AFRİKA -EROL DOĞANER’İN OBJEKTİFİNDEN VAHŞİ BİR RÜYA

 

 

Hobi olarak başladığı fotoğraf tutkusunu profesyonelliğe taşıyan Gaziantep’in saygın işadamlarından Erol Doğaner, yıllarca hayalini kurduğu vahşi yaşam fotoğraflarını, Sedventure ile katıldığı bir Afrika seyahatinde çekerek “Vahşi Yaşam” projesine imza attı. Doğaner’in vahşi doğa fotoğraflarından oluşan “Vahşi Rüya’’ fotoğraf sergisi, geçtiğimiz yıl Setur Kalamış Marina’da sergilendi, beraberinde bir fotoğraf albümü olarak fotoğraf severlerle buluştu. Sedventure’la vahşi yaşamı keşfedip fotoğraflamaya devam eden Erol Doğaner ile fotoğraf macerasını konuştuk…

afrika5

Bildiğimiz kadarıyla fotoğrafla ilişkiniz çok küçük yaşlarda başlamış, hatta size ailenin fotoğrafçısı da diyorlarmış. Nasıl bir merak sizi fotoğrafa yönlendirdi?

Fotoğrafa olan merakım çok küçük yaşlarda başlamıştı, fotoğraf makinesiyle ilk tanışmam ben çocukken babamın ilk aldığı Lubitel marka fotoğraf makinesiyle başladı. O tarihlerde aile içerisinde tüm fotoğrafları ben çekiyordum. Daha sonraları öğrencilik dönemlerimde farklı fotoğraf makinelerine sahip oldum. Dijital fotoğraf makineleri çıkınca maliyet ve zaman açısından fotoğraf tüm dünyada hızla yayılmaya başladı, böylece ben de yaklaşık son 15 yıldan beri fotoğrafa daha fazla zaman ayırmaya başladım.

afrika2

Fotoğrafın hayatınızda nasıl bir yeri var, yaşamınıza neler kattı?

Bana göre tüm insanların, özellikle yüksek iş temposunda çalışan iş adamlarının mutlaka bir hobisi olmalı . Fotoğraf benim hayatıma girdiği andan itibaren hayata farklı bir gözle bakmaya başladım. İnsanlarla olan iletişimim değişti. Çok farklı ve aynı dilden konuşabileceğim bir arkadaş grubum oldu. Fotoğraf, birçok konuda gelişmemi sağladı diyebilirim. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada birçok yere gitmeme neden oldu. Farklı mekânlar, farklı insanlar hayatıma renk kattı.

afrika3

Daha çok ne tür fotoğraflar çekmeyi seviyorsunuz?

Genelde fotoğrafa ilk başlayanlar portre ve manzara fotoğraflarıyla başlarlar, daha sonra eğitim ve deneyimleri doğrultusunda farklı kategorilere geçiş yaparlar. Ben de portre fotoğrafı çekerek başlamıştım, şimdi ise tüm fotoğraf çekim tekniklerini kullanarak su altı fotoğrafçılığı hariç tüm kategorilerde fotoğraf çekiyorum. Son 4 yıldan beri de proje bazında çalışmalarıma devam ediyorum. Son dönemde de tek bir konuya odaklanarak sadece “Vahşi Yaşam” konusu üzerinde yoğunlaştım, bunun için Afrika’yı kendime mekân edindim diyebilirim.

afrika

Vahşi yaşam fotoğraflarınızı Sedventure ile düzenlediğiniz “Vahşi Rüya” sergisinde izleme fırsatı bulduk. Bu proje nasıl hayata geçti? Sedventure ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?

İlk olarak 2011 yılında “Vahşi Yaşam” projesini hayata geçirmek üzere sevgili dostum Süha Derbent ile beraber Kenya’da Masai Mara ve Nakuru’ya gittik. 10 günlük bir safaride beklediğimin üzerinde başarılı fotoğraflar çektim. Tabii Süha’nın bu konudaki deneyiminin çok büyük katkısı oldu. Safari dönüşü fotoğraflarımı Prof. Sabit Kalfagil hocamla paylaştım, fotoğrafları çok beğendi ve bu fotoğrafların bir kitaba dönüşmesi gerektiğini söyledi. Tek bir safariden bir kitapla döneceğimi açıkçası hiç düşünmemiştim. Daha sonra Süha sergi düşüncesini paylaştı benimle, ben de kabul ederek Sedventure’ın desteği ve organizasyonuyla 2013 yılında İstanbul’da Setur Kalamış Marina’da güzel bir sergi açtım.

afrika8

Seyahat sektöründe birçok Afrika turu var. Sedventure’ı özellikle tercih etmenizin sebebi nedir? Sizce bu alanda seyahat severlere ne gibi ayrıcalıklar sunuyor?

