinin yanı sıra Cartagena, Santa Marta ve Bogota gibi 16.yüzyılda İspanyol fetihçiler tarafından kurulmuş kolonyal şehirlere de ev sahipliği yapıyor. Santa Margarita kurulmuş ilk İspanyol şehri. 1533 yılında kurulan ikinci en eski kolonyal şehir Cartagena ise, sahildeki liman konumu ile İspanyol’ların Güney Amerika imparatorluğunun en önemli şehri haline gelmiş.

1811’de Simon Bolivar önderliğinde Kolombiya, aralarında Ekvator, Venezuella, Peru ve Bolivya’nın da olduğu Birleşik Devletin bir parçası olarak İspanyollardan bağımsızlığını ilan etmiş. Ancak 1813’de Bolivar ölünce İspanyollar ülkeleri tekrar işgal etmiş, ve 1821’de Kolombiya tek başına devlet olarak bağımsızlığına kavuşmuş.

Ancak bağımsızlık sonrası huzur pek kısa sürmüş. Ülkenin çok ciddi bir iç savaş ve uyuşturucu kartel sorunu var Dünya Savaşları doğrudan olmasa da dolaylı ülkeyi etkilemiş, ciddi sağ ve sol görüş çatışmalarına sahne olmuş. Amerika’nın arka bahçesi olması, önce Panama için ardından da petrol için ülkeye göz dikmesi ve de uyuşturucu kartellerini gizliden desteklemesi, ülkede epey kan dökülmesine sebep olmuş. Aslında çok zengin bir ülke Kolombiya. Petrol rafinerileri, liman ticareti, altın ve zümrüt madenleri ve turizm en büyük resmi gelir kaynağı diye geçiyor. Ancak asıl uyuşturucu ticareti Kolombiya’nın gelirinin kaynağı. Amerika kıtasındaki uyuşturucu ticaretinin %80’inin Kolombiya’dan geçtiği tahmin ediliyor. Ülkenin en büyük şehirleri olan Medellin, Cali ve Barranquilla kartellerin elindeymiş.. Özellikle Medellin dünyanın en meşhur kartel babası Escobar ile ünlü.

 

Bir de FARC, ELN, AUC gibi halk gerillaları var. Yolsuzluğun kol gezdiği devlet kırsal alanlara hizmet ve kalkınma götürmekte yetersiz kaldigi icin ortaya çıkmış bu gerillalar. Ve halktan katılımcılara para ödeyerek ağını ülke çapında genişletmiş. Ordu bu gerillalar ile diyalog kurmak yerine sürekli çatışmış. Kendini ordu-polis devleti olmaya adamış. Ancak karteller gerillaları desteklediği için galipsiz iç savaşlar yaşanmış dönem dönem ve birçok masum insan ölümüne sebep olmuş.

DSC_0706

Son 10 yıldır Kolombiya biraz daha olaysız ve sakin. Şehirler kartel yönetiminde değil ve güvenli oldukları söyleniyor. Kolombiya başkanı Juan Manuel Santos, gerillalar ile savaşmak yerine diyalog başlatmak adına bir adım atmış ve 2012’den beri Havana/Küba’da toplantılar gerçekleşmiş. Konuşulanlar ve sonuçlar açıklanmamış, ancak gerillanın devletin ülkenin kırsal bölgelerine yatırım yapmasını istediği ve politikada temsiliyet istediği biliniyor. Tüm halk merakla sonuçları bekliyor.
Politik ve güvenlik sıkıntıları sebebi ile turizm çok yeni Cartagena için. Ilk oteli 1950’de yapılmı (bugün 365 odalı Carive Otel) 35 yıl önce kargo gemileri ile turistler gelmeye başlamış, 20 yıldır da cruise gemilerinin uğrak yeri. Yeni bir turizm şehri olmasına rağmen çok hızlı gelişmiş. Senede 1 milyon turist geliyor şimdilerde. Bir çok eski manastır, katedral ve malikane butik otellere, kolonyal evler de restoran ve dükkanlara çevrilmiş. Tarihi dokunun izlerini taşıyan bu binalarda çok şık ve pahalı oteller de var, uygun fiyatlı ufak pansiyonlar da. Ancak Cartagena diğer Güney Amerika ülkelerine oranla genel olarak pahalı bir destinasyon. Biz hiçbir noktada güvensiz hissetmedik kendimizi. Zaten etrafta olası problemlere karşı epey polis var.

IMG_9285 (2)

NE ZAMAN GİDİLİR?

Cartagena iki mevsim yaşıyor, yağışlı ve kuru sezon. Yağışlı sezon Temmuz – Kasım ayları yağışlı, Aralık – Haziran ise kuru sezon. Aralık – Ocak arası en kalabalık dönem. Kalabalıklardan kaçmak için Nisan-Mayıs en güzel zaman. Ancak yağışlı sezonda da aşırı yağışa denk gelmiyorsunuz genelde. Biz Ekim ayında gittik ve 4 gün boyunca gündüz sadece 1 saat yağmur yağdı.

 

NASIL GİDİLİR?

Cartagena’ya Bogota’dan ve Panama’dan uçuşlar var.

 

 

YOLCULUK TERAPİSİ KOLOMBİYA YAZILARI

 

ÖNEMLİ NOTLAR

  • Tropik bir iklimi olduğu için güneş ve sıcak kavurabiliyor insanı. Mutlaka yüksek faktörlü güneş kremi, şapka almalısınız yanınıza.
  • Ayrıca yağışlı sezonda birden bire yağmur indiriverebiliyor. Yanınızda minik bir şemsiye olmasında fayda var. Çok uzun sürmüyor yağmurlar, bir saat sonra tekrar güneş ve sıcak beliriveriyor.
  • Genelde Cartagena çok sıcak olduğu için tüm restoranlar, oteller, kafeler ve dükkanlar klimalı ve buz gibi. Sıcaklık farkından hasta olmamak için yemeğe giderken yanınıza bir şal almanızda fayda var.
  • Bir de yanınıza sivrisinek koruyucu ve sokmalarına karşı jel almanızda fayda var.

 

 

GÜVENLİK

Cartagena eski şehirde güvenlik sorunu varmış gibi durmuyor. Zaten adım başı bir polis görüyorsunuz. Şehrin turizm itibarına zarar gelmesin diye özen gösteriyorlar. Ancak şehir surlarının dışına çıkmayı ve de gece sabaha karşı sokaklarda olmayı tavsiye etmiyorlar. Rehberlerimizden öğrendiğimiz kadarı ile Kolombiya’da çatışma ve problemlerin olduğu kesimler daha çok kırsal kesimler. Gerillalar ve kartel ile devlet arasında sorunlar yaşanıyor.

 

Zeynep Atılgan BONEVAL

IMG_9261