Afrika ve benzeri ülkelere safari düzenleyen birçok şirket var. Bu tür safariler hem konusu açısından, hem de gidilen ülkelerdeki güvenlik ve hijyen açısından çok önemli. Kısacası her an her türlü olumsuzluğu yaşama riskiniz var. Bu nedenle kimle yola çıkacağınızın kararını çok iyi vermeniz lazım. Ben bugüne kadar Sedventure ile 5 kez Afrika’ya gittim ve gördüm ki uçağa bindiğim andan dönüş anına kadar her türlü güvenlik ve hijyen konuları en küçük detaylarına kadar düşünülmüş. Bu da Sedventure farkı olsa gerek…

afrika12

Sedventure’ın danışmanı ünlü vahşi yaşam fotoğrafçısı Süha Derbent yönetiminde bir Afrika seyahati yaşamak sizin için nasıl bir tecrübe oldu?

Süha ile çok uzun yıllara dayanan bir dostluğum var ve çok iyi anlaşan iki dostuz. Afrika seyahatlerinde gördüm ki, son derece mütevazı ve paylaşımcı bir yapısı var. Ayrıca Süha bu konuda tam bir uzman, hayvanların davranış biçimleriyle ilgili sınırsız bilgiye sahip, hangi hayvanın ne zaman, ne yapacağı konusunda son derece isabetli kararlar verebiliyor. Tüm bu özellikleri de, beraberindeki fotoğrafçıların çok kaliteli fotoğraflar üretmesini sağlıyor.

afrika13

Geziyi güzel kılan, unutamadığınız anları bizimle paylaşır mısınız?

2011 yılında Kenya’da Masai Mara’da bir ağacın üzerinde gördüğüm leoparın 3,5 saat ağaçtan inmesini beklemiştim. Üstelik gözüm vizörde, elim deklanşörde… Ve mutlu son. Hayatımın en güzel leopar fotoğrafını çekmeyi başarmıştım. Bunun dışında yine Masai Mara’da sabah çok erken bir saatte büyük göçü çekmek için Mara Nehri’ne doğru yola koyulmuştuk, gün henüz yeni ağarıyordu, tam o sırada bir aslan ailesinin buffaloyu avlaması ve aslanların dört saat gibi bir sürede avını parçalayıp yeme sahnesine tanık olmuştum, o anları unutmam mümkün değil.

afrika11

Afrika sizin için neden özel bir coğrafya? Sedventure’ın sunduğu Afrika turları programlarını nasıl buluyorsunuz?

Eğer fotoğraf hayalleriniz içerisinde vahşi yaşam var ise bu iş için en uygun yer Afrika. Çünkü görmek istediğiniz hayvanları görme şansınız çok yüksek. Bir de Sedventure gibi deneyimli ve donanımlı bir şirket ile yola çıkıyorsanız, hayallerinize ulaşmamanız için bir neden yok demektir.

afrika7

Şu ana kadar Sedventure ile hangi turlara katıldınız, nerelerde fotoğraf çektiniz, içlerinden sizi en çok etkileyen bölgeler?

Sedventure ile iki kez Kenya’ya (Masai Mara, Nakuru, Naivasha Gölü), bir kez dağ gorillerini (Silverback) fotoğraflamak üzere Uganda’ya, bir kez dünyanın denizle bağlantısı olmayan en büyük deltalarından biri olan OkavangoDeltası’nın helikopterden fotoğraflarını çekmek için Bostwana’ya ve bir kez de özellikle gece safarisinde leopar fotoğrafı çekmek üzere Güney Afrika’da Sabi Sabi’ye gittim. Hepsi de birbirinden güzel ve farklı fotoğraflar üretilebilinen yerlerdi. Ancak Uganda’yı hiç unutamıyorum. Benim için çok ama çok özel bir safari idi. Her şeyden önce dünyada sayıları 800-850 adet kalan, sadece Ruanda, Uganda ve Congo ortak sınırında bulunan Virunga sıradağlarının Uganda tarafında bulunan Biwindi yağmur ormanlarında yaşayan Silverback’leri fotoğraflamak inanılmaz bir duyguydu. Orman içerisinde 14 kilometreyi tam 9 saatte yürüyebilmiştik.

afrika4

Vahşi Rüya serginiz yoğun ilgi gördü. Aynı isimli bir de fotoğraf kitabınız var. Böylesi çalışmaların devamı gelecek mi?

Vahşi Rüya sergim bugüne kadar İstanbul, Mersin (iki kez) ve Gaziantep’de olmak üzere dört kez sergilendi. Kısa bir süre sonra önce tekrar İstanbul, daha sonra da Konya’da fotoğraf severler ile buluşacak. Bu tür çalışmaların mutlaka baskıya dönüştürülmesi gerektiğine inanıyorum. Vahşi Rüya bu çalışmanın sadece bir ayağı idi, şimdi hava çekimlerinin yer aldığı (Botswana) fotoğraflarının yanı sıra Sabi Sabi ve Uganda fotoğraflarını da değerlendirerek bir kitap daha yapmayı düşünüyorum. Bunun için biraz zamana ihtiyacım olacak.

afrika6

Fotoğrafın peşi sıra seyahat etmeyi seviyor musunuz? Yurt içinde ve yurt dışında en çok fotoğraf çekmekten hoşlandığınız rotalar neler?

Fotoğrafın en güzel tarafı sizi seyahat etmeye zorluyor, sürekli yeni yerler araştırıp seyahat ediyorsunuz. Ülkemizde fotoğraf için gitmekten bıkmadığım iki bölge var, birincisi Karadeniz bölgesi, ikincisi ise Kapadokya. Bu her iki bölge de inanılmaz güzel ve fotoğraf açısından oldukça zengin bölgeler. Yurt dışında tam 30 ülkeye gittim, bunlardan yaklaşık 12-13 tanesi sadece fotoğraf amaçlı seyahatler. Fotoğraf çekmek için gitmeyi isteyip gidemediğim ülkeler; Küba, Nepal, Hindistan, Vietnam ve Kamboçya. Bu yıl sonuna doğru Vietnam ve Kamboçya’yı bu listeden çıkarmayı düşünüyorum.
afrika10

Erol Doğaner kimdir?

Gaziantep’in saygın işadamlarından Erol Doğaner, 31 yıldan beri Gaziantep’te Ford markasının yetkili satıcılığını yapıyor. 2000 yılından beri de OPET bayiliği devam ediyor. Son iki yıldan beri Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde fotoğrafçılık dersi veren Doğaner’in fotoğraf macerasında Prof. Sabit Kalfagil önemli bir rol oynamış. Uzun yıllardan beri yaptığı fotoğraf çalışmalarıyla 2009 yılında Kültür Bakanlığı’nın Fotoğraf Sanatçısı belgesine sahip olan Doğaner, uluslararası patronajlı fotoğraf yarışmalarındaki ödül ve derecelerinden dolayı; International Federation Of Photographic Art (FIAP) tarafından AFIAP, United Photographers International (UPI) tarafından ise CROWN2 (CR2) unvanı ile ödüllendirildi. Sille Sanat Sarayı tarafından “Onursal Üye – Hon. SSS”e layık görüldü. Fotoğrafları, beş kişisel serginin 37 karma sergi ve slayt gösterilerinde yer aldı. 16 ulusal ve uluslararası yarışmanın jürisinde görev alan Doğaner, fotoğraf sanatına katkılarından dolayı, GAGİAD (Gaziantep Genç İşadamları Derneği) tarafından Sanat Ödülü’ne layık görüldü. Erol Doğaner, kurucuları arasında yer aldığı GİFSAD (Gaziantep İpekyolu Fotoğraf Sanatı Derneği) ile fotoğraf dünyasına katkı sunmaya devam ediyor.

afrika9
EROL DOĞANER’e PAYLAŞIMLARI İÇİN TEŞEKKÜRLER.